Siyaset Âlemi Italyada ] Değişiklik Olacakmış! İngiliz gazetelerinden Sunday Re- feroc İtalya Başbakanı Sinyor Muso- | Üni e — İtalyanın ceki Uçuş — işleri Bakanı Maroşal Balboya dokunan bir görmektedir. ha uçuş İşlerinin başı! alınmısını ve uzak bir yere göl mesini M. Musolininin onu çekememesinde gö- rüyor. ’Mnıq.ıl Balboda güya bu çeke- memerzliği anlamış ve gimdi, İtsiya için öyle bir iş yapıyormuş ki bu,"onu unutturmıyacakmış. Hatta M. Musoli- niyi gölgede bırakacakmış. Müareşal Balbonun yapmak Istediği şey, Habe- şistan Üzerine — yürümek ve Habeş topraklarım — almakmış. Amlanyaya kuzey (şimal) Fransız kıyılarını kore kusuzluk altına koyan Lokarno ant- Yaşmasından Ötürü Fransa ile İngllte- ro de bu İşe sea çıkarmıyorlarmış. Mareşal Balbonun böyle bir iş başarmıya kalkışması, İtalyan değirgeç (Sabrika ) 16 ( sahip ) leri ile para tutanlarını onun tarafına geçirmiş, M. Musolini'nin son kurun (zaman)lar« da dış işlerinde çokça becerikli ola- mamam, onun yıldırım söndürmeye başlamış. Hele Fransa ile Sovyet Rusya arasında yapılan son andlaşıma M. Muzolini'nin becesiksizliğine bir Şanık ( delil ) sayılmiş. Bütün bunlardan ötürüdür ki Ma- teşal Balbonun gütmeye başladığı yabancı topraklara elatma siyasam, B Musolini'nin oturduğu sandalye ayaklarım titretiyormuş. Bundan da bu iki siyasa adamının biribirile ay- kırılaştıkları anlaşılıyor, İtalyada bir değişiklik beklenmek gerekli olurmuş. Öyle ise yaşıyan görür. — Süreyya Deniz Silâhları Ve Yeni Görüşmeler Londra, 23 (ALA.) — Amiral Yamamoto, Havas ajansı muhabi- rine, Japon sefiri M. Matsudelira ile İngiliz bariciye nazırı Sir Con Simon arasında vukubulan mükâ- =lordın ':l:.i" İngiliz mahafi- yapmış olduğu hak- kında şunları söylemiştir: “— Amiralın — fikrince selir ile nazır arasındaki — dostane :lrümı esaasında bahri müza- erelerin istikbali daha az bet- binlikle derpiş edilmiştir. Fakat bu, Japon heyetinin hatti hare- ketinde her hangi bir tahavvül vukua gelmiş olduğu — manasını Hade etmez. Japon heyeti azası, Vaşington muahedenamesi yerine daha muvafık beynelmilel — bir akit vücuda getirmek için çalış- makta devam etmeye kat'l surette karar vermişlerdir. * Amiral, Vaşington muahede- pamesinin hangi — maddelerinin İbka ve muhafaza edilebileceğini araştırmaktan ibaret olan usulü muvafık bulmaktadır. ÇAKAPSİ GERRM Si a DR Elçimiz Dün Yunan Cümhur Reisile Uzun Müddet Gürüştü Atina, 23 (A. A.) — Türkiyenin yeni Atina elçisi Ruşün Eşref Bey, dün sabah mutat merasimle itimat- namesini Relsiclmkura takdim et- miştir. Bu eanada Hariciyâ nazırı M. Maksimos da hazır bulunmuştur. || Merasimden sonra Cümhur - relal | Marsilya Faciasından Sonra Görüşmeler Romanya Ve Çekoslovakya Hükümet- oslavya İle Beraberdir leri Yug M. Zalmis, Türk diplomatı ile urzun | , ve dostane bir mülükatta bulun- muştur. K ae O Silâh Işi Ne Şekilde Halledilir? Londra, 23 (A.A.) — Hariciye nazırı Sir Con Simon avam kama- rasında silâh ticareti hakkındaki beyanatında, bu husustaki 1925 mukavelesinin İngiltere tarafından Büratle tasdik edildiğini söyledik- ten sonra, silâh imal eden beş altı milletin bu mukaveleyi tasdik iş ol ST Ein Sen saiie Belçika, Çekoslovakya, İtalya Japonya, Almanya ve Amerikadır. Sir Simon lngitere ile diğer milletlerin gayretleri, beynelmilel bir. mukavele ile neticeleneceği ümidini izhar ederek bir ıukın'_-iı şa üç l_=n etmesi İâzım geleceğini hanaterda gel ilâve ey- 1 — Hükümet yardımlarının ve ihracat kredilerinin men'i ile silâh ticaretinin fili bir surette mürakabesi, Zi hatlar üze- tinde fili bir milli mürakabe neşir ve ilân. , Peşte'de Gelecek Ay Mühim Siyasi Görüşmeler Yapılacak Büdapeşte, 23 ( Hususl ) — Avusturya Başvekili M. Şuşnig gelecek ayın İlk günlerinde buraya gelerek Macar devlet adamlarile görüşecektir. Ba görüşme, M. Şuşnig'in Roma görlüşmesile çok sıkı alâkadardır. Fransanın Yeni! Danimarka Sefiri Kopenhag, 23 (A.A.) —. Yeni Fransız selfiri M. Adren Hanri, itimatnamesini takdim etmiştir. Ölen Kardinal Gömüldü Vatikan, 23 (A.A.) — Kardi- nal Gasparinin cenaze merasimi, Htalyan hükümeti erkâmı ve selir- ler heyeli hazır olduğu halde muazzam ihtifallerle Saint İgnace kilisesinde yapılmıştır. Ho.77 D4- 11 - 934 Nibayet Molla Bey çiftliğin se- mnetlerini ona verirken bir de ka- hm zarf uzattı. — Davamın neticesine kadar çiftliğe ihliyati haciz koydurmuş- tak. Bu müddet İçinde çiftlik bir heyet tarafından idare edildi, İradı da yine mahcuz olarak mah- kemenin emrinde bankayua yatırı- hyordu. Davanın neticesi hangi tarafı haklı çıkarırsa bu paranın onlara teslim edilmesi kanun İca- bıdır. Davayı kazandınız. Binaem Eeşııııçlerlııur ; Burhan Cahit aleyh bu birikmiş irat sizin hak- kınızdır. Gerek mahkeme ve ge- rek işletme mesarifi çıktıktan sonra bankaya yatırılan para on dört bin lira tutmuş. Bu da sizindir. Lâhitten uzanan bir mumya eli gibi fildişini andıran ince, kanı gekilmiş bir el zarfı tuttu. Fakat bir ateş parçasına değmiş gibi geri çekildi. On dört bin lirayı saklyan zarif yere düştü ve Leylâ bir sar'a nöbetine tutulmuş gibi bir kelime mes'uliyetlerine dair olan notası, Yuagoslavyanın daimi murahhası ve hariciye na- ':' M. Y"h'ç tarafından millet- cemi ç Bu mota, bu meselenin yugos- lavya ile Macaristan arasındaki iyi anlaşmayı “ihlâl edecek mahi- yette olan bilhassa vahim cihet- lerine nazarı dikkati celbe ve bir takım tethişçi & Macaristanda yerleşmiş ve orada bazı makamatın yardımını görmüş olduklarım kaydeylemektedir. Nota, — tethişçilerin faaliyeti hakkında Yugoslavyanın Macaris- tan ile doğrudan doğruya müza- kereye — girişmiş olduğunu — ve geçen Temmuz ayında Belgratta bu meseleye müteallik bir itilâfe name aktedilmiş — bulunduğunu hatırlatmaktadır. Bununla beraber, son defa olarak yapılan tahkikat, Kıral Aleksandr. ile Fransa Hariciye Nazırı M. Bartunun — katli işinin Romanya Hericiye nazırı M. Titülesko ve Yırgos- lavga Hariciye nazırı M. Yevtiç Macaristanda — eskisi —gibi bir takım — kimselerin iİştiraklerinden Tatilade etmökte devam eden aymı unsurlar tarafından Weaca- ristanda tertip edilmiş ve hazır- lanmış olduğunu meydana çıkar- mıştır. Şeriki cürümler arasında vak- tile Yugoslavyanın kendileri hak- kında şikâyetlerde bulunmuş ol- duğu kimseler vardır. Bunların ifadelerinden kendilerinin Maca- ristanda ve yaloız iltica hakkın- dan Müstefit olmakla kalmadık- ları, evikastin Aarifesine kadar gerap balinde Macar rine da ikamet etmiş oldukları anla- şılmıştır. Yugoslavya bu meselenin Mil- letler Cemiyeti assamblesinin önü- müzdeki — celsesinin ruznamesine ithal edilmesini talep eder. Bükreş, Prag hükümetleri de birer nota vererek Yugoslavyanın teşebbüsüne müzaharet etmekte olduklarını bildirmişler ve bu işte- ki mesuliyetlerin Macaristan ile mevcut iyi münasobetleri ihlâl edecek mahiyette olduğunu ilâve etmişlerdir. Ingilterenin Müdafaası Londra, 23 (A.A ) — Impara- torlak Müdafaa Müsteşarı Sir Moris —Hankeyin - dominyonlara seyabatı, İmparatorluğun — eczası arasındaki sevkulceyş münasebet- lerile alâkadar gösterilmektedir. Söylemeden, yüzü sapsarı, gözleri dönmlş, çırpına çırpına annesinin ve Molla Beyin kolları arasında kendinden geçti. Bu seferki kriz evvelkilerden biraz daha uzün sürdü. Hatta getirilen mütebassıs bir doktor onun bir müddet — için klinikte yatırılmasını doğru buldu. Ortaköy üstünde geniş çamlık- lar içindeki hususi bir hastaneye yatırdılar. Artık fenni bir tedaviye boyun eğecek hâle düşmüşlü. Ve burada dalmi bir nezaret altında kaldığı bir ay içinde sinirlerinin - kuvvet- lendiğini kendisi de hissetti, Fersiz gözlerine biraz renk gelmişti. Hastanenin neş'eli ve şakacı Halbuki Başvekil M. Makdoneld dün Avam kamearasında mumalley- hin dominyonlar hükümetile uma- mi müdafaaya mütcallik teknik meseleleri müzakere etmiş oldu- ğumu inkâr etmiştir. müdürü onu oyalıyacak birçok geyler buluyordu. Annesle beraber ka'dığı bu zarif has.aneden çıkarken dokto- ruün son lavsiyesi şu oldu : — Şebir hayatına girmiyecek- siniz. S.hhatinizi korumak ister- seniz kar, dağ ve bahçe hayatır dan ayrılmayınız. Uâcmz açık hava, geniş ufaklardır. * Yadum yuduüm içilen tath bir zehir gibi Leylânın on beş yıl ümitler, bekleyişler ve maddi ıstiraplar içinde sürüklediği bu hayat parçası uzviyeti uyuşturan bir morfin gibi onu hergün taze bir arzu ve taze bir heyecan ile aldata — aldata — şikâmıa son bam'ede en tehlikeli zehirini Gönül İşleri Okuyucularıma Cevaplarım.. (8 E) Hamma: Kanun genel faydaları düşlinür, husus! vaziyetleri nazarı dikkate almaz, dinlemek meburiyetindesi- niz. Kendi kendinizi tehlikeye atmamanızı tavsiye ederim. Sonra bu şeklin hakkınırda hayırlı ol- mıyacağı ne malüm? x (K. R. ) Hanıma: Şebrimizde hususl — detektif teşkilâtı olduğunu — bilmiyorum. İstediğiniz takibi hususi bir adam vasıtasile yaptırmanız mümkündür, fakat farzediniz ki şüpheleriniz tahakkuk etti, ne yapacaksınız? elinizde ııhğıtmıklııı başka bir çare bulunmadığını görüyorum, o halde nafile yere para sarfında ve kim bilir, belki şantajcı bir ada- mın eline düşmekte ne fayda var? x Mebrure Fsük Hammat Madem ki çocuğa eskiden ve- rilmiş ismi esasen beğenmiyordu: nuz, arapça oluşundan İstifade ederak değiştirmeniz mümkündür. Mademki şimdi silenin reisi bır kanuyorsunuz, soy adını seçmek de sizin salâhiyetiniz dahilindedir. * R. K. Beye: Tereddüde mahal yok! Eğer maksadınız bir köşeye oturup sa- bahten akşama kadar hayran hay- ran yüzüne bukarak vakit geçir- mek ise, verdiğiniz ismi kullana- yım, (salon kadını) m tercih edi- niz. Yok eğer maksadınız. yeni kurulacak yuvada, her derdinize ortak olacak” bir eş bulmaksa Gbürünü alınız, bence para mühim dir amma, ikincdi derecede kalır, HANIMTEYZE Asyada Çinliler Ve Tibet İhassa, 23 (A.A)—Çin heyelti, Tibetteki —ikametinden istifade ederek — Dalaylamanın mezarımı ziyaret etmişlerdir. Bu heyet, Tibet hükümeti erkânma — İngiliz. imparutorluğu YNle alükalarım tamamile — keserek Çin cümbhuriyeti ile birleşmeleri tavziyesinde bulunmuşlardır. Çin heyeti Tibetteki Ingiliz nüfuzunu tamamile kırmaya çalışmak sure- Hile Hngilizler aleyhine meteveccih bir hattı haraket taldp ölmiştir. Ha taraf bir Hcaret anlaşması akli için tetkikat yapmışlardır. Bir Tibet beyetinin yakında Çine gideceğinden — bahsedilmektedir. Malâın olduğu veçbile Tibette iktidarı — ellerinde bulunduranlar Lamalardır. akıtan bir yılan vahşetile yero sermişti. Bu on beş yıllık ömür, çöliçin- de geçen uzun bir tiren yolu gi- bi onu her an yeni bir döneme- cin göstereceği yenilik, yeşillik mitlerile oyalaya oyalaya nihayet onu ışıksız, susuz, havasız bir istasyona atıvermişti. Burada tupla — sırlındaki altın torbalarının ağırlığı ile ezilmiş aç ve susuz bir yolcu gibi kahver- mişti. Çölde bir yudum su, bir lokma ekmek için hazinelerini vermiye beşne kervan yolculırı gibi.. On beş yıl — ewvelki | meş'esini bulmak için bu serveti derhal geri vermiye hazırdı. Fa- kat bu kabil midir? ( Arkam var ) eXi HT ai ea ee ĞG lll 1 j 1