23 Mart 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M ze” ..4 4 Sayfa —— - | jM Kai y d Yurtta' Köy Mlerleyişi Nazilli ( Hususi) — Bayram günlerinde Türkiye köyleri canlı bir görünlişe bürünüyor. Bu yılın | Kurban — bayramı ( Kacakarı | soğuğu ) na denk geldi. Bayram titreşe Üşüye geçiyor. Bugünün bayramlarında köylü yurtdaşlar arasında en çok göze çarpan kıyafet birliği ve kılığın düzgün- lüğüdür. Köyler soysal ilerleyişte " hız aldıkça medeni varlıkta da yol alıyor. Vakıâ Türk köyleri durmaz ( bir ilerleme içind>dir. İzmirde olduğu gibi diğer yerlerde de ( köylerin bayındı:lık ve diğer işl ri | beş senelik bir plâsa uydurulma- hdır. İzmirde General Dirik, yılmadan, usanmadan dinmez bir enerji ile yüzlerce köyü dolaşıyor ve tasarladığı modern köy plânını bizzat takip ediyor. Yurdun her köşesinde, her vilâyetinde böyle devamlı takiplere ihtiyaç vardır. Bu bir canlı örnektir. Türkiye köylerinin Atatürk inkilâbı ile muvazi gidebilmesi için köy İda- resi kendi başına kalmaktan kurtarılmalıdır. Izmirde bu takip işi Vali tarafından becerlliyor. Diğer vilâyet v> kasaba köyle- rinde de ayni takibin yapılması mümkündür. Köy idaresi sadece köy heyet- lerinin elinde kaldıkca köy yük- selişi hızını arlıramayacaktır. Köy heyetlerine önderlik edebilen ya- nız köy muallimleri vardır. Lâkin köy kültürünün taşkın yükümü onun dafazla meşgul olabilmesi- ne imkân vermemektedir. Köyler için yapılacak ilerile- me programı kaymakamlar ve jandarma kumandanları tarafınr- dan pekâlâ tatbik ve takib edile- bilir. Kaza jandarma kumandan- larına İnzibati işlerine İlâveten köy plânlarının tatbiki vazifesi verilse kumandan işl mükemme- len yapabilecektir. Amerikalılar Tarsusta Hafriyat Yaptırıyorlar Tarsas (Husust) — Amerika tarih akademisi hesabına 3 kişilik bir heyet Tarsusun Gözlükule mevkiinde eskl eserler hafriyatı yapmıya başlamışlardır. Sondajın ilk devresinde Roma İmperatorluğunun son devrlerize ait bazı mezarlar İle büyük bir bina ankazı ve hangi devre ait olduğu anlaşılamıyan birçok eser- ler bulunmuştur. Burada çok kıy- metli eserler bulunacağı umub- makladır. Balıkesirde Ylkflan Belediye Binasının Yerine / tatürkün Heykeli Konu'acak lBalıkeş'r (Huzusi) — Belediye yeni YEAPCNM Halk Fırkası yanın- daki — binaya nakledilmektedir. Binanın herşeyi bitmiş, nakil işi de başlamıştır.. Bu nakil işi biltîkten sonra eakl Be!c&ly. binasının — yıkılmasına- — başlana- taktır. Geniş caddenin ertasında büyük bir yer kaplayan bu bina y:kl!d'.k'.ln sonra )-'eı'.'ne Atatürkün büyük bir heykeli kenulacak ve oresi Cümhuriyet meydanı ola- caktır. Foba SON POSTA Bi'ı, (Huıu- si) — Biga top- raklarında — çok kıymetli maden tabakaları — var- dır. Şimdiye ka- dar aranıp bulu- nan ve İştanbula nümuneler — yol- lamıp tahlil neti- cesinde matluba muvafık olduğu anlaşılan maden- ler şunlardır: 1 — Dikmen köyünde kırmızı boya. 2 - Hoş köyünde sarı boya. 3 - Çan nahiyesi elva- rında kömür. 4 - Kapanbeli kö- yünde kum silis. 5 - Çan civarında simli kurşun, krom, manganer. 6 - İşikeli köyünde — arsenik, çimento, alçı. 7 - Örtülüce köyün- de kömür. 8 - Kozçeşme köyünde bakır. 9 - Bazirgânlar köyünde manganez. Bunlardan başka muhtelif yer- lerde amyant ve tebeşir maden- leri de bulunmaktadır. Arama ruhsatnamesini alan “bazı yuztdaşlar, bu madenlerden çıkarıp İstanbul piyasasına sat- makta ve oldukça fayda görmek- tedir. Bu madenlerin hepsi çok zengindir. Hele kum silisi made- ninin bir cam fabrikasını yüzlerce yıl idare edecek kadar zengin olduğu rivayet edilmektedir. Bu madenden — İstanbul cam fabrikasına Örnek yollanmış ve çok beğenilmiştir. Fakat şimdilik sipariş verilmemiştir. Çan nahiye- sindeki manganez — madeni de tahlile girmiş ve yüzde elli iki dereceyi bulmuştur. Tahlil edilen parçalar henüz kapak kısmıdır. Altından daha İyisinin çıkacağı anlaşılmaktadır. Istanbul avukatlarından Ömer Lütfi adlı bir zat, simli kurşun madenini işletmeye savaşmakta, pek çok emek ve para sarfetmek- tedir. Bu uğurda kırk elli bin lira sarfedilmiştir.Bay Ömer Lütfi bu ma deni İşletme hususunda yorulmadan çalışmaktadır. Cam madenlerinde karışmış porslen de - vardır. Fin- can ve tabak yapmak iİçın kaolin madeni dahi fazla miktarda bulun- maktadır.Silis yani cam madeninden İş Bankası 150.000 ton kadar mübayaa etmek istemiştir. Fakat ton başına 250 kuruştan fazla vermediği için pazarlık akim kal- mıştır. Diğer Silislere nisbetle silisi farla randıman vermekte ol- duğundan ileride rağbet göreceği söylenmektedir. Kömür madenleri de Zonguk dak madenleri gibidir. Örtülüce köyü civarındaki kömür madem- leri bir müddet işletilmiş ve isti- fade edilmiştir. Fakat sonraları Cins cina madenlere malik olan Bigadan bir görünlüş Biga Toprakları Madenler Hazinesi Halindedir sermaye sizlikten kapatılmıştır. Bu kömlürlerin bir kısmı liynit cİnsindendir. O- dun yerine ocak ve sobalarda ya- kmıya çok müsa- İttr. Bir simli kur- şun madeni de Kocayayla ve Ka- radağ — köyleri tivarında vardır ve imtiyazlıdır. Bu maden 93 muharebesinden Önce yıllarca İş- : letilmiş ve istifade edilmiştir. 33 harbi çıkınca tatile uğramıştı.. Son xzamanlarda bu madenin İşletme —hakkı, Gazi Muhtar Paşaya geçmiştir. Tekrar işlenmiye başlanmasını müteakıp Balkan muharebesile Harbı umu- minin zuhurundan naşi yine tatile uğratılmış ve bakılamıyan binaları harap olmuştur. Bu maden İşlerken bu civarda Karadağ madeni ismini taşıyordu. Bu gün, o zamandan kalma ma- den kazanları vesair aletleri köy- lerde mevcut olduğu söylenmek- tedir. Dikmen köyü civarında çok kıymetli ve cerrahi âletler imali- ne yarayan bir de Molipton ma- deni vardır. Altından daha Üstün tutulan bu maden, acun yüzünde eşi nadir bulunan madenlerdendir. Madencilikle uğraşan burada birkaç yurtdaş vardır. — Bunlar sermayedar değillerdir. — Yalnız arayıp bulurlar, şuraya buraya baş vurup Öörnek yollarlar, isti- fade yollarınmı ararlar. Hulâsa: Biga topraklarımın her köşe ve bucağı birer maden yuvasıdır. H. Ş. Aydüz Diyarıbekir İdman Mıntakasında Yeni Seçim Yapıldı Diyarıbekir (Hususi) — Ku- lüplerin mümessilleri tarafından Halkevinde bir toplantı yapılmış, boş bulunan muntaka idman relz- liğile azalıklarına, Idman ve atle- tizm heyetlerine yeniden reis ve aza seçilmiştir. Mümessiller ara- sgında Cümhuriyet müddeiumumisi Hakkı (Öztekin), müfettişi umumt- lik istihbarat müdürü Burhan ve Halkevi reisi Cahit Çubukcu ha- zar bulunmuşlardır. Yapılar inti- hab neticesinde mıntaka relsliği- ne müfettişik islihbarat müdürü Eurhan ikinci reisliğe Hse Türk- ce muallimi Hakkı, kâtibliğe In- hisar idaresi memurlarından Sami, muhasebeciliğe —muallim Zeki, müfettişliğe Telgraf başmüldürlü- ğü memurlarından Mahir, Idman heyeti reis.iğine ÂAy spor kulübü reisi Şevket, azalıklarına tayya- reci Hakkı, Yıldız. kulübünden Salâhattin, atletizm heyetl reisli- %ine Diyeribekir matbaası müdürü ekâi azalıklarına Abdül- kadir ve Seyfi seçilmişlerdir. Kızılcahamam İnhisarlar Memurluğu Kızılcahamam, (Husust)—Mün- htj bulunan İnhisarlar başmemur- luğuna Ankara başmüdürlük de- po müdürü Bay Nuri tayin edilmiş gelmiş, vazifesine başlamıştır. Anadoluda Hay- van Parazitlerini Tedkik İzmir (Hususi) — Ziraat Ba- kanlığınca Ankarâa Yüksek Ziraat Enstitüsü Mütahassıs Profesörlü- Lâypzig Üniversi- ğüne getirilen tesi Parazito- loji Profesör Dr. Sprenhn memleket için- de mühim bir tetkik seyaha- tine çıktı.. İz- mir mintakas- sına uğrayan profesöre mu- avini Bay Ha- san Şükrü ar- arkadaşlık et- mektedir. Profesör Bay tetkikleri hakkımnda - şu vermektedir : — Arkadaşımla birlikte Kay- geri, Adana, Mersin, Antalya, Burdur, Afyon, Isparta vilâyetle- rinde araştırmalar yaptık.. Seya- hatimdeki maksat, ehli hayvan- lara musallat olan tufeyli hay- vancıkları görmek, tanımak ve bunların mecmuasınmı yapmak için lâzımgelen materyali elde etmek- tir. Tetkikatımızda hayvanlardakl parazitlerle beraber — insanlara ârız olan parazitleri de nazarı Parazitoloji mütehaz- sısmı profesör Şpren Şpren izahatı | Kırkağaçta Eski Kadın Kaılıklarını Gösteren Bir Salon - Yapılacak Kırkağaç (Hususi) — Belediye Meclisinin kadım kılıkları hakkın- da verdiği karar Kırkağaç kadın- ları tarafından büyük bir alâka ile karşılanmıs, bütün kadınlar derhal kılıklarınmı çıkararak me- deni kılığa bürünmüşlerdir. Bele- diyenin eski kadın kılıklarını bir araya toplayan mürzemsi bir sa- lon vücuda getireceği söylenmek- Kırkağaçta İki Yeni Birlik Kırkağaç (Hususi) — Burada ayakkabıcılar ile İnşaat ustaları ayrı ayrı birer birlik karmuşlardır. Ayakkabıcılar Birliği — kurulma merasimi münasebetile yirmi beş fakir çocuğa ayakkabı vermiştir. dlk!*l'te alıyoruz. İzmir tetkikle- rimi tamamladıktan sonra, hükü- metçe Merinos mmtakası olarak ayrılan Balıkesir, Karacabey ve Bursaya gideceğiz. Bu mıntaka- daki tetkiklerimizin husust bir ehemmiyet ve kıymeti vardır. Parazitlerin doğurduğu hasta- lıklar bilinmedikten sonra esaslı bir şekilde zeotekni ile uğraş- mak imkânsiızdır. Şimdiye kadar yaptığımız araştırmalar, Anadolu hayvanlarında — fazla — miktarda parazit mevcut olduğunu meydana çıkarmıştır. Bunlar hayvanların yüzünde ve etinde fazlacadır. Bunlarla mücadele etmek - için acele tedbirler alınacaktır. Tenkid , Uyanış Ve Tercüme | Nurullah Ataç —— Hilmi Ziya Ülken'in « Uyanif — | devirlerinde tercüme» (1)adlı yeni — | kitabı, bugün okunması muhak ; lâzım olan eserlerdendir. Hayll uzun olmasına rağmen okuyul, etrafınırdakilere okutun. Zatel birçok yerleri tarihi malümattaf ibaret olduğu için kolaylıkla okU* nabiliyor. 4 Kitabın hedefi sadece terci” menin Jüzumundan — bahsetm© olsaydı, —fransızca bir tabirle: «açik kapıları kırmak» gibi bif şey olur ve belki bahse bile değ" mezdi. Hayır, Hilmi Zıya Ülketi bununla. kalmıyor: Medeni lerin birliğini, bütün fikri uyanif hareketlerinin dışardan gelen, ali* nan tesirlerle — vücut — buldu* ğunu İspat ediyor. Kitabılâ mecazlı bir ad koymak iste* seydi, — bir Fransız ıairilî’ tenkid yazılarını toplıyan kitabınâ verdiği «Açık pencere» adını İl” tihap edebilirdi. (Zaten bu tabir0 birkaç sayfada tesadüf ettim. ) Bence bu kitabm en büy meziyeti, buyün birçok ülkelerd olduğu gibi bizde de arasıra rülen, “emsalsizlik,, , “nev'i sına münhasır kalmak,, sevdali ile çarpışmasıdır. Dışarıdan gele” cek fikirlere kapısını kapıyacalı sırf kendi eserleri ile beslenmeğ? kalkacak bir medeniyet durmağ&ı bunun neticesi olarak çökmeğ?* mahkümdur. Hilmi Ziya Ülkell bu hakikati bir aforisma şokllnd. söylemekle kalmıyor, onu tarihi vesikalarla gösteriyör. « Uyanış devirlerinde tercümenin rolü ” nt okurken hayalimizde yazılmıy$” cak, yazılmasına lüzum olmıyaf bir başka kitabın plânı beliriyof! Medeniyetleri inhitat devirlerit orijinal'ik sevdasının rolü. Okuyanların dimağında j hakikatin yer etmesine yan!'% w leceğini umduğum — İçindir. * Hilmi Ziya Ülken'in bu ki için « iyi » den de üstün bir arıyorum: O, bu ezeri ile hafı bir İş görmüştür. Başka bir dilden çevrilell —| olmadığı halde « Dün ve ynrl’ok — tercüme külliyatında çıkmış "— masına gelince: Bu kitap putüf | koleksiyonun mukaddimesi 05 * bilirdi; bunun için de üurinîwl_ | sıra numarası konulmaması, « , — | görie» neşredilmesi bence çok aabi - A iyi olurdu. Buunlar hiç çüpî_"fg ehemmiyetli — itirazlar değil iç fakat böyle küçük kusurla' kaçılması da vüzuh temini lâzımdır. Hilmi — Ziya Ülken'e de b&' sitemde bulunacağım; — elbet'? (4 kitabın mevadını toplamak 'îl. haylı zaman — sarfetmişlir. Nîıf yazılması için de biraz daha çelt raşmaktan çekinmiş? Al_f’lîır_ yazıldığını sandıran bir hâli (1) Dün ve yarın tercüme £ Bayı: 26. 885 sayfa, 100 kurüş. KızılcahamamAdliy glliyst” e$ 5T Ü Kızılcahamam, (Hul“’” I gz bini mütecaviz nüfusu Ç"' mızın Şorba, Göveni, P'-'":'f a ikçi adlıı beş nahiyesi ; ükçan adliye işleri pek yolEug gitmektedir. Hâkim Bay Kağt Böke muhakemelerin çok © & erde lâmba yaktırarak gect | leri bile çalıımıktıdır. Si Mahkemede her gün 30;" 1 davaya bakılmakta — ve bu w sür'atle noticclendirilmektedır. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: