11 Nisan 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

BERLE L SK A aai im ei G SON POSTA alkın Sci Esnaflar, Halkın Nelerinden Şikâyetçidirler? Taksimde Sıraservilerde iri çınar sokağında 36 numaralı bakkaliye mağazası sehibi Bay Mehmet Sırrı: — İnsan velinimetinden — şikâyet eder mi Bayım. Mademki — tezgâh kurduk, müşterinin her kahrını hoş görmek mecburiyetindâyiz. “Gönlünü seven dikenine kat'anır!,, dedikleri gibi, müşteriyi sevende — zahmetine dayanır. * Taksimde, Sıraservilerde 10 numaralı berber dükkânı sahi- bi Bay Mustafa: — Benim müşteriden yana hiçbir şikâyetim yoktur doğrusu. Bazı ber- berlar, titizlenen müşteriden hoşlan- maz'ar. Halbuki bence bundan daha saçma hiçbir şey olamaz. Berberler koltuğuna oturan müşteri, çukurbas- şına yatırılmış gözü bağlı koyun değil ki — Istediklerini — söylamesin saçını sakalını kesipte — beğendire- mazsen titizlenir de, huysuzlanır da, kızarda, bağırıp çağırır dal * Vilâyet karşısında kahvaci bay Rüstem: Müşteriden şikayet olur mu İmiş ki? Kahvenin, çayın kötüsünü, baya- tını sürmeye kalkışırsan kızar elbet. Adam ol, namusunla çalış ta bak kimse ağzını açar mı? Halbuki bazı kimseler; üç defa su, iki defa cıgara- sına, nargilesine ateş isteyenin ardın- dan basarlar kalayı. Eloğlu senin kahvene kara gözlerini seyretmeğe gelmezl. Ne iİsterse yerine getirecek- sin tabii, yapamıyorsan çek kapını, çık d:şarıl * Aksaray Meydancı sokağı 36 numaralı manav dükkkânı sa- hibi bay Cavit; — Esnafın şikâyeti balktan değil, müşteriden değil, Belediyedendir Ba- yım. Yoksa müşteriden ne şikâyetimiz olabilir ki. Bizi değiştirmeyen müğşteri kırk yıl yöşasın. Dükkânı değişdirme- sin de, başımda — boza — pişir- sin razıyım, Müşteri kaçırmamak ta gazeteye şikâyet yazmakla değil, adam gibi çalışmakla olur. Eğer biraz adam- dan, adam halinden anlıyorsan mesele yoktur. Her gelenin suyuna, huyuna göre gidersin olur biter: * Tophane, Arabacı sokağı 44 No.lı berber dükkânı sahibi bay İsmail Safa: — Müşteriden ne şikâyetim olsun bay m, benim şikâyetim bizim mes- lekdaşlar dan, el birliği edip de, bir cuma tatili yapamadılar hâlâ. Herkea dinlenir eğlenirken, biz kuraya bağ- lanmıya mecbur kalıyoruz. Üç beş tane hasis, bezirgân berberin cuma günü kapamamıya İnad edişleri yü- zünüen haftada bir gün olsun, rahat nefes alamıyoruz. eee — Esrarcılar Nasıl Çalışıyorlardı ? Dün bir kaçakçı şebekesi ya- kalanmış, 250 kilo esrar müsadea- re edilmiş, yedi kişi de tevkif o- lunmuştu. Bu şebekeyi idare edenler, ls- kenderiye seferi yapan vapurda ateşçilik eden Abdullah ve Mah- mut isimlerinde iki kişidir. Bunların, ele geçirdikleri ce- rarları, İIskenderiye hattı üzerinde Yunan ve Mısır limanlarına bırak- tıkları bu suretle geniş teşekküllü bir şebeke kurdukları hakkında yapılan ihbarlar üzerine Emniyet müdürlüğü kaçakçılık bürosu ter- tibat almış, ve Etyemez civarın- daki evlerini ansızin aramıştır. Evde ancak 35 kilo kadar esrar bulunabilmiş, civardaki “Kuyulu bostan,, da da İki yüz kilo kadar esrar ele geçirilmiştir. lk iş olarak Mahmut İle Ab« dullah mezaret altına alınmışlar, sonrada münasebette bulundukları şahıslar birer birer ele geçirilmiş- lerdir. Yakalanan esrarların kanu- ni cezası *250.000,, lira kadar tutmaktadır. Emniyet müdürlüğü, ele geçir- miş olduğu bu mühim ipucu Üze- rinde ehemmiyetle yürümektedir. Dün de Gümrük muhafaza me- murları, Yalovadan Istanbula kal- kan Musa kaptanın motöründe 8 kilo esrar bulmuşlardır. Esrar Ali adında bir köylüye aittir ve bu adam zehirleri Ligor adında biri- sine götürdüğünü söylemiştir. Suç- lular hakkında kanuni takibat ya- pıliyor. Adadaki Bina Rumların Eline Nası! Geçmiş? Dün Muhakemat müdürlüğü tarafından hazine namına Sulta- nahmet sulh üçüncü hukuk mah- kemesine bir dava açılmıştır. Ha- zine vekilleri bu dava ile, eski- den Bahriye çarkçı mektebi iken sonradan nasılsa rumlar tarafından İşgal edilmiş olan ve İtamhane olarak kullanılan mektebin tahli- ye edilmesini İstemektedirler. Hazine vekilleri” hâkime bu malın mutasarrıfı olduklarına dair 929 tarihli bir tapu senedi ver- mişlerdir. Adalar Rum mütevelli heyeti vekifi bu tapuyı tetkik ederek cevap vermek üzere müh- let istemiş, muhakeme bunun için 20 Nisana bırakılmıştır. DAHİLİ HABERLER Tamam 250 Bin Lira v Para Cezası Alınacak Elden Ele Dolaşan Bir Çocuk! Evvelki gün Böşiktaş polis mer- kezine Hulüsi adında biri gelmiş, elinde tuttuğu iki yaşında bir çocu- ğu göstererek : — Yıldıza doğru çıkıyordum, bu çocuğu ağlarken yol ortasında gör- düm, acıdım, buraya getirdim, de- miştir. Fakat polis, Hulüsinin vazlyetin- den şüphelenmiş, tahkikata başlamış ve neticede çocuğun, Kasımpaşada oturan Ester adlı bir kadına ait ol- duğunu tesbit etmiştir. Bundan sonra da Esterin, çocuğu götürüp Darülâcezeye tes'im etmek için Hulusiye beş lira verdiğini, fa- kat Hulusinin bu çocuğu Darülâce- zeye götürmeyip Beşiktaş polis mer- kezine getirdiği anlaşılmıştır. | — Zabıta çocuğunu atan ana İle bu işi Üstüne alan adam hakkındaki tahkikata devam etmektedir. 95 Sene Hapisten Kurtulmuştu Şimdi Tekrar On Dört Yıl Yatacak Ağır Ceza mahkemesinde bir çırpıda 95 sene hapse mahküm olan, fakat ceza kanunu 30 sene- den fazla hapis cezasını kabul etmediği için cezası 30 seneye indirilen, sonra da muhtelif kanun- larla zaman zaman cezası İnen ve nihayet aftan İstifade ederek kurtulan — Karaferiyeli — Ibrahim dün Ağır Cezada yine mahküm olmuştur. Feriköylü Ibrahim de denilen bu adam, hapisaneden çıkar çık- maz Yaşar adlı kardeşi ve po- mak Hüseyin adlı arkadaşı İle Çatalca yoluna gitmiş, şakavet yaparak köyleri soymuştur. Ya- pılan duruşma neticesinde suçu sabit olmuş, arkadaşı da, kendisi de ondörder sene ağır hapse mahküm edilmişlerdir. Bunlar cezalarını bitirip çık- tıkten sonra —ondörder senede emniyeti umumiye nezareti altın- da bulunacaklar, ayrıca yiİrmişer lirada mahkeme masrafı — vere- ceklerdir. 4 Pazar Ola Hasan Bey Diyor Ki: | kopardı Bi Suçlu Ve Bir Kitap Avukat Söylüyor: ““İşte Efendim. Belediyenin “Yok,, Dediği Kitabı Size Veriyorum.,, Muhakemesi yapılan — suç- lu — Cerrahpaşa — hastanesinde ölenlerin metrukâtından 900 ki- sur İirayı — zimmetine geçirdiği iddiasile sorguya — çekilen Bay Şevketti. Reis sordu: — Belediyenin yok diye ısrar ettiği bu talimatnameyi sİz nere- den buldunuz? — Bir yerden bulduk efendim. — Resmi bir yerden mi, hu- susi bir yerden mi? — Bir — yerden bulduk Işte efendim. — Size — bulduğunuz — yerin adını sormuyorum, bulduğunuz yer resmi mi, hususi mi — onu soruyorum, — Resmidir efendim Mahkeme reisi müddeiumumiye döndü: — Ne diyorsunuz? — Olabilir ki evvelce böyle bir talimatname vardı. Sonra meriyetten — kaldırılmıştır. Belki belediye meriyetten kaldırılmış olduğu İçin “yok,, cevabını ver- miştir. Bir kerede belediyeden sorulmasını İsterim, Reliz tekrar avukata sordu: — Bu talimatnamenin merl- yetten kaldırılmış olduğunu, ve- yahut hâlâ meriyette olduğunu biliyor musunuz? — Şimdi meriyette mi bilmi- | yoruz. Faka biz iş başında iken meriyette idi ve biz bununla amel ediyorduk. Relis sağında ve solunda otu- ran azalarla konuştu ve sonra talimatnamenin yine geri çevril- mesi kaydının ilâvesile belediyeye gönderilerek bunun resmi ve hâlâ kullanılan bir talimatname olup olmadığının sorulmasına — karar verdi. Avukat telâşla atıldı: — Bir ricam var efendim. Müsaade buyurur musunuz kitabın kaplarını koparayım, bu zaten mahkeme için lüzumsuzdur. Bu kapaklarda bizim için lüzumlu kurşun kâlemi ile yapılmış bazı notlar var da... T Reis kitabı mübaşirle avukata gönderdi. —Avukat kapaklarını ve tekrar mahkemeye iade etti. « Nisan (li | Günün Tarihi Birkaç Satır Arasında Bir Çocuğun Kalbin' den İğne Çıkarıldı Dört buçuk yaşında bir çocuğul kalbine bir örgü iğnesi batmış, çocuül beş gün sonra Cerrahpaşa hastanaesin! getirilmiş, cerrahi profesörü Nissel ameliyat yaparak iğne - çıkarılmıj çocuk da sekiz gün sonra iyileşmiştli * * * Çin Sefiri Geliyor Çin hükümetinin Ankara sefarel memurları ile Elçilik Müsteşarı di gelmişlerdir. Elçi Ceneral Hu - Yauzi Mayısın altısında gelecektir. * * * Posta Ve Telgraf Kadrosı Posta ve telgraf idaresinin kadrom göünişletilmektedir. Yeni memurlarda! yüksek tahsil görenler namzet olaral baremin 11 inci derecesine alınacak | lardır. Lise mezunları müfettiş muavid olabileceklerdir. x* * * Herkese Terkos Suyu İ Beladiye fakir olanlardan sadeci teneke başına öon para almak suretili bütün evlere Terkos suyu tesisal yapmaya ve bütün mahalle ve sokal çeşmelerini kaldırmaya karar ver miştir. * * * Tevfik Rüştü Aras Hariciye Bakanı Tevfik Rüştü Aral dün Cenevreye gitmiştir. CAĞ Belç. , Aldat Vermiyenler Ticaret odası — meclisi dün toplanmış, aidatlarını vermeyen esnaftan cezasız aidat — tahsili müddeti haziran sonuna kadâl uzatılmıştır. * * * Gümrük Islahatı Yeni hazırlanan talimatnameş ye göre yapılacak yeni gümrüli teşkilâtının tatbikatına başlanı mıştır. İlk olarak yeni teşkilâ İithalât gümrüğünde yapılacaktır. * * Esnaf Cemiyetleri Birleşik —esnaf — cemiyetleri idare heyeti dün — toplanmış,; büronun yeni şekli etrafında rüşülmüş, — büronun — cemiyetlef başkanlarından — mürekkep bef kişilik bir heyet tarafından idar resl — kararlaştırılmıştır. * * $ Teşrih Lâboratuvarı Ünivesitenin yanında geçerl yıl yapılan teşrih lâboratuvarındd tamire İüzum görülmüştü. Bin yeni olduğu için tamir par müteahitten — kesllmiştir. Bina.;i ayrıca yeni ilâveler de ya;îıklacıkfm * * Hukuk Talebesi Bizim —öğrendiğimize — görd imtihan şartlarının tadili içil Ankaraya giden hukuk talebet sinin İstekleri terviç edilmemiş Ümitleri kesilen talebe şim derslerine müntazaman — devanil ediyorlar. Ve imtihana hazırla* nıyorlar. 4 Bi T erap GeŞ | Şehir Meclisi Toplandı Şehir meclisi dün top 932 senesi hesabı kat'tra masraf kısmını müzakere ve kd bul etti. İ KOĞT $ | Yunan Konsolosu —— İstanbul Yunan Ceneral Konsolos! Bay Kapsalis İzmire tayin edllng' D | lı','; ) '0—.' /ı —D MA e. F Hasan B. — Bay Tevfik — Rüştü Arasl.. — Geçen gün senden bu hasta sulh per.sine bakmanı dilemiştim. sen doktorsun... Muayene ettin mi? o Bi.. biraz gaz var! Tevfik Rüştü Aras — Evet Hasan Dediğin gibi Almanyada biraz se- | guk almış, midesini üşütmüş... Karnında &* geğirtici bir ilâç vereceğim, Şimdi hasta- lğının ne olduğunu anladın mı? - - y * N Si — | x V * Ş s W ... Bu gazları çıkarmak için ona Hasan B. — Anladım! Zıvıllııııı'.îl karnına Almanyada Hitler zehirli gaz doldurmuş, değil mi üstadım? A