Bir Yıl Dönümü Daha ! Amerika Gangisterleri bir kaç gün evvel - (Goli) tabancalarının p yasaya çıkarılşının 100 Öncü yıldönü- münü tes'it etmişler, bu maksatla sokak ortasında usuli dairesinde, bir gösteriş müsademesi yapmış- lardır. Hatırlatalım ki Samuel Göolt kendi adını taşıyan tabancaları 1835 yılı Mayıs ayının sonunda icat etmiş ve İmtiyazını da almıştı. * Aıçılı yumurtayı kanıp te- mizlemek İçin otomatik :l: makineye — mal e rim eei olmak ğ ihtiyacını kine çtktı | Şimdiye kadar duy- mamışlardı, fakat içinde Üç beş bin kişinin yemek yediği büyük lokantalar yapılınca bu İhtiyaç da kendisini göstermiş ve derhal ce- vabımı almıştır. Yeni çıkan yumur- ta kırma makinesi dakikada (3600) yumurtayı kırdıktan başka sarısını da boyazdan ayırmaktadır. * ıngülırıı!ı Asya müstemle- İkelerinden birinde bir koyu- nun Üzerinde buğ- day — yetişmiştir. ren bir tar-| 1 Lara gazeteleri la bu hâdiseyi şöyle izah ediyorlar. Yünü çok ve sık olan bir koyun bir buğday tarla- sında — yuvarlanarak — toprağa bulanmış, bu — toprağın — içinde bir tane de buğday varmış, az mur yağınca bu buğday kendisine lâmm gelen rutübeti bulmuş ve filizlenmiştir. Yine Yer değişti- Londra gazetelerinin anlattıkla- rına sahibi bu koyunun üze- rinde (20) santim kadar büyüyen buğday başağının kırılmaması için koyunu daimi bir mezaret altında bulundurmaktadır. * Fnıuııı (lstrazburg ) şebri givarında bir köyde, tanın- mış bir stüdyo tarafından bir açik 4 hava filmi çevrk Hirken bir köylü kızı rejisöre müracaat ederek yık dız olmak istediğini söyler. Rej- #ör de on beş gön sonra Parise tdip kendisini görebileceği ceva- anı verir, kız Parise gider, fakat rejisörü görmek ne mümkün, hu- zuruna kabul edilmek, bir hüküm- darın huzuruna çıkmak kadar rzor, kız haftalarca bekledikten sonra nihayet rejisörü kapının önünde yakalar, aldığı cevap şudur: — Fakat yavrum, san benim söylediğime inardnm mı? Ben alay etmişlim, Bir Doktorun Günlük Notlarından (*) Bir Ceovap Amasya'da okuyucularımızdan Bayan Belkıs'a cevabımız: Bahsettiğiniz cilt hastalığının, da- bilk ifrax işlerile ve asabi bünye ile alâkası vardır. Haricen yapılan tedavi kâfi gelmez. Yiyecekleriniz arasında Tazla ba- harh ve etli çok kavrulmuş yemek- Teri azalimalı, onun yerine meyva we başlanmış yemekler yemelisi- Diz. Hesapuz sivilesler için de Balisilak dö Sud binde bir mah- Külünden yaptırıp sivilce bulunan yerlere sürünüz. Kat'i tedavi ancak İyi bir Jabora- fuvar ve mutahasııslar muayene- sinden sonra yapılabilir. Yaz tati- Tinde İstanbula gelirseniz sizi bu hususta gazetemizin hekimi ten- vir ödeceklir. Sa'ı Vi Bu setlari kesip saklayıma, yahut bir albüme yapışlınp kelleksiyon yepır mir. Silimli zamanımlada hu netlar bir dekler gili hudadımza yetişebilir. İ DAHİL SON POSTA HABERLER Buğday Ucuzlamaya Başlarken İstanbulda Ekmek Fiatı 40 Para Arttı Halbuki Tuz Ve İmaliye Masrafları Da Ucuzlamıştı Dün buğday fiatlarında belli belirsiz. bir düşliş vardı. Evvelki gün 6 kuruş 13 paraya satılan buğday, dün borsada müşteri bulamamıştı. Anlaşılıyordu ki de- ğgirmenciler de buğdayın düşeceği- ni anlamışlar ve mal almaya lü- zum görmemişlerdi. Yalnız bir firma 6 kuruş on paradan günlük ihtiyacını karşılayacak kadar buğ- day aldı. Halbuki borsaya 411 ton sert, İS ton yumuşak buğday gelmişti. Üç günden beri de gek miş buğday vardı ve stok yekü- nu 1000 tonu geçiyordu. Fakat mal, alıcı bulamıyordu. Çünkü buğdayın ucuzlayacağı umuluyor ve buna muhakkak nmazarile ba- kılıyor. Böyle, bir tarafta buğday pb yazası durgunluk geçirirken diğer tarafta da belediye narh kom .s- yonu toplanmıştı. Komisyon bir haftalık borsa fiyatlarının vasati- sini buldu, hesap etti ve ekmeğin kilosuna 40 para zam yaptı. İs- tanbullular bu günden İtibaren bir. kilo ekmeği 10 kuruşa yiye- cekler. Yalnız bu arada bir kişi bizim kulağımıza fısladı: — Buğday fırladı diye zam yapıyorlar, halbuki imaliye, tuz, mabhbrukat, ve amele ücretleri yüz- de elli ucuzladı. bunu hesaba katan yok, hep 12 yıl önceki he- sapla İş tutuluyor, buna ne bu- yurulur? Ne buyurulduğunu biz de be- lediye Iktısat İşleri müdürü Asım Süreyyadan sorduk. — Kulak asmayın dedi. Biz orları her narh koyuşta göz önün- de tutar, hesaba katarız. O, size saydıkları şeylerde ucuzluk yok, olsa biz de ekmekffiatını indiririz. Ekmek Flatı İstanbul Belediyesinden” Hazlranın on dokuzuncu gününden İtibaren ekmek on kuruş, francala ©on dört kuruştur. Çanakkaledeki Fransız mezar- larını ziyeret edecek olan Fram- gz askeri heyetini taşıyan Ver- dön kruvazörü dün limanımıza gelmiş ve limanımızı top atarak selâmlamıştır. Dün gemi kumendarı ile mü'ki BK Dün aryabalar sabahtan akşama kadar hep geker - taşıdı Şeker Ucuzladı Ve Bollaştı Dün Asmaaltında Tatlı Kapış_ıga_ılar Oldu Ecza Depoları Teftiş Ediliyor Sağlık ve soysal yardım ba- kanlığı dünden itibaren İstanbul- daki ecza depolarımı teftiş ettir- mektedir. Söylendiğine göre, 25 bin Hradan az sermayeli olan depolar tahdide tabi tutulacaktır. Bir depoda - muhakkak beş tane yeni eczane tesis edilebilecek ka- dar ilâç ve alet bulunacaktır. Sıhhat bakanlığı her depo için müfettişliğe bir kapalı zarf gön- dermiştir. Bu kapalı zarf müfettiş tarafından depoda açılmakta ve içinden çıkan kâğıtta 20 çoşit ilâç ismi yazılı bulunmaktadır. Müfetliş bu yazılı ilâçların depo- da bulunup - bulunmadığını tesbit etmekte, hangilerinin ekak oldu- gonu bakanlığa bildirmektedir. ' Fransız Mezarlarının Ziyaretçileri | | ve askeri; makamlarımız arasında mutat resml ziyaretler yapılmıştır. Kruvazör ayın 21 de Çanakkale- ye gidecektir. Bu ziyarete şehr- mizdeki Fransız kolonisi de İştirak edecektir. Resimde Verdön harp çerhi'ni gört Fakat, Şekerden Yapılan Maddeler De Ucuzlamalı Bir haftalık buhrandan sonra nihayet bol ve ucuz şekere kavuştuk. Dün sabah — bile Aş- maaltında: — Hiç değilse yarım kilo ver yâahu... Kilosuna elli veriyorum. Bir fincan kahve pişirecek şeke- rim yok, diyen bakkallara yalva- ran kahvecilere: — Az sabret baba.. Şimdi gına getirirsin, diye, — gülüşen bakkallar göriüyordu. Saat tam 11,50de Asmaaltına 20 — araba birden geldi. Hepsi de şeker sandıklarıyla dolu idi. Bir ağız- dan bütün çarşı haykırdı: — Yaşasın Başbakan.. Yesin millet, nerede — şekerim — yok diyenler. Ve bir anda arabalar boşaldı, şeker — çavalları — açıldı. Hazırlanan etiketler asıldı. — Ibadullah baylar, 28 ku- ruşa şeker. | Ve bu manzara tam yarım saat sürdü. Akşama kadar da Allpuliu ve Eskişehir. depoların- dan boyuna şeker taşındı: Şeh- rin bütün yük arabaları, kam- yonları depoların önündeydi, Şehirde ne kadar mahalle bakklı varsa depolara ve şeker tüccarlarına üşüşmüşlerdi. Sandık, sandık, çuval, çuval şeker alı- yorlar, taksi otomobillerine yük- leyip dükkânlarına koşturuyorlardı. Şimdi her yerde toz şeker 28, kesme şeker de 30 kuruşa satılıyor. Bakalım kahve, çay, şerbet, limonata, dondurma, tatlı, muhal- lebi, sütlâç, reçel, fondan, bon- bon, çukulâta Hiatları da ine- ü? : cek !;tanbul Sahilleri Bakımsızdır !.. Senelerdenberi Istanbulda Sat matya sahilinde bir evde oturu* rum. Dünyanın güzel şehirlerdeii birl sayılan Istanbulun — sahill maalesef — dünyanın 'en berbi sahillerini solda sıfır. — bırakılı Pialikten, kokudan, hayvan leşime den geçilemez. Ahırkapıdan atılat bütün çöpler buralara dolar. Şehri güzelleştirmeye çalışat belediyden isteyecek — bir şeyimt yok. Fakat — bir vatandaşın bü pislikten şikâyet etmiye de haklığ yok mudur? Böyle bir şey Avruş pada olcda, muhakkakki — sahilli azinolar, yalılar, villâlarla dolare lerden beri çapa yüzü görmü yen sahil toprakları gün geçtikçe denize çöküyor. Yedikuledeimi tutun da ta sirkeciye kadar bütüü sahillerin manzarası — ancak göplüğe benzer. Bu yüzden sal evleri de bomboştur. Pislik, kokut içinde kim yaşar?. Samatya okuyucularınızdabi M.- 8. Bu da Başka BirOkuyucumuzdal Geçenlerde yemişten geçiyordumi Sahile doğru geçtim ve kokudağ burnumu kapamak mecburiyetinde kaldım. Yaz sıcağında bu sahih bir batakhaneden daha beterdimi Mavnalar, — tahtalar, — İskelele küfe yığınları arasında yer yef sular toplanmış. Denizin suyu toprağa ğirmiş, Halicin bü;: pislikleri burada birikmiş, kö; leşlerinden tutun, en pls şeylerd kadar burada hepsi var. Emige önü gibi en işlek bir yere ya* kın olan ve şehrin göbeği sayıt lan bu semt İstanbulda midır ? diye düşünüyorum. Acaba burasi Istanbul belediyesi hudutlarındağ başka bir yerde mi ? Belediyesii mi? Memursuz, makamsız mı 7a Şişli Şairnigâr caddesi No. 6 dü Hüdai Memduh ! Eskişehir hap-sanesinde Envere t — Yazdığınız mektubun ayni şeklini daktilo ile yazınızı &at adresiniz, — ikametiniz, İsim ve imzanızla bize gönderiniz. Mutlak surette alâkadar olacağız. * Adanada Hükümet caddesinde Alİ Boza Akın'a: Yapacağınız şey basittir: Köy ihtiyar heyetinden o arazinin siz€ babanızdan kaldığına dair alar cağınız musaddak bir senetle Ad liyeye müracaat ediniz ve hakkır pızi. arayınız. aaanaaancanani açi Ea y aei e Nöbetçi Eczaneler Bu gece nöbetçi sozaneler şun- ur: İstanbul tarah — Şehzadebaşında (Asaf), Aksarayda (Ethem Pertev), Karagümrükte (Suat), Topkapuda (Nazım), Samatyada (Rıdvan), Zey- rekte (Hasan Hulüsi), Eyüpte (Hil- met)) Kumkapuda (Belkis), Bulattâ (Lolidis), Çemberlitaşta (Sımı HW mm), Bahçekapuda (Boşir Kemalh Bakırköyünde (Merkez). Beyozlu tarafı: Beyoğlunda (Kanzuk), Pen> galtıda (Güneş), Taksimde (Karakin Kürkçüyan), — Galatada (Hidayst)h Kurtuluşta (Necdet Ekrem), Karım paşada (Yenituran), Hasköyde (Ye” nitürkiye). Kadıköy tarafır Mo!ladA (alkeddin), — Pazaryolunda — (lft Mümtaz), Büyükadada (Şinasi Tozak