14 Eylül 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Horoz çok olan yerdi we Sabah geç olurlu.. Sene 16 — No: 5723 — Fiatı her yerde 5 kuruş CUMA — 14 Eylal 1934 Telefon : 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matban) 20113 (Klişe) Bütün hariciye nazırları Cenevrede toplandılar Sovyet dostlarımızın Milletler Cemiyetine girmeleri sulhu sevenleri sevindiren bir hadisedir — Millet er cemiyetinin her seneki umumi heyet toplantısı; 52 devletin işti Cenevre 10 (Husu: kalüdelik yoktur. Her eylül içtimaları hep benzer, Esasen, cemiyetin bütün alarının iştirak ettiği bu umu mi heyetlerde gündelik politika konuşulmaz. Dünyayı meşgul eden meselelerden hiç biri ruzna- mede yoktur. Daha ziyade, cemi İâti, çocuk himayesi ,kadın ticare- afyon mücadelesi, ve saire gibi beşeri, insani işler muhtelif ko- onlarda münakaşa edi tılar bizzat Milletler o cemiyeti mevzularını ağıktan açığa müza- kereden ziyade, dünya politika» sini kulislerde gizli gizli konuş- maya yarar. Bütün hariciye nazır: Jarı, bütün büyük diplomatlar bu: ada birkaç hafta toplu bale bur, Junurlar, ve bu fırsattan bilist- #ade herkes kendi işlerini hallet. meye çalışır, Bünun içindir. ki, ehemmiyetli olan şey ; Milletler cemiyeti içtimalarının içtimalari değildir. Zi murahhaslı tehassıslar komisyonlarda afyon meselesini, yahut beynelmilel fik- ri teşriki mesaiyi konuşup durur. ken hariciye nazırları, otel salon- larında, meselâ Şark Almanya - Avusturya meselesini halletmeye uğraşırlar. Fakat bu sene, Milletler cemi- yeti toplantısına fazla ehemmiyet ki o da verdiren bir hadise var Sovyetlerin Cemiyete girmeleri dir. Şimdilik herkesi bu meşgul ediyor, Sovyetlerin Milletler cemiyeti» ne girmesini arzu eden Fransa, her hangi tatsız bir hadise olma» ması için, buna muhalefet etmek östiyen devletler nezdinde | tesir icra etmeye çalışıyor. Bilhassa 1s- viçre hükümeti - İsviçre halkının bir kısmı, bilhassa, çok mütaastıp olan Cenevre mahafili komünist. lere düşman olduğu, daha doğ- rusu komünistlerden ürktüğü için Sovyetler aleyhinde rey verecek- #ir. Fakat, bir iki devletin «hayır» ovyetlerin büyük bir ek- seriyetle Milletler cemiyetine âza intihap edilmesine engel olamı- yacaktır. Fakat mesele, Sovyetlerin, âza sifatile umumi heyete âza intihap edilmesile bitmiyor. Sovyetler, #za olunca, Mecliste de daimi âza olmaları lâzımdır. Cemiyet esas ilâtı, bünuğvvgldö derpiş et- ve Cemiyet ilk? Kurulduğu bi zam ük devletler daimi ida- i âzalıklarını aralarında taksim ederken © zaman henüz ifede) (Devamı 2 nel Hariciye vekilimiz Tevfik Rüştü bey Censvrede diğer ? haslarla gürüşürken, Mübalâğalı bir tahmin Istanbul halkının yüzde yirmisinin kanserli olduğuna inanılmıyor Berlinde Dhalem tüsü teğrihi raarazi fi doktor Brehmerin kanserin mik: robunü bulduğuna “dair Avrupa- ler, bütün dünyü- mernleketimizde | de derin bir alâka ile karşılan: | mıştır. Kanterin sari bir hastalik ol olmadığı henüz tesbit edilmediği cihetle, doktor Brehme tarafın. dan vaki olduğu söylenen bu ke şif, tababet mahafilinde, biribiri- | ne zit akisler uyandırmıştır. Bir kısım doktorlar, bu. keşfin doğru olabileceğini kabul ettik- leri halde, bazı doktorlar da bur un aksini iddia ediyorlar. Bu bi- ribirine zıt iki fikirden han doğru olduğunu katiyetle tayin et mek şimdilik kabil değildir. Bu münakaşalar esnasında Kan serle mücadele cemiyeti umumi kâtibi Operatör Kâzım İsmail bey İstanbul halkının yüzde yimisinin kanserli olduğunu bir refikimize söylemiştir. Bu beyanat her taraf- ta alâka uyandırmıştır. Kendileri ne müracaat ettiğimiz doktorlar Kâzım İsmail beyin tahminini di buluyorlar, Bu mesele hakkın- da fikir ve mütalealarını sorduğu- muz maruf doktorlar bize dediler kii — Kanser, ihbari mecburi has- | talıklardan değildir. Binaenaleyh İstanbul halkından yüzde yirmisi» nin kanserli olduğunu iddia et mek, doğru değildir. Kanser ih- barı mecburi hastalıklardan olsa ve bu hususta muntazam tikler tutulsa gene yüzde yirmi nisbeti çıkmaz, Hiç bir hastalığın, fevkalâde ahval ve meselâ salgın şekilleri esna, olmak üzere bu nisbet te sirayet ettiği görülmemiştir. Vakıa İstanbulda kanser vakaları vardır. Fakat iddia edilen nisbet- te geniş değildir.» Derincede silo Sivas, Eskişehir, Konya siloları işlemeğe başladı Şehrimizdeki buğday tacirleri, ziraat vekâletine müracaat ederel Derincede bir silo yapılmasını is- temişlerii; Zirant vekâlei bu tek. li abul etmiştir. Verilen malü- mata göre, Deri de Anadolu demiryollarına ait buğday ambar- lürı bulunmaktadır. Bu abarlaş temir neticesinde 10 bin ton buğ- day almağa müsait bir silo haline ektir, as, Eskişehir, Konya siloları ” Pa İzmir 11 (Hususi) — Akşam tunlarında üzüm ve incir işlerine verdi iz ehemmiyetin yerinde olduğu, kası ile teeyyüt etmeğe başladı. “Mıntakamızın bu iki mahsulü- önün satışı etrafında müyeii cı ve ihracalçı zümresinin serm: yesini artırmaktan başka bir şeye yaramadığını artık tamamile isbat etmiş gibi Başvekilimizin İzmiri teşrifleri ihracatçı, mıntaka- miz meselesi mevcut olmadığını iddia etmişti, Bunu, istihsal mıntakasından binlerce müstahsilin başvekâlete ve C. H. F. vilâyet idare heyetine akseden iddetli, ıztırap dolu bir. cevabi maddeye, r esnasında, bi Müşteri — Evet. işlemeğe başlamıştır. İ © Yemişçi — Bir şeyimi istiyon efendi. Haddim olmıyarak, bir kilo elma ile bir kile ürmut Izmir mektupları Üzüm ve inciri korumak için tedbir almalıdır Izmirde iki grup çarpışıyor, müstahsili teşkilâtlandırmak lâzımdır izmirde Gazi bulvarı ve borsa binası (x işaretli) miştir, Bu iş, bizim bu sütunlar. da iki senedenberi tekrarladığımız «mecburi teşkilâtlanma» nin ta kendisidir. Daha geçenlere kadar ihracat serbestisini müdafaa eden bazı yerli gazeteler ve münevver- ler bile şimdi devlet kontrol: ve mürakabesini, mecburi teşkilâtlan- mayı bir kurtuluş çaresi olarak göstermektedirler. Dün Anadolu ajansı, Ankara mahreci ile mühim bir haber ver- di. Bu haberde hülâsaten şöyle deniliyorduz «İzmirde dört ihracatçı, içlerin- den birinin evinde toplanarak vak- tile aşağı fiatten yaptıkları alivre ilmek için piyasayı düşürmeğe karar vermişler ve key- fiyet hükümete bildirilmiştir. Bu haber, Ankarada teessür ve asa- biyetle karşılanmış, tetkikat yar pılması için alâkadarlara emir verilmiştir.» (Devamı 4 üncü, sahifede)