İtalya - Habeş Anlaşamazlığı Ve Mısır İtalya ile Habeş arasındaki anlaya- mamazlık karşısında İngilterenin a- dığı durumun yanında Mısırınki nedir? Suali tabli olarak akla geliyor. Ve yine tabif olarak İsgilterenin durumu ne işt Misirinki de odür! Covabi dü« dakların ucuna kadar geliyorsa da meselenin o di msit olmadığını hâdisenin gidişi teriyor. Filvaki Mısır akil bir devlet- tr. Fakat İngiltere ile mevcat ittifakı onu, kendi topraklarından mühim bir kasmımı İngiliz askerlerinin İşgalı al- tında bırakmıya mecbur etmektedir. Bundan başka Misir - topraklarında oturan ve kapitülüsyon imtiyazların- dan istifade eden yabancılarla bera- ber S0 bin kadar İtalyana da bu hakkı tanıtmak mecburiyetinde bulu- muyor. Binaenaleyh, her yabancı dev- üne tahammül etmek bulunan mağdur ulus gibi o da, İtalyan: Terine — muarızdır. dışında, vaziyeti bir de dini noktadan gözden geçirmek lâzımdır. Mısırin Tömanlığın gördüğü tazyik bunun belli, başlıca simaları: yvakkat bir müddât için Habeşe ret ve orada güzel muamele görmüş olmalarını hazırlayarak — Habeşlilere karşı kalbi bir sevgi beslemektedirler. Koyt denilen Kıpti - ortodokes halk ise, Habeş'n İskenderiye Kıpti Patrik- liğine bağlı olduğunu bilir ve aradaki din bağına ehemmiyet verir. Bu da, iki. Geriye slyast ve iktısadi monfa- atler mesolesi kalır. Mavi Nilin başlıca kolları, Habe- ş'standaki Tana gölü kenarlarından mebean eden kaynaklardan vücut bu- lur. Binaenaley Tana gölü, Mumr suda- Binin ve Sudana civar aşağı Misirin ha« yat merkezidir. O gölü, velev uzun ge- meler İngiliz siyasasına bağlanmış olan İtalya gibi bir devletin eline bırakmak İngilterenin işine gelmez. İngilterenin bu güvenmemezlikte haklı olduğu, İta'yanın hıüııııyı karşı aldığı sert durümlaf sabit olmuştur. Bu. itibarla Misir, sirf bu hayati meseleden dolayı da İngiltere ile teşriklmesat etmek zaruretindedir. Bu da, üç. te bu saydığımız başlıca sebep- lerden dolayı, İagiltere gibi Mızır da İtalyanın Habeşi istilâ etmek emelle- rine karşıdır. — Süreyya Çerez Kabilinden Nıı"'i; Colâl Rahmetli Süleyman Nazif ile eski Tekirdağı saylavı Celâl Nuri çok savişmekle beraber, arada bir da- rılışırlardı. Bu samimiyet fasılalı- tına da ekveriya Nazif sebep olurdu. Filhakika, üstet, bir nükteye bir dostluğu bile kolay feda edecek adamlardandı. O tarihlerde, Oelâl Nuri, İstaubul- da Âti gazetesini çıkarıyordu. Na- zif de ber gün idatehaneye gelir, ; B l' ye gelir, lr akşam yine orada idi. Celâl Nuri, Vât arasında: — Üstadi Bugüokü müshada ne yazdım, biliyor musun ? Diye sordu. Nazif gülümsedi ve: — Hayır! dedi.. Lâükin itizaf et ki, ne yazdığını sen de bilmiyorsun ! Tıflı Meesesesenenedaceneree e sERERARSanENSE S eRARAREEERNERanee Rusyada İki İdum Moskova, 6 (A.A.) — Tazyik edilmiş havalı kauççuk fren boruları çalıp satan iki ameleldama ve şeriki elirümlerinden dört kişi de on sene hapse mahküm edilmişlerdir. Bir Düzeltme Çocuk esirgeme kurumunun 20 bin İirasını ihtilâs ettiği için Rüştü adlı veznedarın Ankara ağır cezasında duruşmrs yapı- dığı yazılmıştı, çecuk — esirgeme kurumu genel merkezinden gönde- rilen mektupta kurumun Rüştü adlı veznedarı olmadığı gibi ağır cezada — görülecek bir İiş de yoktur, deniliyor. SON DAKİKA ——— lTELGRAF, TELEFON, TELSİZ HABERLERİ Ingilterenin Korkusu Bir Italyan - Habeş Harbinin Tehlikele- rini İngiliz Hariciye Nazırı Anlatıyor Geçenlerde - İngiliz Hariciye Nazırı Sir Samunel Heare avam kamarasında İngilterenin Italya - Habeş Ihtilâfı karşısındakl - vazi- yetini izah eden mühim bir nutuk söylemiştir. Ehemmiyeti dolayısile bu nutkun bazı kısımlarını aynen iktibas ediyoruz. Hariciye Nazırı: “İtalya ile Habeşistan arasın da çıkabilecek bir harbin tesir- leri çok fena ve çok şumullü olacaktır. Böyle bir harp uzun da sürerse ve herhangi tarafın gale- besile neticelenirse neticelensin, uluslar kurumu ve onün - tem- sil ettiği pronsipler için çok teh- likeli olacaktır. İşte onun için biz de uluslar kurumunu yaşatmak maksadile elimizden geleni yapmıya gayret etmekteyiz. Harp patlarsa, dün- yada movcut şeraiti hazıra altüst olacak, malt ve iktısadi buhran artacak, ticarl münasebetler bo- zulacak, muhariplerle bitarafların hukuku biribirinden ayırt edile- miyecek, velhasıl medeni! memle- ketlerin arasındaki bilcümle mü- nasebetlerde büyük teşevvlüşler husule gelecektir. Böyle bir harbin. Avrupa ha- ricinde yapacağı tesirler de bir- denbire kendini göstermiyecekse- de Avrupadakinden daha az ol- mıyacaktır. Bilhassa beyaz ve siyah ırkla- rın mücadelesi diye tarif edilen böyle bir harbin sonunda uzlaş: mak da kolay olmıyacaktır. Htalyanın yayılmak — ihtiyacını pek âlâ takdir ediyoruz ve büyük harpten sonra bütün harekâtımız- la Italyaya karşı olan sampatimi- zin yalnız sözde kalan bir ampati olmadığını isbat — ettik. Italya hükümetinin Habeşle- tandan şıkâyeti varsa, bu şikâyeti usuli dairesinde yapmalıdır. Ulus- lar kurumunun böyle bir şikâyeti tam bir bitaraflıkla nazarı itibara alacağına hiç şüphe yoktur. Bu gibi meseleler silâha müracaat et- meden halledilebilecek meseleler- dir. Bilhassa bütlün Avrupayı ka- rıştıracak, belki de sulh kuvvetle- rini tamamile mahvedecek ve dün- yanın renkli ırklarının hayatında müthiş bir muvazenesizlik, bir kargaşalık tevlit edecek böyle bir harbe lüzum yoktur. Beritanya hükümetinin böyle bir felâketin önüne geçmek için malik olduğu bütün vesaiti, bü- tün nüfuzunu İstimal edeceğine emin olabilirsiniz. Azadan birinin, — Streza Konferansında — Ingiltere ile Fransanın, JItalyayı Habeşistan- daki harekâtında serbest bıraka- cakları hakkında bazi teminat verdiklerini Ima etmesi üzerine hariciye nazırı: “ Böyle bir rivayetin katiyen asıl ve esası olmadığını hükümet namına beyan edebilirim. Strezada üç devlet arasındaki içtimalarda Habeşistan meselesi katiyen mev- zuubahs olmamıştır. Fransa hükümetinin de no Straze- da ne de başka yerdeki müzake- İTALYADA SÜEL HAZIRLIKL A DB l Tagiliz hariciye nazırı Sir Samuel Hoare relerde böyle bir teminat verme- miş olduğuna kanlim,, demiştir. Sir Samuel, meclisin yaz tatili için kapanacağı bir sırada, hü- kümetin, Avrupa vaziyetini çok fena görmekte olduğunu bir defa daha meclise bildirmeği bir borç telakki ettiğini, bütün dünyanın, endişeli bir zaman geçirmekte olduğunu fakat bundan dolayı da Umitsizliğe düşmenin doğru olma- dığını, bilâkis asıl şu sırada İngik terenin ananevi siyasetine sadık kalmak icap ettiğini söylemiştir. Harliciye Nazırı 11 Temmuzda söylediği nutka İşaret ederek herkes hissesine düşen vazifeyi Ha etmedikçe müşterek bir em- niyetin tecssüsü kabil olamıyaca- ğını göylemiş ve: “Kendisini müdafaaya hazır ve muktedir olmıyan bir kimse, bir prensipi değil komşusunu bile müdafaa edemez. Ben taahhüda- tımızı ifa ve prensiplerimizi mü- dafaa etmeye muktedir — değiliz demiyorum. Fakat dünyanın bu karışık vaziyeti muvacehesinde ve- saitimizi bir daha gözden geçire memiz ve — İngilterenln — yalnız sağlam metin bir siyaset takip edebilecek kadar cesur değil fa- kat aynı zamanda dünyanın hütün hürmetini kazanacak kadar da kuvvetli olduğunu — göstermemiz lâzamdır, diyorum,, demiştir. Ingiltere Hariciye Nazın Sir Samuel Hoare'nin Avam Kama- rasında söylediği bu nutuk İta- yan matbuatında derin — akisler uyancırmıştır. ( Juraalya Ditalya ) gazetesi yazdığı bir makalede Hariciye Nazırının bu nutkunun Ingilterenin son zamanlarda İta!- yaya karşı takındığı hasmâne tavrı teyit ettiğini yazdıktan sonra şöyle demektedir: *“Sir Samuel Hoare İngiltere- nin, İtalyanın — yayılmak — ihti- yacını takdir ettiğini bir defa daha söylüyor. Fakat bunun nasıl kabil olabileceğini izah et- miyor. İtalyanın bu ihtiyacı ancak Italyan köylülerinin birleşebileceği araziye malik olmakla tatmin edilebilir. Britanya bhükümeti, — uluslar kurumunun mandaların — yeniden tevzil işi İle uğraşmasına muva- AR HIZ ALDI fakat etmeye hazır mıdır? Eğer İngiltere hükümeti buna razı ola- muyorsa, İngiliz ve Fransız arazisi haricinde kendine arazı arayan Italyanın harekâtına da — mani olmamalıdır. İtalya, uluslar kurumuna — de- ğil, fakat bu kurumun İngilizlerce telâkki edilen şekline muhaliftir. Italyaya karşi uluslar kurumu ml- sakın yalnız (10) ve (16)incı mad- delerinin tatbik edilmesi isteniyor. Halbuki — bu meyanda, man- dalar — mesolosi dahil — ol- duğu halde — İtalya muüahede- lerin — tatilini istemek — hakkını bağışlayan (19) uncu madde hiç mevzuubahs — edilmiyor. Uluslar Kurumunun — şerefini kurtarmak için o müesseseyi kökünden bal- talamak biraz gülünç olur. ,, Cornala Ditalya bundan sonra Ingiliz Hariciye Nazırının Italya ile Habeşistan arasında çıkacak bir harbi bir ırklar harbi olarak tasvir etmenin doğru olamayaca- ğini, İngilterenin, Italya - Habeş mücadelesinin- bir ırklar mücade- lesi olmayıp medeniyetler mlca- delesi olduğunu pek iyi bildiğini yazmakta “ Habeş İmparatorile olacak -mücadelemiz bize dostu- muzu düşmanımızı yakından tanı- mak — fırsatını verecektir. Bu Büretle İtalyaya karşı dürüst bir vaziyet alacak milletlerle, has- mâne bir tavır takınacak olan milletler belli o'acaktır. Biz ancak bize karşı dostluk gösterenlerle dost olacağız. İtayan gençlerli adedi, Ilıli)?;ı—lınııy ıdıândçıı dııîıl: çoktur. Hele küçük Italyanların miktarı her zamankinden fazladır. Bugüa bize gösterileck olan dostlu: ğu da düşmanlığı da unutmıyaca; onları yakın bir Istikbalde ızhar edebilmek — için — kalplerimizde saklıyacağız.,, demektedir. Son Vaziyetin Akisleri Londra, 7 (Özel) — Adisaba- badan gelen yeni haberler önemlidir. Habeşistan, bir Italyan saldırışıma karşı müdafan tedbir« leri almıya koyulmuştur. İImparator Habeş ordusuna iki yeni kuman- dan tayin etmiştir. Bunlardan biri sag cenaha kumanda edecok, diğeri de bir düşman hücumunda Imparatorun elbisesini giyerek bu hücumu kendi üzerine çekecektir. Diğer yandan, Uluslar Kurus muünün — veri karar Habeş halkını çok sevindirmiştir. Halk, bu karardan Habeşistan Istiklâli- nin teyit edildiği mânasını çıka- riyor. Gazetelere göre, İtalya Şarkt Afrikaya şimdiye kadar 166 bin kişilik bir kuvvet göndermiştir. Rtalya Hükümeti, Italyanın ha- riçten borç para aradığı haber- lerini tekzip etmiştir. Japon Hü- kümeti de, Japonyanın silâh ve eephane temini amaclle Habeşls- tan ile bir mukavele İmzaladığı haberini yalana çıkarmaktadır. Yenli Bir Fırka Seferber Roma, (A. A.) — Yeniden Iki fırka asker seferber edilmiştir. Şüpheli Roma, 6 (A.A.) — Burada dü- şünüldüğüne göre, Italyanın 1906 Esrarengiz Bir Tayyare Romen Topraklarına Bo! ba Atmış Sofya, 7 (Özel) — Bükreşti gelen bir habere göre, kime hangi memlekete ait olduğu laşılamayan esrarengiz bir tayyı Romanya topraklarına — boml atmıştır. Hâdise Köstence cıv rında Yujen Kord köyünde y miştir. Köylüler tarlalarında ç etmiştir. Bombaların — patlamasıi köylüleri çok korkutmuş, hepsl kaçışmaya başlamışlardır. Roman: ya hükümeti, bu hâdiseyi örten esşrar perdesini yırtamamıştı-., Demiryolu Erganide Halk Çok Sevindi Elâziz, T (Özel) — Yeni demir yolunun Erganiye varışı pek bie yük törenle kutlulandı. Elâziz ve Diyarıbekir köylerinden binlerce halk bir araya gelerek ulusal göse tariler yaptılar. * Ankara, 7 (Özel) — Bayındır: hk bakanı Ali Çetinkaya, Erganl hattının bakır yurduna varması münasebetile sevinç bildiren tek | graflar almışlır. Başbakan Samsun- dan Geçti Samsun, 6 (A. A.) — Başba- kan İsmet İnönü deniz yolu ile bugün saat 8,30 da şehrimize gelmiş ve saat 14 de buradan ayrılmıştır. İ Başbakanın Seyahati Ordu, 6 (A.A) — Dün saat 17 de şehrimize gelen Başbakan Ismet İnönü, iki saat kaldıktan sonra şebrimizden ayrıldılar. erererernese nn ekanaa eneSALELENELA SEKESELERLCEEE. tarihli andlaşması esasatı dahi- linde tatmin edilebilmesi şüphelidir. Ancak, bir uzlaşma hasıl o duğu taktirde Italyanın Habeşle- tana hattâ ekonomik Hululünün bile bir takım zabıta tedbirlerile müterafık — olması lâzımgeleceği söylenmektedir. Musolininin Damadı Roma, 6 (A.A)— Propaganda) bakanı ve Musolininin damadı Kont Galearzo Ciano'nun yüzbaşı olarak şarkt Afrika'ya gideceği haber verilmektedir. 12 Fırka Roma, 6 (A.A) — Yeni sefer- ber edilen iki fırka ile şarki Af- rikaya tahşit edilmiş olan fırka- ların sayısı 12 ye çıkmıştır. Bun- lardan beşi siyah gömleklilerden — müteşekkildir. Hazırlıklar Roma, 6 (A.LA) — İstefanl ajansı bildiriyor: Propaganda ba- kanlığının HO. numaralı bildiriğinde deniliyor ki: H:boı kuvvetlerinin hazırlık- larının — sür'atle ilerlemcsi için, Duçe, Asaletta de Asti ve Cose- rla de Imperla fırkalarının sefer- ber edilmesine lüzum görmüştür. Bu fırkalardan birincisine gene- ral Riccardi, ikincisine de general Pinton komutanlık — etmektedir. Cassorla fırkası 2 ağustosta ka- rulmuştur. Assietta fırkasının ye- rine de tamamile motörleştirilmiş olan Trento fırkası konmuştur. Siyah gömleklilerden altıncı bir fırka daha kurulmak üzeredir.