Dünya Haâdiseleri Siratosfere Çıkma Tecrübeleri Son zamanlarda Amerikan tayyarecilerini Stralos r seferle- rine alıştırmak için yerl bir mektep açılmıştır. Bu mektepte ders gören talebeler buzdan yapılmış tabutlar içine kapalıl- makta ve hergün soğuğun dere- cesi artırıfarak — mukavemetleri temine çalışılmaktadır. Felçikalı Stratosfer alimi profesör Pikardın yaptığı rekorun da bu mektepte çalışan — tayyareciler — tarafından kırılması kararlaştırılmıştır. Önü- müzdeki yaz mevsiminde ilk tecrübe olarak tayyareciler ku- tuplarda bir — uçuş yapacaklardır.> x Alinıdın yazılıyor: Kalame kasabası köylerinin birin- Ahlâksız | e birkaç — gün evvel — feci — bir bir papaz | cinayet olmuştur. Splro isminde bir genç, on ıki yaşlarında kız kardeşi Aleksan- dranın, köy papazı Margarikis tarafından iğfal edildiğini işitmiş ve güpegündüz. köy yolunda rastgeldiği papazı tabanca kur- şunlarile — öldürmüştüt. Hıncını alamıyan Spiro bundan sonra eve gelmiş, silâhında kalan dört kurşunu da küçük kardeşinin beynine sıkarak zavallının başını balta He parçalamıştır. Katil yakalanmıştır. * Almınyıdı cinayetlerin son iki senl Içinde azalmış ol- duğunu Alman ga- zeteleri yazıyorlar. Verilen Istatistik- Almanyada cinayetler ye nisbetle cinayet mikdarı yarı yarıya düşmüştür. 1932 de 40 katil ve 500 zü mütecaviz hırsız- hk vak'an — kaydedildiği halda 1934 de 29 katil ve 130 kadar da hırsızlık vak'ası olmuştur. Umumi! harpten sonra bütün Almanyada — katil — ve hırsızlık vak'uları âdeta korkunç bir dere- ceya yükselmiş, ve memleket da- hilinde emniyet tamamen azalmışlı. Bu vayiyet karşısında Almanların son elde etmiş oldukları yi neti- celer iki istikamette almış olduk- ları tedbirlerden ileri geldiği kae naalindedirler. Evelemirde müc- rimler hakkında tatbik — edilen cezalar aşağı yukarı birkat daha şiddetlendirilmiş diğer cihetten de cürüm ikamı meslek ittihaz etmiş olanlar hakkında da polis haki- miyeti temin edilmiştir, Bu gibiler üzerinde tatbik etmek Üzere polla otoritesine tevkif ve hapis salâ- hiyeti verilmiştir. Bundan maksat — sabıkalıları tecziye değil yeni bir. cürüm ip- lenmesine mâni olmak imiş. Bu gibiler * Terbiye kampları,, deni- len müesseselere sevkedilerek bu- rada nezaret altında bulundurul- makta ve ahlâklarını tashih ettik- lerine kanaat getirildikten sonra serbest bırakılmaktadır. TAKVİM CUMARTESİ 6 NİSAN 938 Ksnm 150 Rumi —— 1354 T VU Mart 1361 | Vakıt (Ezant Vazat | Alşam |1& — | 18 38 Yata |i d 2012 İmasak 18 )| 35ss Vaklt '[ıııı' Güneş J11 59 5 35 Öğle —| $ 38 (12 16 İkdadi | v 16 15 54 tecrübesini | SON POSTA Nisan ——— Dunyaıla Olup Bltenler Birkaç yıl önce yine bu si- tunlarda — bir Alman hocasının Berlinde yepyeni bir terbiye sis- temi tatbik —etmekte olduğunu haber vermiştik, ihtimal okuyu- cularımızın hatırlarında kalmıştır: Çocuklara ilkmektepten itibaren mutlak bir serbesti veri- liyordu, her şeyi kendi kendilerine öğrenmelerinin teminine - çalışılı- yordu, Şimdi Italya gazetelerinde gör- | düğümüz haberlerden anlıyoruz ki orada da bu yeni terbiye sistemi- nin bir başka şekli tatbik edil- mektedir. Bu yeni terbiye şekll nedir? Italyan gaeteleri diyorlar ki: — Çocuğun arayıpta bulama- dığı başlıca şey boyuna ve yaşına yaraşacak — maddi — ve ruht bir muhittir. Öyle bir muhitki, ken- disi için çok büyük eşya ile siislü, alâkasını uyandırmayacak mevzu- larla dolu olmasın! lşte İtalyan profesörü Marino Montessorinin kurduğu yeni ter- biye — sisteminde — nazardikkate aldığı ilk prensip budur. Ve bu prensibe göre onun — kurduğu mektepte — kürsü yoktur, vakıa boca oradadır, fakat artık görün- mez, vücudü hissedilmez bir haâle gelmiştir. Çocukların arasına ka- rışmıştır, onların muhitine girmiş- tir. Yeni mektepte çocuk sırası da yoktur. Filhakika — sıra, çocuğu terbiye için — değil, hapsetmek için icat edilmişti, * halbuki asıl lâzım olan şey çocuğun mütema- diyen oturması — değili, hareket halinde bulunmasıdır. Adalelerini, hislerini ve beynini ayni zamanda işletmesidir. Binaenaleyh sıra kaldırılmış, onun yerine küçük masalar, ço- cuğun arzusuna ve keyfine tâbi olarak her an yerini değiştirebi- leceği hafif sandalyeler konul- muştur. Profesör diyor ki: — Çocuk, zemine tesbit edilen #ıralarda oturunca gürlültü yapa» maz, yapamayınca da ihtiyatlı harakete ve dikkate alışamaz. Ahenkli, zarif, göze hoş gelen hareket nedir, öğrenemez. Hal- buki şimdi küçük masalar, hafif sandalyeler, yere düşünce gürültü yapacaklardır. Çocuğu dikkate sevkedeceklerdir. Kımıldama — Terbiyensi.. Süs için değil, yine bu düşünce Cocuk. Mevcudiyetini Hınettırmıyın Ve Görünmiyen Bir İdaresi Alhndı Kendı Kendine Yetişecek sevki iledir ki masaların Üzerine fayanstan küçük çiçek saksıları, sırçadan — vazolar — konulmuştur. Çocuk bu ufak tefek eşyayı ara sıra devirerek kıracak, fakat kıra kıra dikkatle bakmasım, şiddetli ve seri hareketlerden korunmasını öğrenecektir. Bütün mobilyanın rengi açıktır, Bir defa güleç yüzlü olsun diye sonra da üzerlerinde olacak leke derhal çocuğun gözlüne çarpsan, Italyada Yepyeni Sistemde Bir Mektep Hocanın Sinyor Musolini' ge Göre Faşıstr__Zîhniyetme En Çok Yaraşacak Bir. Usul diye! Bu taktirde çocuk bu mo- bilyayı kirletmiyecek, bilâkis üze- rinde toz ve leke görürse hemen temizlemeye çalışacaktır. Her s- mıfta birçok süpürge, kürek ve elbezi vardır. Bundan başka elbise dolapları da mevcuttur. Bunlardan bazılarının içlerine çocukların ge- Hr gelmez takmacakları önlükler kovulmuştur, iskarpinler, çoraplar konulmuştur. Çocuk kendi ken- dine giyinir, onun İşini yapan yoktur, kendisi kendi İşini göre- cek, yanlış yaparsa düzeltecektir. * Italyanın asri mektebindeki öğretme vasıtalarına gelince, bun- ların seçiminde de hep avnı pren- sipten ilham alınmıştır. Duvarlara asılan bütün lâvhalar çocukların yaşlarına göredir. Birinci - nıfta — bunlar — şekillerini — öğ- retir, ikinci sınıfta yeni lâvha birar daha İşlenerek — yapıl- mıştır, bunda da hendesi bir şekil görür. Ilk Tâvha kalemi tutmasını henüz bilmeyen çocuğa yol açmıştır, ikinci Jâvha bir müselles çizmesini öğretecektir. * Çocuk yazı yazmak ve resim yapmak gibi misbeten daha güç iki faaliyet sahasına kendiliğin- den ve tabi! olarak girecek, bun- ları kuvvet sarfetmeden, zihin yormadan nasıl olduğunu kendisi de bilmeden öğrenecektir. - İlk bendese şekilleri mlüteharrik ço- cuklar halinde olduğu gibi, ilk A.B.C harfleri de mücessem tahta parçalarıdır. * Halyada tecrübe edilen bu zaman içinde gayet kuvvetli mey- | yalar verdi”! için bizzat Sinyor Musolini profesörün prensipleri Üzerinde uzun uzadıya uğraşmış ve nihayet Faşizm İçin en münasip terbiye şeklinin bu olduğuna ka- naat getirmiştir. * Şurasını da ilâve edelim ki Holandalılar ayni terbiye — siste- mini İtalyanlardan alarak kendi memleketlerinde tatbik etmişler we bir derece daha ileri g..-rek ilk ve orta mektepten başka bu şekilde bir de lise kurmuşlardır. Yukarda gördüğünüz resimler, Kari Mektuabları Romanya Göçmenlerinin Vaziyeti Biz Romanyanın Silistre sat cağı göçmenlerindeniz. Bundaf 7-8 ay kadar evvel Romınyıdlu Işlerimizi bırakarak ana vatanâ döndük ve Eskişehire yerleştilk Çitçi olmadığımız için serbet ee kân şeklini kabul etmiştik. Hef birimiz 8-10 sene muallimlik: veznedarlık, belediyecilik, kâtib* yeni terbiye sistemi pek kısa bir | lik yaptık. Bu eski bilgimize gü vendiğimiz halde geldiğimiz gün* denberi hazırdan yiyoruz. Bir tek iş bulamadık. Elimizde, avucu" muzdaki paralar da yavaş yavaf tükendi. Eşyalarımızı sattık. Yin€ bir netlce alamadık, ev kiraları” mızı veremez olduk. Birçokları mızin çoluğu, çocuğu, ailesi per rişan bir vaziyete düştü. Her işe razı olduk. Hatta amelelik yap: mıya bile.. fakat bu ameleliği bi le bulamadık. Her birimiz oku* yub yazıyor, memuriyetin, kalemi işinin birçok taraflarını biliyoruz. Biz vatan aşkile geldik ve topr rağımızın — havasında — yaşamak kaygusile hareket ettik. Bizim için yalnız Türk — topraklarında ekmeklerimiz! çıkararak, sefil pe- rişan olmadan yaşamak kâfidir. Birçok yerlere müracaat ettik, müsbet bir cevap alamadık. Acaba iskân kanununda çifte çiler ve salre her nevi esnafa ald maddoler olduğu halde orta ta- baka için neden bir kayid yok-s — tur? Bunlar çiftçilik yapamadık- ları ve memuriyete alınmadıkları takdirde ne yapacaklar, halleri — ne olacaktır? Kıymetli Dahiliye vekilimizin nazarı dikkatini celbes deriz. Eskişehirde Romanya göçmenlerinden Halil Bostuna, Ali Haydar, Hasan şen tuna, Faik, Hayrı Gülnarda Bay Hasana, — Mektubunuzda mevzuubahs ettiğiniz mesele Adliyeye intikal etmiştir, neticeyi aldıktan sonra yazacağız. Giresunda Bay Fehmi Kizılirmağa 1 —Meddah Aşkı şimdi evine çe- kilmiştir, artık çalışmıyor. Namafih gazetemiz vasıtasile kendisine mü- racaat edebilirsi 'IİANIUI. amameR e"ıımiıdı ıâ'“"'ı.ü'.iı 've gezetemize akttit resimlerin Abone bedeli ündir. Adres değişlirmek r burüştur. Gelen evrak geri verilmez. Hânlardan mes'uliyot alınmaz: mektuplara 10 kuruşluk Semtet ıç;nul ılnveııplhıındır sta Iııshıııı 741 (stanbul t ati îııı—m 120203 il yeni siştem mekteplerde alınmıştır. |