5 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 :î | (B | Ulllılar Kurumunu Almanyanm Bir |Teşebbüsü. Habe Harbi Yakınlaşıyor Gibi “Almanya, Fransız - Sovyet Rusya Misakına itiraz edici bir nota ile Ondra, Paris, Roma, Vaşingtona mü- Tacaat etti. Almanya, bu misakın karno Uluslar Kurumu misaklarına Muhalif olduğu iddiasındadır. İddiası- lin istinat ettiği bir nokta, bilhassa, 4 misaka ait protokolun bir cümle- - lidir. Bu cümleye göre, Fransa veya Vyet Rusya bir taarruza uğradıkları kdirde, Uluslar Kurumunun bu taar- 'uz hakkında müstacel bir tavsiyede Ulunması için müşterek — hareket *deceklerdir. Almanyanın itirazı şudur!? “Eğer Uluslar Kurumu, protokolda ı'Ydedıldiğl gibli müstacel bir suratte İr tanıyedo - bulunamazsa, misak âmı yine carl olacak mı? Olacaksa, bu . misak, ne Lokarnoyu, —ne de tanımıyor, de- hoktir.,, Almanyanın bu itirazı, daha şim- | “den dikkate değer bir alâka uyan- Aıı | ; le.v. kapıyı açtı, BU A Endi., Pmııhr. * ıtnlyı ile Habeşistan arasındakl | ııtlllhn silâhlı bir dövüşe dayanacağını “ltınu deliller sıklaşıyor. Esasen bu teavsimde Habeşistanda askeri hare- ket yapmak mümkün olmadığı için falyanın sonbaharı beklediği söylenis« "'du Her geçen gün, bu iddiayı 'Yİit ediyor. Hele son zamanda İtalya- ih, kontenjan listelerine bakmıyarak Uroslavyadan geniş mikyasta yiye- Sök satın alması, bu savaş tarihinin "maşhğını alâmat sayılıyor. Süreyya ımarlkıdıkl Ulusal Kalkın- ma Kurumunun Süresi Bitiyor Vaşington, 4 (A.A.) — Rihberg 'îhlmızıa türesi 16 haziranda bite- B“ olan ulusal kalkınma kurumunun tarihte arılanması için (tasfiye) ..:l'"l' girgide bulunmaması Ruzvelt afından kendisine bildirilmiş oldu- binu söylemiştir. Yenil Çek Kabinesi h.Prag. 4 (A.A.) — Yeni kabine Peter tarafından kurulmuş, Benes N':'_S Hariciye Bakanlığına geçElıtîr. ——— DA Hamzemme — —. Altına Bütün Efrat 17 Haziranda Bir Araya Toplanacak Berlin, 4 (A.A.) — Bütün ilân ku- lüplerinin üzerlerine, 1914-156 doğum- luları silâh altına çağıran kocaman beyaz ilânlar yapıştırılmıştır. Bu doğumlular, 17 Haziranda Ber- lin askerlik bürolarında yoklanacak- lardır. Polis diraktörünün imzasını taşlyan bu ilânları halk merakla okumaktadır. 20 yıldanberidir, böyle ilânlar gö- rülmemiştir. Paraslle Değiştiriyor Varşova, 4 (A.A.) — Danzig para- sının düşürüldüğü —haberi resmen tekzip edildiği halde halk ellerindekil parayı Lehistan parasile değiştirmek- tedir. Viyanada Yenl Tevkifler Viyana, 4 ( A,A, ) — Polis, geçen- lerde yakayı ele veren Senkoveki'nin suç ortaklarından 21 kişiyi yakala- mıştır. Senkovaki İle İlgisi bulunan Hit- lercl gazeteciler birliğinin mümeesili Hırtmıyır dı yıkılanm ıştır. &6 Üa Edebi Tefrikamız Danzigde Haik Parasını Leh Yeni Alman ordusundan bir mtüfreze talim yaparken Almanya İki Sınıfı Silâh Çağırdı Göringin Konuşmaları Almanya İle İtalya Henüz Anlaşamadı Belgrat, 4 (A.A.)— Bugün Dalmaçya kıyılarında bulunan General Göring, bazı ilerl gelenlerl& görüşmek Üzere 6 Haziranda buraya gelecektir. Roma, 4 (A.A.) — General Göring- in İtalyaya gelişi hakkındaki yabanci haberler, tekzip — edilmektedir. Al- manya büyük elçiliği ile İtalya dış işleri Bakanı arasındaki konuşmalar henüz pozitif bir sonuca varmamıştır. İtalya, Avusturyadaki Alman propa- gandasının durdurulmasını istiyor. Avusturya - Italya Viyana, & (A.A.) — İtalyan sıyasa» sında Avusturyaya karşı bir değişik- lik olduğu şaylaları tekzip ediliyor. Kaçırılan Alman Almanya Tarafından Çe- koslovakyaya Geri Verildi Prag, 4 (A. A.) — Almanya, Çek hükümetinin isteğini haklı bularak geçende Çekoslovakyadan kaçırılan Alman göçmenlerinden Lampolsber- gerl Çek hükümetıno teslim ıtmlıtır Fransada Altın Ticareti Durakladı Yeni Kabine Kamutayın Karşısına Çıktı Paris, 4 (Hususi) — Yeni Buison kabinesl Kamutayın karşısına çıktı Başbakan, istizah takrirlerinin geri bırakılmasını öne sürdü. Kamutayın yeni başkanlığı için beş aday (nam- zet) vardır. Sağ partiler Franklen Buyyon'u öne sürüyorlar. ÂAltın Ticareti Paris, 4 — Finans Bakanı Kayyo, bütçe açığını kapamak ve frangın değerini korumak için uğraşacağını söylemiştir. Bu Bsözler İyi tesirler bırakmış, fransız rantları yükselmiş, | âltın satışı azalmıştır. Evvelce 500 milyondan bir milyara kadar yükselen altın çekişi dün 50 milyondan yukarı çıkmamıştır. İngiltere, 170 milyon franklık bir satın alma emrini gerl, almıştır, Almanya İle İngil- tere Arasında Londra, 4(A.A.) — Bay Fon Rippentrop dün Bay Makdonald ila Sir Con Sâymen ve denizxz Bakanıni görmüştür. (Bu zat Hitlerin — mahremidir. Şimdi Londrada Almanya - İngiltere deniz konuşmaları için bulunuyor. ) Amerikada Sonu Gelmiyen Haydutluk Vaşington, 4 (A. A.) — Bir numa- ralı halk düşmanı Alvin Karpis çete- sinin haydutlarından Velney Davls Şikagoda sıkı bir ateşten sonra ya- kalanmıştır. Bu adam İki milyonerin oğlunu kaçırmıştı. Romanyada Ticaretin Ge- nişlemesi için Yeni Tedbirler Bükreş, 4 (ALA ) —1i Haziran- dan sonra Romanya'nın dış ticareti için yeni tedbirler uygutlanacaktır. ( Yatbik edilecektir. ) Dışarıya yollanan malların kam- biyo olarak karşılığı, kambiyoların kanuni değeri üzerine, —Romanya ulusal bankasının emrine verilecektir. Mal çıkmasını ilerletmek için banka, Ihracatçılara bir prim verecektir. No 88 Yazan: Mahmut Yesari Çam Tırtılları İçeri hademe girmişti: | ilt'_— Zatınızı bir efendi görmek 4 l!oı' — Kim? sen, tanımıyor musun? — Bir iki yol, buraya geldiydi. €nçten bir efendi, on.landarma zabiti, duıünüyordu q." arayan kimdi? Silâh arka- tHarından biri olsa, kapıyı vü- 1"" girerdi. Onu, hastahanede iki kere arayan çoktu, kalktı: — Kim acaba? Bir bakayım? Ve kapıya doğru gitti, baktı, , q“' ğru gi iya seslendi: — Ooo001. Hoş geldin Zihni Gel, gel.. Yabancı yok CSer Hanım burada.. öotel kâtibi hi Efendiyi içeriye aldı: — Nerelerdesin, yahu? Hacer, gülerek Zihni Efendiye B Uuzatmıştı : — Hoş geldiniz, Zihni Efendi. Cevıt Bey de gülüyordu: Hademeye bir — iskemle yim. ılCoır, ayağa kalkmıştı : ll a —- Zahmet etmeyiniz, ben, İ)o: “'Yo zlhni efındl, sitemle baktı: — Ben, geldim, diye mi, ka- çıyorsunuz? Hacer, bir kahkaha attı: — Evet, sizden kaçıyorum... Neler söyliyorsunuz? Sizden ka- çarmı yım? Evde biraz işim var, Cevat Beyi de fazla sıkmıyayım. Genç zabit, gücenik gücenik baktı: — y|Buna Hanım. — Şaka söyliyorum. Fazla du- rursam, belki doktorları kızdırı- rım. Siz, hastahaneden ne glln çıkıyorsunuz? Cevat Bey, yüzünlü buruıturdu- — Onlara kalsa, daha bir hafta oturtacaklar amma... Ben, hafta içinde çıkmak niyetindeyim. Hacer, merakla sordu: — Tekrar kasabaya, başına mı döneceksiniz? — Hayır... Bir ay tebdilihavam var. Zihni efendinin gözleri parla- mıştı: — İşte bu mükemmel... Size, Güzelceotelde bir oda hazırlarız. Jandarma mülâzimi, elini ılnı— na - vurdu: darılırım, — Hacer vazife -— — Aldınla yaşa, Zilini Efendi. | Ben, bunu düşünmemiştim. Hacerin gözbebekleri tutuş- muştu: — Hep bir aradayız, demek.. Artık sık sık buluşur, bol — bol - konuşuruz. Şimdilik bana müsaade. Cevat Bey, mahzun mahzun baktı: i — Oturuyorduk... Hacer, başını ikl yana salladı: — Bugünlük kâfi... Ve söyliyeceği sözün ehemmi- yetini karşısındakilere de duyur- mak ister gibi birden ciddileşti: — Coevat Bey, Zihni Efendi, yabancı değildir. Onun yanında da konuşabiliriz. Güzelce otelde oturmanız iyi.. Mehmet Bey için söyledikleri, Zihni Efendiye de söylersiniz. Ben, Mehmet Beyle karşılaşmak istiyorum. Otelde bir gün, — buluşuruz. Onunla — açık açık konuşuruz. Sizler da şahit olursunuz. çat Zihni Efendi, göz ucuyle bir jandarma zabitine, — bir Hacere bakıyordu. Mehmet Bey ismini duyunca başını kaldırdı: — Bunu, çok iyi düşündünlz, Hacer Hanım.. Çünkü Mehmet Bey, Bekir Efenin, — hapisaneye nakledilmesinden cesaret — aldı, yine ağız dağıtmaya başladıl -Hâater, merakla irkildi: -— Yine-ne diyor? —a —— Jandarma zabitine gözile işa- ret etti: — Görüyor musunuz? Hiç boş durmayor. Cavat Bey, sordu: — Neler söylüyor? Zihni efendi, başımı salladı: — Ak taşdaki vakayi çıkaran, göya Demir ağa imiş! ; 'Hacer, bir çığlılı kopam gibi bağırdı: : — Yalan! : ÖOtel kâtibi, kollarını açmıştı: — Elbette yalan... Vakada vurulan Veli dayının hiç suçu yokmış... Jandarma Hamit onba- şının ona garezi varmış, tahkikatı yanlış yoldan yürütmüş ! Jandarma zabiti, hiddetle to- puklarını yere vurdı: — Halt etmiş... Hamit onbaşı, namuslu askerdir... Hatır, gönül gözetmez; babası olsa tanımaz! Hem, Veli dayıya, ne diye garezi varmış? Vell dayı kim oluyor? Ben, maiyetimdeki adamları bili- rim. Hepsi, vazifelerini yaparlar. Hamit onbaşıya, emniyetim var- dır. _ Zihni efendi, gülümsüyordu : — Niye telâş — ediyorsunuz, Cavat bey? Herkes bilmiyor mu ? Hamit onbaşıyı köyde de, kasa- bada da, şehirde de herkes tanır... Haydi, Hamit onbaşının garezi vardı, diyelim, pelr.l müddeiumu- <ll elimden geleni yaptım, Gönül İşleri Karilerin Sorgularına Cevaplarım “20 yaşındayım. Tahsilim orta, Küçük bir memurun kızını seviyorum. Ailemi göndererek nişanlanmak iste- dim. Kızın başkasını sevdiğini öğren- dik, Ailesi de kızlarını bana vermiye razı olmadı. Aylarca peşinde gezdim. Gözleri beni reddetmiyor, fakat ümit 'te vermiyor. Bu tereddüt içinde bu- nslıyorum. Aklımdan fena fikirler ge- çiyor.,, Aşk mukabelesiz kalınca ölür,, nazariyesi neden hükmünü — yürüt- müyor?,, İskilip'de Hıçkıran Gönül Siz aşkın ölmesine iİmkân bı- rakmıyorsunuz ki | bir defa arada geçen zaman gayet kısa, bir müddet daha sabret, kızla alâ- kadar olma. Peşine düşme. O vakit bu sözün nasıl hükmünü yürüttüğünü - göreceksin. “Vaktile düşmüş bir kadını, düştü- ğü çirkeften kurtardım. Onu bulunduğu kötü muhitten çıkardım — ve resmen evlendim, Altı sene beraber yaşadık, çocuğumuz olmadı. Fakat ben kendi- sine mahrumiyet hissettirmemek için Nihayet altı senenin Bsonunda öski huyunun nük- settiğini ve bir başkasını — sevdiğini öğrendim ve ayrıldım. Fakat resmen boşanıncaya —kadar — onu başkasının kolları arasında görmeye — tahammül edemiyorum, Ne yapabilirim?. Beyoğlu Süleyman Kurtumuşsunuz.' Teşekkür ediniz, o, bu hareketile kendine fenalık etmiştir. Ayrıldıktan son- | rada artık başka birisile yaşa- masına İgöz yummak| ve lâkayt kalmak kadar tabli bir şey ola- maz. Aldırmayınız. va bir an evvel resmen ayrılmıya çalışınız. Arkadaşını çok sevdiğini söyliyen kıza : Anlattığın hikâye çok çocuk- ça yavrum. Ne — Üzülüyorsun, <arkadaşın ergeç hakikatı anlıya- cak ve seni affedecektir. * Beşiktaşta Serçe: Anlaşılan karınıza çok Bert muamele ediyor ve onu isyana sürüklüyorsunuz. Siz biraz nazik ve kibar olmağa çalışınız.. Onun muamelesinde değişiklik — göre- ceksiniz, TEYZE minin de mi garezi var? Müddel- umuminin tahkikatı da, karakol kumandanının raporunun aynı... Fakat Mehmet beyle, adamlarına sorarsa, müddelumumi, karakol kumandanının raporuna göre tah- kikat yapmış | Genç mülâzım, sağ yumruğunu havada salladı : — Demek, bu ıoyıuı paşa torunu, . zâyıf, âciz- bir kadınla uğraştığı gibi hükümetle, devlet- le de uğraşmak İstiyor. Hükümete, devlet kuvvetlerine karşı da dil uzatıyor, Öyle mi?|Bu kuvveti ne- reden bulabiliyor ? Şimdiye kadar yalanlarının, iftiralarının cezasız kalmasından şımardı, öyle mi ? Otel kâtibinin — yakasından tutmuştu : — Bugün, sizi buraya allah gönderdi... Hacer hanımın buraya gelmesinden dedikodu — çıkarır- lardı. Zihni efendi, kurnaz kurnaz güldü : : — Ben, buraya bilhassa onun İçin geldim. Jandarma sarkıvermişti : — Ne diyorsun, Zihni efendi ? Hacer: — Gördünüz mü? Der gibi, Cevat Beye bakı- yordu, zabitinin elleri (ÂArkası var) -i Üü j sLAĞ | öi ae l

Bu sayıdan diğer sayfalar: