Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Hint Denizlerinde » Türki Tarkı y Çörei er M. Turhan BZ Köze Üa Piri Reis- Murat Reis - Hadım Süleyman Beş O Çünkü —Aden delikanlılarının gün battıktan — sonra birer gece hbalığı gibi süzülerek gemilere — yanaş- tıkları, Bessizca soygun yaptıkları görüle gelip duru« yordu. — Böyle |bir soyguna — uğramas mak için dış İlman- da yatmayı tercih ediyorlardı. Safer bu sebeap« le, gehrin bulun- duğu dil iİyürüyüp iç limana varmak, oradan bir zan-« bokla ( tek kürekli ve Bsepet biçimli kayık ) öbür lima- na aşmak mecbu- riyetinde idi. Haf- talardan berl be- linden çıkarmadığı palasını okgıya oke şıya, bir. yurt türe küsü arlıya ırlıya yürüyordu; — Dilin tam orta yerine gelince — arkadan bir takım soslerin yüseldiğini duydu, Kayıtsızca — başını yere bırakıp heyecan gözetlemiye koyulmuştu. Saferin gözüne çarpam manzara gu idir Adenli kılığında — geri gerl yürüyen bir genç ve ona saldırmak isteyon beş on adam, Safer Rels likin aldırığ etmedi. Gelişigüzel bir kavga ile karşılaştığını sanarak — yolundan içinde geriyi geri kalmak istemedi, yükünü atmış | olan çocuğa dönüp biraz sertçe (yü- rü) dedi. Fakat çocuğun omuzlarını silkip olanca dikkatlle kavgaya göz vermesi değil, elindeki parlak yata-« ğganla kendini koruya koruya ve geri geri yürüyerek yaklâşan Adenli gen- cin türkçe küfürler savurması birden dikkatinl uyandırdı, içine dayanılmaz bir ilgi getirdi ve o, sanki kamçılan- mış gibi ileri atıldı. Evet, beş on adamın arapça hay- kırıp durmalarına karşı o genç Adenli türkçe karşılık veriyordu, — “çekilin doğrarım ,, diyö nâralar savuruyordu. Onu yakalamak isteyenlerin kimi to- puz, kimi deynek taşıyordu ve hep- sinde birer hançer vardı. Lâkin hör« biri hançere davranmıyordu. Bu du- vum, onların delikanlıyı yaralamadan yakalamak İstediklerini gösteriyordu. Bununla beraber delikanlının kolay kolay — yakalanacak bir şey olmadığı da göze çarpıyordu. Bütün endamın« da, beşeri bir kostüme bürünmüş bir gşemsin oynaklığı vardı, elindeki pala Ise gerçekten bir şimşeğe benziyordu. Safer Reiz, bir an için kendi du- rumunu unutmuştu. Türkçe konuşan bu genç, bir mıhladız gibl en yanına çekmişti va o, ne yapacağını düşün- meden yataganlı delikanlının yanıba- gşına süzülüp gürlemişti. — Üeri bire donsuzlar, konuşanlara öl kalkmaz! Safer de Türkçe söylemişti ve bu- nunla o delikanlıya kendini bir dost olarak prezante etmiş bulunuyordu. Topuzlu, değnekli ve hançerli küme, uğraşılacak kolların dörtleştiğini gö- rünce şaşırmışlardı, seslerini kısarak biribirlerile göz muharebesine giriş- mişlerdi. Genç, ihtiyar; yerli, yabancı bir çok insan da onların arkasına toplanarak yapılacak boğuşmayı sey- re hazırlanmışlardı. Safer Rels, bu kısa durgunluğu fırsat saydı, — yataganlı delikanlıya fısıldadı. — Benimle bile kaçabilir misin? — Evet, — Öyle ise saldıralım, şunları de- virelim, limana doğru uçalım. Topozlu, deynekli adamlar, gör bu dili n Adam Arapça Haykırıp Bağı- rıyor, Biri De Türkçe Söylüyordu — Safer, palasını kınına sokarak yalnız pençesini kulla- nıyor ve yakaladığı adamı bir boş çuval İmişçesine tare taklayıp duruyordu. çevirip baktı. Önünde giden çocuk, bu seslere kendinden çok fazla ilgi göstermişti, sırtındaki yükü hemen konuşmasını henüz bitirmeden iki Türk anlaşmışlardı, onların Üze- rine birer top güllesi gibi atılmışlardı. Safer palasını, delikanlı da yatağanını kınlarına sokarak — yalnız pençe- lerinli kullanıyorlardı ve yakaladık« Jarı adamı bir boş çuval imişçesine salla sırt edip bir tarafa fırlatıyorlardı. Bu yamân saldırış o kümeyi pek kısa bir zaman İiçinde darmadağın etmişti, yere serip bırakmıştı. Saferin de, delikanlının da yapıştığı — kol, kökünden çıkarcasına hırpalanıyor ve onların yakalayıp fırlattıkları vücutlar yüksek bir ağaçtan düşmü tesiri yaptığı İçin düşenlerin kımıldamasına imkân kalmıyordu. Safer Reis karşılarında seyirciler« den başka kimse kalmadığını görünce delikanlıya limani gösterdi ve bir kelime mırıldandı; Birâz sonra onlar İç limanda bir zanbuğa — atlamışlardı, di — limana doğru yol alıyorlardı. Yarım — saat geçince de yelkenleri gişirilmiş, de- mirl alınmış olan Venedik gemisinde bulunuyorlardı, şimale doğru gözlerini çövirerek tatlı tatlı konuşuyorlardı, İşte Toraman da bu Adenli kılığın« da Safer Reisin önüne çikmiş olan delikanlı idi. Bindikleri gemi, Aden- den artlarına takılan mızraklı, - kılıçlı adamlarla dolu beş on zanbuğun yal- palarına gülerek bir martl süzülüşü ile açık deniza daldıktan sonra dell- kanlı kendini ve başından geçenleri anlattı. Bu hikâyeye göre Toraman Por- tekizli korsanlar -tarafından bir tecim gemisinden aşırılmış bir Türk yavru- sudur. Babası öldürülmüş, kendisi Aden Emirine köle olarak satılmıştır. Büu acın (facia ) sırasında henüz on yaşında bir çocuk olan Toraman tam sekiz yıl Emirin sarayında kalmıştr, iyi arapça Öğrenmiştir, yaman bir silâhşor | vo eşsiz bir pehlivan olmuştur. Fakat türkçeyi unutmamış, Türkleri unut- mamış, Türkiyeyi unutmamıştır. Bu- güne kadar AÂAdenden ayrılamaması sıkı bir göz hapsine alınmasından ve Emirin kendini gece gündüz yanından ayirmamasındandır. Biricik emeli bir fırsat bulup oradan savuşmaktan iba- ret olan Toraman İçin son aylarda bu ülkü, bir ödev olmuştur. Çünkü Emir hazretleri onu başsakl yapmak hevesine kapılmıştır. Toraman bir silâhgşor, bir saray adamı ve nihayet bir korucu olarak yaşamaya taham- mül etmokl> beraber Emire sakilik etmek çirkinliğine bir türlü kapıla- mamış ve yapılan bütün teklifleri tekmelemiş, — vavrulan tehditlere de ormuz silkmeden geri kalmamıştır. (Arkası var) N ; 'î (e _5_“1,5 F YA BZ a n Neden ve ne içinl! Herkes kullaır, çünkü çıkmaz, bulaşmaz, iyi ve ucuzdur. bu | Kocaeli icra Dalresindeni Hurşide borçlu acem Ahmedin bor- cundan dolayı haczedilen 82 beygir kuvvetinde tek silindirli bir adet mo- tör açık arttırma suretile icra daire- sinde 8-8-935 saat 14 te satilecaktır. Yapılan ilk arıtırmada takdir edilen 4500 lira kıymetin yüzde yetmiş beşi- ni bulmadığı takdirde en çok arttırae nın taahhüdü baki kalmak Üüzere bir hafta müddetle temdit edilerek 15-8- 935 günü saat ldâte en çok arttırana ihale edilecektir. Taliplerin yüzde ye- dibuçuk pey akçelerile satışa gelme- leri ve dahm fazla malümat almak isteyenlerin 38494 — taşra dosyamıza müracaatları ilân olunur. I İstanbul Belediyesi İlânları I Itfaiyeye şoför ve efrat alınacaktır. Şoför mektebi şahadet- namesini halz olan şöförler tercih edillir. Nefer kayıt edileceklerden ilk mektepte okuduklarına dalr vesika aranır. Şoförler 60 lira Ücretle kayıt adilir. Bilâhare gayret ve ikti- darları görülenlere 65, 70 liraya kadar Ucret verilir. Efrat 40 lira Ücretle kayıt edilir. Bilâhare gayret ve iktidarları görülenlere terfi oettirilerek 53 liraya kadar ücret verilir. Istekli olanlar itfaiye Müdüriyetinde mevcut duhul talimatna- mesini okuyup ona göre müracaat edebilirler. (B.) “4AS61,, * * Senelik muhammen Muvakkat kirası teminat Çapada Saraçdoğan mahallesinde Yeniçeşme sokağında eski 8/12 yeni 22/1 No.lı 2 odalı ve bahçeli ev. 60 4,50 Fatihte Çarşamba caddesinde cedit Abdurrah- man Ef. medresasinin 10 No.lı odası. 36 2,70 Sultanahmette Kabasakal mahallesinde Kemer sokağında 6 No. lı iİ20 metre murabbaı arsa. —37 2,78 Yukarda semti senelik kirası ve teminatı yazılı olan yerler 936 senesi Mayısı sonuna kadar kiraya verilmek Üzere ayrı ayrı açık arttırmaya konulmuştur. Istekli olanlar şeraiti anlamak Üüzere Levazım müdürlüğüne müracaat etmelidir. Arttırmaya girmek için de hizalarında gösterilen muvakkat teminat makbuz veya mektu- bile beraber 13/8/935 Salı günü saat 15 de dalmi encümende bulunmalıdır. (B.) | 4391,, “EREEEE- 9 Ağustos Cuma akşamı Herbiye'de BELVU Bahçesinde Bestekâr Nebil oğlu Bay Hakkı Gecesi Belvü saz heyeti, Bayan SAFİYE MONOLOGĞ Bestekâr Muallim Bay FAHRİ ve YAVRULARI, Bestekâr Bay SADEDDİN ve sürprizler. Masalarınızı temin ediniz. Telefon : 49091