14 Eyidl SÖON POST —— Siyaset Âlemi | Gönül İşleri - HARİCİ TELGRAFLAR |— © Fumen N ;ğarılğerın aşistliğinde Morokasti : . : uallerine Buhran F:(;Z;s ı Milletler Ce__nlyehnde Cevaplarım Geçenlerde Almanya milli sosya- fırkasında bazı relslerin sebebiyet Yerdikleri Feci — itaataizlik hareketi Rumen faşistlerine de sirayet etti. On- N arasında da derin bir memnu- Diyetsizlik göze çarpıyor. Malüm ol- Hu Üzere Rumen faşistlerinin hususl ismi vardır. Demir muhafırlar. 'tin ehliyetli ellerde bulun- Badığını, Sarayın gaflet uykusuna aldığını iddia eden bu teşekkül, Alhayet Rumen Başvekili M. Dukayı ecek kadar İleri gitil. Ozaman Memlekette büyük —bir aksülâmel oldu. Fırkalar dağıtıldı, elebeyı- tutuldu. Sulkastı yapan ve tortip tdenler mahküm oldular, Demir mu- arın lideri Koderano ise uzun araşlırmadan sonra ele geçti. ÖO de epey mihnet gekti. Fakat memleketin sulh ve süküna Wddetli bir İhtiyacı bulunduğu için Fazla ileri gidilmedi. Ondan sonra M. Koderano'nun hattı hareketinde derin değişiklik göze çarpıyordu. Söz Ve hareketlarinde büyük bir âtidal hlmedilmiyo başladı. Demir muhafız- mufrit cemahı, Hiderlerinin bu değişikliğini beğenmiyorlardı. Bu be- #mezlik şiddetli bir hiddete Inkılâp *HLKin halini aldı. Bu kin, nihayet, Ko- ©0'nun ortadan kaldırılması lüzu- Munu duyurmıya başladı. Geçen gün Barı dostlarının tertip ettiği bir ziya- Koderano için ebedi uykuya dalışa Vesile olacaktı. Yine bazı arkadaşları- Tih vakti zamanında İşin farkına varıp Zİyaföt evini —basmaları, — işlenmesi Ksavvur olunan — cinayeti İmkânm Fakat — ihtirasları * söndürmedi. faşlatliği, çu hale göre, için İçla bubran geçiriyor. — Süreyya Milletler Konseyi Meselesi Çinle Bizden Bakalım Han- gimiz Davayı Kazanacak? Cenevre, 13 (ALA) — —Hayas ajanmındanı Çinden inbilâl eden daimi Atalığa İki mamzât mevcuttur. Birl Çindir ki iki sülüs ekseriyetle tekrar İatihap hakkı almam lâzımdır. Diğeri de, kendisi lehine talebini geri alan İranın müzaharet ettiği Türkiyedir. M Şiz murahham Kwuotelçi'nin ile yaptığı mülâkatın bu Mte alt olduğu bildirilmektedir. No, 16 14 - 0--934 Salonun — şık eşyası, hahları *hun gözlerini kamaştırıyordu. Büyük bir divanın üzeri serâpa İpekli yastıklarla süslenmişti. Bir- Çok masalar, kanapeler, koltuklar, Adeta bir eşya sergisi gibi kar- Makarışık yıkılmış görünüyor, ta- Vandan avizeler sarkıyordu. iiş Hasibe Hanım bu şatafat için- kendini kaybedecekti. Okadar saya olduğu kalde kendine mü- bizim kaymakam beyin hanımmı da alsaydım.. O lir. Bu kadar sıkılmaz- dim. Şimdi hanımefendi gelirse Lf nereden başlamalı bilmem. Hasibe Hanım duvarda gör- Nevyork, 13 (A. A.) — Morokastl mapurunun yanması facinaında boğu- lanların tam yekünunun (135) olduğu haber veriliyor. — Yapılan — tahkikat işareti istemek İçin yarım saat sonma emir aldığını — söylemiş ve ilüve etmiştir: — Telsiz odam duman içinde idi ve alevler fışkiriyordu. Başıma — bir ıslak harlu koyarak ayaklarım yan- dığı halde vazife — gördüm, Sonra muavinlerimden birinin — yardımile dışarı çıkabildim. Bundan bir hafta #vvel geminin telsizcilerinden Alagna isminde birl grev için tayfa ara- sında İmza topi . Nevyork, 13 (A.A.) — Dün, Adliye memurları, yanmakta devam eden Morokasti'de kaptan Vilmotl'un ce. sedini aramışlardır. Akşama doğru, kaptanın olduğu zannedilen bir ceset bulunmuş ve naldedilmiştir. Memurlar gemi — defterlerinli ve diğer vesikaları da arıyacaklardır. » Nevyork, 13 (A. A.) — Morakast! meselesini hafi celsede tahkik edan büyük jüri heyeti, mevkuf olan Alag- va'yı dinlemiştir. Ticaret — Nezareti tahkikat — komisyonunda — dinlenilen birçak gemiciler, birçok — sandalın, denize, içinde pek az yolcu - olduğu hiç olmadığı halde indirildiğini Felâketten Alınacak Ders Nevvork, 13 ( A. A. ) — Cümhur relsi, Amerika deniz Hcaret Filosuna lürumun- dan ve yeni vapurların yanmiyacak şekilde yapılmam için kararlar verile. ceğinden iştir. Bu Da Bir Başkası Krlstobal, (Panuma) 13 — Japon- yaya gitmek üzere hareket etmiş olan 4735 tonluk İngiliz bandıralı Bradbura yük gemisinde yangın çıkmıştır. Gemi hareket moktası olan Balbao'ya sür'atle dönmektedir. “—Amerika Grevi Devam Ediyor, İki Kişi Polisi Yaraladı Vaşington, 13 ( A-A ) — Mensucat grevinin halli her zamandan daha uzak görünmektedir. Tavassut komlsyonu, bir uzlaşma esam aramakta devam ediyor. Fakat vazifesi Işçi mümessillerin çekilimeleri üzerine pek güçleşmiştir. Sayles-Vil'den bildirildiğine göre grevciler karşıklıklar yapmakta devam etmektedirler. Polisler tarafından açı- dan ateşle ikd kişi ağır yaralanmıştır. Burhan Cahit canlı idi ki adeta insana bakıyor hissi veriyordu. Hasibe Hanım: | — Bu muhakkak paşanın ba- bası. Olacak. Diyordu. Hali, kıya- Teti onu gösteriyor. Şimdi böyle elbiseler yok. Zaten paşanın oka- dar yuşlı olmadığını söylediler. Hasibe Hanım duvarlara göz gezdirirken bir başka resim önün- de durdu: — Hah.. İşte paşa bu olacak dedi. Tamam, Sakalı yok. Şimdiki paşalar zaten sakalsız, bıyıksız. Amma ne şanlı adam. Hem de mavi gözlü. Kızı babasına çekmiş olacak. Hasibe Hanım resimi yakından görmek için şöyle iliştiği plyano taburesinden — kalkarken birden kapıyı açan genç kız salona girdi. Yaklaştı: — Affedersiniz. efendim. De- di. Hammefendi sizi tamyamadı. Hasibe Hanımın kalın kaşları birbirine katıştı. Kendi kendime: — Evine misafir iş a karı. Tammıyacak ne var. bir gö- Ankaraca Gönül Hanıma: Bu meselede “izzetinefis,, mü- dahalesi yoktur, bilmem tesadüf müdür, nereye gitsem dalma si- ISovyet Rusya İi;_eıi Girerken Lehte Cenevre, LI(A.A .)— Mlilletler Cemi- esnasında telalz telgraf gefi, imdat | ru meclisinin dünkü toplantısında viçre murahhası NL Motta, alçakça öldürüldüğünü söylediği — Avusturya Başvekili M. Dolfüsün meziyetlerini saymıştır. Sonra Avusturyanın şimdiki Başvekili-M. Şuânig söz alarak şiddet- le alkışlanan bir nutuk - söylemiş, bu #rada demiştir ki: “— Ciğerparesi Dolfüsü kaybeden Avusturya onun yerine ayni İstiklâl tezini ayni kuvvetle müdafan edecek- tür. Hududunu birzzat tahdit ihtiyarına malik olmıyan Avusturyaya, hiç ol- mMazsa arazisini müdafaaya imkün verilmelidir. Avusturya kendisile müzakereye amade olan bütün devletlerle müza- kereye hazırdır. Avusturya tethiş ha- reketlerine kargı mücadele ederken mevcudiyeti ve komşularının menfaati için mücadele ettiğini müdriktir. O, sulh davasına hirmet etmekfedir. M. Şuşing, sözlerini, Cenevrede toplanan devletlerden — Avusturyaya manevi müzakarellerini esirgememe- lerini ve ona vaziyetinin lâyik olduğu anlayışı göstermelerini istiyerek bitir- miştir. Bundan sonra İrlanda namına söz alan M. dö Valera Sovyet Rusyanın Milletler Cemiyetine kabulüne muva- fakat ettiğini de bildirmiştir. Sovyet Ruayanın aleyhtari olan M. dö Valera mın bu sözleri şayamı dikkat görül- mektedir. İngiliz Muhafazakârlarının İltiratı Londra, 18 (ALA.) — Milli eksöri- yet ile lberal ve işçiler Sovyet Rus yanın Milletler Cemlyetine girmesini tasvip etmektedirler. Fakat — mubafa- Bir Fen Muvaffakiyeti Viyana, 13 (ALA ) — Tuna Üze- rindeki büyük köprü yerinden kaldı- rıdarak 26 mültre öleye konulmuştur. 340 metre uzunluğunda ve 2,430 ton ağırlığında olan bu köprünüs nakli ancak beş saat sürmüştür. Setfirler Hitlerin Nezdinde Berlia, 138 (AA) — M. Hitlör bütün elçileri hep bir arada kabul etmiştir. ; rünür de safa geldiniz. der. Bu nebiçim kibarlık böyle! Bir de I N Aleyhte Tezahürler Oluyor Irlanda Başvekili M. dö Valera zakâr fırkanın müfritleri bunun — yid. detle aleyhindedirler. Morning Post gazetesi diyor ki; * Rusya Milletler Cemiyetine girl- yorsa bu, Japonyadan koıımı&ı ine dir. Binaenaleyh Milletler Cemiyeti Sovyet Rusyanın münazaasına İştirak edecek demektir. Sovyetlerin Çin şark demiryolları — üzerindeki hukukunu müdafan — için eski müttefikimizle ihtliâfa mı sürükleneceğiz?. Macarlar Manevra Yı orlar Peşte, 13 (ıu — Birinci fırka manevra yapmaktadır. Kıral Nütbl e Başvekil vö Harbiye Namri ma- mevra sahasına gitmişlerdir. Sofya Bizans Konferansında ğ(yı. 18 (AA ) — Evvell akşam karal — sarayında Bizane konferaası murahasları şerefine bir kabul vesınl tertip edilmiş, kıral murahhaslarla uzun müddet görüşmüştür. Dün akşam da Başvekil murahbaslara bir ziyafet vermiştir. göründü. Hammefendi bir Iki adım ler- kız anası olacak. Böyle hayırlı | liyerek durdu. Misafiri gözden misafir ayağına gelmiş. Nazlar- manın sırası mi? Hasibe Hanım bu cevaba kız- makla beraber buraya kadar gel- mişken birşey yapmadan süklüm püklüm çıkmayi da doğru bul- madı. Karşısında cevap bekliyen bu kız da kaçırılır şey değildi. Pe- penbe, çiçek gibi birşey. Hasibe Hasım bir Lâhavle çekerek genç kıza yaklaştı: — Evlâdım, dedi. Hanımefen- diye söyle.. Kendileri için çok hayırlı bir şey görüşmeğe geldim. Beş dakika. Fazla değil. Genç kız tekrar gitti. Hasibe Hanım: — Bu zenginler çok münase- betsiz insanlar. Evlerine misafir gelmiş. İnsan bir görünür, bir kahve ikram eder. Tannı misafiri olsa iki Takırdı konuşup gönül alir. Bunlar ne biçim şeyler bik mem ki! Diye söyleniyordu. Koridorun öteki ucunda bir mırıltılar oldu. Kapılar açıldı, kapandı. Ayak sesleri yaklaştı. Nihayet kapıda uzun boylu, orta yaşlı, çok bir hanımefendi iİle yine genç saz benizli, çok İnce bir genç, kız geçirdi ve sonra nazik bir tavırla: — Affedersiniz efendim, dedi. Sizi tanıyamadığım gibi ziyareti- nizin sebebini de anlayamadım. Lütfen .. Hasibe H. hemen atıldı: — Hakkınız var efendim, dedi. Fakat — böyle hayırlı — İşler için tanışıklıktan ziyade sağlık aranır da onun İçin cesaret ettim. Bunu acemi görünmemek için söylüyordu. Hammefendi vaziyetten — bir şey anlamadığını gösteren hafif bir dudak büküşle ona bir kok- tuk İşaret etti: — Buyrun, oturun efendim. Sonra ayakta duran genç kıza dönerek : — Nevhayal, dedi. Sen ma- ğazaya bir telefon et. Geleceği- mirzi söyle. Dün baktığımız şeyleri hazırlasınlar, İace, uzun boylu kız bir hayal gibt salondan çıkarken Hanıme- fendi tekrar misafirine döndü : — Buyrun — efendim, — dinli- yarum. Hasibe H. bu kadar _le edildiğine yordu. n konuşur da oadan sonra bahse girer diyordu. Fakat Hanımefendi nin bekliyen bakışları altında de- zinle karşılaşıyorum, şeklinde bir mukaddime ile konuşmak kabildir. » Z. Z. Beyei dermeyan hayat arkadaşı olacak şartları göremlyorum. * İzmirde Labip Beye MA Askerliğinizi bitirme hayatınızı m= %& ka- zanma evi Ünme- mektımmı, bıı.wlılıdîrdı ise ııpıcığımı şey işi — tesadüfe arakmaktır. * Leman Hanıma: İngiliz — terbiyesini severim, bahsettiğiniz hâlkm ki ile muka- 'yese edilemiyecek derecede yük- sek görürüm. Fakat İngiliz terbi- yesini alacak ve tahal'ini İngilte- rede yapacak — bir — çocuğun memleketimize dönünce kendisini muhite “adapte, edememesinden, olmasından korkarım. mürebbiyeyi tercih ederim. * Nurettin Kaya Beye: Bir hanım vasıtasile mektep Idaresine müracaat ediniz, adresi muhakkak vardır, yalan söylemiş olacağımı tahmin etmiyorum. Ta- mamen — İlâkayt olsaydı derhal reddederdi, seviyesi müsaitti. nişan- hmzan buluştukları - bir dakikayı kollayınız, yalancıyı hakikatl söy- lemeye icbar ediniz. * Vefa Hisesinden Neodet Beyet Bu mesele halledilmiş ve kat'i karar - verilmiştir.. Mektubunuzu neşretmekten — bir fayda hasıl olmıyacağına kaniiz efendim, HANIMTEYZE ——— ——— ha fazla duramadı. Kapıya doğru bakarak : — ikisi de sizin değil mi hanımefendi, dedi. Hanımefendi — kapıya — baktı, kimseler yoktu. Hasibe H. kae- pıya bakmakla biraz evvel girip çıkan genç kızları İma etmek istiyordu. — Anlatamadığını gö- rünce: — Küçükler, —dedi. Köçük Hanunlar. Hanımefendi anlamadığı bir lsanın nüktelerini keşfediyormuş — Hayır efendim, dedi. Benim bir kızımı vardır. — Hasibe Hanum acele acele sordu: — Han, XZ Şimdi konuşuyorduk, dışarı — Ya öteki. —biraz evvel benimle konuşan. — ©O hizmetçidir efendim. Hasibe Hanım bu haberden Tlik â'".ı— bahse girdi: — Efendim, dedi. Böyle haes ler görüşe, konuşa olur, =lu"8n âı evlat avası oldur börişe beclke Kaçak hasınler ıîn. aldım. (Ç Arkası var ) ——— — adai