VETİHAT v TERAKKİ Nasıl Doğdu?.. 8 inci kısım No. 110 Har hakkı mahfuzdur. ——— 7'ya Sakir < Hükümetin haysiyet ve şere- fini — büsbütün —iskat — edecek telkinatta bulunuyorlar.. yaptıkları propagandalarla Arapları Osmanlı hükümetinden ve Türk - milletin- den soğutmaya çalışıyorlardı. Iktisadi saha, az zaman zarfın- da bir siyaset sahnesi haline gelmişti. —Arabistanda — manevi bir hakimiyet tesis etmek isteyen Ingilizler, tabildir ki artık iş başı- na geçmişlerdi. Ortaya birden- bire (Arap istiklâli), (Arap ittiha- dı) fikirleri atılmıştı. Bu sözleri Arapların kulağına ilk dela fısl- | dıyanlar da, İngilizler olmuş'ardı. Bu fikir, (Mısır) da kaynıyor, bü- tün Arap beldelerine akmaya başlıyordu. Hayalperver — Arap gençleri, derhal bu parlak fikrin cazibesine kapılmışlar; bu hayalin tahakkuku için zemin ve zaman aramaya koyulmuşlardı. Ancak, karşılarında bir mania vardı. O da, büyük bir ekseriyet teşkil eden muhafazakârlardı. Filhakika bunlar da Osmanlı hükümeti İn ve bilhassa (mutlakiyet) in fena idaresinde — şikâyet ediyorlardı. Yalnız, kendi milli mevcudiyetle- rini kendi kendilerine idame edemiyeceklerini — bildikleri — için ağır davramyorlar; istiklâl peşinde koşarken herhangi bir ecnebi devletinin tuzağına tutulmaktan korkuyorlar.. Södece Arabistan da yapılacak (ıslahat) ile bir geniş nefes alacaklarım tahmin eyliyor- lardı. Fakat mesele, bir hayh alev- lonmişti. Hattâ Ingilizlerin gizlice ortaya attığı tez, (Mısır) hidivine de bir haylı ümit vermişti. İrkan öz Türk olan Mısır hidivi, muhta- Tiyetle idare olunan bir Arap memleketinin başında bulunuyor- du. Mısır, fikren ve iktisaden bütün Arap mıntakalarının fev- kinde idi. Müttehit bir Arap | imparatorluğu vücuda getirilmek lâzımgelirse, şüphesiz ki bütün bu mıntakalar, Mısırin etrafında itti- hat edeceklerdi. Buna binaen Mısır bidivinin, bu Arap davasına karışmasına tenccüp edilemezdi... Yalnız, böyle bir davanın alenen ortaya atılmasına kuvvetli bir mani vardı. En kısa bir tabir ile söylemek lâzungelirse, bu davanın bütün davacıları, (Abdü'hamit) gden korkuyorlardı. Meşrutiyetin ilânına kadar bu dava, gizli bir emel olarak kalp- lerde kalmıştı. Fakat meşru.iyetin ilânından sonra büsbütün başka bir şekil almıştı. Bilhassa Suriye Arapları, meşrutiyetin — ilânını Türkler kadar hararetle karşıla- mışlardı ve hattâ, cemiyetin ilân ettiği (bürriyet, adalet, müsavat, ühüövvet ) — vaitleri, kendilerinin istiklâl davalarını kâmilen unut- muşlar.. Selânikte, Manastırda, Üsküpte ve Istanbulda herkes, nasıl bir aşku şevk ile: — Yaşzam İttihat, Cemiyeti... Diye bağırıyorsa, Berut ve Şamdaki Arap Gençleri de, aynı teraneyi aymı hararetle tekrarla- mışlar... O günlerin heyecanına tamamen sadık kalmışlardı... Fa« Terakki B-11- 934 v,. : A G Misir hidivi Abbas Hilazi Paşa kat birkaç gün sonra, birdenbire iş değişmisti. Her yerde olduğu gibi işler Suryede de çarçabuk bozuluver- mişti. İttihat ve Terakki Cemiye- tinin tecrübesiz ve genç elemanları, orada da taşkınlığa başlamışlar; herşeyden evvel bir milliyet ce- reyamı açmışlardı. İttihat ve Te- | rakki kulüplerinde geçen müna- kaşalar harice taşmış.. Türk ve Arap memurlar arasında İnfialler ve iğbirarlar zubur etmiye baş- lamıştı. Az zaman zarfında fikir- ler, ifrata dayanmıştı. Genç ve münevver Araplar, meşrutiyetin ilân ettiği ( Hürriyet, adalet, mü- saval, uhuvvet ) vaatlerinde, ara- dıkları şeyi bulamamışlardı. Sonra da, kulüplerin tahakküntü karşı- sında birdenbire — sarsılmışlardı. Apâşikâr görünüyordu ki ; Ortada hükümet kuvvetini durduran bir favarşi) vardı. Bu anarşi, hükümet ve cemi- yetin en büyük zararına olarak devam ederken, genç ve münev- ver Araplar, — şikâyete — başla- mışlardı. Arapları istismar etmiye alış- mış olan ecnebiler de bu şikâyet- leri haklı buluyorlar; onları istik- lâl ve ittihat yolunda devama teşvik eyliyorlardı. Osmnanlı hükümetinin geçirdiği buhranı büyük bir dikkatle takip eden (Mısır) istiklâlcileri de bare- kete geçmişler; Suriyedeki cere- yanları kuvvetlendirmişlerdi. Bu cereyanı idareye hazırlanan Arap münevverleri, hâdisatı hükümet merkezinde daha iyi takip ve idare edeb lmek için birer birer Istanbula gelerek yerleşmişler ve muhtelif yollardan işe girişmiş- lerdi... Artık, meşrutiyetin bahşet- tiği haktan istifade edilerek ce- miyetler teşkil olunuyor, kulüpler açılıyor; içtimalar yapılıyor; Istan- buldan serpilen tohumlar, Swriye ve İraktaki dımağlara saçılıyordu. Fakat.. Istanbulda sarfedilen bu mesai, Suriye ve İrakta, Ümit edildiği derecede semere vermi- yordu. Çönkü fikirler ve zikniyet- ler, biribirinden ayrılıyordu. Ev- velâ, bu vüsi iki kıt'a halkının ekseriyetini, muhafazakârlar teşkil ediyordu. Bunlar, Osmanlı hükü- metinden az çok müteneffir ol- makla beraber, islâmlık rabıtıe sına riayet ediyorlar ve bhilâfet merkezinden ayrılmak İstemiyor- lardı. Suriyenin hwristiyanları ise, Arap istiklâl ve ittihadına taraftar Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü? İngilizlerin Tezi Mısır Hidiv:ne De Bir Ümit Vermi « şti .. 1 olmakla — beraber, — beş'arında Fransayı görmek arzu ediyorlardı. Bu fikirleri telif etmek, hepbirden hedefe doğru yürümek birhayli güçleşmişti. Hattâ bir aralık, bütün bu fikirlerin akamete uğ- raması — küvyetlenmişti. — İşle © zaman gerek hükümet ve gerek * hükümete nigehban olduğunu iddia eden - Cemiyet, gafil ve mağrur davranmasaydı; bu nifak cereyanı, bir balon gibi sönüve- recekti.. Halbuki hükümet cemiyet, bu dirayet ve kiyaseti göstermek şöyle dursun; bilâkis, sönmek Üzere olan ateşi yanlış bir siyasetla körüklemişti.. Bir taraftan Istanbuldaki Arap meb- uslara bed muameleler edilerek bunların Mecliste alenen muhale- fetlerine ve sonra da (Hürriyet ve kilâf ) fırkasına geçmelerine se- bebiyet verilmişti. Diğer taraftan da Yemen, Asir, Kerek, Havran, Basra isyanlarmın başlangıçlarında gösterilen beceriksizliklerle bütün (Arap âlemi ) nde bir velvele husule getirilmişti. ve (Arkamı var) döüara - TT YN ŞT T - 'SON POSTA — TESİSATI ELEKTRİKİYE TÜ ANONİM ŞİRKETİ Mühim İLÂN Tesisatı Elektrikiye Türk Anonim Şirketi, memurlarının 1934 senesine ait “portakal,, renginde “mustatil,, büviyet kartlarmın 1 Kânunusani 1935 ten itibaren iptal edilerek 1935 zenesi için mu- teber olmak üzere — “yeşil,, renkte “mustatil,, şekilde kartlarla değiştirileceğini muhterem müşterilerine arzeyler. Bu kart'arın boş tarafında Şirketin unvamı yani “Tesisatı Elektrikiye Türk Anonim Şirketi,, ve kutren büyük harflerle 1935 senesi yazılıdır. Yukarda gösterilen evsafa uygun olmayan kartlar sahte adde- dilmeli ve hâmi'leri polise haber verilmelidir, Şirket, müşterilerinin bu ilâna riayet etmemelerinden çıkabile- cek neticelerin mes'uliyetini kabul etmiyeceğini eyler. şimdiden Z (585) MÜDÜRİYET beyan — - I İstanbul Belediyesi İlânları | Istanbul Ziraat Bankasndan maaş almakta bulunan mahz İi idare mütekait yetim ve dulların ikinci altı aylık yoklama ilmüha- berlerinin kabulü muamelesi devam etmektedir. Alâkadarların resmi senet, maaş cüzdanı tatbik mühürü ve nüfus hüviyet cüzdane larile birlikte tanzim ettirecekleri yoklama ilmühaberlerile ait oldukları belediye şubelerine müracaatları. “7741,, İstanbul İkinci İflâs Memur- luğundan : Müfliz İsak Tavdi Dişvili efendiye ait muhtelif çorap, yazıhane kincleri ve banğo'ar açık atılacaktır. İsleyenlerin | i 934 Pazartesi günü saat dokuz buçüktan on ikiye kadar İsta bul Morpuççularda Kezrapçı oğlu n iğeri Emir oğlu hanımda 13/14 nu imeralı yazıhanede hazır. bulunmaları | ve yevmü mezkürde satışın ikmeli | mümtün olmadığı surette 21 Teşrini- | eni 934 Çarşınta günü saat 10 da devim edeceği ilân o'unur. — (4862) -— TAKVİM — Ota CUMA Kamm 3016 2 nci TEŞRİN 9234 9 | Rumi ' Arabi 3 2ci Teyrin 1388 T7T Şaban 1833 Erani|Vasati) Vakit |Ekas? | Vasati ısıwc ;ı_ııu;ı-'ıı— 16 81 706 | 11 Sa| Yatsı |i ss | ıs ary 9403 | 14 36 )| lmzak BiRİKTİREN RAHAT-EDER z s Ge$'