Hadım vezir, gözlerini hızlı hızlı kırptı, yanına aldığı tüysüz babayiğit bir iki soniye süzdü ve yüzünü yine gönüllülere çevirirken kendi kendine mırıldandı. — Bu da bir hazine değer, İşimiz iyi gidiyor. idi, vakit in beliren açlığı sezmiyordu. benliklerini i saran bir iç serinliğile, ruhlarındakl i sevinç tokluğilâ yerlerini birakmıyor- i du. Son kafilenin geçişi başlayınca bütün o sihre tutulmuş gibi görünen | — kalabalığın yüzüne bir hoşnutsuzluk yoyıldı, tatlı bir rüyanin kapanmak üzere (o bulunmasından sanki eza duyuyorlardı ve bu rüyanın sürüp gitmesini ister gibi görünüyorlardı. , hadım Veziri selârm- m Kaygusuz Yaşarın sesi yükseldi: — Devleti vezir, bu geçene iyi bak! Emreder gibi konuşan gönüllünün j porvasız sesi Süleyman (o Paşu gözlerini İleri sürdü ve bu gözler birden kamaştı. Son gönüllü, gönülleri altüst edecek kadar güzel bir deli- kanlı idi. Her kadın başını topuklas rına bağlayabilecek bir yapıda o'an bu genç, orada toplanan bütün seyircilere de parmak © ısırtıyordu, dedirtiyordu. Biraz yorulduğu için geçit alayının sonunu can gözile seyretmeyen Hadım vezir, yersiz bir dalgınlık gösterdi- ğini enlayarak âdeta Ozüldü, hemen smir verdi: — Şu babayeğiti çevirin, yanıma getirin. Ve kaygusuz (O Yaşara (dönerek sordu: — Bunu tanıyor musun? — Hayır! — Ne deye beni ona ilgilendirdin? — Size yarar bir yeğit deyel — Bana ne deye yarar ? — EN temiz, yüzü temiz, böyleler rin yüreği de temiz olur. İyi konuşuyorsun Yaşar Kendi- ni bana çabuk sevdireceksin, o bağlı bulunduğu küme- den alınan genç gönüllü de gelmişti. Hadım vezirin o karşısında kollarını kavuşlurup durmuştu. Süleyman Paşa srkokten ziyade kıza © beözeyen bu © Şok yakışıklı o delikanlıyı uzun uzun © süzdükten sonra sordu, — Adın ne evlât? — Toraman! — Yaşın kaç? — Yirmi! — Bu yaşta buralarda yorsun? — Ben Anadolluyum, babamı Mu- haçta kaybettim, anamı hiç görme- ne gezi- Piri Rels- Murat Reis - Yazan: M. Turhan Hadım Süleyman Süleyman Paşanın Gözleri, Dinlediği Sözlerle Kamaşıvermişti... — Yahu, dedi; bu, ne iştir ? Namaza buyurun desek ardımızda boş kişi bulamayız. Savaşa gelin deyince on bin kişi toplondığım görürüz. dim. Köyde çift sürmektense savaş peşinde gezmeği doğru buldum. Bu- geldim. — Macar sinirina gitmek kolaydı, Mısıra niçin geldin! — Oralarda akıncılar var, yeniçe- riler var, «pahiler var, bizim gibiler kendilerini kolay kolay gösteremez. — Demek ki sen kendini göster- meyi kurdun. Ağzın henüz sit kolu- yor. Ne hünerin olabilir senin? — Orasını Ulu Tanri bilir. — Biz da bilsek olmaz mı? — Orası sizin bileckginiz bir gey! Hadım Vezir, yine Kaygusuz Ya, döndü: — Şununla biraz elleş. O değilden et, şimdi hararetli bir güreşe şahit oluyordu. En İri atların belke- miğini kıran Süleyman Paşa gibi ağır bir adamı eyer sallasırt etmekte güçlük çekmeyen Kaygusuz Yaşar, bu kız yapılı delikanlının bileğini bükemiyor, çelikten bir direğe çarpan bir çınar gibi boş hamlelerle kivranıp duruyordu. Rüzgürdan nem kapmakla şöhret almış olan Hadım vezir, bu umulmaz sal n gizli o bir oyun, saklı bir uzlaşma bulunmasını mümkün gördü, biraz kızdı. - Bre kaygusuz, diye bağırdı, düzenbazlığı birak, şunu #'rtüstü yık, Kaygusuz bu emir üzerine deli. kanlıyı bıraktı, geri döndü, Hadım vezire gu sözleri söyledi: Ben onu yıkamıyorum. Kullariz nın içinde benim yapamadığını yapa» cak bir varsa emret, er meydanına çikan! Süleyman Paşanın yüzü ekşidi, gözleri ndamlarıma üzerinde dolaştı ve içlerinden biri üstünde durdu. — Gel beri Ayiboğan, de-i, umu- dum sende. Ayıları boğduğun gibi yu ayıyı da yere düşürürsen yüz altın slacaksm. Ve kaygusuz Yaşara döndü; — Sen de gününe hazırlan, Ayıbo- gan bu delikanlıyı yenerse yanımdan kövulacıkam, tomruğa konulacaksın. Kaygusuz yaşar, omuzlarını silker- 'z yapılı delikanlının , yaman bir boğuş- şti, İkisi de, bir sinama göreşi yapar gibi görünmüyorlardı, k yanıya tutuşuyorlardı. Fakat Ayıbo- daha gen iri bir bulut gibi ağıyorsa delikanlı bir şimşek gibi sözülüp k, ele avuca sığmıyordu. Bir aralık o güzel şimşek çelik bir çember oluverdi. Ayıboğanı yakaladı, sıkıştır. maya başladı. Şimdi başta hadim vezir olduğu halde bütün oradakiler, zarif bir sar- maşığın koca bir çınarı inim inim rdu ve ini şahit oluyorlardı, G gönüllü gorçekten bir şarmaşığa bün- ziyordu. İğ Ergani İf Sovasirrurum 95,59 AH 60 İf Amadolülveli 45,40 | | Fi & 100 Sos İş. B. Mi. Ha, Nime 1886 sesesi 126;50 İl Gayri, O, | 1673 1905 45550 İ Altın 9,33 vu | 8259 İl Mecidiye o 5209 | Paris Borsası İ F, Fr, F. Fr. 047,5T. borcu 310 | Do'ar 1512 | İsteriin » Son Posta $ İstanbul Devlet Demiryolları Borçları | MerkazB, D Krş. IT.L İsterlim —— 622,80 1 birer “ F. Frangı o 12055 | Dolar 0,1970 | Nakit Kia. Kış. 20 F.Frangı 160,8 (| 1 Mark © 1 Dolar 11609 | 20 Drahml 24,00 1 İsterlin o 620 20 Leva “ 9 ret 198 21 Ley as Borsa Dışında Ed Kredi Fonsiy » gelir ve para 118074 *9 Hazine Dahili istikraz 94,00 Ura 95,00 (| Anadolu ML Lira 46,25 26,00 4250 er Eshamı '. Lira 90 ii let Tramvay 25,50 9,59 | Bemonti 8,00 9,59 | Terkos 15,60 58/06 (| A. Çimento | 10,0 LX. | Mübadil Bon. 74 74,05 | On. Bankam 777 Paris Borsası Paris, 31 (A.A.) — 30tarihli borsa durumu; Hâlâ bazı noktalarda bulunmakla beraber, düzensizlik Esham borsası bugün genel surette daha iyi bir du- rum göstermektedir. Fransiz rantları üzerindeki muamelelerin o bissolunur derecede artması yerli eshama iyl bir tesir yapmışsa da işlerin azlığı, bu istidadın genişlemesine engel olmak- tadır. Zahire Borsasında Buğday fiatları düşmektedir. Pazartesi günü narh behemahal indirilecektir. Dün Borsaya 590 ton buğday 135 ton un gelmiştir. Yumuşak buğdaylar 6 kuruş 30 para ile 4 kuruş 35 para arasın- da, sert buğdaylar da 4 kuruş 15 para ileö kuruş arasında satıl- mıştır. Ün üzerine hiç muamele olmamış, ton sert 217 ton yumuşak 178 buğday satılmişlır. sensansunasona sususasaunsasanmessassssmsanssssssssmsisane Kumkapı İdman Yurdunun Kongresi Kumkapı İdman Yurdundan: 10 Ağuston cumartesi oleşımı sazt 21 dö Yut yapılacağından merkezinde fevkalâde kongre azanın o toplantıda bulunmaları rica olunur. Türkiye Başpehlivanlık Müsabakaları Çocuk merkez! Türkiye br 1 ikinci teşrinde Stadyomda yapılacaktır. Bu müsaba- bütün kalara Esirgeme Kurumu Genal terafından tertip edilen şpehlivan'ık müsabakaları Ankara'da Türkiye peh'ivanları iştirak edecek'erdir. Gara eeameasansamen Marka: Müslahzaral Bir e Ve Tekz I Baştarafı 1 inci yüzed) — Bu da başlık parasıdır! ce- vabını vermiş. Ve: Delikanlı bu başlığı giydiremi- yeceğini bildirince de, kızını ver- mekten vazgeçmiş. Son Postada çıkan bu haber Üzerine de, bize Ankara ilbay vekili imzasile şu tezkere geliyor: “Ilimizin Polatlı ilçesine bağlı Şeyh Ahmetli köyünden Mehmet kızının Cihanbeyliden birine nişan- lanmak için ayrı ve nikâh için de altından kalkılamıyacak derecede ağır para istenildiğine dair yaze- tenizin 16/6/935 gün ve 1748 S. nüshasında neşriyat görülmüştür. Bu yazının hilâfı hakikat olduğu ve Mehmedin, kızının 4-5 aydan beri hasta olup elyövm Istanbul Erenköy sanatoryomunda tedavi edilmekte bulunduğu Polatlı ilçe- baylığı tarafından bildirilmektedir. Matbuat Kanununun 48 inci maddesine tevfikan bu neşriyatı- mızın doğru olmadığının aynı sütunda yazılarak tekzip edilme- sini bildiririm.,, İlbay vekili (imza okunamamıştır ) Bu tezkere, bir yanlışlığı düzeltmek isterken bir başka yanlışlığa düşmüştür. Bunu da, size, sanatoryomdan yaptıgımız tahkikat He ispat edeceğiz. Söz, şimdi, bu tahkikatı yapan yaz cımızındır ; “ Bu tekzibin neşrinden önce yapılacak tahkikatı üzerime aldım. Ve basit bir araştırma (Fidan) ın hâlâ Erenköy osanatoryomunda bulunduğunu öğretti ve oraya yaptığım kısa bir yolculuk bana, yazılan satırların hakikatten ha- kikaten uzak kaldığını ispat etti, Çünkü ben, bu hâdisenin gizlediği facianın yazıldığı kadar basit olmadığını anladım, İzahatıma göz gezdirdikten sosra buna gazeteye tekzip gön- deren makam bile iştirak ede- cektir, kanaatindeyim. x “Fidanla,, görüşmek istediğimi öğrenen başhekim muavini, ev- velâ: —Olamaz, dedi, çünkü babası onu buraya teslim ederken bize onu hiç kimse ile görüştürmeme- mizi tenbih etti. Kendine hâdiseyi anlattım. Ve hastanenin. bu tenbiho itaat et- mekle, Şeyho Mehmedin sadece keyfine hizmet etmiş olacağını söyledim. Başhekim yardımcısı bu sefer- de, hastanın ağırlığırı ileri sürdü: — Sizin İstievabınızdan doğa- cak heyecan hüyatına ma'olabilir! Bu mukabele Fidanla görüş- mek ümidimi kırdı. Eğer oradan çıkarken tesadüf beni taburcu edilen bildik bir kadınla fi) karşılaştırmasaydı, zavallı fidanın gün geçtikçe sö- nen ömründeki hazin sırrı öğre- nemiyecektim. İnanın bana ki, o, bu bahse, benim sorgumdan evvel temas etti, ve: — Bu hastane çok iyi, de- di, fakat içerde dinlenen öyle mütbiş dertler var ki, açık hava- nın, “İyi gıdanın, ve inzivanın hastalara o kazandırdığı kiloları, gemi ocağına atılmış buz parçası gipi eritiyor. Sordum: — Meselâ? 1. Anlattı: — Meselâ, geçenlerde, Ül Kadının adresi mahfuzdur. Po- kir . ip... latlıdan Fidan âdında bir kızca- ğız getirdiler. Kız, nişanlandığı delikanlıyı deli gibi seviyormuş. Fakat babasının damattan çok fazla para istemesi yüzünden ev- lenememişler. Ve bu ayrı'ışın azabı, biçare yavrunun zayıf ci- ğeslerini kalbura çevirmiş. Şimdi o, babasının hırsı yüzüne den kavuşamadığı Hasanı ana ana eriyor. Muhatabım, yanımdan uzak“ laşmadan o gece, bu facianın sonunu da anlattı; — Delikanlı, kızı almak için zaten hayli para vermişmiş. Şimdi evlenmek ümitlerini kaybedince boşuna verdiklerini geri almak istemiş bubası: — Olmaz! demiş, çünkü ben kızı vermeyeceğimi söylemedim. Çocuk verem olup da yataklara düşerse kabahat bende mi? Kan kusan yavrumu kaldırıp da zifaf yatağına sokacak balim yok a? Hem bunu ben yapsam, kanunlar doktorlar mani olur! Bu tevili de öğrendikten sonra merakla düşünüyorum. Acaba Fidanı kurtaracak ve onun yerine kimbilir nice kurban- lar veren bu fena ananeyi kuru- tacak kuvvet yok mudur? — Türkiye Futbol Birincilikleri Türkiye futbol birincilik mü sabakalarının 18 ağustosta beş mühtelif mıntakada birden baş- lamak üzere bütün hazırlıkları bitmiştir. Türkiye şampiyonası Aydın, Balıkesir, Trabzon, Adana ve Eskişehirde yapılacaktır. Grup birincilikleri 23 ağustosta bitecektir. 28 ağustosta beş grup birincisi Izmirde oyunlara devam edecek, 2 eylülda nihal müsaba- kalar yapılacaktır. Karnera Bokstan Çekilmiyor Napoli 31 Temmuz (A.A.) — Italyan boksörü Karnera buraya gelmiş ve kendisile görüşen ga zetecilere, ortaya çıkarılan ha berlere rağmen yine boksörlüğe Karneranın birkaç ay sonra Alman ağır siklet şampiyonu Mensel ile dövüşmesi muhtemeldir. Ujpest Takımı Geliyor Haber aldığımıza göre Maca- ristanım. eski şampiyonu ve 932 senesi merkezi Avrupa kupası galibi meşhur Üjpest takımı bu- gün İstanbulda bulunacaktır. Bu takım Ankara kulüpleri tarafın- dan 5 maç yapmak Üzere angaje edilmişti. Yine haber aldığımıza göre Ujpest Hk oyununu önümlüzdeki cumartesi günü Beşiktaş kulübü ile ve ikinel oyununu pazar günü Galatasarayla oynıyacaktır. Moskovada Spartakyatlar Moskova, 31 ( A.A.) — Dün sendikaların Spartakyat oyunları başlamış ve genç kadın sporcu Bikova 500 metreyi Obir dakika 16.8 saniyede alarak yeni bir dünya rekoru kırmıştır. Pamuk Mahsulümüz Ankara, | (Özel) — Buayıl Sakarya ve Ege mıntakalarında pamuk mahsulümüz yüzde otuz fazladır.