SON POSTA Bir Papas Teşekkülü Faalıyete Geçti Amerika Halkı “Gayriahlâki,, Bir Filmi Gormemeye Yemin Ediyor Resmi Sörisörün Yanıbaşında Bir De Hususi Sansör Sinema — sansörü, — kendisine Amerikada yapılmış bir filmi ge- tirip te müsaadesini istedikleri zaman artık fazla kontrola lüzum görmeden imzasını atabilir, xira Amerikada yapılmış bir filmin içinde bundan sonra gayriahlâkt bir sahnenin, kulağı tırmalayacak bir cümlenin bulunması ihtimali yoktur. Bu filim mutlak surette, yüzde yüz herkesin görebileceği bir mahiyette olacaktır. — Sebep? Mi diyorsunuz, #öyliyelim: Amerikada yapılan veya bap- ka bir memlekeltten getirilip te Amerikada gösterilen bazı filim- ler #on zamanlarda okadar büyük itirazlar uyandırmıya başladı ki, nihayet —bir protestan — papası *ahlâkçılar,, ın Öönüne — düşerek bir cemiyet teşkil etti, ve yapı- lan filimleri «ahlâk bakımından» kontrola koyuldu. İlk günde Amerikanın ne ka- dar protestan papazı vardı hepsl de cemiyete girdiler, sonra Ka- tolik papasları ile Yahudi har hamlarını da aralarına aldılar, kanunen — hiçbir. kuvveti halz ol- mamalarına — rağmen — eözlerini, filim stüdyolarına geçirecek bir sıfat kazandılar, Bu cemiyetin İcra vasıtası gayet basittir : Bir filim kontrol için kendisine verilmedi mi, yahut ta gayrıah- lâki görüldü mü cemiyet derhal bu filmin görülmemesi icap ettiği hakkında bir karar vermekte ve bu karara rlayet edeceklerine dair halktan İmza toplamaktadır. Bunun da zor görülecek hiç bir - Haftanın Filmleri Eı noktası yoktur, çünkü karar su- retl pazar günleri kiliselere asıl- makta, girip çıkanın İmzasına arzolunmakladır. Size bir misal arzedelim: Nisan başında bir filim aley- hinde verilen — kararı tamam 400,000 kişi imzalamış, filmi gi- dip görmiyeceğine dair #öz ver- miştir. Şu halde Amaerikada resmi- sinden gayri bir de husus? sansür kurulmuştur, diyebiliriz. Bu san- sürün vücuduna stüdyo sahipleri- Bİn nasıl tahammül ettikleri mev- zubahs bile olamarz, zira 400,000 kişinin görmemeye «söz verdiği fi- lim Amerikada ölmüş, yapan stüd- yoyu da büyük bir ziyana sürükle- miş demektir. Buna hangi kum- panya tahammül edebilir? Alelhu- Kara isyandan bir sahne: Paul Muni ile Karen Morley Amerikada: Bugünlerde ma- hiyet itibarile görmeye alıştıkla- mmızdan çok farklı bir film ya- pıldi, adına “Kara isyan,, diyor- lar. Fakat bu İsme bakıp ta Yen! dünyada vukua gelmiş bir zenci kıyamının — mevzuubahsedildiğini sanmayınız. Kara isyan Pettis- burg yakınlarında bir maden amelesinin grevini tasvir etmek- tedir, içinde madene iniş, maden- den çıkış,; memnüniyetsizlik baş- sus Amerikada filimcilik herşeyden evvel bir kazanç v sıdır, bir * n'at eseri olarak değil, meselâ bir Fort otomobili gibi seri ha- linde yapılır, hangi cins sürllecekse © tercih edilir. Bunun İçindir. ki papas sansürüne bütün stüdyolar derhal boyun eğmişler ve yaptıkları bü- tün filimleri kontrol için buraya göndermiye başlamışlardır. Diğer taraftan bu umumi cere- yanı, filim yaparken de göz önü- ne aldıkları muhakkaktır. Zira papas sansürünüc sorn tebliğinden anlayoruz ki, bu mücsseseye kon- trol için verilen (100) filimden (90) 1 mahbzursuz görülmüş, geri- ye kalan (10) tanesi tashih edil- miştir. Dedik ya, resmi sansör sırtüstü yatabilir. Birkaç Satır İçinde Gaumont British Picturen mü- esseseleri Hollyvood'dan birçok san'atkâr getirtmiştir. Aralarında birçok tanınmışları vardır. Bun- lara (Tünel), — (Mel'unlar kıralı), (Üç nefer) adını taşıyan filmleri çevirtecektir. « Aleksandr Korda Jagllterenin Buchiugham kontluğunda muaz- zam bir stüdyo kurmağa başla- mıştır. Bunün — içim serfedilecek sermayenin 300,000 lirayı bulacağı | tahmin edilmektedir. Bu stüdyo Elstree stüdyosucun rakibi ola- | caktır. langıçları, sebepleri kat bu piyes bütün bunları ihtiva etmekle beraber bir az daha realist olabilirdi, hayatlarını yor altında geçirmeye mecbur - kal- mış İnsanların acıların bir az daha fazla terennüm — edebilirdi, halbuki rejisör eszerini daha ziya- de şahsi bir sergüreşt kılığında | bırakmıştır. Buna rağmen Kara isyanı gören üzerinde tesir bıra- kacağını tahmla ediyoruz. Oyne yanlar arasında başlıca Paul Muni İle (Koren Morley) i görüyoruz. tehlikesiz Glarak | | adi ile anılan yerdir. Burası bi- î asri bir salon haline getirilecek, gibi hakikt hayattan alınmış, öğretici mahi- | yette birçok sahneler vardır. Fa- | Mayıs 00016001060090000C06VVEUC0DAAA Fransa Bir Filmin Göste- rilmesini Yasak Etti! Fransız Meb'uslarından Philibert Besson Meclis üyeliğine #seçilmeden evvel küçük bir eürüm işlemişti. Mahkemeye verildi, mahküm edildi. Mahkümiyeti de kat'iyet kesbelti. Meclizten teşrii masuniyetinin ref'i istenildi, almdı, tutulup bapse atılacaktı. Fakat kendisi hükmü haksız görüyordu. Muhakemesinin iadesin istiyordu. Halk yüzbinlerce imza taşyan bir istida hazırlıyordu. Kaçtı, bir ormana iltica ettil. Şimdi aylar var ki, köyden köye doleşmakta, gizli bir hayat yaşamakta ve anlaşılan hesapsız taraftarı olacak ki, polisin elinden boyuna kurtulmaktı Bununla beraber sabık saylav mihayet bir (ha: değildir. Nitekim poli kalmasına rağmen bir gazeleaci t bulunmuş ve orm konuşan gazeteci ile birlikte alınmıştır. Fakat Fransız höl ti garzetenin aldırdırdığı bu filmin gös- terilmesini yazak etmişlir. Bu meslekdaşımız diyor kit — Vaktile idama mahküm edilen haydut Spada, hükümet kuvvetleri — tarafından bulunumazken bir gazeleci tarafından bulunmuş, filmi alı ve gösterilmişti. Şimdi ayni halin tekercüründe, filmin gösterilmesine neden mümanaat ıdllıyor ..ı.,.-ıdıı.ı | Bir.Salon 4 Açılıyor İşlttiğimize göre önümlürzdeaki kış mevsimi için latanbul semtin- de yeni açılması için teşebbüslere girişik miştir. Seçilen yer Çenberlitaşta, ötedenberi Osmanbey matbaası, bir sinema salonumun | yük tadilâttan sonra tamamen | içinde münhasıran karşı semtte | Sükse yapmış filimler ikincl viz- yon olarak gösterilecek, halkın rağbetini temin için de mevkilerin diğer ikinci vizyon salonlarınkin- den çok aşağı olmasına çalışıla- caktır. Sehmidt Joseph bu günlerde yalnız — Avrupanın değil, bütünl dünyanın sesi en güzel san'atkâr” |) larından biri sayılmaktadır. BU itibarla kendisine yeni Karlls0 adı — verilmiştir. Bu — san'atkâr! “ Dünya etrafında bir seyahat « filminde göreceğir. 1935 Yılının Göze En Çok Çarpan Saç Modası Norma Şerer Vüyük bir P tüvalet salonuna kendisi mdiye kadar hiç