ge T a Z S İ İ Tarihi Müsahabe | arda Hastalar Nasıl &ir Moda Tedavi Edilirdi ? “Gilediçya,» Çitleri Pek lyidir 'Tuzlada muallim Bay İzzetet Bu mevsim bütün ekinlerin, bağ ve bahçelerin en çok korun Maya mühtaç oldukları bir mev- simdir. Koruma işi, kimi vakit okadar önem alır ki köylünün yak Diz bu işiçin korucular tuttuğunu hepimiz biliriz. Ekinleri bayvam lardan korumak, bahçelere hayvan Veya insanların girmesne engel olmak, mahsulü yetiştirmekte tar: İanın sürülmesi, bahçenin bellen- Mesi ve ekilmesi kadar düşündü- rücüdür, Kimi yerlerde yalnız ba- Şiboş kalan evcil hayvanların da- livermesi değil, Domuzların da tarlaya veya bahçeye girmesi ikinci bir endişe olur. Hülâsa top> rak üstünde yetişdirilen her ne- batın yerine ve çeşidine göre korunması köylüyü alâkalandırır. Anadolunun çok yerlerinde Yabancı el ve ayakları karşılamak için tarlaların elirafına çit örülür. Bu çitler yakındaki ormandan ta- #ınan dalları tarla veya bahçenin Çevresine önceden kakılan kazık- lâr arasında sepet gibi lıluı'ııld; Yyapılır. Ancak ormandan birçol İnce dalların kesilmesine ııboı.; olan bu usul nekadar kötüdür Ormanlarımızı yok yere l'ııllllıktı: bu çitler hem dı;' pı:r ndır-m S olur. Ormanı olar böyle örme çitler yerine #â' ıc: uzun dalları iki nîu sıra geme | apılır. mrü:-%ıpaww yok yere baltalanmış ol_aıkuı bî::ı hu germeler yine İnsan ve yr Vanların girmesine ©n; Bu germelerin çok defa k çivisinden kurtulur veyaâ R Beklenmedik bir ıınııd_ı zarara Meydan verir. Yine bir kıııTı köylerimizde bahçeleri karaça dikeni ile korumak çahlar bulunduğu yer! lerek bahçenin etrafına ve lan kazıkların arasına sıkil rak dikenden bir duvar yapılır. Bu asul her daha - İyl lse de yine zahmetll ve yine kolaylıkla aşılabilir. Karaçalı manla eskidi mi çıtır. çıtır hı'ı:; İstanbul civarındaki bahçeleri e ince dikenle çevirirler. Fakat ı Çitler tarla M*'M rarlı böceklerin yuvası ü oo Nihayet dikenli teilerde akla gelen korunma vasıtalarıdır. $ =ıııl ve mgeldiğini llilır':tu ıilcdm masına karşılık Mmasrafı çok.;ıll' Sözün kısası tada bildiğimiz ne kadar varsa hepsi ııyliy::İ" İ M 'e SaRaaa bağ ve - behçeleri korumak için en b ömürlü bem de ©en ©€ yetli usul tabit gilediçya ğ * Gilediçya » ArSIZ. V ir ağaç — olu, bırı'ulğı: bny:k bir ağaç ol_uı_'. Fakat sık dikilip budanırtâ birine karışan dalların a ( Davaai 12 inci yüz çitidir. » dikenli Eski ——— —— Bir Kıralı Bağırta Bağırta Öldürdüler Hekim eline düşsün, düşmesin, hastaların — şöyle böyle sekseni ve ıhhd::. Ka i — olmaktadır. :nr:?ı 'l!l bu, böyledir. Youk; çeşit çeşit hastalıklar - .t.lımı- gelen hekimlerin bllı_ .k_uı e! dıkları teşhis isabetsizliğinden ve tıl itikatlardan gör- yardımla - beşe- şimdiye kadar cehaletle bâl dükleri cömert riyeti yıryüı:ı:— li lrlirı '"lplll:n:ılıiı tıılıklınnıı: hasta- ık getirdiğine inanılan l :ırdîı kovmak * gayretile geyik derilerine bürünerek |Il|!nç hay- kırışlarla zıpladıkları çağlardan beri doktor olanlar ve olı_uyııılıı birçok şeyler öğrenmişlerdir. Buna rağmen bugün) dünyanın hemen her tarafında işi rastgiden lîlıçolı şarlatanlar - ve manasız - ilâçlara para veren birstürü alıklar vardır. Kolay inanır insanların bol bol para verdikleri bu devalar içinde neler ve neler yoktur ki?. Meselâ mide kanserinden acı ve sancı Geçmiş rzamanın doktor- luk alâmetlerinden Çağl “oldu ve antimon da UN FUw Geçmiş zamanda hasta tedavisi şekillerinden uzan yıllar tifonun hakiki ilâcı sayıldı. Hak- buki antimon Zehbirdir! Insanların — yalancı hekimler elinden çektikleri eziyet, yalnız bir antimon hikâyesile tasvir edil- miş olmaz. On yedincl asrın bap larında — deliler, başları — fırına sokulmak suretile tedavi olunurdu. Çünkü deliliğin kötü ruhlar tara- fından yapıldığına ve bu ruhların fırında yanacağına inanılırdı. Eski bir eserden alarak buraya koy- duğumuz resim, delilerin başında yaşatılan faciayı belâgatle gör termektedir. Cerrahlık da evvelleri berber- lerin ve cellâtların işi idi. Resim- lerimizden birl bu berber cerrah- lardan birinin dükkânını gösteri- yor. — Operatörlük — başladıktan sonra da — cerrahlar — rağbetten düşmedi. Çünkü — hastanelerde ameliyat gören her hasta, enfeks- yon yüzünden ölüyordu. Halkın korkup hbastanelere gitmemele- rinden dolayı operatörler, ameli- yat yapacak hasta bulamiyorlarcı. Hatta mahkemelerce ölüm ceza- sına bazan darağacile operatör bıçağı arasında tahyir edilince — mahkümler darağacını tercih ederlerdi. kelpetenle dişleri söküp atardı, Geçeiş zamanda hasta tedavisi şokilleri cen dirmenin fena bir şey olduğuna İnanıldığından anesthösie'de ileri gidllememişti. (1501) — tarihinde yüksek tabaka kadınlarından :- koçyalı biri, iki çocuk birden do- gururken uyuşturucu bir şey kul- lanılmasını doktor Agnesten rica etti. Kadının dileğini yerine geti- ren doktor bu dinsizce hareke- tinden dolayı Edimburgta diri diri yakıldı. Glaskov Üniversitesinde do- ğum profesörü Simpson, ilk defa kloroform — kullanmak — cüretini gösterdi ve papasların hücumuna uğradı. Hayatı değilse bile şerefi tehlikede idi. Fakat Kıraliçe Vik- torya, yedinci çocuğunu doğurur- ken bu keşiften istifade ettiğin- den gürültü kapandı. Antiseptik madde kullanan ilk cerrah doktor Lister ve mik- robu bulan kimyaker Pastör, be- şeriyetin Iki büyük velinimetldir. Lister, yaraları iyileşen hastalar- dan çoğunun kan zehirlenmesin- den öldüklerini görmüş ve sebe- binl araştırırken Pastörün keşfine uyarak mikropların Enfeksiyon taşımaları ihtimalini hatırlamıştı. Bunun Üzerine yaraları asid kar- bonik mahlülile yıkadı, hastaların zehirlenmekten — kurtulduklarını gördü. Eski tedaviler içinde dikkate değeri olanlardan biri de kan almaktı. Gerçi — vücuttaki — kan miktarının azaltılması bazan iyi bir — şeydir. Fakat — yakın bir tarihe kadar hekimler hemen her hastalıkta * uluorta Kan aldırırlardı, nitekim şiddetli bir soğuk algınlığından yatağa düşen Amerika Cümhur Reisl Jorj Va- şingtondan da kan aldılar, büyük adamı vakitsiz öldürdüler. Eski çağların bu cahil dok- torları her önlerine geleni öldü- remiyorlardı. Onların ne az şey bildiklerinin farkına varan ve ellerine düşmekteki felâketi sezen kimseler de vardı. Meselâ meşhur İngiliz — karikatlireüsü — Hoğarti.. Bu kıymetli san'atkârın kendisile çağdaş doktorlardan bir kısmı için yaptığı karikatürü basıyoruz. Bu resmin başlığı: “Ölü gömem lerin arması, yahut: doktorların konsültasyonu,, dür. Geçmiş zaman hekimlerinin biribirinden garip tedavi usulle- rini hep birden tatbik ettikleri de ( Devamı' 18 inci yüzde ) Dünya Hâdiseleri Meselesi Aerodinamik sözü artık moda haline geldi, va- Eııılırdı. otomo- - illerde, hatta ço- rübe.. cuk arabalarında blile rüzgârım mukavemetine müm- kün olduğu kadar az saha birak- mak prensibinin takip edildiğini görüyoruz. Gözlerimiz şapkalarda, erkek ve kadın elbiselerinde bile ayni sivriliği arıyor ve şüphe yok bu gidişle günün birinde bula- caktır da. Şimdiki halde Fransız gazetelerinden anlıyoruz ki moda şimendiferlere de sirayet etmiştir, teşebbüse önayak olan bir Fran- sız kumpanyasıdır, lokomotifl de, vagonları da girintili çıkıntılı, rüzgârı tutacak mahiyette hiçbir parçayı ihtiva etmeyen tam bir katar yaptırtmıştır, ümit ediliyor ki bu katarın sür'ati diğerlerinden yüzde (12) fazla olacaktır. Fransada yeni bir tec- * Pııuı'dı posta ve telgraf, hatta — şebirler — arasında Hafta tati- linde oku- telefon servisi pa- zar ıünlad lı.uı edilmii u karar mak — İste- bh-çok'u'ycrlerdın miyen — bir | itirazla karşılandı, hir kısmen — tadiline lözüum görüldü. Fakat Fransız şehirlerinin arasında bir tanesi vardır ki pazar günleri posta ve telgraf servisinin kısmen - olsun lade edilmesinden memnun değil- dir. Binlerce imza ile bir istida hazırlayarak hükümete verilmiştir. Bu istida da pazar günleri mutlak bir istirahat istenildiği söylenmek- tedir. Hafta tatilinin mektup, gazete ve telgraf haberi ile ihlâl edilmesini İstemeyen şehrin adı ( Perpinyan ) dır, Akdeniz - sahi- linde ( Nebis ) e rekabet etmeye başlayan zarif bir sahildir. * Yıbııd bir memlekstte en rahat — yaşamanın yolu, otellere tam pan- siyoner olarak yer: leşmektir, makta bir bedel muka-« yatar kalkar ve içip bilinde yersiniz. Fakat bununda bir mahzuru var, muayyen zamanları da yemeği —kaçırmamak — içlia otelde bulunmak zaruretindesiniz. Şebrin ta öbür ucunda, gerintide iseniz, eğlencenizi yarım bırakıp vermeden, daha doğrusu birinel otele verdiği parayı kaybetmeden yemek yiyebilecektir. * Frııııdı bir mektepliyi de- miryolu Üzerinde ezilmiş buldular. Zabıta BERLA bir kazaya hük- metti, cesedi mı? gömdüler, fakat ailesi blr cinayete kurban gitmiş olduğu iddiasında bulundu. 15 gün sonra tıbbi tetkikte bulun- mak için cesel topraktan çıkar- dılar. Halbuki — iki — yıl evvel Fransada tıbkı böyle bir vak'a olmuştu, ceset on beş gün sonra muayene edildiği için rapor iti- Tâğlarla — karşılanmıştı, — Fransiz gazetcleri: — Bir de derler ki insan tec- rübelerden ders alır, diyorlar. İşit te inarma!