Muharriri: A. R. Sözleri, ağzından çıkıvermişti. Deli Velinin çehresi, birden- bire mosmor kesildi. Bir an derin bir süküt içinde geçti. Fakat bu an geçer geçmez Deli Velinin elleri havalandı. Ihtiyarına hâkim olamıyan bu eller, sağa sola sallandı. Ve sonra, camları sarsan bir kahkaha çınladı.. Deli Veli gülüyor. Ellerini böğürlerine da- yamış, dimdik duran bacaklarının Üstünde; vücudunun Üst kısmını dalgalandıra, dalgalandıra gülüyor: — Ben, ha.. Doli Veli, ha... Hay Allah.. Hay Allah... Diyor, Fakat bu sözün arka- sını getiremiyordu. Nedim Efendi ile Esmer Gül, büsbütün şaşırmışlardı. İkisi de gözlerini Deli Velinin yavaş yavaş ağarmıya başlıyan — çehresinden ayırmyorlardı. Esmer Gül; — Hem gülüyor, hem ağlıyor.. Diye mırıldandı. Nedim Efendi, 'kalktı. Deli Veliyi omuzlarından kavradı. Derin bir dikkatle onun 'gözlerinin içine baktı, | — Kendine gel, Deli Veli. Sen bir hoş olmuşsun!. — Söyle bana.. Ne derdin var?, Deli Veli, çehresinin bütün hatları gerilmiş olduğu halde, başını iki tarafa salladı. Dudak- larında, gittikçe acılaşan gülmenin son titremeleri vardı. Deli Veli, birdenbire silkindi. Bakışları derinleşti: — Hey Efendi!.. Benim dell- lkten başka ne derdim olur?.. Mecnun sözü, kaleme gelir mi hiç.. İşte, adım üstümde.. Deli, ;Vell.. Bakmayın siz şu deliye.. Deli değil mi ya?.. Hem güler, hem ağlar, hem gözünü budaktan takınmaz, hem de korkar, Dedi. Nedim Efendi, bütün ömrünü Pervasızlıkla geçirmiç olan. bu #&dama: — Zorbalar seni korkuttu mu? Diye, düşüncesizce bir sual torduğundan ve bu sözlerle onun kalbine dokunduğundan — dolayı Muztaripti. Şimdi Deli Velinin bu Sözleri, bu ıztırabını bir kat daha 'İıriıılqtirmlqll. Ruhunun bütün asiyetini gösteren —tallı ve Mülâyim bir sesle cevap verdi: — Deli Veli... yavrum!.. Hâ- #â, ben sana korkak demedim. 'attâ, cosarelini — bilmeseydim, timdi sana haber göcderip bura- Ya getirtmezdim. Seni niçin ça- mı biliyor musun?... — Hayır, Efendi. — Öyle ise, şuraya otuür da töyleyim... Esmer Güll. Söyle birer kahve getirsinler. Deli Veliye de bir çubuk, — * Karşı karşıya — geçmişle ve Sözlerini biribirlerinin - gözlerine İşlerdi. Deli Veli: — Buyur, efendil. Nedim efendi, sözüne devam — Deli Velit.. Sadrazam pa- '& karşı kalbimde ne aşur! bir ::hlbhıt olduğunu — biliyorsun. 'SÜn onun bu müzayikalı hali- düşündükce, kalbim böün ol ğ ma, ne çareki elden bir İ—, gelmez... Derimki, şuradan m. Bir kayığa atlasan.. : Tefrika No. : 103 Zorba Korkusu !, “Nedim Efendi Kalktı, Deli Veliyi öm—ııılırındın Kav- radı, Dikkatle Onun Gözlerinin İçine Baktı.. SON POSTA Sayfa 11 Üşütmekten mütevellid iztıraplara karşı En seri tesir, En kat'i netice ylılar han 20062 yalıköşküne çıksan, Oradan veli- Grip, nezle ve soğuk Baş ve diş ağrı- nimetimin huzuruna varsan, Ta- algınlıklarında bi larını - sür'atle rafımdan hâkipayine yüz — sürüp, hassa müessirdir. dindirir. ne rütbe gam ve elem çektiğimi anlatsan. Umarımki, kulluk bor- cunun bir kısmı olsun eda edik miş olur. Lâyık- olan şu durki, bizzat gidip kulluk vazifemi ifa eylemektir. Amma kendileri hal ve ahvalimi biliyorlar. Yolda eş- kıyaya rast gelmek ve bir hen- kâümeye maruz kalıvyermek — ihti- mali var. Onun için, benim ye- rime seni gönderirim. Ne dersin?.. Deli Velinin çehresinin rengi, No. 20 Telefon GRİi Romatizmalılara Her yerde arayınız. Kırıklığı giderir, bel ve adale Satış Merkezi Yeni Postane civarında Aksara ehemmiyetle tav- siye edilmektedir DIŞ TABIBI simsiyah kesilmiş.. Başını, yavaş yavaş göğsünün Üstüne eymişti.. Nedim Efendi hayretler içinde idi. Çünkü şimdiye kadar Deli Veliye MEHMET RİFAT ATAY İstanbul Belediyesi karşımna nakletmiştir. #ENRSAANASA LN EmAAdüsereeneceEnErLERaNSEERERAkAnemeecen .Haaa.. Kapıdan çıkmamıya ah- Son Posta Matbaası Sahibi : R. Kökçü Neşr. Müdürü: Tahiş ne söyledi —İse, ©o bilâtereddüt kabul — etmiş ve derhal cevap vermişti. - Şimdi - gösterdiği bu düşünce — va çekingenlik acaba neden İleri gelmekte di Saniyeler geçiyor.. Deli Voli düşünüyor ve cevap vermiyordu.. Nedim — Efendi, gözlerini Deli Velinin Çatkın ve asabi çehre- sinden ayıramıyor.. Yavaş yavaş zihninde şu fikir canlanıyor: — Anlaşıliyor.. Bu Deli Voli, asllerin sınıfından., Belki de onla- rın — arkadaşlarındandır. Esmer Gül dolayısile da Ibrahim Paşaya ve saraya karşı kalbinde derin bir kin ve mefret vardır. Hele, bu karışıklıktan — istifade ederek, Esmer — Göülü perili — köşke kapatan.. Ve sonra da kendisini ölüm haline getirmeye sebep olan Osman Beyden intikam alacak- tır. Yirmi dört saattenberi vak- tini dalgın ve düşünceli geçirme- side, hiç şüphesizki bu “tasavvur- larla alâkadardır. Hata — ettim. Ona, böyle bir şey teklif etme- meliydim. Diye düşünüyordu. Fakat Deli Velinin cevabı, Nedim Efendinin aklına gelen ihtimalleri bir anda tekzip elmiş- ti. Başını daha hâlâ göğsünün üstünden kaldırmıyan Deli Veli, gözlerini — önünden ayırmıyarak Şu cevabı vermişti: — Baka Efendil!.. Eğer ba- bam mezardan çıkıpta, bana böy- le bir teklifte bulunsaydı.. gene kabul etmezdim, Zira, ben.. bu zorbalar yatışıncaya kadar, evi- min eşiğinden bir adım bile atla- mamaya karar vermiştim. Nedim Efendinin hayretl art- mış.. Deli Velinin sözünlü keserek sormuya mecbur kalmıştı: — Niçin, Deli Veli.. onların çoğu senin yoldaşların değil mi?, Deli Veli, derin derin içini çekmiş: — Onun orasını sorma efondi.. Gelelim, sözümüze.. Ne diyordum. bütün eczanelerde buunur. Fiatı 7,5 kuruştur. Gripin, Radyolin diş macunu fabrikasının mü : tehassıs kimyakerleri tarafından imal edilmekte ı detmiştim. Amma ve lâkin.. Sana, hayatımı. borçluyum. Onun için, tıpkı azat kabul etmez bir köle gibi, her sözünü tutmya mecbu- rum.. Pekâlâ.. Gideceğim. Ancak şu var ki.. Ben, senin sözlerini becerip te Vezire söyleyemem. Zafiyeti umumiye, iştahsızlık ve kuvvetsizlik halâtında büyük fside ve tesiri görülen Bir kâğıt yaz. Onu, ne yapar yaparım, Nerede İse arar bulurum, Kendisine veririm, Diye cevap vermişti. — DE ; ( Arkası, yar) ŞARK MALT HÜLÂSASI kullanınız. Her eczanede satılır. FOSFATLI