Salıdan Salıya Kışın Başında Takvim yapraklarının ömürleri arttı. Bir gün takvim mukavvası- nın Üzerinde yaşayan her yap- rak, bir gün de çini sobanın de- likli kapağının Üstünde yaşıyor. * Minicik ayaklar minnacık oldu. 44 numara papuçlu ayaklar şimdi 46 numaraya çıktı. Çünkü kadın- lar şoson erkekler galoş giyi- yorlar, x Sarhoşlar kendilerine arkadaş buldular. Soba bacalarından tü- ten duman da onlar gibi iki yana yalpa vuruyor. * Bilmem -nereli bir âlim, kışı yaz yapmanın çaresini bulmuş amma bu iş için çok paraya İh- tiyaç varmış. Para çok olduktan- sonra kim kıştan şikâyet eder kil * Mangal ocağa baktı; kibirlen- di, soba mangala baktı homur- dandı; kalorifer sobaya baktı: — Senin papucun da dama atılıyor! Dedi. * Tilkiler ebhlileşti, artık şehir- lerde yaşıyorlar, Hemen her ka- dinın boynunda bir tane var, K a Baharda sokata İnsanlar fıkir- dar, kışında tencerede kestano! * Ak kışın adını kara lı:ı koy- muşlar; ne büyük haksızlık! Göz- leri kara karın yağdığını da gör- memiş mi? * Kışa uygun bir bilmece söy- leyeyim, bilenlere sorup öğrenin. * Bir tepsi, nar, dört yanı kar, haddin varsa bir tane al. ,, * Yazın çardak altında seviş- mek güzeldir. Fakat kışın semsiye altında masıl olur? Onu bilmiyo- ruml * Oğlum, —kömürcünün kızına aşık olmuş; kömürcünün kızı da oğluma; yukında evlenecekler! Ne bahtiyar İnsanım! Pazarola — Aman Hasnu 34 senili , paltonüa tülür yeri kül e- Miş ki temir ettirmeyi düşünüyora! z — Benim palton Uukupanı köprüsünden daha eski de- #mdi ormu bi> tımir ekirmeyi döşünenler varl Üa Ve PAZAR OLA MHASAN BE 609060000000dEEDEAS. Marsilya Sulkastinin SON Meas'ulü Aranıyor Hasan b. — Ya bundadır ya şunda, helvacımın kınacal - -— Hdt kaani eat — —a Vecizeler Vecizeler Aşk fedakârlık Bir — dostunla ister. — Bilhassa darılmamak — iş- izzetinefisten ! tersen — ondan * borç para al Yakalanmıyan amma ona borç hırsız, yakalan- para verme! madığı müdddet- n çe namuslu ya- Zekâsını gö ger. termek için fırsat * arayanlar, zekâsı Hakaret, kuv- olmiyanlardır. vetlinin — kullan- * dığı haktır. Sizdeki — an, * sizdeki aza malik Bin cansıkın- olmıyanlara ve- tııı:ı lıl;:hı düy- riniz ! ma olaydır. & ördü B. ? Alatı idı edi İnsana bir tane budur; ıîudl::ı gdî'fd::ılı:l: A e MA L SAT İ Sabır, sevincin güç gelir! — Öyle ise hemen defolsun! anahtarıdır. Ehemmiyetsiz ç Vecizeler v Kansı Hasan Beye sordu: — Ne düşünüyordun? — Ehemmiyetsiz birşey! — Ben de beni düşünüyorsun zannetmiştim. Evet karıcığım seni düşünüyordum! Malınızın — kiymetini — bilmeniz için, o malın bir gün elinizden gi- debileceğini düşünün ! * — Saatlerce bahçede neden oturuyorsun Hasan bey? — Bahçıvanımı seyrediyorum. — Bahçıvanın bahçede ne yapıyor? — Hiç birşey! Hasis malının sahibi değil, mal hasisin. sahibir. ARTIk YOLLANIN Pıliyı pırtıyı toplayğıp burdan, Def, ud, tambur, zurna, kanun yollanın! Çabuk olun haydi geçmesin raman; Def, d, tambur, zurna, kanun yollanın! Tahammül kalmadı artık tıntına; Mızraplar girmeli şimdi kabına; Dönmüştü bu işler kabak tadına, Def, ud, tambur, zurna, kanun yollanın! Gidiniz, vaktidir. bizlerden irak, Ne usta İsteriz ne de bir çırak, Yaleli uzatma arlık kes bırak Def, ud, tambur, zurna, kanun yollanın! , O0. H APIRR <i ai ea oldu da oraya t K l A Z € Hayret Zayif şaire Hasan B. hayretle baktı: — Niye okadar hayretle bak- tın Hasan B.? — Bu da gsualmi, hayretle bakmayıp da nasıl bakayım? senin kadar xayif adamın bu kadar çok yağlı saçları olacağımı hiç zannetmezdim. Armut Armutcu bağrıyordu: — Armudun İyisi, Hasan B. baktı: — Bunlar çürük armut! — Ben de armudun iyisini satıyorum, diye bağırmıyorum ya Hasan B.; armudun iyisi gelsin diye bağrıyorum! Güzelleşir B. H. bir tavuk almış evine getirmişti, Evde birkaç genç ka- dın misafir vardıki; B. Hasanın getirdiği tavuğa baktılar: — Bu tavuk güzel değil B. | Hasan! — Sizin tuvaletinizi yaptırdı- ğıniz berberin adresini verinde | graye götüreyim.. oda birkaç da- kikada sizin gibi güzelleşiverir. Zarar Yok Hasan B.; doktordan bahsedi- yordu! — Çok muktedir bir doktor. — Amma çok genç Hasan B., — Zararı yok o da daha ço- çuk hastalıklarına bakıyor. Sirke HasanB. komşuda yemek ye- mişti, eve gelince karısına söyldi: — Komşumuzun gayet iyi bir sirkesi var,. — Yemekte salata mı yedin? — Salata yemedim, Şürap Içtim! Elile Mi Söyliyek Hasan B. Yeni uşağına tole- fonla konuşmayı öğretiyordu: — Bir elinle telefonun dinle« yicisini alır dinlersin; öbürile de söylersin! Değil mi? Milyoner söylüyordu: — Ben dalma kış mevsimini yaza tercih ederim. Hasan Bey sordu: — Beyefendi kış mevsimini Niste geçirirler değil mi? — Haumn, tu #vmu süğünlerimscu ve Likusu; hçt kumim eeet Tağile Ssalene ağlanan lkğüNÜ eĞ a e n ai