Büyük Mili Ronan TOMBUL MİRASYEDİ No: 12 Yazanı Sermet Muhlar 27 - B -994 Bir De Beygir Mübayaası İşi Çıkmıştı.. Canbaz Ahmet, (işte benim böyle mallarim vardır) der gibi azametli bir tavur takınarak, kısa- cık boynunu şişman gövdesinin içine tosbağ gibi çekiyor. Böbürlene böblrlene: — Bey ihvanlar, Efendi ihvanlar, Nabl enişte diyordu, bu işte saç sakal ağarttık; bu aksatalar ura- sında necedir yuvarlanıp gidiyo- ruz... Ben mal satarım mal; cava- lacoz düldüllerden, kıtıpıyos ka- mer taylardan satmam; tığ gibi, ateş gibi küheylan satarım kü- heylan... Kıl kadar kusuları çıkarsa İşte yemin ediyorum, vallahi tallahi, kırbacı basup Gaz- hanenin oarkasını Oboylamazsam saldırmayı çekip kafalarını gövde- lerinden ayırmzsanm, anamla kâ- be yolunda... Doğrusunu söylemek lâzımsa kadanalarda kadanaydı yani ya, İkisi de eşmi eş. Tüyleri lutr gibi parlak siyah; saçları kuyruk- ları mebzul ve uzun; kulakları ufacık ufacık; sağrıları bir örnek; göğüsleri geniş, bacakları mevzun., İstablı Âmire beygirlerinin en kıymetlilerinden, Hünkâr Cuma selâmlığına götüren çiftlerin en şahanelerinden farkları yok. On- larla omuz öpüşmek bu kadar olur. Vehbi Bey okadar sevinmişti ki, bandise salyası akacak gibi ağzı açık bakıyor, mütemadiyen kamburun, kâtibin, sulunun ku laklarına: ( İnanamiyorum beyamca, ak- lim almiyor kâtip, rüya sanıyo- rum Sulul,. Ulan sahijmi, bu atları biz mi alacağız? Bunlar bizim mi olacak ?) diye fısıltılar geçiyor, onlar da gizlice cevap veriyorlardı: — Hay hay, ona şek ve şüphe mi var aslanım? Parayı veren düdüğü çalar. — Faytona kurulup Beyoğluna vurduk mu anlarsın beyceğizim. — Aman Vehbi Beyciğin ömürsün; bakkal Bodosun olmiya- cak a, elbette bizim olacak... Kâtip Ralf: ( Piyazcılığım yoktur; hatır için lâf bilmem, dobra dobra söylerim. Ikisi de sa- pına kadar kadanal) diyerek bey- girlere yaklaşırken kanbur Nabi önlinü çeldi; — Cenabırabbi mennan, kür- rel zemin üzerinde, eşrefi mahlükat olarak beni ademi, yani biz acezeyi balk buyurduktan sonra... — Allah aşkına Beyağabey yine camide derse başlama... Sulu da atıldı: — İzhar, Maksüdu, Avamlll bırak be Beybaba çaktığımız di den söyle.. Nabi Efendi, hiç oralı olma- dan, devamdaydı : — Bizleri yani hayvanı natık- ları halk buyurduktan sonra eşrefi hayvanatı ehliyeden olan cinsi fe- resi... Kâtiple Sazal, (şuherifi sus- tur!) diye muttasıl Vehpi Beyi dürtüştürüyorlar, o, kendinden geçmiş, boyuna (bu atları sahi biz mi alacağız? bunlar bizim mi olacak?) diye sayıklıyor, canbaz Ahmet ise: — İşin şerlatçesini karıştırıyor. Bırakın dinleyelim, vaza bayılırım! diyordu. O esnada, evin Üst kat pence- resinden ince bir ses, düdük gibi #ttü : — Vekpil.. Vehpil.. İşitmiyor adostlar yüreğime inecek, şim- di param parça olacak!.. Veh- pi... Ayol (köşe başından tram- vay çıktı, yolun üstünden çekil sene; Obeyamcanın yanma git- senel. Nabi efendi, taze dulun sesini duyar oduymaz hemen tomba- lisayı kolundan kavradı, kenara çekti: — Aslanım, bayanları gör- dük, Şartı evvel tahakkuk © etti ve beğenmesine beğendik, Şeraiti saireyi görüşmek ciheti kalıyor.. Burada marin ve abirin ortasında durmak muvafık değil, Baksana, valdeciğin üzülüyor. Ahmet Bey muhallesimizde maşallahü taalâ oldukça mülahham ve semendar; ayni zamanda yorgun olduğu ha linden aşikâr... Evimize girelim; birer şekerli kahve nuşeyliyelim; bir nebze istirahati müteakıp ma- nahüfihe avdet ederiz olmaz mı ciğerköşem? Cambaz Ahmet, hemen cevabi bastı: — Enişte, beni enez küpü gibi karınlı, ve göbekli görüp kaba soğanlardan zennetme. Evel allah demir (o gibiyimdir; (yorgunluğa, morgunluğa metelik vermem. Canbaz efendi, demir gibilik > Kambar Nâbi konyağı bardağa boşalttı davasındaydı amma lâkırdı söy“ lerken bile nefesi nefesine yet- miyor, (o beygirlerin hamutlarını doğrultmıya uzanırken soluk #0 luğa geliyor, gücünü vuvvetini göstermek için, Oarka makasa asılıp arabayı kaldırırken, beynini kan boğacak kadar kipkırmız kesilip kalaycı körüğü gibi «60 luyordu. Kambur Nabi, Vehbi Beye ve kâtibe gizlice bir işaret geçti; ikisini de uzağa çekti: — Fazla ragıp ve hahişkâr görünmiye gelmez; Dubanın bur- nunu Kafdağına çıkarırız, baba- sının nikâhını istetiriz. Mümkün olduğu derece lâkayt görünelim; binaenaleyh burada fazla vakit geçirmeyip hemen İçeri girelim. (Arkası var) Yunanistanda Kabine Buhranı Başgösteriyor (Baştarafı Vinci sayfada ) hareket etmeleri lâzım geldiğini tesbit için toplanmışlardır. Bunun Üzerine mülâzim Brumidis derhal metkez kumandanlığına ihbarda bulunarak bazı zabitlerin ihtilâl çıkarmak maksadile toplandık- larını bildirmiştir. Merkez kuman- danlığı da bu ihbar özerine yüz- başı Konstantinopulos İle amca zadesi kadro harici miralay Napo- leon Zervasi tevkif etmiştir. Üzerinde bazı vesikalar bulunan mülâzim Brumidis te nezaret ak tına alınmıştır. Aynızamanda altı zabitin de yakalanmaları için emir verilmiştir. Ancak mülâzim Brumi- dis, sonradan M. Kondilisin te- şebbüsile tahliye edilmiştir. Bu arada efkârlumumiye, türlü şayia- larla korkutulmuş, tehyiç edilmiştir. Fakat sonradan mesele adliye- ye intikal edince hadisenin bir bardak suda fırtınadan başka bir şey olmadığı anlaşılmış ve mev- kuf zabitler de tahliye edilmiş- lerdir. Diğer taraftan Plâstırasa 933 ibtilâlinde O müzaheret (o eden- lerden kadro harici Omiralay Diamesis hakkında da tevkif mü- zekkeresi kesilmiş, fakat kendisi bulunamamıştır. Bu hareketi M. Venizelos ve Plâstras taraftarı zabitleri Atina- dan uzaklaştırmak (için tertip ettiği söylenen Harbiye Nazır M. Kondilis birkaç gündenberi hasta olduğunu söyliyerek evin- den dışarı çıkmamakta ve kim- seyi de kabul (etmemektedir. Diğer taraftan bu yüzden kabine azâları arasında fikir ihtilâfları çıkmıştır. Bu sebepledir ki Ak manyada tedavide bulunan Baş- vekil M. Çaldaris, tedavisini ya- rıda bırakıp buraya hareketini tacil etmiştir. — A. V. —S TAKVİM — Giz PAZARTESİ “" 27 Ağustos 934 Arabi Rumi 15 Cem.eval 1853 | 14 - Ağunton “1350 Öğle bitmedi (0 08 | 16 00) imanı | 840) so Belediyesi Tepebaşı Belediy e Bahçesinde ŞehirTiyateosn spy oy Perşembe İİ akşamı 21,30 da İl LN yolcuları için tramvay temin edilmiştir. YALOVA Yağınırlu havalarda temsiller salonda verilir, a e > Büyük Taarruzun İkinci Günü ( Baş tarafı 1 inci soyfada ) 25-26 Ağustos gece yansı süvari kolordumuz, büylk bir maharet ve çeviklikle Ahırdağının geçitle- — Ordumuz Bugün Afyon- karahisarı Almıştı yi menin | rini aşmış ve düşman hattının | İçlerine ( dalmıştı. 26 Ağustos sabahı, Türk ordusu ileri hare- kete başladığı zaman süvari kol ordusu Kırka-Sinanpaşa hattın- daki düşman mevzilerine atılmış, bir süvari bölüğü de Afyon-İzmir demiryolunun (Odüşman cephesi gerisine düşen kısmındaki istas- yonlara hamle etmişti. Bu atlı bölük (Küçükköy (istasyonunu bir solukta almış, telgraf ve telefon tellerini kesmek, demir- yolunu da kapatmak suretile düşmanın hizlaşma ve geri git mesinin önüne geçmişti. Süvari kolordumuz 27 Ağustos ise Yunan ikinci müdafaa hattı da elimize geçmişti. Afyonun şimal kısmına, yani ikinci ordumuzun harp vaziyetine gelince: Buradaki kolordularımı- zın vazifesi, düşmana doğrudan doğruya saldırmak, yani bu kısım- daki düşman kuvvetlerini meşgul ederek cenuba imdat vermeleri- nin önüne geçmekti. Şimaldeki kuvvetlerimiz çok şiddetli taar- ruzlarla bu maksadı noktası nok- tasma başarmişlardır. * Artık 27 Ağ ünl hareketini şöyle İlkee edebilirim i 5 Bugün ihtiyat kuvvetlerimiz de harekete iştirak (etmişler, Çekiltepe de dahil olduğu halde düşmanın bütün dayanma mevzi- leri zaptolunmuş, saat 17,30da 8 inci fırkamız o Afyon'u almış, diğer fırkalarımız da Balmahmut « 27 Ağustos harekâtının krokisi günü daha İleri gitmiş, Ayvalı | Akçaşehir-Küçükköy mıntekasını ele geçirmişti. Bu suretle düşma- nın Afyon-İzmir Orücat hattı iyiden iyiye kapanmış oluyordu. Bu vaziyet, büyük bir muvaffa- yetti. Cünkü 26 Ağustos günü düşmanın cenupta birinci mi dafaa hattı elimize geçtiği İçin Yunan ordusu gerideki ikinci müdafaa hattına çekilmek İste miş, fakat süvarilerimiz Damlu pınara giden yolu mükemmel surette tıkadıkları İçin düşmanın tabiyesi muvaffakiyetsizliğe uğra- mıştı, * Gelelim piyade kuvvetlerimize: Gazi Başkumandan taarruz emrin- de ordulardan şunu istiyordu: «Birinci ordu bütün kuvvetlerile düşmana (Dumlupınar - Uşak yolunu kapayacak, İkinci ordu da 6ncı alerdi 6i nci fırka ve süvari fırkasile düşmanın gimalini kavramak üzere İler- liyecekti. ,, Ordu, Başkumandanın bu em- rini yerine getirmiştir. 27 Ağustos bi ar taarruza geçen kahraman Mehmetçikler düşman siperlerine girmişler, mukabil ta- arruzları kırmışlar, bu sırada dün alınamıyan oÇekiltepe de 57 nel fırka tarafından zaptedilmişti. Bugün saat 14ten sonra düş- man cephesi perişan olmuş ve Yunan ordusu karmakarışık bir halde Sincanlı ovasına sürülmüştü. Biraz sonra Afyonkarahisar da 8 nel fırkamız tarafından zapte- dilmek suretile Yunan ordusunun mukavemeti ve müdafaa kabiliyeti büsbütün kırılmıştı” Akşam üzeri İ “Eskişehir'de, Türk Maarif Cemiyeti İlk Mektebi cu” “kek kayıt işlerine başlanmıştır. Derslere 15 Eylülde başlanacaktır. Almanca dersleri verilir. Yatı ücreti “150 ,, lira, gündüz ücreti ayda bir liradır. Memur çocuklarına ve kardeşlere ayrıca tenzilât vardır. Fazla malümat için Mektep İdaresine müracaat edilmesi. (5135) Ayvalı hattındaki düşman flinci müdafaa hattını ele geçirmişler, şimale doğru bir hayli yol almış- lardı. Yine süvari firka- mız düşmanın ci süvari fırka- Pare girer ve fırka Kazuçuran İsmin- «ehemmiyetli bir te, almış ve yürümiye m malin, . işehir havalisindeki üçüncü kolordu ile Kocseli © grupumuz si a lişmanı Okarşılarını a muvaffak) olmuşlardır. > > e üzeri birinci ve İkinci Yunan kolorduları geri çekilerek Resulbaba - Küçükköy” Dumlupınar © hattından © geçen üçüncü müdafaa hattında toplan mıya çalışıyordu. ( Arkam yana ) Irtihal Cümhuriyet Halk Fırka Umum! Kâtibi ve Kütahya meb'usu Recep Beyin kainvaldeleri, mezbaha müfet- tişlerinden İlhami Beyin valdesi ha- tumefendi, bugün vefat etm Ce- naze namazi yarın öğleyin Kocamus- tafapaşada Sünbülefendi o camlinde kılınacak ve orada defnedilecektir. Allah rahmet eylesin IRTİHAL Rusumat heyeti teftişiye relsi mer hum İbrahim Etem Beyin kerimesi ve Tütün inhisarları mömurlarındâ$ Cevdet Beyin hemşiresi ve Şüküfe İtriyat imalâthanesi sehibi Ekrem v9 Ankara vapuru ser çarhçım Eter Beylerin halam ve Şirketi Hayriy$ İşletme müdürü Sadi Beyle meclisi Idare başkâtibi Asaf ve Hayri “9 Ziya Beylerin teyzesi Ülfet Hanı uzun zamandanberi müptelâ olduğ” hastalıktan rehayap olamıyarak dü” kü Pazar günü rahmeti rahmana k#” vuşmuştur. Cenazesi bugün saat 140 Taşkasapta Deveboynu çeşmesi sok” iğpndaki © hanelerindân £ kaldırılar" Topkapıdaki aile makberesine defn” dilecektir. —— | 1 Merhume fazilât tirasali denecei J bir nadirel bılkatti. ğ v Allah rahmet eyi?