Hint Demnizlerinde Türkler Piri Rois - Mourat Roiş - Portekizli miral Yelken- Yazan : M. Turhan Hadım Süleyman leri Şişirilmiş Bir Gemi Gibi Çalımlı Yürüyordu Portekizliler, Hint sahillerine, işte böyl —8— Gücerat hükümdarı Bahâdir Şa- hin sarayı. Binbir. kahramanlık macerasından sonra Hindistana giden Türk denizcilerinden Sefer Reis, aalı Türk olan Hintli hü- kümdarın — veziridir. Bahâdir Şahia yanında Sefer Relsle be- raber Portekizli maoerapereatler- den Emanuel dö Susa ve kıs kardeşi Jan da vardır. Bunlar Diu adasını kiralıyarak — bir nevi gizli kolonizasyon yapmak eti yor. zühiren de Bahâdir Şahla iyi geçinmek — istiyotlar. — Şab, Portakal çiçeği adım verdiği Buza'nin kız kardeşine üşık oldu- Bu için gözü birşeyler görmüyor ve çevrilen enirikalardan biha- berdir. İşte bu sırada içeri bir uşak girdi, haber verdi: — Portakallı Kaptan geldi, kız kardeş! de beraber!.. Bahâdar Şahın bulutlu yüzü birden açılmıştı, gözlerindekl bu- lanıklık — silinmişti. Artık Sefer Reisle ilgili değildi, onun sözlerini değil, varlığını bile unutmuşa ben- ziyordu, çılgın bir sevinçle emir veriyordu. — Onları getirin, hemen bu- raya getirin! Ve vezirinin acıyan bir ba- kışla kendini sözdüğünü görünce bayram yapan bir çocuk hafifliği içinde onun boynuna sarıldı : — Hoşgör rumt, dedi, hoşgör. Ben deliyim, aşk delisiyim. Eğer yüreğinde benim için küçük bir sevgi varsa bana acı. Mülkümü koruduğun gibl aşkımı da koru, portakal çiçeğini bana al. Bu K, "Iği yine sen yapabilirsin. Çünkü Türkslin, Türkün elinden her şey gelir. Sefer Rels, biraz önce duy- duğu kırgınlıktan - siyrilivermekle beraber boynunda inleyen yüreği © o vapsız biraktı, çünkü Emanuel D) Suza ile kızkardeşi içeriye gwemişlerdi, Bahâdir Şah da on- ları karşılamıya koşmuştu. Portekizli Amiral, yelkenleri tişirilmiş irl bir gemi — gibi gişkin bir çalımla — yürüyordu. Hükümdarın — önünde eğilişinde bile bir harp gemisini nküçük dalgalara karşı yalpalayışımı an- dıran bir mühimsememezlik vardı. Bahâdir Şah bu saygısızlığı hiç sezinşemedi, oruula oyalanmıya Amerikayı keşleder gibi çıkmışlardı da lüzum görmedi, Portakal Çi- çeğinin önüne atıldı: — Hoş geldiniz, dedi, sefa getirdiniz. Biraz önce sizi anıyor- dum. Bizim Rümiye sizi söyliyor- dum. Kız, —Avrupa — saraylarında hüküm süren teşrifat kurallarını gölgede — bırakan bir incelikle kücük bir ipek kubbeyi andıran eteklerini Iki elile yaydı, sağ dizi üzerine kıvrılarak çok zarif bir. röverans — yaptı ve sonra doğrularak hükümdarın elini tuttur — Siz, dedi, bugln beni anmış- sınız. Benim sizi bir gün bile dilimden düşürdüğüm yok, Kar- deşim Amiral ile aramızda geçen her sözün içinde yüksek adınız vardır. Amlral, korkunç bir kaya gibi dimdik duran Sefer Relsi selâm- Tadıktan sonra İlmana demir atan bir gemi çalımına büründü, bir tarafa kuruldu. Kız, — Bahâdir Şahın sağ yanında yer aldı, zavallı hükümdar, kendisinin kim olduğunu unutarak — sevgilisinin | yarattığı ilik hava içinde ter dö- küp duruyordu. Gerçekten bir portakal çiçeği gibi serhoşlatan kokular içinde kıvrım kıvrım açı- lan, her kıvrımından bir başka güzellik saçılan bu kız, beyaz bir alev gibi onu sarıyor, sariyor ve sarsaklaştırıyordu. Utanmasa, amiraldan çekin- mese, Sefer Reisten korkmasa ve hele Portakal çiçeğinin kendini sinden Ürkmese yere diz çökecek, o çiçeğin her kıvrımına binbir öpüş koyacak ve sonra gözyaşlari içinde yüreğinin yanık dileklerini haykıracaktı. — Bunu yapamadığı için sarsıntılı bir ifade ile kekeliyordu: — Ne iyi ettiniz de geldiniz. Eğer gelmeseydiniz bugünüm pek tatsız geçecekti. Sefer reis ile Türkçe konuşan Babâdir şah, portakal çiçeğine Gücerat diliyle söz söylüyordu, bu dil sansikritten bozmadır, Hindis- tanın bir kısmile Kambayo kaç körfezleri arasındaki yarım adada kullamılır. Madmazel Jan ve kar- deşi amiral bu dili bellemişti, hattâ on beş yirmi yıldanberi Bindistanda yapılmıya başlayan ordu. dilini de — öğrenmişlerdi. Onun için Bahâdir şahla konuş- SON POSTA edı' Rüya Görünce ! Nev : yerk OÇİYSA — | Viyana 4,2270 1708 Müadelt 6,8033 082 — | Belin 19732 Drüksel 471713 | Varşova 42075 Atima 88,6732 | Poşte 4448 Cenerre 2,8318 | Bükreş 77,9030 Belya 657785 | Belgrat SAÇISIT Azasterdam — İÇİSSS | Londen Ka 619,78 Prag 100115 | Moskova ,, 1092,78 ESHAM ve TAHVİLÂT Lira Lira İ Bank.(Nama) 0,50 (Bomentil KB » #Hümile) —9,50 | 1983 imtikran — Dü » Çillses'a) < | leticram Dahilt Od 25 Ozmazlı Bank. 2140 | Düyunu Dü Belâmik — Ç Si | Beğinl tertip 1 6x,70 Şirketi Hapılye 1550 | —. LA Weliş 1040 | Reji 180 Anadolu WGOW, 25,65 | Tramvap ü— » W GÖP, 2610 | Rihtim lüç— Anade'a' 100V 42,30 | Üsküdar 6e — 10 Şatk D. Y Ol— | Terkon 60,00 İat, Trnmrap — D, | VasüKr.Postüd6 120,— Osküdar a DS , « » İÜS Sülte Terkes D, . « # İPİİ 3000 Biaktelk -— 4780 İagk » Bi 5030 B » 842 | (Vahit) d0 Ra ( ıoıı İase beşibirlik «'tın Heoldiye araD L GA MeTean GT Kalla beşibielik ala | Reşet) vr . sio3 VCümhuriyei) —00 | VA Ti . n VAslu) 4650 | C) Borsa — harlat Parls Boraasında Paris, 2 (A. A.) — | temmuz tarihli borsa durumu : Değerler borsası hâlâ bekleme devrindedir. Çok seyrek alışve- rişler arasında — Fransiz — ulusal değerlerinin oldukça gerilemesi Fransız fondolarının ve bu arada elektrik ve kömür değerlerinin satışa çıkarılmasına sebep ol- muştur. Öbür gruplar daha tutkundur ve önemli ayrımlar göstermiyorlar. Arsıulusal değerler — Rionun ve Mining'in halifçe tutulmaları üzerine daha iyi bir durum gös- termektedirler. mılırıdılmıçıızmnmkün oluyordu.| 29, İdare memuru Jan, açığa vurulmayan bir aşkın alevini dudaklardaki titre- yişten — değil, gözlerdeki kuru nemden anlayacak kadar — olgun kızlardandı, Bahâdir Şahın keke- leyişindeki yanık belâgatı apaçık görüyordu. Fakat bu titreyen ses ona hiçbir tat vermiyordu. Jan, meleyen kuzuya ancak acıyan, toslayan koça iİse bayılan bir dişi idi. Bu yaradılışı yüzünden altın taht üzerinde paslı bir. te- neke sesi çıkaran hükümdara da bir az acımak İstiyordu, şu ka- dar ki kardeşinin kendi omuzuna yüklettiği vazife, böyle bir acı- yışa imkân — bırakmıyordu. O, önünde titreyen gu ağızdan aşk şarkıları dinleyemezdi, öz yurduna kazanç getirecek sözler duymak “deterdi, ( Arkası var) BırAy Flkvada” Kâlacaklar Temmuz 3 Amerikalı Iki Kardeşin Büyük Bir Muvaffakıyeti Yüzlerce Saattenberi Uçuyor. Ve Daha Da Uçacaklarını Bildiriyorlar Rekorlar diyarı olan Amerl- kada, havacılık hususunda yeni akisler bir müddettenberi işidil- mez olmuştu. Bir zamanlar hava- da S0 saat, 100 saat kalan tay- yarecilerin atlarını duyuyorduk. Son senelerde, bunlardan yalnız meşhbur. Viliy Postun kısa bir zamanda bir dünya devri yaptı- gına şahit olduk. Ondan sonra bu zat, birkaç defa Stratosler uçuşlarına girişti. Fakat her de- fasında muvaffakiyetsizlikle teşeb- büsünden vazgeçti. En son defa havada fazla kalmak rekorunu Hunter, Kennet ve John İsminde üç kardeş tesis etmişlerdi. Bunlar, tayyarelerinden İnme- den havada tam 553 saat kak mışlardı. Bu rekoru kırmak - için yapılan bütün teşebbüsler bir netice vermedi. Nihayet geçen- lerde Alve Fred Key isminde iki kardeş, geçen hafta tayyarelerine atladılar ve Perşembe günü tam öğleden sonra bu rekoru muvaf fakiyetli bir surette kırdılar. Kır- mak şöyle dursun bir haylı da geride bıraktılar. 650 saat uçtu- lar. Iddialarına göre bu suretle havada bir ay kalacaklardır. Bizzat kendilerinin inşa ettikleri bu tayyareye, bu iki kardeş Ole - Missisifni Ismini vermişlerdir. Bunlar, havanın tebeddülü karşısında daha sakin mıntakalara kaçarak göklerdeki — uçuşlarına — devam ediyor ve benzinleri bitince, ma- kinelerindeki — tolsir — vasıtasile Keye kardeşler aşağıdan benzin istiyorlar — ve hemen bir tayyare — havalanıp kendilerine benzin yetiştiriyor. Koys Kardeşler Yere indiler Meridian, 2 (A. A.) ( Amerl: kade) — Uçman Keys kardeşler, nihayet dün akşam saat 20,05 te yere İnmişlerdir. Keys kardeşler, hiç ara ver- meden 27 gün 5 saat ve 33 da- kika havada tutunarak, bültün zaman rekorlarını kırmışlardır. Hava Kurumu Memlekette Yardımlar Bütün Hızıyle Hâlâ Devam yam etmektedir. Tütün tüccarı Hasan Kozluca 1000 lira teberrü senede de ayrıca 20 lira vermeği taahhüt etmiştir. Eşi Fatma da 200 lira teberrül etmiş, 20 lirada taahhütte bulunmuştur. Çocukları | Ş.vket v: Saffet de her yıl 20 lira | vereceklerdir. Milit sigorta şirketi kuruma 100 lira teberrü etmiştir. Kuyumcu Antranik 30, ku- yumcu Ohannes, Leon, Migırdıç, Yervant ve Artin her yıl yirmişer lira vermeği taahhüt etmişlerdir. Kereste işleri limited - şirketi müdürü Cemil 65, murahhası Nu- rettin 48, mahasebeci Sadullah Kadri - 24, Ustabaşı Mike 22, Üsküdar ajan- &1 memurlarından — Halit Isa 24, Voznedar Şakir 28, Kapalıçarşı- ? Hava kurumuna yardımlar de- I Etmektedir da Bedros 15, Antikacı Halit, kuyumcu Zorg, Mesrup, Dikran, Ibrahim, Turtum, Tatyos, Artin, Muçik onar lira, kereste limitet şirketi muhasebecisi Sadi 12, veznedar 17, şoför Muslafa 17 Ilyas Ali 14, doktor Fahri Can 12, ustabaşı Mustafa 9, Üsküdar ajansında Saffet 15, Haşim 13, odacı İbrahim 4 lira vermeği taahhüt etmişlerdir. * Üniversite tedris ve idare he- yeti, Türk hava korunma kuru- muna hepsi birden Üye yazılmış- lar ve her ay maaşlarının. 42 sini bu kuruma teberrü etmişler- .- dir. Temmuz maaş'arının * 2 tu- tarı kuruma verilmek Üzere mu- hasebeye yatırılmıştır. İstanbul Sıhhi Müesseseler Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan : Bakırköy Akliye ve Asabiye hastanesi için — 60,000 — met: re yerli Amerikan bezi olbaptaki nümune ve şartnamesi vaçhile ve kapalı zarf usulile eksiltmeye koumuştur. 1 — Eksiltme işi : Cağaloğlunda Sağlık Direktörlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır. 2 — Eksiltme günü : 14,30 dur. 24 Temmuz 935 Çarşamba güaü saat 3 — Tahmini fiatı : Beher metresi 32 kuruştur. 4 — Muvakkat garanti : 5 — Şartnamesi bede'siz olarak örülebilir. 6 — İsteklilerin car? soneya ait Ticaret Odası 1440 liradır. hastaneden alınabilir.. Nümune vesikasile bu İşe yeter muvükkat garanti makbuz veya banka mektuplarile belli saatten önce komisyona müracaatları “3612,,