sarsas ea ş ASA SA AAA AAA ASA SAA AAA SA SAA R AA gAA GA AA SAA AAA LA SA Ş AAA AAA ASA AA AAA RAAAAAAAAAAAAAA AAA AA AAeAe6AA AA RARAAAAAA Hikâye Doğanın Ödü Patlıyacaktı.. O gün mektepte herkes he- yecan ve korku içindeydi. Neden biliyormusunuz? Mektebe hırsız girmişti. Ya., evet mektebe.. işte bazan öyle dalgınlık olur. Mek- teplere de hırsiz grer.. kendisini müfettiş gibi göstermiş. Ortalıkta göze kestirebildiği ne varsa to- parlamiştı. Fakat tam gideceği sırada beşinci sınıftan Ihsan bu nun hırsız olduğunun nasılsa far- kına varır. Hemen bocalarına ha- ber verir, Polis merkez'ne telefon edilir ve daha yalancı müfettiş kapıdan çıkmadan polisler yetişir, yakayı ele verir. İhsan hırsızı yakalatınca artık sevinçten çıldırır. Herkes de onu tebrik etmeğe başlar. Herkesin heyecanı sönünce İhsan şöyle bir yatakhaneyi dolaşayım der. Birde ne görsün. Küçük Doğan yatağı- nın Üstüne kapanmış hüngür... hüngür... ağlıyor. Ihsan hemen Doğanın yanına koştu. O sırada Ihsanın en iyi arkadaşı ve mek- tebin Ihsan'a beraber en İyi ço- cuklarından biri olan Sedat ta içe- ri girdi, Ikisi beraber Doğanı kal- dırdılar, göz yaşlarını sildiler. O- nu bir taraftan susturmaga uğraş- tılar, bir taraftan da neye ağlıyor diye sordular. Doğan utana utana hepsini anlattı : *— Şu deminki hırsız yok mu?. Işte o benim dayım.. Bir kaç se- nedir, başka memleketlerde do- laşıyordu. Burada değildi. Amma demek gelmiş. Tam polisle çıkar- ken farkına varmayım mı ?.. Şim- di ben ne yapacağım, herkesin yüzüne nasıl çıkacağım. Ya müdür beni de onunla beraber zanneder- se. İşte bakın iki ay evvel gön- derdiği resim.,, Ihsanla Sedat da baktılar, Sahiden o Idi. Evvelâ pek inanmak istememişlerdi : *— Sana öyle gelmiştir,, filân demişlerdi. Resmi görünce onlar da inandılar. Ve Doğanı - kurtar- mak için bir çare düşünmeğe baş- ladılar. Çünkü tabil hırsız. mah- kemeye çıkınca kim'n nesi oldu- ğunu söyliyecek. Doğanın akraba- sı olduğu meydana çıkacak. Belki | de sahiden bir çokları Doğanı onunla ortak sanacaktı.. MAğa Artık mektepte hırsız lâfından başka bir şey yoktu. O V4f ok dukça da Doğanın içi gıı:lhyıırdı.ı. Ertesi gün Doğana postadan _bır mektupla bir paket geldi. Doğan evvelâ açmağa korklu. Ihsanla Se- dadı çağırdı. Bir köşeye çekildi- ler. Merakla açtılar. “— Oh. aman.. kurtuldum.. Bunu göyliyen Doğandı. Çünkü mektup dayısındandı. Bir gün ev- vel yani tam hırsızın yakalandığı ün Ankaradan postaya verilmişti. Şıkıl:ı de hediye vardı.. Bir ar sonra müdür de hırsızın Kâmil isminde birisi olduğunu haber ver- mişti. Halbuki Doğanın dayısının adı Osmandı.. Doğanla beraber Ihsanla Sedatta sevindiler.. Fakat kadar benzeyişe de şaştılar, kaldılar.. Bütün resmi ince bir kartonun veyahut mukavvanın Üstüne zamk- İayın. Kuruyunca ayrı ayrı her modelin etrafırı oyun. Polis kulü- besini, voktalı uzun çizgilerden arkaya doğru hkatlayın. Damın iki parçasını bunlara değmek Üzere Eirgün dört arkadaş derenin öteki tarafında oynamağa gitmiş- lerdi. Bir arada soyunup derede? yıkandılar. dereden, Gtekilerden daha evvel çıktı ye iki kardeş olan Süha ile Melihin elbiselerini, papuçlarını, çoraplarını bir tarafa sakladılar, Kendileri de saklandılar. ——MEM Kırallar Bile | aşağı doğru bükün. A işaretli | parçaları biribirine zamkla yapış- Bu Haftaki Bilmecemiz | 'Ah Siz Yaramazlar Ah... Aferin Bobiye Fakat iki yaramaz | larını, papuçlarını bulamadılar, tırın. D. C, parça'arı da damın altından biribirine zamklanacak. | Nöbetçinin — ayağının altındaki parçadan ortadakini öne yanların- İ | sanız bundan daha Oyuncaklarınızı Çoğaltınız Tatil Günleri Yaklaşıyor, Bol VBol Oynamak İçin Şu Oyuncağı Da Ya ğ h ) pınız dakini de arkaya doğru bükün. Köpeğin altındaki parçayı da ar- kaya doğru katlayın. — Resimde gördüğünüz — gibi hepsini yerli yerine koyun., Hele bir de boyar- mükemmel oyuncak olamaz. Bu Oyunu Siz De Arkadaşınızla Oynayınız evvelâ oyuncular ikiye ayrılır- lar, Bir kısmı yanyana sıralanırlar ve hiç kımıldamadan - dururlar. | Ötekiler, kâğıttan birer top ya- Süha ile Melih dereden çıkınca şaşırdılar, kaldılar. Araya taraya e'biselerini buldular amma, çorap- — “ Eh ne yapalım, yok ,, dediler. Süha' kardeşini sırtına aldı. dereden geçmiye başladı. Fakat Bobi bir türlü rahat ede- medi, Hemen geri döndü. Hem Ders Çalışma- hdırlar Bu — gördüğünüz resim kimindir. bil- | yor musunuz? Ho- nüz on İki yaşında olan Siyam Kıralı Prona —Anandanın... Eğer Siyamın nerede olduğunu — bilmiyor- sanız hemen coğ- rafya kitabınızı ka- rıştırın, haritaya ba- kın veyahut hocanıza parlar. Meselâ bir gazeteyi eliniz- de buruşturnp yuvarlarsanız mü- kemmel bir top olur. Bu kâğıt toplar dizilen çocuklara atılır. Dizinden eşaği bir yerinden vu- rulan çocuk oyundan çıkar. Değ- dirmemek — için — zıplıyabilirsiniz. Fakat koşmak yazak. Eğer dizden yukarı ve meselâ omuzu, kulu falan vurulursa çıkamaz. Beş on dakika bir taraf top atar. Sonra yerler değişir. Bu sefer beş on dakika onlar ötekilere top atar. Ayni müddet zarfında hangi taraftan vurulan olursa o taraf oyunu kaybeder. ikf yaramazı, hem de Süha İle Melihin çoraplarını — papuçlarını buldu. Eğer #iz de Bobi kadar akıllı iseniz bunları bulur yerlerini İşaret eder bize yollarsınız. Bizde size hediyelerimizden göndeririz. Kü S Küçük Okuyucularımıza ! Gazetemizden — kesip halletliğiniz bilmecenlzi (1) karuşluk pulla gön- deriyordunuz. Posta idaresi bunla- n mektup gibi (6) kuruşluk pulla gönderilmesini istedi. Son Posta, posta İşlerile uğraşan büyüklerimiz- den bu işi düzeltmelerini rica etli. Eakisi gibi bir kuruşluk pulla yön- derilmesine yazdı. en çok müsasde öetmelerini Büyüklerimiz, — yazılarımızı gördüler. Çaresini arıyorlar. Ya- kında eskisi gibi göndermenizi ya- zacağımızı umuyoruz. Şişdilik (6) arkadaş bir araya gelip bir zarf üstüne (6) kuruşluk pul yapıştırıp göüderiniz, Gülelim: İki Kişi Konuşuyordu Birinci — Aman şu yoldan da hiç geçmek istemiyorum, Üstüm başım çamur içinde kalacak. Ikinci — E kuzum sen de me biçim Türkçe konuşuyorsun, Üs- | tün başın çamur içinde kalmıya- cak, çamur başında kalacak, üstünde * Birinci — Şu mektep kitapla- rnı, defterleri ne diye bütün gün yanında taşıyorsun? Ikindi — Yürüyemezler de on« dan.. Ben taşiyorum. x Birinci — Bu kadına neye kasketini çıkarıp selâm verdin, tanıyor musin?, İkinei — Yok ben tanımıyo. rum. Amma, ağabeğim tanıyor. Görünce kasketini çıkarıp selâm verir, ben de bugün ağabeyimin kasketini giydim. | Birinci — Sen sabahları neden öyle mektebe hep geç geliyorsun? Ikinci — Baştan aşağı yıka- niyorum, her sabah da ondan... Elrinci — Sen de benim gibi yapsana.. Ben yalnız bir tarafımı yıkayorum. Ikinci — Hangi tarafını ? Birinci — Hocanın baktığı ta: rafı. Geçenki Bilmecemizde Kazananlar £8 Mart tarihli cemizde birinci ikramiyemiz olan bir mektep çan- tasını — Kandilli kız lisesi talebe- sinden 455 Bas yan Muallâ ka- sanmıştır. — Talili okucumuzla İs- tanbulda — bulu- nan diğer kaza- nanların pazare tesi — perşembe günleri öğleden sonra — hediyele- £1 mart tarihli bi mecemizi en — iyl yapan Hayriye mek tebi beşinci sınıftan Turgut Peçel, bu bilmecenin — büyük müküfatı olan fute rini bizzat ida- — bol topunu kazane rehanemizden al- — Mmiş ve almıştır. maları lâzundır. Tayşra okuyucularımız zımi hediyeleri posta ile gönderilir. Kstanbul” kiz sanat mektebi — talebe- sinden H. Tengüz, Anka- Gazi lisesi 88 Turgut, î:lıubııl Gmcı — mektep sınıf 6 den 414 Meliha Süslp, Kara. man ortamektep talebesinden Hüseyin Sevil, İstanbul 44 üÜncü müöktep A-4 den 143 Melâhat, — Tavşanlı İstiklâl mektebi $ üncü sınıf 129 Hatice Erdo- gan, İstanbul 2inci mektep talebesin. den Sehi, Ankara Gazi — İlkmektebi birinci sınıf — B0 Özdemir, — İstanbul 49 uncu İlkmektep 90 Vedat, Bilecik büyük İlkmektep sımıf 4 den 74 Tüe rüt Esem Bay ve Bayanlar. köy İlinci mektep 376 Mü- Bi zeller, Kadırga Ç1 incl mektep sımıf 3 den Nihal Arda, İstanbul birinci — mektop sınıf 3 den 271 Faik Bay ve Bayanlar. Tstanbul Karasi oteli Bay Şevket oğlu Doğan, İstanbul Gın- cı mektep 181 Colâlettin, vilâyeti (Paryacı) â mahallosi Ha- okak No, 11 de Mehmet Reşat Akman, İstanbul birinci İlkmektep sımıf 1 den 18 Zeki, Eskişehir Tamet İnönü meke tebi 339 Muallâ, İstanbul — 44 üncü Ükmektep tımf A-4 den 57 Sunt Göke haün Buy ve Bayanlar. ( Devamı yarın )