'_ŞS Haziran -— - Tetrika Not 7 B NIZ Hatıra Sahibi: : KIZLAR iÇiN! Dedim. Muallime Anna, göz- ini gözlerime dikti: — Emell.. Galiba şampanya Şına çarptı. Hadi seni bir Şe-e götüreyim de biraz latira- t et Diye, cevap verdi. İsrar ettim: — Hayır, hocam.. emin olki kafama tamamile malikim. Yalnız VU Sualime cevap ver. Dedim... o, daha büyük bir h!rel gösterdi: — Ne tuhaf sual bu, Emel. tana bu sözü kim söyledi? — Hiç, hiç kimse söylemedi. l)—İı dansederken, eski bir okuduğum böyle — bir tümle hatırıma geldi. Biliyorsu- huz ya, sinir meselesi.. — şimdi. bir hakikat olup olma- d'İıııı anlamadıkça İçim rabhat eyecek. Muallime Anna, o, bembeyaz mi sevdi: şimdi — anladım yır.. — müsterih — ol. femiz kapta duran şaraplar, hiç- zaman ekşimezler. Bilâkis gün kiymet — kesbederler. Bahusuş senin için telâp etmeye illnııı yok. Daha evlilik haya- kapısını bile — görmedin. nı'!İı bir meseleyi, İzdivaç günü- Aün üzerinden on yedi sene geç- Ehıı sonra düşünebilirsin. Hadi Üfeye gidelim de, birer dondure yiyolim. evabını verdi. Allah razı olsun, — muallime dan.. Dondurma, vücuduma Tazıl serinlik verdi İse, onun söz- hri de kalbime — öylece ferah Yerdi. Yoksa bugün hissettiğim inç ve saadet. O, para yü- de şımarmış herifin küstahça fi ve ahmakça sözleri yü- TÜnden xehir kesilecekti. Derhal aklımı başıma toplar Üm, Dans teklif eden gençleri, H" bahane ile başımdan savdım. Kabalık etmek - Ihtimali olmayan :aı yaşlı adamlarla oynadım. &e Her Grosman'dan kıyı kr h İıçlım. avdet ederken, Her Grosman bizi otomobilimize kadar teşyi etti. Hepimize ayrı ayrı birer buket hediye etti. Fakat, müdürenin yanından bir sanlim bile » ayrıl- madığım için, arlık bir şey söy- | Tiyemedi. Şimdi, yorgunluktan bitkin bir İ bhalde olmama rağmen, bugünkü neş'e ve saadetimin verdiği kuv- vetle şu satırları yazdım. Bu yazılarıma hitam verirken, şu cümleyi de ilâve ediyorum: — Müdüremizin bugünkl söz- leri, pek haklı imiş. Gündüz, © sözleri pek düğümlü buluyo- rdum. İşte şimdi.. O düğümleri birer birer çözmiye başlıyorum... Meğer, erkekler, gönül avcılığına çıktıkları zaman, ne iğrenç silâb- lar kullanıyorlarmış!.. 10 Hazira 1930 Esenbah - Mektep Dün gece, yorgunluktan hiçbir #ey konuşamamıştık. Bu sabah, bahçedeki — büyük — camekânın önünde toplandık. Hocalara İşit- tirmekten korkarak — konuşmiya başladık. Herkes, Her Grosmanin evinde başına gelenleri anlattıkça gülmeden bayılacaktık. Vay kur- naz avcı vay.. Meğer bütün bu parlak ziyafeti, mektebimizin şe- refine değil, bizi birer birer bıl- dırcın gibi avlamak Iİçin vermiş. Arkadaşların anlattıklarına göre, az çok bana söylediği söz- lere yakın hikâyelerle - hepsine ayrı ayrı nişanlanmayı teklif etmiş. Hele, Yunanistanlı bir talebe olan ( Anastasya ) ya: — Yarin mekteple alâkanız kesiliyor. Memleketinize gidinci- ye kadar birkaç gün ben de misafir kalınız. Bir hafta, beraber yaşa- yalım. Birbirimizi tecrtbede bu- lunalım. Eğer benden memnun kalırsanız, derhal nişanlanırız. Yok eğer memnun kalmazsanız, size ©t bin mark veririm. Bu para, memleketiniz için bir servettir. Sizin içlu de kıymetli bir cihaz olur. O zaman İstediğiniz adamla ixdivaç edebilirsiniz. M Tam saat yirmi Üç buçukta, ( Arkası vu)— Istanbul Üniversitesi.. Kıymetli Bir Daha Nazmi Asaf ıhl_*ııbul üÜniversitesi kıymetli ' ilim adamını daha kaybetti. ta, fen fakültesi gayrı uzvi, sa- '*::.dlıimya profesörü — Nazmi lr, W.L'İln arkadaşları, eski ve yeni kı:'"l. ke dini sevenler tara- N ebediyete terkedilmiş olan Fen Adamını Kaybetti Nazmi Asaf wskeri tıbbiyeden ne- şet etmiştir. Gençliğinin llk xzamanlarında Ç alı muzırra,, sından dola; ::ı:ııı’ı Yusuf A.'içırı ile ı..ı: ber Fizana sürülmüş olan Nazmi Asaf, bir aralık kolayını bulmuş, oradan İsviçreye firar etmiştir. Narmi Asaf orada 18 sene kim- ya tahsll etmiş, bir aralık Düparh enistitüsünde uzun müddet labo- ratuvar şefliği yapmıştır. Nazmi Asaf, mütareke zama- nında İstanbul Üniversitesine da- hil olarak — laboratuvar - şefliği, muavinlik, muallimlik yaptıkdan sonra kısa bir zaman içinde mü- derris olmuştur. Nazmi Asaf, üniversitede ya- pılan son değişmelerde fenfakül- tesi kadrosundan hariç kalmış, Tansiyon fazlalığından mütevellid hasta'ığı da her gün şiddetini artırmışlır. Nihayet Nazmi Asaf bu has- talıktan kurtulamayarak hayata gözlerini kapamıştır. Ölümü bir kayıptır. Öz Türkçe alışmaları On Sekizinci Liste 1 — Sadık - Bayrı Sadakat - Bayrılık Örsekler: 1 — Biz — dostluklarır miza bayrı ve- bağlıyız. - 2 — Bayrılık en yüksek insanlık va- sıflarındandır. 2 — Lehtea, lehinde - Yana Lehte olmak - Yana olmak ekler: 1 — Bu işte sizin fik- rinizden yana deği 2 — Ben böyle önergelerden yana ola- mam. 3 — Lehinde söylemek - İyi- Fğini söylemek Örnek: O, her yerde sizin iyiliği- nize söyler, 4 — Lehdar - Yanat Örnek: Ahmet sizin en coşkun yanatlarınızdandır. 5 — Aleyh - Karşı Aleyhde olmak - Karşı olmak Aleyhde söylemek - Karşı söylemek Aleyhinde söylemek - Kötü- löğüne söylemek Aleyhdar - Karşın On Dokuzuncu Liste t— 'r:umııı- Üsgelmek, Üst- imal Falk, Mütefevvik - Üst, üstün Tefovvuk - Üıgoleıı. östolma, üstünlük Örnekler: 1 — Düşmana yalnız silâhça değil, kafaca da Üstolan- lardır ki harbi kazanırlar - 2 — Bu işte Ahmet, Mehmede e- geldi. - 3 — Düşmanın Üstün kuvvetlerini dağıttık. - 4 — le- tediğimiz Türk gençliğinin yal- nız zekâ değil, ıra Üstünlüğüdür. 2 — Tekaddilm etmek - Ön- gelmek Mütekaddim - Önceki, öngelen Kıdem - Öncelik Örnekleri 1 — Niçin her İşte benden — öngelmek — İstiyorsu- muz. - 2 — Mütekaddim ari-» zemde bildirdiğim gibi.-Önceki sunumda bildirdiğim gibi. 3 — Asker erecelerinde (rütbelerin- de) öncelik, başlıca esaslar- dandır. 3 — Ihtisas - Uzuğ Mütehassıs - Uzman Örnekler: 1 — Asrımız, her şey- de uzuğ aarıdır. - 2 — Ekonomi Bakanlığına yeni bir Alman uzmanı gelmiştir. 4 — Muhtelif - Türlü nek: Günün türlü haberleri ;rııııdı l':.b dikkat — değeri, İtalyan - Habeş — anlaşma: hakkındaki son Iıınr::ı. e B Müteferrik - Ayrık Örnek: Eskiden bir âlimde ihtl- sas değil, malümatı müteferrika ve muhtelife daha çok hoşa giderdi - Eskiden bir — âlimde uzuğ değil, ayrık ve türlü bi giler daha çok hoşa giderdi. ——— Noti Gazotemize gönderilecek yazı« lerin Osmanlıcaları- amasını rica ederiz. — SON POSTA Kanıuk cosanesi müstahsarlarından: KREM BALSAMİN Cildi ve itimat elli senelik Wııldh Bir defa ( BALSAMIN) kullanan başka krem kullanımaz. - Seget ; Geldi Bugün Taksim Stadında Bir Hazır- hk İdmanı Yapması Muhtemeldir Gelen Macar misafirler Dün Macaristanın Seget futbol takımı Romanya yolile şehrimize gelmiştir. Seget takımı on beş oyuncu, ikl Idareci ile on yedi sporcudan Ibarettir. Macar — takımı ağlebilhtimal bugün Taksim stadında blr ek- zersis yapacaktır. Avrapa kupası maçları için Iözüumu kadar idmanlı bulunan Macar takımının şehrimizde yapar cağı iki maçı da iyi bir farkla kazanması mümkündür, denilebilir. Akdeniz Şampiyonası Atle- tizm Müsabakaları 26 Haziranda Atinada İcra edilecek olan birinci Akdeniz şampiyonesi atletirm müsabaka- ları, Yunan intihabatı dolayısile geri bırakılmıştır. | Akdeniz müsabakalarında at- letlerimizin'de muhtelif müsabaka- lara iştirak edeceği kararlaştırık mıştır. Akdeniz birincilikleri Tem- muz iptidalarına bırakılmıştır. Cumaya Güreş Seçme Müsabakaları Yapılacak Güreş heyetinden: 1 — 8/6/935 Cumartesi günü sant 14 de Kumkapı idmanyur- dunda açık havada, güreş fede- rasyonu nezareti altında ileride BAHSE TUTUŞ yapılacak #seçme müsabakasına esas olmak Üzere tecrübeli güreş- çiler arasında bir müsabaka ya- pılacaktır. 2 — Bu ehemmiyetli müsaba- kaya bütün tecrübeli güreşçilerin girmesi mecburldir. 3 — İki kilo tolerans vardır. Alman Mektebinin Spor Bayramı Istanbul Alman mektebi önü- müzdeki Perşembe günü Taksim statyomunda 2 inci spor bayra- mını yapacaktır. Bayramda 1500, 3000 metrelik koşular yapılacak, halk dansları ve valsları oynanacak, beden hareketleri gösterilecektir. Pendik Gençler Birliği Baş- kanlığından: 1 Mayıs 935 tenberi eski üyelerin tecdidi kayıtları yapılmakta olup kayıt iş! 16 Haziran 935 de biteceğinden o samana kadar kayıtlarını yenileştirecek Üyelerin müracaatları, Tüberkülor Cemiyetinin toplantısı İstanbul Tüberkülor cemiyeti, bu yılın sen toplantısını $ Haziran çars gamba günü anat 18.30 da Cağaloğ- landa etibba odamı salonunda yapa- gaktır. Bütün âzanın gelmeleri rlca olunur. NLAR ( Baştarafı 12 inol yüzde ) kaybettik çaresi yok. Ve dışarı çıkıp gitti. * Yarım saat geçmişti. Birden- bire kahve kapısı açılarak İçeriye telâşla bir kadın girdi. Onların masasına döğrü ağlıyarak koşu- yordu: — Kocam, söyleyiniz bana? Bu kadın eczacının karısı İdi. — Şekerim bir şeyim yok.. Ne oluyorsun, diye eczacı yerin- den fırladı. — Bir şeyin yok mu?.. O halde neden bana o adamı yok ladınız? — Hangi adamı? — Demin gelip sana inme indiğini söyleyen delikanlıyı, Herkes hayrotle biribirlerinin yüzüne baktılar: — Ne oldu? Anlatsana! — Birar evvel kapı hızlı, bızlı çalındı. Ben senin anahtar- ları unuttuğunu zannederek pen- çereye gittim. Dışarı bakınca aşa- ğıdan genç bir adamın beni ağırdı. gördüm ve merdiven- şırıdı:n ky'::ıılınınııını indim. O bana, sana kahvede İnme indiğini, beni çağırdıklarını, kahveye yötü- recoğini söyledi. Ben de hemen kocam ne oldu yukarı çıkarak giyindim. Eczacı boğuk bir sesle: nerede - bıraktın? diye sordu. — Antrede bıraktım. Fakat aşağı indiğim zaman orada yoktu. Beni beklememiş gitmiş diye ben de koşarak buraya geldim. Eczacının rengi mosmor ol- muştu. Hakikaten ona inme inmek Üzere idi. Hemen yerinden fırladı; — Eve gidelim... Çabuk, diye bağırdı. Hep beraber kahveden çık- tılar. x Evde hberşey yerli yerinde idi. Yalnız yatak odasında tüvalet masasının arkasında gizli küçük bir dolap açık duruyordu. Dola» bın içi bomboştu. Masanın Üzerin- de de bir mektup vardı. Mektubu açtılar ve hep beraber şu satır- ları okudular: “Bu —mektubu okuduğunuz zaman henüz saat on iki olma- mıştır. Yani siz bahsi kaybetmiş bulunuyorsunuz. Bunun için size verdiğim çekin karşılığını banka- dadan alamazsanız bana kızmaya hakkınız olmayacaktır değil mil,, Saygılarımla (Baron) e lam a. LÜĞ A ahai lli ».