Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ZT Haziran Gördüklerimiz Dokuz Yaşında Ev Geçindiren Bir Kızcağız Her Perşembe ve Pazartesi günü köprüden Beykoza kalkan 20 vapurunda siyah — mektep gömlekli, beyaz yakalı bir kız çocuğu görürüm. Bu ince yapılı ve güzel yavru, bir çocuk şenli- ğile vapuru baştan başa dolaşır. Onun takıldığı ve konuştuğu kimseler pek çoktur. Bir aralık kendisine ambalaj kâğıdı ITâzım olmuş tanıdıklarına sordu. Bana da geldi: — Amca ufak bir kâğıdınız var mı ? Gece yarılarına kadar vapur- larda dolaşan bu yavruyu Öğren- mek için iyi bir fırsat doğmuştu. — Senin adın ne? — Feriha Yıldız. — Mektebe gidiyor musun ? — Tabit giderim. Beykozdaki kırkıncı mektebe. — Annen, baban var mı? — Var. Iki de küçük oğlan kardeşim var. : — Kaç yaşındasın ? — Bu gene dokuz yaşıma girdim. — Eviniz var mı? — Hayır amca. Beş buçuk liraya kira ile oturuyoruz. — Baban ne iş görür. — Mektebin sokağında kara- melâ satar. — Günde kaç kuruş kazanır? — Bazan elli, bazan 75 kuruş. — Başka — yerden geliriniz yok mu. — Ben Istanbuldan geliyorum. Şimdi mektep tatili. Ben İIstan- bula iİnerim, babama karamelâ alırım. Eger babam inse. Hem (35) kuruş vapur parası verir, hem de bizim ekmek paramızı kazanamaz. Onun için ben ine- rim. Tatil zamanında vapurlarda ben de çiklet, karamelâ satarım. Fakat okumayı çok severim. Oku- | yacağım, büyük adam alacağım. Anama, babama — bakacağım. Fakirlik çok fena şey.. — Bugün ne kadar karamelâ aldın? Feriha yıldız, ipek yumağı gibi yumuşak ellerini uğuşturdu. 'Muvaffakiyetli bir. İş — görmüş gibi büyüklere mahsus gururlu bir edâ ile: — Bugün babama tam 540 — kuruşluk karamelâ aldım. Babam bunu perşembeye kadar satar, pazartesi günü bir daha alırım. Ben iki gsenedenberi hep böyle yaparım. Ben olmasam hepimiz aç kalırız. Zavallı babam işin altından kalkamaz. AÂnnem Ve zaten o da çocuklarla uğraşır. Vapur Beykoza yaklaşmıştı. Feriha Yıldızım isteğini yapama- dım. Kendisine ambalaj kâğıdı veremedim. Elimi cebime soktum, Çıkardığım bir yirmi beş kuruşu avucumun içinde kendisine uzat- tım. — Bununla iskelede bir am- balâj kâğıdı alırsın, dedim. Fakat o, ciddi ve ısrarlı bir red ile beni utandırdı. Dokuz yaşının içine sığdırılan bu muazzam izze- tinefsi örselediğim — için — çok sıkıldım. — »t o4t Sinir ve akıl hastulıkları müt. Dr. ETEM VASSAF Cağa'oğlu Orhan B. apartımanı Tet.22033 Ev. Kalıköy Bahar ye İler! sokak Tel.6079 | öyYn STA Brüksel Muhakemesinin ÜçüncüCelsesinde Suçluların Gerçek Yüz- leri Nedir ? Erkek ! Ruhca Zayıf, Mutlaka Insan Öldürmek istiyen Değli, Fakat Öldürdükten Sonra Vicdan Azabı Duymayan Bir Adam ! Kadın : Kendisinin, Uğrunda Cinayet Yapmayı Bile Göze Alacak Bir Adam Tarafından Sevlilmesini Istiyen Bir Mahlük.. Brüksel, 22 (Haziran) — Bur gün, bir kadını, mücevherlerini soymak için öldüren Pierr Nat- han ile, onu bu suça fişkırttığı iddi edilen metresi Malou Geri- nin hüviyetlerini anladık aynli za- manda da yaptıkları suçun ne şekilde meydana çıktığını öğren- dik, bunu bir şahidin sözlerine borçluyuz. Bu şahidin adı Jan- Keteldir üÜniversitede okumakta- dır, yakında doktor olacaktır: Ketell — Suçluları arasıra ti- yatro veya barda karşılaşmak neticesinde tanıdım, meclislerine girip çıkar oldum, bir gün yine tesadüf bizi bir meclise düşür- müştü. Beni yemeğe davet etti- ler, epeyce yedik, epeyce İçtik, söz arasında bahs aşk mevzula- rına düştü, Malou Gerin bu sa- hada hiç uysal değildi, aşkın tam ve mutlak olmasını istiyordu. Bakınız. Pierr Nathan da böyle- dir, beni uğrumda bir cinayet yapacak kadar sever, dedi. Bu, cinayet bu muhaverenin geçtiği geceden az Öönce yapıl- mıştı, fakat itiraf sırası henüz gel- miş değildil! Ketell — Yemekten sonra Pierr Nathan beni bir köşeye çekerek kendis'ne Üç dört yüz frank ödünç verip veremiyeceğimi sor- du, yarın gelirim, dedim. Hâkim — Ertesi gün gittiniz mi? Ketell — Hayır, çünkü birisi benden ödünç para İstedi mi onun samimiyetinden — şüphe ederiml Bu son cümle dinleyenler arasında, çabuk kesilen bir gü- lümseme doğurdu. Ketell — Kendileri İle ikinci konuşmamız bu yemek faslından beş altı gün sonradır, bu ikinci tesadüf de yine içtik. Anlaşılan epeyce İleri gitmiş olacağım ki Malou — Gerin nefsini — idare kudretini elinden kaçırdı, yine aşk bahisleri üzerinde konuşu- luyordu, “bilir misiniz Pierr be- nim için ne yaptı, bir kadını öldürdü,, dedi ve bu clümle benim için bir şimşek oldu, Pierr ile metresinin az evvel Parise gitmiş olduklarını biiiyordum. Paris ga- zetelerinde İse bir kadının bir randevü evinde öldürülmüş oldu- ğuünu okumuştum, ona dönerek: — Yoksa yassı burunlu adam sen misin? Diye sordum. Filhakika Paris zabitası kaltil hakkında henüz malümat taopla- yamamıştı. Yalnız otelin müdü- ründen kadınla birlikte gelenin yassı burunlu, boksör suratlı bir adam olduğunu öğrenmişti, gaze- teler de hep bu adamdan bahse- diyorlardı. Piyerr bu sualim üze- rine başını iğdi, ben zor bir durum önünde idim, amcama giderek ne yapmaklığım lâzımgel- diğini sordum.,, Jan Ketellin amcası hakikaten nasihat verecek mevkideydi, zira 'jandarma miralayı bulunuyordu, Tesadüf Sayesinde Bütün Teferrüatı Anlaşılan Bir Cinayet Malou Gerin önüne bakarak şahitlerin söylediklerini dinliyor ve yegeninin hikâyesini dinledik- ten iki saat sonra Pierr Nathan tutuldu. * Tıb talebesinin ifadesi bitmişti, onun yerine şahitlik makamına Ma- lau Gerinin hizmetçisini getirdiler, Bu, Parash adında Lüksen- burglu bir kızdı, ve haline göre fazla şık geyinmişti, Malou göz- lerini açtı ve yanındaki avukatına | fısıldadı ; — Galiba benim elbiselerim- | den birini geyinmiş! Bir daha baktı, bir daha süz- dü ve: — Hayır, değil, diye düzeltti. Anlaşı'an bir başka yerden bulmuş! bu genç kızın ifadesi birkaç satırla hulâsa edilebilir: — Biribirlerini çok seviyorlar- dı, fakat bazan kavga ettikleri de oluyordu. Erkek mütat Üzere sessiz, uslu, karısının her istedi- ğinli yapar bir adamdı, fakat içince, hele çok iİçince, ara sıra | değişir, karısını dövecek derecede köpürürdü. O zamanlar kadın ağ- lardı, fakat ben eminim ki dayak yemekten zevk alırdı, zaten bu dayak faslını müteakip aralarında tatlı bir barışma sohbeti başladı. * Hiç şüphe etmiyorum ki avu- katlar bu dayaktan zevk alma tabiatini1 de normal insanlarda bulunamayacağını, müdafalarında bir delil olarak kullanacaklardır. Size muhakemenin sonunu da yazacağım. — f Sayfa T7 Hangi Mektebe Gireceksiniz ? Yüksek Deniz Ticaret Mektebi Mektep Ortaköy Çırağan sarayı yanındadır. Tali ve yüksek olmak Üzere beş senedir. Leyli ve mec- canldir. Gayesi tüccar gemilerine kaptan ve makinist yetiştirmektir. Her sene mektebin yalnız tali kısmının birinci sımıfına talebe alınır. Isteklilerin ortamektep me- zunu ve on sekiz yaşından büyük olmamaları lâzımdır. Kayıtlara bir Eylülde başlanır ve bir Teşrinievvelde - bitirilir. Taliplerin bu tarihe kadar bir istida ile bizzat getirmeleri veya göndermeleri lâzımdır. Istidaya şu vesikaların ilâvesi lâzımdır: Nüfus tezkeresi, aşı şahadet- namesi, mektep şahadetnamesi veya tasdiknamesi, mahküm veya maznun olmadıklarına dair polis- ce tastikli Hüsnühal ilmühaber- leri, 4x6 büyüklüğünde dört fo- toğraf, velilerinin İmza suretleri veya açık edresleri, askerlik - ill- şikleri olmadığına dair mensup oldukları şube vesikası, müracaat edenlerin bir Teşrinevvel tarihin- de yapılacak ibtidat muayene de mektepte hazır bulunmaları lâ- Büyük ikramiye: Türk Hava Kurumu BÜYÜK PİYANGOSU Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir. 19.cu Tertip 3.cü Keşide ii Temmuzdadır. 50.000 u. Ayrıca : 20.000, 12.000, 10.000 liralık ikramiye'erle (20.000 ) liralık mükâfat vardır.. ,, İstanbul Sıhhi Müessessler Arttırma Eksiltme Komisyonundan : Şişli Çocuk hastanesinde yaptırılacak tadilât tamirat ve su deposu inşası açık eksiltmeye konmuştur. 1 — İhale günü 8 Temmuz 935 Pazartesi günü saat f6,30 dur, 2 — Eksiltme Cağaloğlunda Sağlık Direktörlüğü binasındaki ko- misyonda yapılacaktır. , 3 — Keşif bedeli 1944 Jira 52 kuruştur. 4 — Muvakkat garanti 147 liradır. 5 — Bu işe ait şartname proje fenni şerait vesaire 10 kuruş bedel mukabi inde Çocuk hastanesinden alınabilir. 6 — Eksiltmeye gireceklerin cari sezeye ait ticaret odası vesikasile en az 2000 liralık betonarme imalâtı ihtiva eden bina işi yaptığını tevsik eden Nafıa Başmühendisl.ğinden tasdiketti- rilmiş ehliyet vesikası ve bu işe yetecek muvakkat garanti veya banka mektuplari:e belli saatten önce komisyona müracaat- ları. “3460,, emdır. İstekliler ihtiyaçtan fazla ol: duğu taktirde aralarında bir mü- sabaka İmtihanı açılır. Taşradan müracaat edip te kabul şeraitini haiz bulunanlara ve taahhütname vererek kayıtları icra edilmiş bulunanlara mektepçe verilecek mazbatayı memleketle- rinden — hareketleri — esnasinda beraberlerinde getirecek olurlarsa yol paraları verilir. Mektep leyli ve meccantdir. Yalnız her kaydedilenin bir taah- hütname vermesi şarttır. Okuyucularıma Cevaplarım İsparta ortamektepten Kemale; Mektubunuz. — vâzıh — değil.) Daha açık yazımnız. * Aokârada M. H $ E ye; Orta orman mektebine de 20 yaşından yukarı talebe almazlar. Yaşınız büyük olduğu İçin size tavsiye edeceğimiz mektepler he- men yok gibidir. Bununla beraber şimdiye kadar neşrettiğimiz mek- teplerin kayıt ve kabullerini tetkik ediniz. , Samsunda Sabahat Acunere; Musikt muallim — mektebinin kayıt ve kabul şartlarını bir kaç gün evvel neşrettik. Oradan oku- yunuz. Bütün teferrüatını bula- caksınız. t İzmir Alsancakta Mustafaya; Müracaatınızı doğrudan doğru- ya İzmir liselerinden birinin mü- dürlüğüne bir istida ile yapınız. Mektepçi SELÂNİK BANKASI 'Tesis tarıhi 1588 İdare merkezi istanbul (Galata) Türkiyedeki şubeleri: İstanbul, — ( Galata, Yenicami ); İzmir, Mersin. Yunanistandaki şubeleri : Selânik, Atina, Pire. 6 Her nevi banka muamelâtı Hirgeyl Da