BW |B UU l"“ oe TÜT l ED LA KN Habeşistana . . ..7 Giden Gönüllüler| Vaktile yünden yola çıkan bir sipahi - caktan busalr, bir n':ğirmeu önünde durarak bir bardak su ister, Deği bu . dile- gini beraber şöy efere için kö- ncl onün yerine - getirmekl e bir imreniş — Ah, ne olurdu, bande sipa- gibi bir ata binip hi olsaydım, bürünü, vaşa git Sipahi, #onra sorar: senin suüy kılıcımı, benim ye- savaşa sen — gir. beklerim. bu Ben değirmeni Değirmenci sevincinden yerin« de duramaz olur, hemen soyunur, sipahinin zırhını sırtına, tulgasını başına geçirir, yola düzülür, sınır boyundaki orduyu bulur,> hangi alaya katılacaksa oraya sokulur, bir kaç gün sonra da düşmanla karşılaşılır savaşa girlişilir. Harp bu. Öldürmek kadar ölmek de hesapta vardır. Değir- mencinin bahtına dahi yaralanmak düşer, o ana baba gününde bir | kurşun gelip uydurma slpa- | n alnından girip kafasına yer- leşir, herifceğiz attan yuvarlamır. Şimdi yaralı, cerrablar çadı- rındadır, yarası timar edilmekte- dir. t baygınlığı geçmiştir. dalgın dalgın yatmaktadır. Onun yarasını saran cerrah, işinl bitir- dikten sonra yanındakilere fısıdar: — Kurşun beynine dokunma- mışaa kurtulur! Değirmenci bu #özü duyar duy- maz gözlerini açar ve acı acı haykırır: — Demek ki kurtuldum. Çün- kü bende beyin olsaydı değirme- nimi birakıp buraya gelirmiydim? Habeşistana gönüllü gitmek için istek gösterenler bulunduğunu gazetelerde okudukça bu hikâyeyi hatırlamaktan geri kalamıyorum. Çünkü gönüllü yazılmanın yanında gönülsüz ölmek de vardır. Gazete sütunlarinda adlarını veya reslm- lerini görmek zevki uğrunda böyle bir sonunca koşmak acaba doğru mudur?.. — M. T, Tan r_ ; Bir Doktorun Günlük otlarından DA Perşembe ©) Albumin Bir hastaya çağı: e da ara sira Üşüme ila beraber ateşp ve yün taraf ağrıları, — baş dönmeleri ağız yapışmalarından şiküâyet ediyordu. İyi bir hekim m denize Üç gün arı 4 gizen bu hastamın “Alkole,, de meyli fasla idi. Üç deniz banyosundan sonra — hls- settiği kırıklık, kesiklik ve şiddetli baş ağrısı içinde yatağa düşmüştü, * 1 — Göz kapakları şişti. 9 — Yüzünün clldi de gerilmişti; 8 — Dili paslı idi; 4 — Rengi bozulmuştu. 5B — (38 ) dereceyi aşan Ateşi vardı. (1) denize girmeyi menet- tim, (2) söt pehrizl alh-aa aldım. (3) müdrir İlâçlar verdim. Arada sırada — hastama — uğradım; — iki &y tedaviden sonra ancak eeki kuvvetini k 4 P biçatbüme yapıştırıp kollekalyon yapı- mü. Sıkinti tamanınızda bu notlar bir doktor gibi lmdadınıza yatişebilir. — | olunmuştur | ve Menemene giden yollar Üze- | bunlar ikinci plâna alınmıştır. | şayanıdikkat Mamsa Kö | - Manisa Valısı.ızm Son Postaya Beyanatı: lerınde Yeniden 300 Mektep Yaptırılı yor 'Bir De Mem- — leket Hasta- 'nesi Yapı- | hyor — Üzüm ve de incelemolerin- den yeni dönen Ilbayı (Son Posta) | okurları icin rica ettiğim görüp meyi kabul etti ve sorgularıma şu cevapları verdi : — Tarım mütahassıslarile bir- likte Akhisar, soma ve Kırkağaç mahsul bölgelerini ve o civardakl bütün köyleri dolaştık. Şunu müj- deleyeceğim: — Manisanın — hiçbir bölgesinde kuraklık kat'iyen yok- tur. Bütün Ürünler iyldir. ların, bağların hepsi birer birer Tarla- Köy Mektepleri Yapılıyor Kavaklı, ( Özel ) — gezilmiş, gözden geçirilmiş ve tarım araştırmaları yapılmıştır. En basit atla - bile adar züm mahsulü boldur. Üzümler için kuraklık korkusu kalmamıştır. çok dikkatli davranmaları her türlü hastalık tehlikelerinin de Gönünü almıştır. Köylülerle yapılan hasbühaller bana anlatmıştır ki alınan randıman derecesinde satış yapılırsa 935 tarihi, Manisa- nın bereket yıllarından biri sayr lacaktır. Arpa, buğday ve pamuk to- humlarının ıslahile meşğul oluyo- ruz. Merkezda mentana buğday" ları tecrübesinde iİyl randıman alınmış ve muvaffak olunmuştur. Besli ve iyi tohumları, tohumu bozuk yerlerde tamime çalışacağız. Tütün ürünü heyeti umumiyesi itibarile iyidir. Barı yerlerde esen sıcak havalerdan az miktarda mütcessir olanlar da vardır. Bu zarar yüzde hesabile hiçbir Tütün mahsul hiçbir. hastalıkları ! fekalâde iyidir. iyeti : Mağanlsadan Akhisara, Kırkağaca tefe al Üretmenlerin ifade etmez. yoktür. Mahs: Yel F kasabaya, rinde çalışıyoruz. Bunlardan baş- ka Akhisar - gördes, Salihli - De mirci « Simav, Eşme - Kula ve Alaşehir - Kula yolları en kısa bir zamanda ikmal - edilecektir. Bü yollardan ekonomal alanda istifade etmek köylü için çok faydalı olacak ve köy ekonomisi daha başarımlı yollarla artacak- tır. Daha başka yollar varsa da Kültür Alanında : Köyler- de mektep inşaatına önem vermiş bulunuyoruz. Bu yıl köylermizde yeniden 300 mektep yaptıraca- ğgız. Plânları hazırdır. Bütçenin tasdikini bekliyoruz. Işe başlama günlermiz — yakındır. — Köylerde bilhassa yatılı mekteplere ehem- miyet verdik. Beş kadar yatılı mektep )ıpılımkhr. Sonra, 150,000 liraya yeni bir mımlekcl hastanesi — yaptırıyoruz. — Birinci katı tamamlanmıştır. Bir yıl son- ra fanliyete geçmiş olacaktır. Yeni hastane yüz yataklıdır. Ihtiyaçlara tamamen cevap vere- cektir. Ad. Bil. | mızda hergün biraz daha hızlı bir gelişme göze çarpmaktadır. Ede- köy, Subaşı ve Büyük Altıağaç köylerinde kuraklık yüzünden bu yıl mahsul biraz vardır. Mamafih geç vakit ekilen mısırlar iyi oldu- ğu için İhtiyacı temin edecektir. Bu yıl Kavaklıda bir de mektep yapma çalışmeası vardır. Kavaklı, Nasuhbey, Büyük Altıağaç, ve Subaşı köylerinde son maarif | plânlarına uygun birer mektep yapılmaktadır. Burade bir de spör kulübü tesis edilmiştir. İsml Türk spordur. Kulüp menfaatine bir müsamere verilmiş ve hasılâtı ile kulübün ihtiyaçları temin olun- muştur. İki Köy Donduran kanalının ağıımda Yenipazar (Özel)— Donduran ve Birecik köylerinin arazisinden mühim bir (kısmı susuzluktan bomboş duruyor, gayet gür akan Akçay da boşuboşuna akıp gidi- yordu. Donduran köyünün öğret- meni İsmail köylüleri teşvik etti. Donduran ve Birecik köylüleri birleştiler. Bir kooperatif teşkil | Aydında Taze İncır Mahsulü Piyasaya Çıktı Aydım, ( Özel ) — Taze İncir piyasaya çıkmiştır. Rekoltenin ge- çen yıldan az olduğu söylenmek- îodlr 15 gün sonra da İlk kuru incir plyasaya çıkacaktır, Her yıl bu mevsimde Aydında sebza bol- luğundan — geçilmezdi. — Bu yıl havalar kurak ğittiği için sebze biraz ekalktir. Manisa orin mektebi Kavaklıda Yeni Kasaba- | Ede | Birleşti, Sulama Kooperatifi Kuruldu| Samsunda Süt Ve Yoğurt Yasak Edildi Samsun (Özel) — Koyun ve | keçilerdeki şarbon hastalığının önüne geçilmesi için mücadele devam etmektedir. Şehir kordon altına alınmıştır, hayvan girmesi ve çıkması yasak edilmiştir. Ko yuh ve keçi etindena başka süt, yoğurt ve yağ satılması da yasak edilmiştir. Samsunda Bir Haftalık Yumurta Satışı Samsun (Özel) — Bir hafta içinde Himanımızdan Çekoslovak- yaya 110 sandık yumurta sevke- dilmiştir. Samsunda Hayvan Sergisi Sumsun (Özel) — Burada Ey- lülda bir hayvan sergisi açıla- caktır. ettiler ve Akçaydan bu köylere sulama kanalları açlılar. Sulama kooperatiflerinin ve kanalların açılması törenle yapıldı. Törende Kamunbay bir söylev söylemiş, Donduran köylüleri büyük bir şölen vermişlerdir. Şimdi boş | arazi sulanabilmekte ve buralar- | dan bereketli ürün alınmaktadır. Malatya Dıhılıye Mütehassıslığı | Malatya ( Özel) — Memleket hastanesi iç hastalıkları doktoru Halil Kenan Gazlantebe atanmış, Malatyaya da Adanadan doktor Şefik getirilmiştir. Samsunda Konser Samaun (Özel) — Halkevi mu- sikl kolu tarafindan bir konser verilmiştir. Gençler konserde mu- vaffak olmuşlar, pek çok — alkış toplamışlardır. Ağustos MAHKEMELER (AGÖDDÜKLERİM Bir Domuz Avının Sonu Mevki — Beykor — ormanlı | Mevsim kış, vakit gece.. Herkes birer tarafa sinm Beykoz köylerinden Hüseyin o! | Pomak Mustafa da bir avcı kâ lesi arasınde. bu ağacı kelö sine siper etmiş, av bekliyor... Nihayet... Ön iki adım önü de bir gölgel Havaya mürtesi düşen İnce, uzunca bir g ee Mustafanın dişleri gıc — İşte, ölümüne susa domuz! Al kısmetini: — Gümmmm!... Koru, gecenin sessizliği içine uzun, uzün İnleyor, Bu sese ralanmış bir İnsanın feryad andıran acı ve boğuk bir daha katılıyor: — Ahbhi Yandım!.. Ve koru İçinde bir koşuşm! Avcılar silâh patlayan yerde b rikiyorlar: — Ne oldu yahu7? — Ne olacak Salâhattin vE rulmuş. Öldü mü ? — Çoktan, soğumuş bile. — Nasıl oldu Mustafa bu — Domuz sandım yahu ! önü me birdenbire çıkınca.. Hiç sel lenmedi de !.. Vak'anın birlaci kısmı — dabi önce geçiyor. Salâhattinle Mustafa aynı kö! den, yine aynı köyde güzellii dillere destan bir dilber kız var Canım Fatma. Fatma her iki genci de yak mış, Salâhattinle Mustafa ayf emeli besliyorlar : — Fatmayı ben alacağım. — Fatmayı ben alacağım. —| Bu müşterek arzu — rekabi uyandırıyor. Her iki tarafta kem” di hesabına başlıyor - faaliyot& !nkı! iş ilerledikçe vaziyet gel" Çarpışmalar — baf miş Bi teriyor.. Ve nasılsa Fatmanın gönülü de Selâhaddinin ateşile alevleni” yor. Mustafa kadro harici kalıyor: Bu gönül hezimeti hazmediliri kendisini, sevdiği kızdan edef adam affedilirmi? j Bir domuz avı beslenen intk kam hissine vesile olmuş oluyore Nihayet bir kuza. Gece vaktl bir çalı dibinden önüne çıkıveren bir insanın domuz olmadığı nereden bilinsin?,, Fakat kanun böyle demiyor. Mahkemt şimdi — Mustafadan — salâhddinlil heesabını soruyor. Salâhaddin bir kazayamı, yol” sa bir İntikama mı kurban gitti yakında anlaşılacak. sessizce avö | İ Nöbetçi Eczaneler nöbetçi — eczaneler Bu gece yanlardırı Tetanbul tarafı; $ da ( İemail Hakkı ), ( Elhem Pertev ), — Karagü ( Suat ), Topkapıda ( Nazım ), Sa- mutyada ( Teofilos ), Unkapanında ( Yorgi), Eyüpte ( Hikmat ), Kum* kapıda ( Belkis ). Bılınu (Tolidis); Çemberlitaşta ( Sı he çakapıda ( Mehmet Kâzım), Dımr- köyünde ( Hilâl ), Beyoğlu — tarafı! Kumbaracılarda ( Ticarim ), Gala- tada ( Aarf İttihat ), Mis sokağında ( Limonoiyan ), Kurtuluşta ( Kur- tulaş )) Kasımpaşada ( Merkez )» Hasköyde ( Halk), Kadıköy tarafır Modada ( Alâeddin ), Pazaryolun- da ( Rifat Mümtaz), Büyükadada (Şinasi Rıza ).