y CER S Ş YET A gPS ç CA ĞAS ĞÜN S” SWt GK ei p e SD GF ll * SS F CĞ T UÇUT Cu j ğ İ L TFT T FUT TÇT ŞU UYT SNT Çiçek Bahsi İlkbaharda Çiçekler Nasıl Sevişirler ? Ekbahar çiçekler mevsimi demektir. Göneşin yara- tıcı ve yaşatıcı ışığı altında dört tarafın süslendi- çiçeğin — göbe- ğinde göze çar- pan ve etamin denilen erkeklik aleti mümkün ol- duğu kadar fazla açılır. ve( Tal' - Pollen ) adındaki bir nevi tozu dışarıya verir. Bu toz, hafif hafif esen rüzgârın sev- kile etrafa dağılır. Bunlar havada uçuşan milyonlarca zerredir ve gömülüp rahatça çiftleşebileceği bir kucak aramaktadırlar. Bu torz- la dan pekçoğu, bu suretle zayi olur. — Fakat — hedeflerini bu- lanlar — için, Tabiatin — teker- sür denilen mucizevi — hâdisesi de husul bulür. — Yalnız şurası bilinmek gerektir ki nabatat a e- minde, ayni cinsten olmıyanlar için çiftleşmek hâdisesi mevzu- bas olamaz. x» Rüzgürın sevikle etrafa dağılan maktar Pollen tozlarına dikkatla bakılırsa, bunların bazan çok şık şekillerde oldukları görülür. Meselâ çam ağacının Pollenlerinde iki küçük balon vardır ki rüzgür bunlara çarptıkça, bu tozlar sallana sal- lana ilerlerler. Denilebilir ki bu- günkü tayyarecilerden evvel, bun- lar, Avrupa ile Amerikayı hava yolundan biribirine bağlamışlardır. Bu tozlar gelir, bir başka çi- çeğin pistil denilen dişilik aleti üÜzerine konarlar. Mamafih ayni çiçek te ayni zamanda bu İki ginsiyet aleti bulunabilir. Fakat olgunluk — devreleri biribirinden farklı zamana tesadüf eder. Pollen tozlarının şekli Tabliatin bu husustaki garip tecellilerine bir misal olarak şu hâdiseyi kaydetmek lâzımdır: Berlin nebatat bahçesinde bir hurma ağacı varmış ve seneler- denberi meyva vermemekte imiş. Fakat geçen sene çiçek açmış. Meyvalar kendilerini göstermişler. Alâkadar olunup tahkik edilmiş ve Ööğrenilmiş ki bir sene evvel Lapçıg nebatat bahçesine bir hurma ağacı dikilmiş. Aradaki mesafe kuş uçuşuüle 155 kilomet- redir. Demek ki bir tesadüf, bir tarafatan kopan Pollenleri öbür tarafa — nakletmiş ve yıllarca kısır kalan bir ağaçta cinsiyet meyilleri kendini göstermeye baş- lamıştır. Tabiüut anlaşlmaz bir ğini görürüz. Her| | SON POSTA Dünyada Olup Bitenler Kumarbaz Karşıiî;ıda MıBulunuyoruz? Ümidile Tekrar Tehlikeye Atılıp Atılmıyacağını Bilmektedir Almanya ne istiyor, ne yapacaktır, kuvvetl nedir? Bir Fransız gazetecisi bunu mümkün olduğu kadar doğru olarak öğrenmek İstedi. Ve Alman- Almanyayı muharebeden evvel tanımıştır, muha- çin ak | Gerisinde, İstisnasız Bütün Milleti Sürükliyen Bir Adam! VELAr ; mütarekede galip bir devletin zabiti Uniformasını taşıyarak, yine Almanların arasında yaşamıştır, son senelerde de anket yapmak maksadile birçok defalar Almanyaya gidip gelmiştir. Aşağıdaki satır- lar onundur, zevk duyarak, İstifade ederek okuya- muammadır. — * rebe esnasında esir sıfatile Berlin, (Nisan) — Ateşli bir tecessüs ile bir defa daha Almanyanın üzerine eğiliyorum, her perdesinde basit bir aktör veya şabhit olarak hazır. bulunduğum bir dramın yeni safhasını İ görmek istiyorum. Kendi kendime soruyo- İği rum, Bu memleketin hudu- du, heyecan verici bir mu- hite düşülmeden, neş'eli ve- ya yelsli bir romantizmı girilmeden hiçbir. zaman aşılmış mıdir. acaba diyo- rum? ğ 1914 yılı Eylülünde bir yaralı vagonunun kandan kızarmış samanları lzerinde, Bavyeranın İngolstad şeh- rine lmiştim, — kendimi çabuk kazanılacak bir za- ferden emin olan hbalkın £ harp sevinçleri ve meserret avazeleri arasında bulmuş- tum. 1918 de içgal ordusu- nun bir tayyare müfrezesi e ( Mayans) a Indiğim © zaman, aynı halkın kanlı sefale tini, derin — yesini gördüm. Iztırap, Kin.. O srada herkes gibi ben de Almanyayı bir asır için diz çök- müş sandım. Aradan yıllar geçti. Sahneye çıkanları, sahneden İnen- leri gördük. Almanya acı çeki- yordu ve çalışıyordu. Çok çalışı- yordu. Çok acı çekiyordu. bu belki de kini arttıran bir tohum oldu. bilmiyorum. Fakat kuvvet, azim kaynağı baline ge!'diğini muhakkak sayıyorum. Derken Hitler göründü. Buş onbeş yıl evveldi. Oabeş yak... Tacit: — Bu, ilâhların büyük işler görmek için kahramanlara verdik- leri müöddettir, der. Hakikatte Hitler büyük işler gördü. Yalnız kullandığı vasıtalar bizi düşündür- tebilir. 1934 Temmuzunda (Münih)te azgın bir millet buldum, vatanın menfaa'ini her şeyin üstünde gö- rüyor, çi aveti bile vatanın allahına verilmiş dini bir kurban sayıyordu. yaya çok anlayışlı bir gazeteci yolladı. Bu gazeteci , içinde - bulunmuştur, Almanyada erki başmet günlerini hatırlatan hareketler; Göring'in düğünü münasebetile Birgün evvel “ Fuhrer ,, in asker- leri Rohm, ve Ernst gibi bozgan- cuları birer köpek gibi öldür- müşlerdi.. Kollar Kabarmıştır.. Ve şimdi (Berlin) deyim. Beni getiren tayyarenin Ko- Tonyada ilk durağa lwııdugıı daki- kada kendimi bir defa daha yeni bir çevre hissettim: Etrafımı gurur, bir çeşit dini (vecd) sardı. Ver- say muahedesini yırtan, Yahudileri kovan, komüpizmi kovalıyan, va- tanı yeniden yapan adama karşı dinl bir. humma ile tapınma vardı. Beni getiren Fransız şirketi tayyaresinin pilotlarından biri: — Göreceksiniz, kolları ka- barmıştır, dedi. kabarmıştır. fakat — kend- Terine — mahsus — bir — şekilde: meşrü gürürları, inanları, İstikba- le bağlanışları, tabir doğru ise, 'ç memlekellere, kendi aralarında, cağınızı — sanıyorur. kendi kendilerine karşı gullanılır. Benim gibi bir yabancının karşısında dil 9 bağlanır, toreddüt görü- | mür ve (Führer)in çok $ büyük zaferini bir itidal /| perdesi örter, | Führer'in İstediğini Yapacağız ? | — İşi sonuna kadar götü- | rebilmek için halkın kör ! körüne İnanması lâzımdı. Bu temin edildi. Fakat daha — yenilecek — büyü- müşküller vardır. Bir küt- “leyi milletinin - büyüklü: ğgünü his ettirerek har- be hazırlamakla her şey olup bitmerz. Bu büyük- lüğü de kuvvetli temek- lere oturtmak lâzımdır. Konuştuğum her Alman bana Alman siyaseti ve günün — meseleleri — hak- kında yekdiğerinden fark- h cevaplar verdiler. Bununla beraber hepsinin de hakikatı söylediklerine eminim. — Burada (ha- kikat) sözünü kullanırken herkesin kendisine göre anladığı (baki- kikat)ı kast ediyorum. Zira Ak manya her vakıtkinden fazla dal- alı, yekdiğerine girift hislerin Eıyıığıdu-. Fahrerin gerisinde toplanan kuvvetli birliğin arasın- da da muhtelif temayüller, yekdi- gerinden — farklı — aksülameller vardır... Bu — memleket — eski asırlarda olduğu — gibi, ve o zamanlardan da fazla kuvvetle “Almaayalar,, adını taşıyabilir. Bir parli şefi bana: — Bir aya varmaz, (Memeli) işgal edeceğir, demişti. Bir başkası: — Delilik, dedi, Memel işi şiddetle hal edilemez, müzakere- ye girişmiyeceğiz. Davamız hak- hdır, kazanacağız.. Ve söylerken vardı. Fakat burada, bu — fakatte dair (Führer) in etrafında kapa- nıyor: Bugün her Alman - Hitler sesinde ateş l ' Bilmecemiz | Geçen Bilmece- Mühim Nokta: Hitlerin Bütün Kaybını Çıkardıktan Sonra Bu Defa Da Kazanmak (Müzi Doğru Halledenler Davutpuşa ortamektep — 153 Raif ulu | Savaş, Bursa İsmetpaşa boya | ceddesi No. 179 da Ali Dayı torunu Fatma, İstanbul kız lisee sinden 85 Lâmia Işık, Davutpaşa or- tamektep D-1 den 546 — Salih Tekin, Samsun Haydarzade Bay Cemal oğlu Feridan Cemal Bay ve Bayanlar. Kızıltoprak ortamoktep talebesindem 94 Hacer, İstanbul 19 une €u mektep sınıf 4 den 941 Nermin, Balat Musevi İlkeektep tale- besinden Ester Levi Bayan ve Baylar. Davutpaşa ortamektep B-1 den 247 Davutpaşa ortamektep 1/8 den 247 Memöt Akyıldız, Kü- E tahya Dervişpaşa mekte- bi sınıf 9 de 182 Dündar Kayanaşan, İstanbul Pertevniyal W. 4 $87 Hazım, Ankara Hakimiyetlmilliye mektebi — B/3 ten 382 Ali, İstanbul erkek lisesi C/1 den 631 Fettah, Be- şiktaş Akaretler 46 ıncı mektep 4 üneti sınıf 218 Melâhat, Ankara Necati Bey mektebi A/8 tön 705 Müzeyyen, Ana kara Gazi erkek ilkmektebi B/4 dün 396 Yıldız, İstanbul kazlisesi D/2 den 766 Handan Fevzi, Ankara inıklâp mektebi sınıf 9 den 687 Mehmât Toker Bay ve Bayunlar. Ankara İnönü moktebi B/4 den 585 Rıfat Eğin, Bursa Mecl- diye ilkmektibi birinci #sınıf 171 Tahir, Bursa hoca Ali zade ilkmektebi sınıf S ten 351 Halil, İstanbul Kız Hsesezi 53 Samiha Duru- pınar, Lüleburgaz Sv. F. |. Ş. İeb A, Rıza kardeşi Necdet, Lâleli türbe karşım Mustafa apartımanı 1 İnci kat Fikret Torgay, Beyoğlu 37 incl mek- tep 168 Ali Bay ve Bayanlar. Ankara Nocali Bey ilkmektebi 318 den 3849 Kemal Uysal, Uzunköprü Mimar Hayrettin mektebi sınıf 3de 132 Rukiye, Kırklarlli istasyon fen memuru — Ercüment, — Alpullu ziraat kimyahanesinde Keşanlı Osman Noyan, Geyve syonu Bay Hamdi kızı Feriha Akkaya, Ankara Museyi ilkmektebi 4 üncü sınıf Ahmet Yaman, Uşak büyük bedi arkasında ma- rangox Mehmât vamıtasile Rıfkı, An« kara posta kutusu 198 — vasıtasile Muzaffer Burhan, Eskişehir Sivrihisar caddesi 3 Üneli dere sokak No, 8 de Bay Şükrü kızı Fevziye, Ayancık ilk merkez mektep 20 Özbök Soluk, Tirebolu Sakarya okulu sınıf dde 28 Melekünnas, Ankara Necati Bey - ilke mektebi sınıf 5 de 249 Turgüut Gök- berk, Konya askeri ortamektep hesap memuru Bay Mesut oğlu Orhan 368 Karaman Ortamektep 2/A dan £9 Hiüseyin Sivil, Çankırı Örtamektep , samf(A/I den 129 K. Sevim, Hadım- köy ilkmektep 4 üncü sınıf Zekl Mehmet, Eskişehir istasyon caddesl Dikev #sokak No, Sde Hüseyin, Kadıköy Yeldeğirmeni Rıhtım sokak Mıgırdıçyan apartıman Bay Kâzım oğlu Nurettin, Eskişehir Yalı mektebi 319 Seniha, 561 Süheyla, Eskişehir İnönü mektebi 3 Üncü sınıf 101 Emia, Kadıköy 11 incl mektep 101 Melek Alankuş Bayan ve Baylar. Hahcıoğlu Koçekülâh #sokak No, 10 da Mahmure, Kara- gümrük 27 inci mektep Binci sınıf 125 Bedrettin — Sezginm, Bursa Maksem mahallesinde Bay Ow ( Devamı 9 uncu yüzde ) eesesenenA seLEmcEEA için Gölmiye hazırdır. ve Hitler her Alman |(istegini yerine getk rebilmek azmindedir, Almanlar ne İstiyorlar ? Ne yapabilirler ? Gittikleri — yolun İstikameti nedir ? Bitaraf kalarak, milliyet his- sinden sıyrılarak bunu anlamak iştiyorum : — Güç hal ile kaybını çıkar” dıktan sonra bütün parasını 0r* taya atarak ya hepsini tekrar batıracağım, yahuat ta bir misli kazanacak diyen bir kumarbazif karşısında mıyız? Mühim olan nokta bunu anlamaktadır. Didier Ponlaim