Bir San'atkâr Hayatının Dönüm Noktasında “Marlen Dietrich,, Rejisöründen Ay- rıldı, Şahsi Bir Yol Takip Edecek! Bir Artist Nasıl Bulunur, Nasıl Yükselir, Takip Ediniz! *Marlen Dietrich ,, i Almanyada bulup hayata çıkaran Jasef Von Sternberg oldu. Ona çevirttiği Ük filim “ mavi melek ,, adını taşıyordu. Sonraları bu rejisör yeni parlamıya başlayan genç kadımı Amerikaya getirtti, * yanık kalbler ,, adını taşıyan bir filimde ikinci defa olarak halka takdim etti ve Marlen Dletrich'de bu filmi ile birdenbire acunun sayılı yıldızları arasına geçmiş oldu. Kolisler ara- sında Marlen Dietrleh bu kudretli var ettiği bir artistir, deniliyordu. rejisörün yoktan Hükümde müba- lâğa var mıdır, yok mu, tetkik etmeyelim, şurası muhakkak ki, Marlen kendisini bulup çıkaran reji- sörün haricinde yalnız bir tek filim çevirmiştir. Kızıl imparatoriçe gibi başlıca muvaffakiyetleri de dahil olmak Üzere bütün diğer Kreasionları hep Sternberg'in idaresi altında çevrilmiştir. Fakat şimdi işidiyoruz. ki, bu yıldızı rejisörüne bağlayan muka- vele kırılmıştır, Marlen hayatının bir dönüm mokta- sındadır. Ve artık yalnız başına çalışacaktır. Bu ayrılığın sebeplerini kendisinden dinleyelim. Marlen Dietrieh diyor ki: Evet Von Sternberg'in himayesi altında değilim, yeni bir tecrtübeye girişiyorum. Evvelce icap eden her kararı almayı ona bırakmıştım. Bina- enaleyh gşimdi yenl vaziyetin ne doğuracağını bilmi- yorum. Kim bilir belki da iyi olur. Mesleklerimizi - yekdiğerinden ayırmayı Von Sternberg'in kendisi istedi. Yoksa bana kalsaydı, eskisi gibi devamı tercih ederdim. Zira insanın yanıbaşında * menfa- atlerini düşünüp koruyan bir dostun bulunması çok — emniyet verici bir şeydir. Fakat ne yapa- yım, bir müddet için #sinemayı Marlen, bırakmak, resimle meşgul olmak, dinlenmek istiyormuş. Tabil, mu- halefet etmek elimden gelmezdi. Paramount ile iki yıllık bir mukavele — imzaladığım — doğru değildir. Angajmanlarımda sadece iki filim vardır. Bunların ne İolıuyını Amerikaya döndüğüm zaman göreceğim. Şeytan bir kadındır, filminde Sternberg'in idaresi — altında * Şeytan bir kadındır ,, filmine gelince, rejisörün bütün filimleri gibi çok orijinal, çok hislidir. Bilhassa vâk'a bir silsile takip edip giderken birdenbire kesilerek mazinin bir hatırasına dönülmesi ) çok çekicidir. Ümit ederim beğe- nilecektir. Dedikodu.. — Hz;_ftanm Filmleri :—]3"'“ Da Amerikadar: Brodvay Bill adı altında bir filim çevrildi. - Ame- rikalılar " Halls kan,, at hikâye- - lerini bize dâha © evvel de birçok © defalar göster- — mişlerdir, fakşt her — defasında mevzua öyle bir incelik, yenilik, orijinallik Hâve ederler ki, kar- şısında — yakası hiç — açılmamış bir. mevzu he yecanını luğı- ” ;:l- [Bfâd"yb[rı*" unlardan - biri- :*İ'- Bakınız nıD"H:;: İi ni Dan '“xliiı'.crı:ıixı, malik olduğu karton fabrikasının Idaresini di ona bırakmıştır. Fakat Dan kar- ton fabrikasından ziyade atları ile meşguldür. Hele Brodvay Bill adını taşıyan beygirini aşkla sev- mektedir. Bundan dolayı kayım ederi ile arası açılır, ati ile rokıldı kalır. Artık biricik Umidi bu ata büyük yarışı kazandır- maktadır. At binbir. müşkülât içinde bu gayeye erişerek sahi- bini servete garkeder. Fakat yarışı kazandıktan sonra da Ölür. Danın kederi kolay kolay sön Mmeyecektir. Almanyada: “Ezeli Ruya, dağ, «por ve güzel manzara filmidir. operatör Rişard Angst ile Kurt Noubesi'in aidıkları peyzaj- lar bu noktada tanm bir. muvaf- akıyet kazanmıştır. Mevzua ge- lince, Jak Balmat bir sporcudur, * . Jan Boitel'in çevirdiği Amphitron filminden bir sahne a / Bakater ile Mirna Varmner ( Brodvya Bili) filminin bir sahnesinde aynı zamanda dağ başında altın | madeni bulunduğusa inanmış- bir 5 hayalcidir. ve filim baştan başa onun sergüzeştidir. Matbuat, vazifesini yaparken uğradığı binbir güçlük yetişme- yormuş gibi, bazan da kendileri- ne gazeteci #süsünü veren sergü- zeştcuların yüzünden lekelenmek tehlikesine maruz kalır. Bunun içindir ki, slması tanınmamış bi risi kendisini —gazeteci olarak takdim etti mi derhal hüviyet varakası — sorulmalıdır, - bakınız size bir vak'a: Geçenlerde Jan Pier Aumont He Şarl Deşan Pariste Serenad piyesinde oynarlarken bir perde arasında bir gazetecinin kartını alırlar, kendisini kabul ederek istediği mülâkatı verirler, fakat gazeteci — gittikten — sonra gö- rürler ki —saatleri meydandan kaybalmuştur. Hemen adı. ge- çen gazeteye — telefon ederler ve Ööğrenirler ki —orada - verl- len İsimde gazeteci yoktur. Polis şimdi bu sahte gazeteciyi ara- makla meşguldür. İngiliz Kıralı |Sinemaya Pek Meraklı Değil ! Ingiliz Kıraliçesi geçen hafta (Duk dö Devonshire) gittikleri zaman konuşma esna- sında günün filimlerinden birinin bahsini dinlemişler ve merak ederek bu filmi görmek İstemiş- lerdir. Hemen Londraya telefon edilmiş, film getirtilerek gösteril- miştir. bu İngiliz Kıral ve Kırali- çesinin son yıl içinde gördüklari biricik filimdir. — Anlaşılıyor ki Kıral Core - ile . Kıraliçe Mary sinamaya, hele dillendikten âonra pek meralı değillerdir. lBen ziyarete | 00000000000190900064VUFODOOBU LA A LA LA < Diyorlar Ki: Ve Yarattığım Roller! Yazanı Gabi Morlay Birçok zamanlar, tiyatro sah- çıktığım ve hele sinema ma — atıldığım — gündenberi bana sorarlar: — Üzerinize aldığımız rollere ait şahsiyetleri nasıl yaratırsınız? — Bir sahneyi oynarken ne düşünürsünüz? Bu sorguların cevaplarını bul- mak benim İiçin daima güçtür. Rollerimin sıhılyeklırîııl namıl mı yaratıyorum? Hahikat pek basit- tir, ve birgok hakikatler gibi ha- yali sukuta uğratır; ben rollerime | | naryoyu okudum mu, şahsiyet vermem. Piyes veya se- ben iğ'ne bürüneceğim hüviyeti derhal ik- tisap ederim; hakikaten o şahış olurum. Aksi halde oynayamam, oynadığımı bissedemem. Doğru mudur, yanlış mı bilmem, fakat gerçek budur. Anlamadığım, vu- bunu hissetmediğim bir rolü hiç- bir zaman Üzerime almadım, sah- nede ağlamak için hiçbir zaman acı bir hâtırayı düşünmedim, ağladımsa gerçekten ağlInnacak bir şahsiyetin içinde olduğumu bildiğim içindir. Gaby Mo luy Küçük Jachie,ustası Şarlonun evinde Dünkü Çocuk, Bugün B Koca Bir Te YA YZ IB j j Kogan derlerdi. Dliaıjlı Oldu! Hatırlar mısınız? Bir. vakitler beyaz perde üzerinde hepimizin zevkle, rikkatle seyrettiğimiz mini mini bir bebek vardı. Adına Jachie İk defa zekâsının gözlerinde parlayan kuvveti İle *“Charlie Chaplin,, in gözüne çarpmıştı. Onun tarafından “Kid,, is- mindeki filimde halka takdim edilmişti. Aradan yıllar geçti ve o zaman 4 yaşındaki çocuk şimdi 20 yaşında güçlü kuvvetli bir deli- kanlı oldu. Bununla beraber Jachle Kogan kendisine daha çocuk iken servet getiren ustasını unutmamış ve geçen gün bir mektep tatilinde gidip onu görmüştür, kucağın almış, kollarının arasında tutmuş, adelelerinin kuvvetini göstermiştir. Resimlerimizin bir'nde bugünkü delikanlıyı ustasını ziyaretinde görüyorsunuz. Öteki resmimiz >> Jachie Koganın 16 yıl evvel çevirdiği Kid filminden bir sahnedir. I . . * Mo? şittiniz Mi: > Marlen Dietrich biraz din» lenmek üzere pek yakında Avru- paya geçecektir. * Rejisör Adelki — Millar Romada Lord Spider ismi ile yap-« tığı filmi bitirmiştir. Film İta- yancadır, fakat fransızca versiyo- nu da yapılmıştır, * Hollyvood'da birkaç hafta- ya kadar Frank Borzag tarafın- dan Lady Vith a badge — isml altında yeni bir filim çevrilecektir, ersameere LA esA eee serskeAAcAN ederek filmini almak İstemişti. Papa düşündü: —Küçük bir mevzua vermekliğimi < |münasip görüyorsanız hayhay, cevabını ' Papa Beyağ , Perde Üzerinde ! On birinci — “Pi,, papalık maka- mısa geçliği gün bi reporter- lerimcen birl — kendi müracaat verdi, ve muvafakat edilince derhal mikrofon başına geçerek bir. sulh nasihatine başladı. Onbirinel “ Pi ,, ©o vakittönberi muntazamen sinemadan İstifade et mektedir. Zira kanaatine göre din propağandamı için her — vamtadan istifade etmek sadeec mubah değil anyı zamanda da farzdır. İşte bu prenaipe sadık kaldığı içindir ki pa« pa en son ( Vatikan'ın hakiki yözü ) altında çevrilen #«0n reportaj e birçok defalar görünmeye t etmiştir. Bu film vatikam da hayatı göstermektedir.