SON POSTA Sayfa 9 Liya Şukir © İncl kısım Her kakkı mahfuzdur. İTTİHAD v TERAKKİ Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Ne. 245 6 4- 985 Nasıl Öldü? yi Tekrar Dahiliye Nezaretin- de Görenlerin Hayreti Artmıştı (İttihat - terakki cemiyet ve fırkası) na yapılan — hücumlarda, hedefi asl! üç şahsiyet Üzerinde tebartiz ediyor, bunlarada (aka- nim selâse) deniliyordu. — ” 'Talât, Enver, Cemal paşalar- dan mürekkeb olan bu üç şab- siyet, cemiyetin varlığı arasında tam bir hedef gösterecek dere- cede — büyümüşler, — sivrilmişler.. cemiyet, henüz komite — hayati yaşarken, — ( hiç bir — rütbe, nişan ve memuriyet kabul etmiye- ceklerine yemin etmiş olan) bu eski arkadaşlar, - yerlerinde - izah ettiğimiz hâdiseler ve sebeplerle devletin en yüksek makamlarına geçirmişler, en parlak Üniforma- ları geymişler, vaktile Istikrah ve tel'in ettikleri pırlanta nişam- larla göğüalerini tezyin etmişlerdi. Koca Osmanlı imperatorlağuı- nun (sadrazamı), biribirini -takib eden iki osmanlı İmperatorunun da (vekili mutlakı) olan Talât paşa, çok zamandanberi bu vazi- yetten şikâyet etmiş.. Hatta Sadrazamların, Nışan- taşındaki muhteşem ( sadaret ko- nağı )oda ikameti usul iktizasin- dan olduğu halde, bu usulü bo- zarak cski mütevazı — hayatını muhafaza eylemiş.. Emrinde yüz binlerce liralık (tahsisatı mesture) parası olduğu halde, evinin idare- sinde çok sıkıntılı. bir hayat ge- çirmiş.. Hatta, ( Ibnirreşit ) tara- fından kendisine hediye edilen cins Arap küheylânlarını birer birer sattırarak evinin ihtiyaçlarını güçlükle temin edebilmiş olduğu halde, Talât Paşayı muhakeme eden efkârı nmumiye, bütün bun- ları ( tam bir fazilet ) olarak te- lekki edememişti. (lttihat ve Terakki )nin bütün mukadderat ve — mesuliyetlerini omuzlarına yüklenen bu zat, (talih) denilen kuvvetin iki mt cereyanı | arasında bocalıya bocalıya siyasi hayatının son merhalesine iriş- mişti. Talih, ümit edilmiyan bir sür'at ve kudretle onu ikbal sa- hasına doğru sevketmişti. Fakat yine bu talih, o ikbal sahasında « hemen her mevki ve makamda - onu tenkit ve muahazeden azadae bırakmamış.. ağır ve aci ithamlar Altında ezmişti. Bilhassa ilk Dahiliye Nazırlığı, biribirini takip eden şermetler içinde geçmişti. En küçük bir muvaffakiyet temin etmek şu ta- rafa dursun; bilakis komite haya- tında, ve meb'usan meclisi salon- da iktisap eylediği şöhreti kay- betmişti. Bu halden şahsl dostları bile müteessirdi. Hattâ — istifasını teklif edenler hile az değildi. Mubalif matbunatın tenkit ve muahazeleri, bir kasırga haline gelmişti. Nihayet, hiçbir mubalif fırka ile alâkası olmayan son bir darbesi, artık bütün mu- kavemetlerini —ezmiş, murzmahil etmiş.. Bu kalem — tarafından, ilmt delillerle karşısına sıralanan İthamlara —cevap — vermeyerek acı bir hezimetle İstifa etmiş- H. TI) O zaman birçok kimseler, bu zat hakkında şu hükmü ver- ı — Talât Bey, artık hiç bir devlet işi deruhte etmez. Hattâ, bir Nezaret kapısının önünden bile geçmer. Demişlerdi.. Fakat aradan çok geçmeden Talât Beyin tekrar Dahiliye Nezaretini kabul etmesini görünce, çok büyük bir hayret ve İstiğrap göstermişlerdi. Yalnız bir zümre: bt eg İstanbul Lisesinin 926 Mezunları İstânbul Erkek Lisesinin 1926 mezunları, hör yıl olduğu gibi dün de — Talât Bey, birinci Nezare- tinde muvaffak olamadı. Lâkin bu ona ders oldu. Hiç şüphesiz ki bu sefer eskli hatalara düşme- yecek. Diye; hem efkârmrumumiyeye üÜmit vermişler, hem de Talât Beyi teşci eylemişlerdi. ( Arkanm var ) dökuzuncu merzuniyet senesinin yıldönümünü hocalarile beraber hepbir arada yaşadılar. » görüyorsunuz. Resimde mezunlardan birkısmımi, hocalarile bir arada | Veremden Niçin Kurtulamıyoruz? BullletleHenüz Mücadele Etmesini bilmiyoruz ( Baştaralı 1 inci yüzde ) Bu sözlerimden, memleketi: mizde vefiyat nisbetinin azalma- dığı manasını çıkarmayın, fakat, şu muhakkak ki iyi mücadele yapabilen memleketlerde verem vefiyatı, bizdekine nisbeteten çok daha fazla azalmıştır. Meselâ İsviçrede, son kırk iki sene İçinde, verem vefiyat: yüzde #ltmış azalmıştır. Yalnız Isviçrede değil, bütün dünyada vereme karşı geniş bir mücadele vardır. Faraza 1934 yılının başında Fransada, sade veremliler - için, tam (71.850) yatak vardı. Vereme Karşı Sigorta Italyada, vereme karşı sigorta alunmak kanunen mecburidir. Ve oradaki veremle mücadele teşki- lâtı, yalnız altı yıl içinde (200.000) Insana yardım etmiş ve bu yardım yolunda tam yetmiş milyon Türk İlrası harcamıştır. Buna rağmen de İtalyanlar, bu teşkilâtın akametinden şikâyet eder dururlar. Bizde iİse, verem mücadele teşkilâtı pek azdır. Istanbulda, bildiğiniz mücadele cemiyeti var- dır. Bu cemiyetin Eyüpte mütevazı bir dispanseri ve Erenköyünde, orta sınıf halk için ucuzca bir sanatoryomu mevcuttur. Hükümetin Heybelide küçük & l l bir. #anatoryomu, —Haydarpaşa entaniye hastanesindeki ufak bir paviyonu vardır. Burgaz ve Büyükadada iki hususi sanatoryom açıktır. Nihayet bunların haricinde ise buradaki, Bursadaki ve Ankara« dakli ufak dispanserleri sayabiliriz. Mücadele Böyle Olmaz! Kolayca tasavvur edersiniz verem denilen müthiş âfete, bu kadar mahdut vesaitle karşıkoy» mak imkân dışındadır. Bu; silâhile, topile, mitralyo- zile, tayyarelerile, zırhlıları ve tanklarile saldıran muazzam bir düşmanı; meşe sopasile ezmeye kalkışmıya benzer ! Geçen gün gazetenizde oku« muştum. Tımarhaneden Üç beş zararsız hastanın çıkarılması halk- ta telâş uyandırmış. Bence; hepimiz için bir veremli balgamı, Üç beş zararsız; hattâ salğın delinin serbest kalmasından çok daha tehlikelidir ! Bu itibarla, belki bir az pahalı görülen verem mücadelesi, en kârlı ve elrem savaştır. Bu yola sarfos lunacaktan daha makbul ve fayse dalı bir himmet tasavvur edemle yorum, Buna rağmen maalesef bu bi« yük ve mühim iş, hamiyetli halke tan toplanan birkaç bin lira ile, Hasbi çalışan küçük bir insan zümresinin gayretine kalıyor. Çok geç kalmışız Mücadele cemiyeti yılda bir gün rozet dağıtıyor. ve (1000) liraya yakın para toplanabiliyordu. Ne acıdır ki, geçen senedemi beri, veremle mücadele cemiyetine ayrılan yozet dağıtma günü de çok görüldü ve müsaade verile; — medi. Bu suretle cemiyetin bu gar —— lir membar da kurudu. vi Hulâsa; fikrimce, verem mük cadelesine hız vermekte çok gel —— cikmişizdir. Bu kaybolan zamanın büyük ziyanları ancak, çok hızla harekete geçmekle telâfi edilebi - — lir. 5) Zira verem mücadele cemiyeti devamlı, büyük varidat menbala- rına, ve geniş, muntazam teşkilâta şiddetle muhtaçtır. Tedaviye Gelince AA Veremin tedavisine gelince, bugün için, bu işin çok kat'i bir ilâcı bu'unmuş değildir. Fakat, göğse hava vermek, - ve yine göğse yapılan muhtelif —— ameliyatlar sayesinde hayatları — kurtarılmış on binlerce veremli wardır. Münasip vakalarda, altın tedavisi de çok hayırlı neticeler veriyor. Fakat tabit bütün bunlardan amulan faydayı bulmak, hastalığın erken teşhis edilmesine, tedavinin zamanında başlamasına bağlıdır. Bu ilibarla; doktorların; bastayı, vo haslanın — ailesini üzmek — korkusile hastalığı saklamamaları — lâzımdır. di Verem tedavisinde, telkinin de — — çok geniş ve mühim bir rolü — yardır. Bir veremlinin iyi olmasış; »birçok şeylerle beraber-, bilhassa, iyi olacağına inanmasma, ve İyi — | olmaya azmetmesine bağlıdır. Yoksa, sade hekimin, tek — taraflı gayretile verem aslâ tedavi — edilemez.,, D. A, KUTİEL Karaköy Topgular caddesi No. 83