t Temmuz Deniz Sitâhları Yarışı Dayanıl- maz Bir Halde Savaştakl — kiymetin derecesin! tayin etmek mümkün olmamakla be- denilebilir ki — dünyanın en i donanmasına sahip olan ulus Bu hakikat, belki dün için münakaşaya muhtemeldi. Fakat bugün öyle değildir, çünkü Amerika birleşik hükümetlerinin Cumhur Reisi Roosvelt tarafından imzalanan son Amerika bütçesi, bu donanmayı dün- yanın en kuvvetlisi haline getirmek- tedir. Bittabi sulh zamanında, Çünkü: Amerika donanması için bu bütçe ile kabul edilen yeni masraf — 460 milyon dolardır. Bu para ile 22 tana yöni harp gemlsi yapılâcak, 555 yeni uçak alınacak, 1942 yılına kadar Ame- rika donanmasının elinde bulunmıya karşısında, Uzak — Şarkta — kendine Amerikayı monfaat rakibi sayan Ja- ponyanın boş durmuyacağı, İngiltere- nin onlardan geri kalımıyacağı bedihi- dir. Büyükler böyle “olunca, diğer İkinci — derecedekl devletlerin de kendilerine göre bir. şeyler yapmıy galışacıklarını — bir zarüret — olarak kabul etmek lâzımdır. Şu halde: Düne kadar mutedil bir — yarış halinde devam edegelen deniz — silâh- latı yarışı, Amerikanın, yeni bütçesk ne koyduğu muazzam paralarla yep- yeni ve çok hızlı bir safhaya girmiş oluyor, dayanabilene aşkolsun. Amerikada Mühim Bir Grev Durduruldu Vaşington, 30 (ALA.) — B. Ruzvel- Hin dileği üzerine “United Mine Wor- kers,, başkanı B. John Levis, pazartesi ak geevin durdurulmasını B. Levisin kömür işçile- vazgeçirecek - otoriteye rağmen, işçilerin baş- kanın - dileğini yerine — getirecekleri sanılmaktadır. B. Levisin kabul ettiği mütarekâ Mmuvakkattır. B. Levls, işçilerin patron- ları için değil fakat B. Ruzvelt için mütarekeyi — kabal ettiklerini söyle. - Tejfrika — Yunan Meclisi l Bugün Açılıyor Atina, 1 ( Husust ) — Bugün saylavlar moclisi merasimle açıla- tır. Meclis, Atina Metrepoll tat dini Ayinl yaptıktan açılacak ve Başbakan beşinci milli meclisi adını alan butoplantı önünde hükümet namına bir nutuk söyliyecektir. Mü mini yapacaklar ve cel » Divanı riyaset ertesi çilecektir. Meclis başkan- lığına — eski — başkam Vozikis namzettir. Gübbels SON POSTA Italyan_ Goce Manevra & Alman Papasları- * na Çatıyor | Berlin, 30 (A.A.) — Berlin çevresi nasyonal - sosyalist birlikleri türeni öğleden sonra, on beş bin kişinin toplandığı spor sarayında başlamıştır. İş cephesi şefi Lev, ve Beriin nazl ku şafi von Jagowun verdik- ylevlerden sosra B. Göbbele söz almıştır. Yapılan tenkitlere karşı nasyonal- sosyalizmi müdafaa eden B. Göbbela, programın — başarılmış parçalarından rek demiştir kl: — “Ülke içinde birlik yaptık. İşsiz mi sekiz milyondan iki mil ik. Ürke dışında ulusal prastiji yerine getirdik. Gerçi ayrı ayrı her- kesla hayatını kurtarmak İçin çalışı- t bugla dış siyasal me- er günkü dertlerimizi unuttu- Hükümeti korumak - için bir etirmek nasyonal- sosyalizmin pratik alanda çalışması demaktir.,, Bundan sonrn Tempelhof manavra yerinde nazi birliklerine bağlı yüz yörmi bin kişi büyük bir geçit resmi yapmışlardır. Manavca yeri, gamalı haç taşıyan yüzlerce bayrakin süslen. mişti. B. Gübbelı, burada da bir söylev vererek Berlin - politikasının yaptığı mucizeden bahsetmiş ve demiştir ki; — “Berlini arsıulus: sıulusal yahudilikten kurtardık. A hükümet merkerzini, onu zebirley kaldırım — çiçeklerinden — kurtardık. Nasyonal-sosyalizm, patronların ka- ktır. düzeltmek İstiyo- Burhan Cahit No; 18 — Hiç blir şey İstemez anne, eğer yemek vaktine kadar kalacak olurlarsa — bir — otomobile atlar (Belvü) ye gideriz. Geç vakite kadar annemle görüştük. Bu kararımızdan uzak yakın Bilelerimizden birinin bile haberi yok. Annem: — Ayıp olur. Teyzene ölsun söyleyelim. Böyle birdenbire karar vermek.. — Acelesi yok anne; dedim. Her şey yoluna girsin. Herkes gibi onlar da öğrenirler, İçimde heyecan — tükenmişti. Sevinç yoktu. Hislerim düğümlen- miş gibiydi. Hâdiseler beni uyuş- turmuşa benziyordu. İstiyordum ki bu dedisodulu yerden, Kadıköy- den, tamdık çehreler arasında birdenbire çekilip gideyim, Ve Emin Tosun Beye ilk ricam bu olacak. Şatafat, gürültü, nümayiş iste- miyorum. Havatebailine muhtaç hasta gibiyim, * Saat o0 buçukta kapıda bir I otomobll durdu. Avukatımız Emin Tosun Beyle beraber gelmişti, Annem telâş içinde. Nerimanın önlüğünü değiş- tirmiş, küçük misafir odasına çeki düzen vermişler. Bon her günkü gibiyim. Emin Tosun Bay her şeyi ken- di kendine kestirip atmıya alış- mış. Daha oturarken: — Sadi Ziya beyle herşeyi konuştuk, — dedi, bence - artık birşey yok. — Eğer — batırınıza yeni birşey geldise! Biz böyle şeylerden anlamıyoruz. Annem de ben de sustuk. Bereket Sadi Ziya bey ha- limizl — biliyor. Dün konuştukla- rimı kısaca - anlattı: — Emin Tosun beyefendi ile dün birçok — şeyler konuştuk. Şimdi bazı birleşmelerde husust şartlar da ortaya atılıyor. Ben vekiliniz. olmak sıfatile hatırıma gelen geyleri söyledim. Kabaul , ettiler. Bu noktaları böyle heye- canlı anlerde eyi düşünmek için hattâ aile bileolmamak lâzımdır. Çünkü konuşulan ve düşünülen geyler Va Çarpıştı. İki Gemi Hareketten Kaldı Filosu... Yaparken Bazı Gemiler İtalyan harp gemileri manevraya çıkmak sıralarinda Taranto, 30 (A.A.) — Filonun bü- tün aşıklarını söndürerek yaptığı gece manevrasında bozı gemiler çarpışmış- ’ tır. Altı nefer ölmüş, | İspanyada Vaziyet Yine Karışık Ve Gergin Valensya, 30 (A. A.) — Bu gece snat birde demir elektrik direkleri içine yerleştirilen iki bomba patlamış, birkaç köyün ışıkları kesilmiştir. P Salvador adında ve 15 yas gada bir çocuk suçlu olarak yaka- laomıştır. — Bilhassa — yaraçlarından (aakıl vazıtalarından ) ve yenilecek teciminde yapılacak büyük len bahsedilmektedi lışan işçiler gece sağlık — şartlarına vleri yıktıracak ve yaptı ğız. Hiç enanlar bile, maddeli ruz. Bunün - İçi uygun olmıyan yerlerine ©.. Alman ulusu, bizi dinsizlikle itti. ham odea, bizmetçi Kkadınları gibi her mesele üzerinde kavgı en bu papasları anlamaz. Bir, Alman papas- larından çok daha dindarız. Çünkü susuzlara cu verdik, açları doyurduk. havanın berraklığını kaçırır. Me- selâ konuştuğumuz noktalardan birl herhangi bir ayrılış hâdk- sesinde iki tarafın vaziyetidir. Bunu bugün için ne Gülseven hanım ne de Emin Tosun bey batırlarına bile ge- tirmezler, gelirmemeleri de lâ- zımdır. Hep dileriz ki bu yuva hep beraber ak pak oluncaya kadak saadetle, — sevinçle sürüp gitsin. Fakat hayat, tesadüfler ihtimellerle doludur. Bunun için yaziyeti — dışarıdan ve uzaktan yabancı gözle görmek İster. Avukat Sadi Ziya bey anla- tirken hepimizin yüzüne bakıyor. Duygusuz, hareketsiz, ho, söylüyor. başımız önümüzde din- Hlyoruz. — Böyle — ters hâdiselerin kiç bir zaman — olmayacagımı ilâve ederken bu ihtimal üzerine bir madde koyduk. Ne - şartla olursa olsun Gülseven Hanım ayrılmak İstediği takdirde Emin Tosun Bey İtiraz etmeden, mah- kemeye düşmeden kendisine on bin lira verecektir. Emin Tosun Bey hemen tasdik etti : — Evet, Kabul ediyorum, Sadi Ziya Boy devam etil : — Gülseven Hammın evlilik hayatında alacağı eşya ve mü- t işlerini brakmak emrini almiş- lardır. Fakat bu sabah saat dörtte bunlar çalışmıya devam ediyorlardı. Grev . tedbirlerinin, halkçı xiraat tolululuklarının — tugün — Valanayada yapacakları toplantıları protesto et. mek isteyen sendika birlikleri taras finden alındıkları sanılmaktadır. Hükümet gerel tedbirleri al. mışlır. Mubafı elleri sokaklar. da dolaşmaktadır. 30 Bin İtalyan Genci... Roma, 30 (A.A.) — Avrupa, Asya, Afrika ve Amerikanın 36 Ülkesinde buluncn İtalyan allelerinden 15 bin çocuk buraya gelmiye beaşlamışlardır. Bunlar, dışarda oturan İtalya: miyelinin p: le — birkaç hi gehrinde kalmı r. kendisinin olduğunu Emin Tosun Bey kabul edecektir. — Evet. Kabul. Sadi Ziya Bey anneme do başını çevirip elindekl kâğıdı okumakta devam etti: — Gülseven Hanım va!lidesini yanma alacaktır ve Emin Tosun Bey bu vaziyeti şimdiden kabul edecektir. — Başım üzerine| Emin Tosun Bey âdeta sabır- sızlanıyordu. Sadi Ziya Bey gülerek bir madde daha okudu 1 — Emin Tosun Bey evlilik hayatının icap ettirdiği sadakat ve saygıdan bir an ayrılmıyacak ve böyle bir. hareketl ayrılmak için kâfi bir sebep teşkil ede- cektir. Emin Tosun Bey ayağa kalktı: — Doğrusu müthiş bir avukatı- nız var, dedi. Neler, neler dü- şünmüş. Bu da kabul. Daha yeni birşey var mı? Annemle ben utancımızdan başımızı kaldıramıyoruz. Bu, adeta ticaret mukavelosi gibi bir şey. Sadi Ziya bey elindeki kâğıdı kapadı : — Tamam, Şimdi Gülseven hanıma soralım. O da bir şey dü- şünüyor mu ? Başımı kaldırdım : — Hayır. : — bunların Imza işini noterde bugünkü samlmi, sıcak | cevherat böyle bir ayrılık anında | yapalım, Bundan Gtesi size kalir. Sayfa $ Gönül İşleri Sevgilimle Mi Talibimle Mi Evleneyim ? Bir genç kız bana bu euali soru- yor ve çu izahati veriyor : * Tahsilim iyi, bir resmi dairede çalışıyorum. Bir senedenberi bir genci #eviyorum, Bu genç bir memurdur, evvelce benimle çok alâkadar — oluyor« du, fakat şimdi eekisi kadar beni sev- Fııd ini görüyorum. Buna mukabil ikinci bir erkek benimle evlenmek istiyor. Bu adam tahsilce ve movkice sevgilinden yükseek, fakat ona karşı ne sevgi, ne heyecan. hatta me sempa- & düymuyorum. Onun için mütereddit bir vaziyete düştüm. Sevdiğim adam benimle evlenmeğe kâlksa onu mes'ut ederdim. Fakat sevmediğim bir adam- l övlenirsem, birinotelni unutacağım- dan kozkuyorum. Taaıdıklarıma yorum. Her biri bir türlü fikir veriy Siz ne dersiniz 1 ,, Oor. Anakara: N, S. N. Bu kız sevildiğini zannettiği için bu tereddüt devresini geçiriyor, halbuki mektubunda okuduğum izahata göre, bu adam artık bu kızla alâkadar — de » Kızm zaafını hissetmiştir. Öndan ist- fadeye çalışıyor, fakat her kız gibi, bu kızcağız da o gencin va- itlerine İnanmış, büyük hayallere kapılmıştır. Ben sizin yerinizde — olsam, ikinci talibimle evlenmekte bir an tereddüt etmezdim. Sevginizi unutabilirsiniz. — İnsan sevildikçe sever, fakat karşılıksik sevgl ça. bak söner. Evlendikten sonra kocanızın göstereceği sevgi ve alâka slzl ona yakınlaştıracak — ötekini de göremiyeceğiniz için yavaş yavaş unutacaksınız. * Konyada Yıldız Canı Bahsettiğiniz erkek size karşı samimi olabilir. Sizin ona karşı aldığınız tavur da doğrudur. Ka- tiyen — yumuşamayınız, — o sizin elddiyetinize mağlüp — olacaktır, erkek, kendisine düşkünlük gör teren sırnaşık kadından hoşlanmaz. TEYZE Artık nişan için, nikâh için ne düşünüyorsanız aranızda konuşur: sunuz, Benim vazifem bukadar. Ve küğıdını derledi, topladı. Çantasına koydu. Emin Tosun bey küçük oda- sının İçinde sinirli siniril dolaşı yordu. Geldi annemin önünde durdu: — Artık evimizin büyüğü siz- siniz, dedi. Benim kimsem yok. ev işlerini dilediğiniz gibi bazırla» İymız, Arzu ederseniz nişan da nikâh da hepsl bir arada olsun bitsin. Benim Adaya geçmek ni- yetim vardı. İsterseniz iki Üç ayı- mız orauda geçer, Sonra ev için düşünürüz. Ben şimdiki halde Beyoğlunda — oturuyorum. Fakat oturduğum yer sakin bir aile köşesi olacak gibi değildir. Ayak- altı bekâr İşi bir yer. Annem sıkılıyordu. Ne söyli- yeceğini şaşırıyordu. — Ben cevap verdim : — Muvafık bulursanız bunları ayrı ayrı konuşup karar verelim. Münasip bir vaktiniz olduğu gün, Emin Tosun bey güldü: — Rica ederim. Bundan da- ha ehemmiyetli ne iş olabilir. Hayatımız için karar veriyoruz. Münasip bir vakit aranırmı. di. Bol bol vaktimiz var işte, hi zır Sadi Çetin Bey de burada, Te- reddüt ettiğimiz noktalarda bizl aydınlatır. (Arkası var)