Silâhlanmğ Yolunda Bir Al- man Adımı Daha | Maaşlı meslek « # bir ordu yeri: Manyanın Mmecburt a.;mı-va aA ölmei irakerlik üsulünü tekrar ihya meyi îu.qu:m., Fransızlarla - İagi- “erin Lomdrada yı rı görüşme. '":ık fili mukabeledir. ve muhakkak '“:—ııı giddetli protestolarım eg seektir. Çünkü: Fransa hü- BU, Almanyanın bugünkü askeri _ı_':m— Versay değeti dahilinde tesbi ş Berlağ ** bu vaziye maıl olacak deyi i Kİ bir değişikliğin bu muahe- Tiza eden devletlerin muvafakati _"P"-ık lâzimgeldiği noktaina- * Müdafan etmektedir. Almanya n kayıdları tanımak istemedi ğini Ve kadar yaptığı — emrivakiler a ettiği gibi son (asave İe de ku mevi emrivakileri mertebe ileri gölürmek anma sabasında diğer dev- üç birinden geri AL olacaktır? — Yha İngiltere Mad tazyikle Almanyayı bu kara- N ı: Zeri döndürmiye çalışacaktır tanaş n ihtimal vermek güçtür. Ya a ile olan anlaşmalarında aske- h.i':;l"ıdı içeri alan umumi bir kabaj Möstiye gidecek - ki bunu'da Bokak, SEMek, İngilterenin zihsiyeti a 'azından güçtür. - Yahud Fransa- :““"O'"ılyı çalışaktır. — Bu tak- ü © Fransanın ne süretle hareket der Tfi tidden merak edilmiye de- “';y'r'h_::.d.' ı;ı. Aı;".ı İngil- aber verdiği gibi Çekos'o- _"'";ıı. Sovyet Rıııy:ı ne ılı?ınk ve hı.:“"”" -Leh anlaşmasını " bedef Y açık bir askeri ittifak yapaımn, * mümkündür ki Almanya nezdin- Yiddetli bir teşebbüs yapaın. Fa- t böyle bir teşebbüs, ancak — İn; Bikı bir fade edebilir. Yoksa, Tiltüre müzaharet etmerse, böyle bir bbüsten ameli bir fayda bazıl Olmaz, İagilterenin bu teşebbüse mü- '.:.Nnı edeceğini gösteren emmare- _ıı...., ortada yoktur. Bu itibarla Yaraşüdeki aylar ciddi hidiseler Stmak Tstidadındadır. — Sireyya B raniriamine, H 'Ranada Haydud Tevkifi duklar aS 3 (A A) — Haydud ek tevkit <ai bhe edilen 26 kişi erliği | —— — Almanyada Mecburi Askerliğe Doğru 3 (AA,) — Amsterdamdaki salâhiyettar mahafilden alınan malü- mata göre, bedenen sağlam, 1900 - 1915 doğumlu Alman memurları, iki aylık bir aakeri hizmet için — hazır bulunmak omrini almışlardır. Ayni mahafil, Alman hükümetinin gelecek nisamın İ inden — itibaren, mecburi hizmeti nskeriye usulünü ye- niden kurmak niyetinde olduğunu beyan etmektedir. Parin, bikiş — el Fransada E e Talebe Nümayişi Bazı İstekler Kabul Edildi Paris, 3 (A.A) — Tıb Fakültesi talebesi, ecnebi talebenin rekabetine ve bunlara kargı gösterilen üstünlük- lere karşı protesltolarına devam et- mektedir. Halbuki talebenin yüzde 20 «i Fransız, yüzde 74 ü ecnebidir. * Paris, S (A. A.) — Fransız taleba birliği neşrettiği bir tebliğle protes- toların ecnebi talebeye karşı olmadı- bazı metalibatın — hükümetce mazarı dikkate alındığını bildirmiştir. Bay / Yevtiç Anlatıyor Belgrad, $ (ALA.) — Başbakan B. Yevliç, radyoda söylemiş olduğu bir nutukta İç İşleri siyasasından bahsetmiş, silâh yarışının durdurul- ması itilâfımın müşkül olduğunu, bu- na mukabil Roma itilâfinin dünya iyi netlceler vereceğini ilâve etmiştir. B. Yevliç Musolini ve Laval tara- fından imzalanan bu andlaşmadaki mütekabil. azilerin tamamiyeti ve dahili işlerine karışmamak, aleyhde her türlü propağanda, tahrik ve teh- didden sakınmak gibi esazların kabu- lüne işsret etmiş, iki devlet tarafın- dan Belken andlaşmasile, küçük anlaşmanın tanındığını söylemiştir. Maks Bravn Pariste Paris, 3 (A.A.) — Sarda Hitlerciliğe imi idare eden mgevmediğine Tefrika 66 Âmesi, hi ral 4 kızının bu halini me- ik tlmeğe başlamıştı. Bh.g:ıc:' ' Sonra, onun odasına kapıyı kapadı: dî:îhın. seninle konuşaca- d..f"'îc kız, annesinin tavrın - &ıml unuyordu: h!'vx. sen, bu son gün- H “ ğ'.l değiştim anne? tık, Mkı'ı;; çğ,lı a;ğ;,u.___ Ar- 'eyhan ilsin! bi kyhm eğilsin wlıî.&ğ' Beyhan, değil miyim? Rhesi, L » yarı hirs, yarı alayla aşlarını çatmıştı: D, — gülmüyorum... almuyorum... iyeyim, halinden .. ütemadiyen Tam t a Hrin:. ,l(ıe î::;:ıdbl!ıın... İçinden lıu'Bıun gibi a diş biliyor- — Nelar Böylüy. Azaesl, başını sallıyordur © 4 /27 9365 ıııi,u:b' fır öğreneceğini hisset- —< Konuşalım arnne. ı:"""l..u(kıııııııı yüözüne bakı- İi Âşık — Neler — söylediğimi bilmi- yorum... Acaba, — sinir hastalı- ği mı geldi? dedim... Artık sa- ma, söz söylemeğe de gelmiyor... Ya küzsüyor, çarpılıyorsun, yahud kıyametleri koparıyorsun!.. Ne ta- raftından varacağımızı -şaşırdık... Kara sevdaya benzemiyor... Sinir, diyelim amma, bu, neyin siniri?.. Artık eskisi gibi arkadaşların da sana uğramıyorlar... Hemen kimse ile konuşmuyorsun... Elini kızının başına götürmüş, saçlarını okşuyordu: — Oh, benim evlâdım... Ba- na, doğrusunu #söyle... Genesin güzelsin... Yazık il mi gevcli- gine, güzelliğine?.. gin soldu, zayıfladın, yüzün, kaşık kadar kaldı. Senin, bir derdin var. Söy- le... Gönül mü çekiyorsun? Beyhan, samimiyetine kendi de inanmadığı gürültülü bir kahkaha kopardı: — Aman anme, neler çıkarı- yorsun? y — Böyle söyleme, yavrum... Ben, gülüyorum, içim kan ağlıyor. Gönül çekmek, ayıb mı? Evle- nirsin, biter gider, Beyhan, annesinin elini muştu: — Anne, sana, çok — ciddi #öylüyorum. Gönül çekmiyorum.. Ve evlenmek nmiyetinde de de- tut- SON POSTA Fransızlarla İngilizler Londrada Anlaştılar Bu Anlaşma, Almanyayı Bazı KayidIer-| |den Kurtarıyor Amma Bir İttifak Değil Askerf kayidlerden istifade edemiyecek olan Ren Üzerinde Vezel limam Londra, 8 (A. A.) — İngiliz ve Fransız bakanlarının görüşmeleri ve bu görüşmelerin her birinin saatlerce sürmeleri noticesi İngiltere ile Fran- sanın müştereken Almanyaya aşağı- daki teklifte bulunmaları kararlaş- tırılmıştır : 1 — Almanyanın gayrl meşru ola- rzak yeniden ıilyihlın:ıik hl'knmıüı olan, Versay — muahedesinin jmadderinin iptali, — Silâhdan icab eden mıntaka bakkındaki kayıd bundan hariçtir. 2 — Akkeri şeraitin yerine, umumi bir silâhları tahdid mukavelesinin ikamesi. 3 — Tuna ve şark andlaşmaların'n akdi. 4 — Almanyanın Uluslar Derneğine avdeti. ” Buna müvazi — olarak İngiliz ve Frans:z bükümetleri, Almanya muva- fakat ederse, Almanya, Belçika ve İtalya ile, Almanya muvafakat etme- diği takdirde İtalya — ve Belçika ile mütel tedaflit bir hava mukavelesi ekdi hasusunda mutabık kalmışlardır. Kütlevi Bir Hava Anlaşması Londra, 3 (A. A) — Versay mu- ahedetinin 6 inci kısmının kalkması ve onun yerine — silâhları azaltma umumi mukavelesinin ikamesi, Fı sanın İngitere e sıkı bir - şekilde uğunu göstermektedir. Silâhları azaltma işinin uluslararası çerçevesi dahilinde tanzimi Almanya- nın Cenevreye bir mümessil gönder- meyi kabal etmiş olmasile başlıya- caktır. Diğer taraftan Fransız nazır- ları, bir hava harbinde tayyare kuv- yetlerile yapılacak yardım hususunda ngiliz nazırlarile mutabık kalmışlardır. Her türlü hava tecavüzlerina karşı derhal mukabelöde bulunula- caktı. Bu meyanda iki memleket devlet adamları, tedafüi bir hava mukavelesi akdine karar vermişler Bu mukaveleye iltihak etmel manya, İtalya ve Belçikad. el edilecektir. Bu mukaveleyi — lınza eden devletlerden biri, hava tarikile bir hücuma maruz kaldığı takdirde,diğerleri, mütecavize karşı hücuma uğruyan devlete derhal yardım etmeği teah- hüd edeceklerdir. * Londra, $ (A.A.) — Londra görüş- melerinin resmi tebliği, bugün yapı son toplantıdan —sonra esazlı eşredilmiş olacaktır. Fransız mutabik kaldık. işine aid bazı teferruat kaldı, demiştir. — Fransız — mazırları Pazartesi günü (bugün) Parise dönmüş olacaklardır. ——— aa | — Hiç mi evlenmek niyetinde değilsin? Beyhan, omuzlarını kaldırdi: — Şimdilik.. ÂAnnesi, onun sözlerine kan- mamıştı, endişeli gözlerle bak- yordu: — Peki, neye üzülüyorsun? — Hiçbir şeye üzülmiyorum.. Son günlerde işler çok, fazla yoruluyorum. ü — Şirketten çıkıverirsin, ev- lâdım.. Sen, oraya muhtaç _ınııı? Bir ceb harçlığı olsun, diye gi- diyorsun! Her şeyden evvel vücut sağlığı., Beybabanın bu kadar tanıdıkları var, sana, daha hafif, daha &z yorucu bir iş buluruz. Boeyhan, — annesinin ellerini avuçlarında Sıkıyordu. — Şirkete gidib gelirken avur nuyorum.. Hakikaten sinirlerim, bir az bozuk! fakat geçer, me- rak etme.. nnesi, kanmış, İnanmış gö- ıuıâı, boynunu büktü, odığın cJnüeyhıı. içini :ı.ki)ordı. Ar- kadaşlarile eskisi sıb(_ konuşmu- yordu; bu, yalan ildi. Fakat onlar .,ğ'ıııııılıı—. aramazlarsa, kabahat Beyhazda mıydı? Kism- selerle görüşmüyordu. Dostları, arkadaşları, etrafından çekilmiş- lerdi; kimlerle konuşacak, dostluk, arkadaşlık edecekti? z Amnesine: — Şimdilik! demişti. Fakat artık o, hiç — evlenmek niyetinde değildi. Dostları, ah- babları, şimdi, onu, — unutmuş görünüyorlardı. Lâkin evlenecek olursa, hepsinin gözleri, yine ona dikilecekti. ş ll'îiıl:l.n'. Harun Şinasi, Cevad Gılil:ı. Behice, Türkân, — hepsi, Iıepıı_ için bir alay mevzuu ola- — Bula bula bulduğuna bak.. Busun için mi ayağına gelen o büyük nlmeti tepmiş?. Böylesini arıyormuş meğeri, Eğer birini sevmiş olsaydı, bunların birini düşünmiyecekti; düşünemiyecekti. . Fakat inad, '1'?"" vermek için de sevemezdi yar. Kafası ve sinirleri, bunlarla o kadar dolmuş, doldurulmuşdu ,ki :'lh bir File meşgul olamı- yorda, K Ün elinden gılııîyurı:ı.w Şerk Haraa Şi urtara: &i öyle bir BKi annesinin dediği gibi, kara sevda getirirdi ! Kendine teselliler arıyordu: — Ben, kendime zulüm edi- yorum... Arkadaşlarım beni arı- mıyorlarınış... Varsın aramasınlar, sanki ben de onlara pek hasrettiml.. Hem heye üzülüyo- rum? Gece gündüz, şirkette, ev- de, vakitli vakitsiz beni rahatsız ıdiyorlırdı._ Oh, şimdi başım dinc oldu... ğgime, Üzülüyorum. Ben de onları ııııutnnııL.y Bu karar, onu, biraz ferab- Tatmıştı. Şirkette, Nafiz Yusufun, nük- telerine gülüyor; hattâ Pertev Nejadın soğuk şakalarını tuhaf n miyı kıszmet, elâş gölmek ttığı nezaket bilirdi, hak kazanmış olwl:? |Basit Bir Meseleye Basit Bir Cevab (Karaman) dan “ H. C, ,, imza- sile bir mektub aldım, benden sevdiği bir kızın fotoğrafımı nasıl | elde edebileceğini soruyor. Ça- reyi tek bir cümle ile göterece- ' ğim. Fakat siz evvelemirde mek- tubu okuyunuz: Teyzeciğim, Bundan bir yıl kadar Öönce onu dğsiz bir sevgi İle sevdim ve ona bu sevgimi hiçbir. güçten çekinmeden enlattım, kendini sevdiğim kadar beni seven o kızdan acı bir ihtar aldım. Bu ihtar beni o kadar çekindirdi ki kafamdaki ona aid intibalardan bile uzaklaşmak istedim, Böyle almakla beraber, o beni soviyordu. Bunu, bir yıl içinde muhtelif vasıtalarla İma etmişti. Fakat bundan birkaç gün evvel bir fotoğrafım istemiştim, vermedi, ne yapayım da bunu elde edeyim tey- zeciğim ?,. Ceyabım şu: — Kendisile evleniniz, oza- man iİstediğiniz kadar fotoğrafını alabilirsiniz. x Basit bir mesele de, Bandırma taraflarında küçük bir kasabadan M. H imzasile aldığım mektupta anlatılan hâdisedir. Sahibinin ar- zusu Üzerine bu mektubu aynen derc edeceğim: “ 20 yaşındayım allemin — vakti iyidir. Tahsilim azdır. Nakştan anla- rım, arzuma göre bir genele evlenmek istiyerum. | Bir gendle sevişiyordum. Bugüne kr dar beni alacağım diye savsakladı ve kendisine celbetti. Bir gün evlenmekliğimizi teklif ettiğim zaman mazur ve imkân hari- cinde olduğunu söyledi ve teklifimi reddetti. Kendisini çok seviyorum. Yalvarıb yakardım merhamet göster- medi ve bendön elini çekti. Birkaç mektub yazdım. Cevab — vermedi, halime acıyınız, belki yazınızı gaze- tede okur da fikrinden vazgeçer. Bu hanım kız için yapacak, şey, bu sevdadan vaz geçmektir. Çünkü bir erkeğin bir kız ile evlenmeden münasebette bulun- duğu zaman bir daha evlenme fikrine yanaşmıyacağını unutmuş- tur. Ümld ederim hatasım bur- dan sonra tekrar etmiyecektir. TBYZE buluyor; Şevket Yahyanın hep aynı nakarat olan sözlerini dinle- ’.hiBuı”Iğh öğledi ür Pazar günü, leden son- ra şirketten çıkınca, Beyoğluna geçmişti, bir sinemaya girmek istedi. Sinema kapılarının önünde- ki resimlere baka baka yürüyor- du. Birden karşıdan Cevad Galib gözükmüştü. Beyhan, şaşırdı; Ce- vad Galib unutmamıştı; onu Be- vimli, hoş buluyordu. , Beyhan, merakla titredi; Ce- vad Galib, çok nazik ve centi- men âniyordu; şimdi ne yapa- caktı? Eskisi gibi koşub gelecek, bin türlü şaklabanlıklarla onu güldürecek, taşkın iltifatlar ede- cek miydi? Cevad Galib, Beyhanı, uzak- benziyordu, —fa- halinde, istikbale, koşa- cak bir © eseri ü yordu. Cevad Galib, hizasına gelmişti; gayet resmi bir tavurla şapkasını çıkardı ve kayıd- üzere — idi, .ıı-..aa-". adımları şaşırdı, tan kat yhanın sendeledi ve düşmemek için bir dükkân cemekânma dayandı. O nazik, centilmen Cevad Galib, bu kadar soğuk, resmi mi davranacaktı?.. Beyhan, ona karşi daima hürmetle, <üÜcEM mele etmişti. Harum Şinasiyi hiçe saymış olabilirdi, fakat l_"”d."' Cevad Galib, kendisine bir hisse mi ayırıyodu? Eğer Feyhan, Ce- vad Galibi de kırmış, incitmiş olsaydı, bu dargın, soğuk selâma, ver) A e