Heı_g_ğn Öz Dille — Beş Yılda Neler Olmaz! Ş Geçen gün Ingilterede acunsal (cihanşlmul) bir ayak topu kar- şılaşması oldu. Ertesi gün yer yüzündeki bütün gazeteler bu oyunun duyum (haber) ve berni (resim) lerini birinci yüzlerinin en göz alıcı yerlerine koydular. Itak ya ile İngiltere ulusal (milli) ayak- topu takımlarının karşılaşması olan bu oyunda İtalyanlar yenildiler. Ancak aradaki sayı ayrılığı çok azdı. İtalya takımı bir sayı daha yapmış olsaydı beraberliği elde edecekti. Ayak topunu ulus (mi- let) işi bir spor sayan ve acun üstünde en oyuncu yurt olan İn- gilterenin ulusal takımı karşısında Italya takımının (2-3) gibl azacık bir denksizliğile yenilmesi acun sporculuğunda çok, — pek çok göz kamaştırıcı bir iştir. Fakat bu oyun bitiminin bizim kafaları- mıza yerleştirmesi gerekli olan bir iş vardır: Bilgili ve tutumlu çalışmak ulusları, gilişliğin ( mu- vaffakiyot ) en yükseğine çıkarır. Bu, hiç değişmez bir gerçekliktir. Italyada ayak topu eskidenberi oynanırdı. Ancak bu İşte Italyan- lar yüksek bir varlık edineme- mişlerdi. Beş yıldanberidir. ki İtalya törüsü ( devlet ) sporu bir * Ülke (memleket) işi yaptı, binlerce Hra harçladı. Törünün spor işleri üzerindeki baskısını çok genişletti. Sporculara bilgili ve baskılı çalış- ma yollarını açtı. Börvlo uğraşma- nın sonu alarak ta İtalya takımı, yıllardanberi ayak topu ile baş- başa yaşayan İngilizlerin karşı- sında Ünlü (şöhretli) bir varlık ve yüksek bir utku (zafer) kazandı. Biz bu işl Türk #sporculuğu için örnek almalıyız. Biz de onlar gibi uğraşıp didinirsek beş yıl içinde çok yücelikler yaratırız. Bugün bizde sporun ne biçim- de yürüdüğünü burada bir daha söylemek istemiyorum. İstediğim #udur: Biz de onlar gibi bilgili ve baskılı çalışmıya çabuk başlıyalım. Kış yönen (mevsim) indeyiz. Bu- günler spor kaynaşmalarile dolu olacakken spor dernekleri ve spor- cusu en bol olan İstanbulda bile koyu bir sessizlik ve ölgünlük var. Türk sporculuğunu bu ölüm sessiz- liğinden çabuk kurtarmak, can- landırmak gerektir. Sultansuyu Harası Arazinin Köylüye Dağı- tılması Muhtemel ğ Görülüyor Malatya ( Husust ) — Köylüye dağıtılması düşünülen hara arazisi üzerinde yeniden tetkikat yapık mıya başlanılmıştır. Malatyaya 26 kilometre mesafede bulunan Sultan- suyu harasının bir kısmı İktısat Bakanlığına, bir kısmı da Ziraat Bakanlığına bağlıdır. Bu arazi dahilinde 50-60 köy vardır. Bu köylülerin arazisi yoktur. Arazi haranındır. Fakat köylülerin ekip biçmesine —müsaade edilmiştir. Bunlar tarladan aldıkları mahsul- den bir kısmını kira — olarak haraya vermektedirler, Hara arazisi Malatyanın zahire merkezi — vaziyetindedir. arazisi dahilinde davarcılık hâyli ilerlemiştir. - Köylüye dağıdılması düşünülen bu arazi Ççok verimli- dir. Bu araziye iskân yapılmasıda muhtemel görülmektedir. Hara | Ölmek.. Yurdun korunması uğ e. uğrunda, hudut boylarında ve kavza meydenlarında ölmek en büyük borcumuzdur,Atalarımız derlerdi ki: “Çadır içinde karı koynunda ölmek, Türk çocuğu için çok acı bir Ünsüzlüktür.,, ve o atalarımız yürt düşmanı karşısında can vermeği erişilmez bir yücelik sayarlardı. Ölmek.. Çadır icinde değil, er meydanında! Fakat ica- bında, lüzum görüldüğü zaman. —. SON TELGRAF HABERLERİ Fırtına Birçok Zararlar Verdi Yunanistanda 13 Kişi Boğuldu, Limanımızda Bir Mavna Battı, 3 Vapur, Bir Yelkenli Karaya Düştü Atina, 23 — Bu havalide şid- detli yağmurlar yağmış, Atina ve Piredeki mucir mahallelerini su basmış, nüfusca da zaylat olmuş- tur, Pire ve civarında iki saatten fazla münakalât durmuştur. Boğu- lanların 13 kişl oldukları anlaşı- maktadır. Iki gündenberi devam eden kış ve yağmur fırtınası şehri- mizde de bazı ufak tefek tahri- bat yapmış, birçok evler akmış, kanalizasyon çukurları - dolmuş, lâğım kapakları tıkanmış, Be- bek - Eminönü —tramvay — hat- tı sellerin getirdiği yıgınlarla dol- muş, seferler müşkülâtla yapıl- mıştır. Kereste yüklü 344 No, lu mavna Haydarpaşa önünde bat- mıştır. Karadenizde fırtına çok şld- detlidir. Limandaki vapurlar — e- Başbakan 'Ulusal Musiki Bu Akşam Edirneye Doğru Kurulfayı Yola Çıkıyor Ankara, 24 ( Hususl ) — Bap- bakan İsmet Paşa Trakyaya git- mek — Üüzere — bu,; Ankaradan ayrılacaktırKendisine Şükrü Kaya ve Recep Beyler arkadaşlık edecek- lerdir. İsmet Paşa Pazartesi günü Edirnede bulunacek, bir iki gün Ankarada ulusal — müsikinin erleşmesi için büyük bir musiki ıurııltıyı toplanacağı haber verll- mektedir. Günü, saati belli olmıyan bu toplantıda ulusal musikinin ana hatları ve gidilecek yol çizilecektir. Kurultayın bir dernek kurması da sonraTrakyayı dolaşmaya çıkacaklır| umulmaktadır. Bigaya Su Getiriliyor Biga (Husust) — Bigaya gelecek suyun membama' gidil- miş ve temel atma merasimi belediye azaları ve belde eşrafı huzurile yapılmıştır. Kaza kay- makamı Âli Riza Bey bu müra- sebetle bir nutuk süylemiştir. Su mühendisinin söylediğine görı şehrimiz Üç aya kadar suya avuşacaktır. Demir boruların döşenmesine hümmalı bir faalk yetle çalışılmaktadır. Meşhur Bir Fransız Diplomatı Öldü Paris, 23 ( Husust ) — Birçok kabineler zamanında Hariciye Nezareti — idarf — müsteşarlığını yapmış olan Filip Bertelo 68 İngilizler Rusya - Fransa Askeri Misakını Yadırgıyorlar Londra, 24 (A.A.) — Fransa ile Sovyet Rusya arasında askeri bir misak aktl teklifi Londrada biraz şüphe ile karşılanmıştır. Fransa tarafından şimdiye ka- dar takip edilmiş olan hattı bareket onun Rusya ile Milletler Cemiyetl misakı ve muahedena- meleri çerçevesi haricinde böyle bir uzlaşma —yapması — müsait Tbıllıııuıı zmir - İstanbul Telefonu Izmir, 23 (Hususi)— Istanbulla Izmir arasında telefon tesisatı bir aya kadar bitecektir. Yılbaşı ge- cesi İzmir-İstanbul telefon konuş- ması başlıyacaktır. dilini şöyle anlatmıştı : yaşında olduğu halde ölmüştür. İSTER İNAN Bir yazıcı arkadaş, Öz Türkçe için girişilen savaş kerşısında çocukluk günlerinin b'r acısını şöyle anlatıyor: * Lizede idim, hoca biz gramer okutuyordu. Osmanlı Osmanlıca arabi, Farisi ve türkiden terekküp eyler. 1STER İNAN İSTER İNANMA! z -— ——— STE Elfazı fasiha ve beliga lisamı Arap ile Farsta mevcuttur. Bunları ön iki yaşında bir sürü çocuğun sarı defterle- rine yazdıran hocamuz, ertesi ders bu sözleri bizden ferlerinl — geri — bırakmışlardır. Marmara — ve Karadenizde bazı vapurlar karaya oturmuşlardır. Bir Yunan vapuru Zencirbozan feneri civarında, yine Yunan bandıralı Eliçaret vapuru Yuceburun civa- rında, Abeolos vapuru Çanakkale elvarında karaya oturmuşlardır. Bandırmada 20 tonluk bir yek kenli karaya düşmüştür. Fransada İnkılâbımız Hakkında Bir Konferans Verilecek Paris, 23 (A.A.) — Gazl Hz. nin yarattığı Türkiye Cümhu- riyeti ve inkalâbı veTürkün medenl- yet alemindeki hamleleri mevzuu Üzerinde Fransanın Nansı şehrin- de büyük elçimizin reisliğinde resmi ve ilmi Fransız mahafili önünde mühim bir konferans veri- lecektir. ErmeniKatolikleriArasında Şehrimizdekl Ermeni katolik- lerl arasında düşünce ayrılığı baş- ÖSti iki İ l fı rd"ınılç, partiye ayrılmış- Bunun Üzerine hükümet işe el koymuş, hesaplarına bakmak üzere defterlerini ve kasalarını mühürlemiştir. Japonyada Ordu Ve Donanma Tokyo, 23 ( A.A.) — Kabine ordu ve donanma için İstenilen kredilerin büyük bir kısmını ka- bul etmiştir. 1934-1935 bütçesinde orduya verilen kredi 490 milyon yen, donanmaya ise 530 milyon yendir. Azaml olarak 750 milyon yen- lik bono ihraç edilebilecektir. İNANMA! «zbere istedi. Çoğumuz okuyamadık, yalnız. okumak değil, sözlerden birinl bile anlamamıştık., Sözün Kısası Münderecatımızın çoklu- gundan dercedilememiş- tir. Ingilterenin Cenubt — Afrika dominyonunun en büyük devlet edamlarından biri olan Jeneral Smuts geçende — Londrada bir siyasi nutuk — söyliyerek, bugün yer yözünde hüküm süren siyas! buhranın — ve harp tehlikesinin önüne nasıl geçileceği hakkında fikirler ortaya attı. *“ Korespondans Diplomatik ,, ismindeki Âlman — gazetesi bu mühim — nutku tahlil — ederken *“Ingiliz siyaseti,, hakkında şunları yazıyor: “Cenubi Afrika devlet adamı gınırıl Smuts'ün Londrada söy- ediği nutuk, şümulü ve derinliği itibarile, son zamanlarda İngiltere devletinin salâhiyet sahibi bir mümessili tarafından serdedilen harici siyaseti hakkındaki mütale- aların en mühimlerinden biri ad- dedilmektedir. İngiliz menfaatle- rinden bilhassa Avrupa meselele- rine ait kısımlarının müdafaası esaş itibarile Londra hükümetine racl olması — dolayısile, “Times gazetesi, biraz da haklı olarak, bu kadar dikkate değer bir nut- kun İngiliz kabinesi azasından biri tarafından söylenmiş olduğu- nu esefle kaydediyor. Bununla beraber evrensel siyasanın bütün akıbet ve meticelerini görmenin de belki ancak Avrupa dışında bu- lunmakla mümkün olacağı düşü- nülebilir; yani bizzat Avrupalılar, kendi menfaatleri birliğinin şuurun varamıyacak kadar Avrupa için- deki muhalefet ve gerginliklere yakından karışmış bulunurkan, bu ihtiyar kıtanın kirift ve karışık vaziyetinin ancak Avrapalı olm- yanlar tarafından teşhis edilebil- mesi Ihtimali kuvvetlidir. Jeneral Smuts, nutkunda, bil- hassa Milletler Cemiyetinden, Al- manyanın haklarından ve uzak şarktan bahsetti. Paris sulh kon- feransının en Gseçme azasından biri ve bilhassa Milletler Cemi- yetinin yazıcısı olmak - sıfatile, Jeneral Smuts'ün, hakiki bir bay- salın tesisinde çok kuvvetli bir şahsi mesuliyet hissi duyduğu iyice seziliyor. Avrupada çok acıklı neticeler verip şimdi adeta yeni h rivayetleri - dolayısile nüksetmek — tehlikesini — gösterir gibi bir. hâl kesbeden bu umum! nevroz halinden doğan zihniyet için ortadan kaybolmak zamanının çoktan gelmiş olduğu- na kani bulunan Jeneral Smuts, diğer taraftan da bu hakiki bay- salın Versailles'da temin edilme- miş olduğuna da inanıyor. Jeneral Sımute, Avrupanın şim- diki halinin aml sebebini bir ruhi düğüm veya mudile de buluyor. Böylece Avrupanın kısmen korku, kısmen de aşağılık kompleksi his- leri altında olduğunu söylüyor. Fransızları açıkça zikretmemekle beraber buglün harbe hazır olan yegâne milletin onlar olduğunu kaydettikten sonra, buna mukabil Almanların harbi ne İstemek ne- de harbe hazırlanmak için bir sebebe malik bolunmadıklarını da ayrıca ilâve ediyor.,, Bir Facia! Bir Otomobil Devrildi, İki Kişi Öldü, Dört Kişi Yaralandı Bitlis, 24 (Hususi) — Dün Sürt ile Bitlis. arasında müthiş bir yol faciası oldu. Bir tenezzüh otomobili yarı yolda bir uçuruma yuvarlandı. Bu facia nmeticesinde, otomobil yolcularından bir kadın ile otomo- bilin şoförü pek acıklı şekilde