5 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

5 Hazlran ON POS TA EN No. 45 5/6/35 Hükümet Mesuliyetini Taşıyanlar, Faci- aların Önüne Bir Türlü Geçemiyorlardı Esasen üzerlerinde giyecek elbiseleri olmıyan bu biçarelerin bu soğuk havalarda deniz kena- rında bu suretle haftalarca vapur beklemeleri (I| hususile ecanibin nazarıdikkatini celbedecek bir yerde sefil ve perişan sürünmeleri, tecviz edilir. ahvalden değildir. Ellerinde bulunan öküz ve inek- lerini de açlık yüzlinden kaybe- decek olan bu fıkara halkın, âtiyen büsbütün perişan olacakları şüphesizdir. Bunları ya mahfuz mahallerde — barındırmak — veya memleketlerine sevkeylemek hu- susunda — lâzımgelen — tedabirin âcilen ifası için, merciinin ehem- miyetle nazarıdikkatini celbederiz.) Hangi (merci) in nazarıdikkati telbediliyordu?. ( Merci ) olacak her makam, ancak ve ancak itllaf devletleri erkân ve men- suplarile (Türkten başka) undurları memnun etmeye çalışıyordu. e— ANLI SALTANATI GÖCERK (Mütareke devrinin tarihi ) Yazan: Ziya Şakir OSM » Her hakkı mahfuzdur. Bir zamanlar maarif nezaretine gelen feylesof Rıza Tezfik (ortada) böyle âlemlerden çok hoşlanırdı Yukarıda — gösterdiğimiz şu | ikleri aziz sevgililerinin bi ruh | beklerken, karşılaştıkları bu. acı küçük misal, Türk milletinin ne -.ııotlârlıi örtonı tışıı; ın;ıarl;r şeınkdın ı:lolayıı:ı talilerine ve bu f Ka başında, yangınların bir harabe | felâketlere sebebiyet — verenlere “ıwı:ııbı: ĞG;':YT İ“ğiğmxîm“ haline getirdiği yuvalarının kül | lânet okuyorlardı. - Hükümetin Çıpla _ği. gösteriyordu... ğa, yığınları karşısında hazin 'göz |.şu andaki vazifesi, bu fedakâr susuzluğa, kaldırım taşları Üzerin- | yaşları döküyorlar; — senelerden | vatan evlâtlarının kalplerinde açı- de sefil ve perişan ölüme mahküm | beri çephelerde kan ve ateşle | lan yaraları tedavi etmekti. Fakat edilen bu Türkler; daha dün Çanakkalede düşmanların cehen- (Arkası var ) ettikleri mücadelenin mükâfatını Sayfa 11 Ai Ko ridorunda Oğlunun Başını Yakan Adamla Karşılaşan İhtiyar Kadın Vakit sabah.. Saat dokuza yaklaşıyor. Mahkeme kapılarının henüz hiçbiri açılmamış. Koridor- lar tenha.. fakat merdiven başla- rinda, kanepe kenarlarında üçer, dörder kişilik gruplar eksik değil. Ikinci Sulh Cezanın Ağır Ce- zaya sapan köşesinde pençere dibindeki taştan sedire üç kadın oturmuş. Biri ihtiyar, diğer ikisi taze.. konuşuyorlar.. ihtiyar kadın dertlil! Yana yakıla bir şeyler anlatıyor: — Ah görseydiniz onu.. bir boy, bir pos.. aslan gibi idi tıpkı, Hiç kıyılacak kimse miydi o!.. Tam bu esaada mermer mer- divenlere çarpan nalçalı ayakka- bıların sert sesleri işitildi. Ve iki süngülü jandarma önünde kelep- çeli bir mahküm Ağır Coza kapısı önüne getirildi. — Ihtiyar kadın mahkümu görlür görmez heyecanlandı: _ İştel İşte evlâdımın canına kıyan adam.. Sesi titriyor. Çehresinin rengi, bakışları değişiyor.. Ihtiyarlığın yüzüne verdiği çizgiler içini sızla- tan bu son elemle bir kat daha kıvyrıb — derinleşiyor. — Gözlerinin önünde uzaklaşmış, unutulmaya başlanmış bir hayal yeniden can- lanıyor gibi.. — Ah evlâdım, evlâdım! Ihtiyar kadın artık kendini tutamıyor. Ve ellerini yüzüne -—0 —- - eee v nemden beter ateşlerine göğüsle- rini geren, payitahtı düşmanlara çiğnetmemek İçin aziz canlarını feda eden kahramanların babala- rı, kardeşleri değil mi idi?.. Ne olursa olsun - velev düşman bile Olsa - ( kahramanlara hürmet ) herkes için bir borç olduğu halde bu borç unutulmuş, felâket gün- lerinde baş tacı yapılanlar, bugün NO büyük bir nisyan ve kayıtsızlık * Ş karşısında mahve mahküm ol- E & > Mmuştu. ; Ölenlere, gıpta değil, haset ediliyordu. Terhis edilecek efrat, harp malülleri, henüz nekahet devresine girmiş hastalar, Para- sızlık, vasıtasızlık, - fakat bütün bunlardan ziyade beceriksizlik ve lâkaytlık - yüzünden — istasyon tivarlarında, çadır altlarında aç Ve sefil bir halde süründürülü- Yordu. Hükümetin mes'ul maka- Mmını iİşgal edenlerin birarz insafa gelerek bu facialara karşı birer | &meli çare bulmaları lâzimgelir- ken bunlar kayıtsızlıklarında de- | Vam ediyorlar, kendilerini mes'u- liyetten kurtarmak için | asker elbisesi lâbis olan bazı eşhasın turada burada dilendiği görül- mektedir. Bunlar asker olmayıp, her nasılsa ellerine asker elbisesi BZeçirerek giyen ve bu suretle halkın merhametini celbederek SÜfli menfaatlerini temin etmiye Yeltenen bir takım kıptilerden İbarettir.)| Diye, resmi ilânlar neşretti- riyorlardı. Senelerdenberi — cephelerden Cephelere koşan zabitler, - vazife- inin hitam bulması dolayısile- | tanbula — avdet — ediyorlardı. Bllnlır; garuret ve sefaletten, stalık ve mahrumiyetten kaybet- ) Mütarekenin akti Üzerine bunlar, taş Üstünde kalmıyan köylerine Sönderilmek için oraya getirilmiş.. Ünasip bir vapur zuhuruna intizaren) “aydile rıhtım taşları Üzerine yerleş- rtilmişti. ( Muharrir ) SDRk BiRİKTİREN RAHAT-EDER kapayarak hüngür hüngür ağla- maya, sarsıla sarsıla -hıçkırmaya başlıyor. Tam yirmi dakika, ne yanındaki tazeler, ne etrafına toplanan — meraklı İnsanlar bu acılı anayı susturamıyorlar. Bu ağlama kadının içinde alevlenen ateşini gözyaşlarile söndürünceya kadar devam ediyor, nihayet biraz - sükünet bulup yanındaki- | lerin refakatile oradan uzaklaş-' tirilirken iki jandarma ortasında oturan elleri kelepçeli suçluya son bir nazar fırlatarak söyleniyor: — Dilerim Allahtan bulasın. Hem bu elemli ve İhtiyar anaya teselli vermek, hem da dünyada yapılan bir suçun, ceza- sının da dünyada — çekileceğini anlatmak. İsteğile dudaklarımız kıpırdanıyor: : Ve orada bulunanlar, - ihtiyar nipeyi suçlunun Üzerine altılmak- tan, güç menedehbiliyoruz. Ve bu suretle Adliye kuridorunda bir hadisenin önü alınmış oluyar. — Amerika Körler Cemiyetinin Sekreteri Dünkü Konferansında Önemli Şeyler Anlattı Nevyorkta — Körler cemiyetl müessisi ve fahri sekreti Mister Vinifretholt Malther dün akşam Üniversite konferana salonunda bir konferans vermiştir, Bay Vinifret bu konferansında, körlerin görenlere yapabilecekleri, görenlerin de körlere karşı yaps mak mecburiyetinde — oldukları şeyleri Izah etmiş ve esaslı malüs mat vermiştir. Konferansta birçok — dinleyici hazır bulunmuştur. Çobamn Cesedi Morga Kaldırıldı Mecidiye köyünde tuğla har- manları civarında Hristo oğlu Sotiri adlı genç bir çobanın ök dürüldüğünü yazmıştık. Hâdiseye müddeiumumi muavinlerinden Bay Sabri el koymuş ve tıbbıali Bay Salih Haşim de dün cesedi yerin* de muayene etmiştir. Cesedin üç yerinde tam ( 35 ) saçma yarasi tesbit edilmiştir. Saçmaların çıka« rilması için de ceset mor; ü kals dırı.mıştır. Suçlu Mehmet isminde bir bostan sahibidir. Gece Sotiris nin koyunları soğan tarlasına gire miş. Büyüzden çıkan kavgadan sonra Mehmet eve koşmuş ve av çiftesini alarak Sotirinin önüne geçmiş ve üç defa boşaltaralı öldürmüştür. Mehmet tevkif edile miştir. Kızılaya Bin Liralık -Yardım Yapıldı Kızılay kurumu İstanbul Müm silliğinden: Kurumumuza bin lira gışlamak suretile çok değerli b bağlılık gösteren, Sirkecide Müh darzade hanında 27 sayıda Mühen bay Hayri'ye —candan arzışükran olunur. —— KA FT L L aa ddi LLOYD EXPRESS postasını yapan vapurlarımız, 6 Ha« ziran Perşembe günü hüreket edecek “ PİLSNA,, vapurundan başlıyarak limanımızdan sabah 10 yerine 9 da | hareket edeceklerini muhterem halka bildirirler. Vy | LLOYD TRIESTİNO ACENTASI