27 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

27 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"f' ei Şinme Hİ ÇA Tefrika No: 67 Şimdi başı sargılar İçinde, kaçan bir mahküm ve aynı zamanda da bir Çek askerini öldürmüş olmak töhmetile nazırın karşısına çıkarılıyordu. Her Sehott onu karşısında görür görmerz Johann Sehmitin huduftan içeri sokabildiği mahrem evrakın herhalde bu adamın eline geçmiş olacağını düşündü. Marp Havası Şimdi bu adamı sorguya çe- kecek, evrakın mealini anlayacak, hiç olmazsa nerede bulunduğunu, nasıl eline geçirebileceğini öğre- necek, bu suüretle hem evvelce yapılan — hatayı tamir edecek, hem de bunu neşrederek Alman- ları bu kasdi tecavüzlerinin arka- sındaki gizli emelleri bütün dün- yaya ilân edebilecekti. Nüremberg radyosu, yarım saattenberi sığnakların tahribine başlanmasını İşaret edecek olan mahut harp havası çalmakta olduğu halde henüz, birşeyler olmamıştı. Demek ki o gün alb- dıkları| tedbirler ve yaptıkları tevkifat sayesinde — suikastçıların plânlarını tatbik etmelerine mani olabilmişlerdi. Sehott hem bunları düşünü- yor, hem de karşısındaki mev- kufa bakıyordu. Nihayet sert bir sesle: “Neidelmann, siz haylı zaman adaleiten — kaçmıya, gizlenmeye muvaffak olabildiniz. Fakat niha- yet yine — yorulmak bilmeyen adaletin pençesine düştünüz. Gö- rüyorum kl eski cinayetinizden maada bu defa Bir de katil cür- mile itham olunmaktasınız, Buna ne diyeceksiniz? Dedi. Neidelman, nazırı tahkirlâmiz bir surette süzüyordu. Ne başın- deki yara, ne de bileklerindeki kelepçeler onun gerek kendi ken- dine, gerekse Almanyaya ve onun gayesine olan itimadını sarsama- mıştı. Gayet soğuk kanlılıkla ce- vap verdiz * Ben hiç bir cinayet İşleme- dim. Beni rahat bırakmış olsalar- dı, askere hiç bir şey olmıya- caktı. Fakat onlar bana saldırın- ca ben de her Almanın yapacağı gibi hayatımı ve hürriyetimi mü- dafaa etmek mecburiyetinde kal- dım, Fakat siz boş lâflar söyli- yorsunuz Herr Schott.... Son da- kikalarınızı yaşamakta olduğunu- zu unutuyorsunuz. Sizin akibeti- niz çok evvelden hazırlanmıştır we onun tahakkuku ancak bir saat meselesinden ibarettir... Bun- ları halâ düşünmiyor. Bana Ada- letten bahsediyorsunuz ha?,,Dedi. “Yani Alman tayyarelerinin Pragı bombardıman etmek üzere yola çıktıklarını mı söylemek is- tiyorsunuz? * Orası sizin bileceğiniz şey.,, Neidelmann'ın bu tahkirâmiz sözleri Herr Schstt üzerinde büyük bir tesir yapmıştı. Birdenbire kend.ni toplamış, eski — telâş ve asabiyeti kalmamıştı. Şimdi kendi kendinden —âdetâ — utanıyordu. Karş sındakine, aklından geçenleri Alman tayyarelerinin geleceklerini yalnız öğrenmekle kalmayıp, on« ları havada bir tuzağa düşürmek için her türlü tedbirleri bile aldık- larını söylüyordu. Alman dik dik baktı ve: *“Demek ki Alman tayyarele- rinin vaktinde buraya gelecekleri- ni ve sizi her katilin akıbeti olan idam cezasından — kurtaracağını ümit ediyorsunuz öyle mi ?,, Ya sizl gimdi kurşuna dizdi- rirsem ne dersiniz ?,, dedi. Bu sözler Neidelmann'ın Üze- rinde hiçbir tesir yapmadı. Gayet Farld bir eda ile : “Onu birarz zor — yaparsınız sizim, Unutmayın ki böyle bLir hareketle kendi kencinizin idam hükmünü vermiş — olursunuz. Ak manlar öyle bir cinayeti sizin ya- nınıza bırakmazlar,, dedi. Pazarlık *“İdarel örfiyenin ilân edilmiş olduğu şu sırada, sizin gibi bir cani hakkında ne muamele yapı- lacağını düşünecek olan siz değil benim. Mesolâ, sizi şehrin en göze çarpan binalarından — birl olan hapisaneye koysam ve kendi va- tandaşlarınızın havadan attıkları bir bomba ile paramparça olsanız herhalde ırkdaşlarınız beni mes'ul tutamazlar değil mi?,, dedi. Sonra £ IHAR , HULUSİ LA USTANBĞUL | 27-6- 1935 ileriye doğru eğildi; gözlerini kar- gısındakinin gözlerin'n içine dikti ve elindeki kurşun kalemile ma- sanın Üzerine vurarak ağır ağır ilâve etti: * Fakat istersem, tehlike ge- çinceye kadar ezi tayyro bom- balarından masün bir yere de ko- yabilirim. Bu da size yapacağım teklifi kabul edip etmiyeceğinize bağlıdır. Herr Sehott bu sözleri söyler« ken muhatabına dikkatli dikkatli bakıyordu. Gerçi nazır bu tekli- finde samimi idi. Fakat aynıza- manda başka bir şey, daha doğ- rusu sığnak methallerinin tahrip edilmek tehlikesinin hâlâ mevcut olup olmadığını anlamak istiyordu, Çünkü böyle tehike elân mev- cutsa, bu teklif, bunu — pek İyi bilen bu adamın Üzerinde şüphe- siz ki menfi bir tesir yapacaktı. Evrak Fakat bu sözler Neldelmanın Üzerinde ne müsbet, ne de menfl hiçbir tesir yapmadı. O yine barid bir tavır ile! “Şartlarını bilmediğim bir tek- HA masıl kabul veya reddedebili- rim?,, dedi. ( Arkası var ) | Mücadelemizde Hak Ka_zz_ınd_ık ( Baştaraft 1 inci yüzde ) şekiller altında gizli olarak yine tefecilik ve mürabahacılıkla uğ- raştıkları — işitiliyor. bir hâdise veya ihbar ile haber alınmakta veyahut şüphe Üzerine yapılan takibat neticesinde ger- çekleştirilmektedir. Eu — sahada yatandaşlara da düşen büyük vazife, kanunsuz ve dalavereli yollardan yürüyerek kazançlarını, yurtdaşların buhran ve sıkıntı zamanlarında fırsat bek'iyerek temin eden bu gibi adamları hü- kümete haber vermektir. Zabita- nın bu iş Üzerinde ne kadar tetikte bulunduğunu, birçok mi- saller arasında, Ankarada ge- çenlerde yakalanan murabahacı sarraf bir baba ile oğlu hâdisesi de — göstermektedir. — Zabitamız şüphelendiği veya haber aldığı tefecilik hâdIselerini tesbit için var kuvvetile çalışmaktadır. Bununla beraber bu işi kö- künden halledebilmek için Adliye Bakanlığı yeni ve daha şiddetli tedbirler almak fikrindedir. Mem- lekette kanunsuz kazanca ve tefeciliğe bir son vermek için hükümet bütün tedbirleri ala- caktır. Adliye — Bakanlığı, tefecilik hâdiselerile yakından meşgul ol- makta ve yapılan tahkikatı ya- kından takip etmektedir. Haber aldığıma göre, — bilhassa Şark vilâyetlerimizde tefeciliğin, alınan j Bunların | faaliyetl ya böyle meydana çıkan | önüne geçilememiştir. Burada bir sarraf diyor ki: l tedbirlere rağmen yine tamamile “— Tefecller ipotekle para ikraz etmenin kat'? ve kanun ile | tahdit edilmiş olan şartları karşı- sında gayrımenkuller Üzerinde yeni bir çare bulmuşlardır: Tefeci, yıl- da en aşağı yüzde otuz faiz hesap ederek bir geyrimenkulün hakiki değerinden — düşürüyer ve onu kanuni yollardan geçirerek satın alıyor. ( Vâde sonunda borçlu paramı verirse — kendisine gayre menkulü iade edeceğim) — diye kanuni hiçbir kıymeti olmıyan bir de senet veriyor. Tefeci zaten o senedi verirken borçlunun parayı veremiyeceğini bilmektedir. Çün- kü onun aradığı dul kadınlar, işi bozulmuş köylüler ve çiftçilerdir. Böylelikle vade sonunda borçlu parayı veremeyince zaten tapuda da Üzerine tescil edilmiş olan bina veya — toprak, —hiçbir. kanunt muameleye hacet — kalmaksızın tefecinin Üstüne geçiyor. Hükü- met bucu bilse de rehin değil, sa- tış olduşğundan bir şey yapamıyor. Tefeciliği yasak eden kanun- da bu cihetlere karşı müeyyide- ler yoktur. Bu sebeple tefecilik soygunculuğunun yok — edilmesi için Lanunun eksikleri giderilmek zaruridir. İzmirin 200 Bin Lirası Geri — Alınıyor ( Baştarafı 1 inlel sayfada ) trik Gcretleri 18 kuruşa İnebile» cektir. Esasen — İzmirdeki — elektrik şirketi, halkın istekleri ile çok yakından ilgilerdiği için elektrik ücretlerini kendiliğinden — indir- meye — mütemayildr. — Nitekim tramvaylarda ihdas edilen karne usülü ile tramvay te- şıma Gcrütleri şebrin teşebbüsüne meydan verilmeden (bir) kuruş indirilmiştir. Elektrik Şirketinin bu hüsnü- niyeti, şehrin bu şirkete yeniden bazı hatlar yaptırmasını da İm- kân dahiline sokmuştur. Tramvay Şirketi Konak - Alsancak tram- vay hattını yapmayı der'uhde etmiş, Şarbaylık bu işte önemli bir rol oyaamıştır. Şirket kordon hattını. yapar- ken her 250 metrede bir umum! lâmba yakarak kordon tenvira- tını âzami haddine çıkaracaktır. Teşekkür — Eşim Doktor Saf« fet'n doğurmasında — karşılaştığımız büyük zorlukları bilgisinin — derinliği, elinin büyük kolaylık ve Iaceliği sayesinde yenerek çocuğumuzu mu- hakkak bir ö'ümden kurtaran Adana doğum evi Mülürü Doktor Hamdi Hüseyine — açık teşekkürlerimi su- narım. Sivane Nümune Hastanesi " Öperatörü Ibrahim Öktem ACIKLI BİR. ÖLÜM İzmir tücerrlarından İzmirli Bay 'Talât ve avukat Nuri Sıtkının pederl diş tabibi Bay Mehmet Muammerin kayın pederleri eski adliye vekili Bay avukat İsmall Sıtkı vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 11 de Kadıkö- yünde Moda caadesinde 55 numaralı hanesinden kaldırılark Karacaahmede defnedilecektir. -a Hallde ve arkadaşları 27 Haziran Perşembe günü akşa- mı 9,15 de Üsküdar Hale bahçesinde “Bir Şenlik Gecesi,, Komedi 3 perde

Bu sayıdan diğer sayfalar: