Hergün Ünı(eçfcalı;ıızın çoklu- W#iundan — dercedilememiş- boğazla*m Tahkimini Niçin | y İstiyoruz? Paris, 26 (A. A.) — Eka dö Pari gazetesi Türkiyeye dair neş- | retmekte — olduğu tetkiklerinde, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Be- yin beyanatını neşrediyor. Sual- lere karşı Tevfik Rüştü Bey hulâ- satan demiştir ki: “ — Türk- Rus dostluğu tam bir menfaat beraberliği Üzerine kuruludur. Eski rejimleri ayıran ihtilâflar yok olmuştur. Şerait tamamen değişmiştir. Boğazlar için Cenevrede de- diklerime bir şey eklemiyeceğim. Ağır topların. kalkması - teklifi tzerinedir ki serbestisini müdafa: aya mecbur olduğumuz boğazların tahkimini istedik. Bizi alâkadar | eden, sadece meşru müdafaamız- | dir. Gayri müsavi muamele iste- Meyiz ve meseleyi vazeden biz leğiliz. Balkanlarda politikamız sul- ün, tekarrur etmiş nizamın mu- afazası için bütün milletlerin eraber çalışmasını istihdaf eder. Balkan Misakı bu telâkkiyo ta- Mamen uygundur.,, Vekil Bey, Yugoslavya ve ©nun büyük bir siyasisi olan kralı hakkında takdirkâr — beyanatta olunmuş, Bulgaristanın da, en böyük menfaati, komşularile teş- riki mesaide bulunacağı kanaa- tini izhar etmiştir. Beşinci Balkan Olimpiyadı Dünkü İlk Müsabakalarda “, Sondan İkinci Olduk Zağrep, 26 (A. A.) — Bugün (dnn) üç buçukta 18 bin seyirci önünde beşinci Balkan olimpiyadı büyük merasimle açıldı. Mera- simde Kıral ve hükümet temsil ediliyordu. Müsabakaların netice- Eri şudur: 100 metre: | — Yugoslav Ba- Ver (10,8/10), 2- Yunan Lambro, 3 - Romanyalı Kovaci. Türk at leder Eliminasyon da harice kal- Mıştır. 800 metre: 1 — Yunan Yor- Bakopolos (2 dakika), 2 — Yu- Boslav Nikhazi,3 — Yunan Passi, Disk atma: 1 - Yunan Silos, 2- Romenyalı Ledoviçi, 3- Bulgar sançef, Veysi beşinci olmuştur. akat Silos'un 48,45 metro ile irdığı Balkan rekoruna mukabil Ümit, öye bir kuştur kl içimizde her zaman kanat çırpar, Ümit hu« şunun bizi en bitkin demlerimizde ölümden kurtardığı, hayata yeniden | kavaşturduğu bile olur. İ u radıkları fe- Küketleri kar nat geren yal- nız Ümit ku- K Felâket Ve Ümit B kat bazı İnsanlar vardı. ki bu kuşu | gönüllerinden — kaçıtırlar. dan sonra — felâkelten kurtulmak lmkâasız olur. Ümltsiz yaşamayınız. izmr_l_’anîyıgı Açıldı B;ışvğkîl Paş.a,nNut—u'kl;rında Siyasi Vaziyete Ehemmiyetle Temas Ettiler İzmir 27 ( Hususi )— Başvekil Ismet Paşa burada büyük teza« hüratla karşılanmış, Gülcemal li- mana girer girmex bütün vapurlar düdük çalarak Başvekili selâm- lamış Vali, Belediye Reisi, Fırka reisi ve meb'uslarla gazetecileri hamil olau motör vapura yanaş- mıç ve Başvekile beyanıhöşâmedi edilmiştir. Başvekir — paşa - ile Tevfik Rüştü Bey pasaporta çık- mışlar ve orada İzzettin, Mümtaz, Hali! ve Mi zaffer Puşalarlu diğer askeri rüesu vo erkânı tarafın- dan karşılanmışlardır. İzmir — baştanbaşa — donatıl- mış, —on binlerce halik Başvekili Kordonda karşılaşmış, saatlerce Kordonboyunda tramvay işleme- miş, gece fener alay: yapılmıştır. Panayırın - Açılıği Panayırı. açılış resmi tam saat G da yapılmışltır. Merasimde Hariciye ve Dahiliye Vekilleri de bulunmuşlardır. İstiklâl marşından sonra Belediye — Reisi Behçet Veysi'de 41,45 metro ile Türkiye Tekorunu kırmıştır. 10 bin metre: | - Yunanlı Kir- Yakides (23 dakika 47 saniye), 2 - Yunanlı Arvanis, 3- Roman- yalı Manea Yüksek atlama: 1 - Yugoslay Bllntovlç (1,80) 2- Yunan Man- tikas, 3- Türk Haydar (1,75) Cirit: 1- Yunan Hacı Yani ğ“ı”) 2 - Yunan Papa Yorgi, “Yugoslav Kovaçiç,4-Türk Karakaş. 4-100 bayzak yarışı : 1-Ye şuılıv takımı (3 dakika 25 » unan takımı 3 - Romanya takımı, 4- Bulgar takımı, 5- Arnavut ta- kımı, 6 - Türk takımı « Müsabakaların bu ilk günü hihayetinde yapılan tasnifte mem- İeketlerin aldıkları sayılar şöyledir: 1 - Yunanistan 56 sayı, 2 - Yugoılıvyn 45 sayı, 3- Romanya sayı, 4 - Bulgaristan 12 sayı, Ti Türkiye 10 sayı, 6- Arnavut- sayı. Müsabakalara Eylülün birinci d Martesi ve ikinci pazar günleri *vam olunacaktır. Lehistan Yenildi | ._ıkeıgm 26 (A.A) — Bügün | mul_"uf Stadyomunda Yugoslav | a İ takımile Lehistan Mült takımı | —El'ndı beynelmilel bir — futbol 'ıl(ubak"' yapılmış ve Yügoslav imı 4/) kazanmıştır. Bey bir nutuk — söylemiş, bunu Başvekil Paşanın nutku takip et- etmiş ve İsmet Paşa «hayırlı İş- ler» tememnisile kurdeleyi kese- rek panayırı açmışlardır. Başvekil Paşa Panayırdaki bütün pavyonları gezmişler, uzun müddet kalarak iııi:l almışlardır. Panayıra ecnebilerden Sovyetler, Amerikalılar, Almanlar, İngilizler, İtılyınlır. Fransızlar, İrak, Ho- landa, Belçika, Yunanistan ve Yugoslavya iştirak etmişlerdir. Bir Kaza Panayırın küşadından bir saat evvel bir kaza olmuş, panayıra eşya getirmiş olan bir kamyon kapıdan çıkarken — 12 yaşında bir çocuğu çiğacmiştir. Çocuk vefat etmiştir. mir, — Başvekil İsmet Paşa Hz. Izmir beynelmilel pa- İSTER İNAN Ankaradan şöyle bir haber veriliyorr “Gümrükler Vekâleti işlerin sür'atlendirilmesi, ba- murakabası için esaslı tet- Bu münasebetle sitleştirilme kikat yapmalı ğün gönderdiği lerinin şifahi kolayea dır. tamimde bundan sonra idare Âmir- verecekleri yerde tarih, saat koy- mak ve İmza atmak süretile havala yapmalarıve mes nayırını açarken söyledikleri nut- ka şöyle başlamışlardır: “ — Biraz sonra Izmir bey- nelmilel panayırını açmakla bah- tiyar olacağız. Harabeler üstün de ve ancak on iki senelik bir zaman içinde beynelmilel bir eser ortaya ko; için zevkli bir hâdisedir. Hâdise Türk milletinin çalışkanlığını canlı olarak gösterecektir. Biz bu panayıra hususi bir kıymet verdik. Bu vesile ile sizin ile burada birleşmeyi günün iktı- sadi ve siyasi meseleleri üzerinde görüşmeyi arzu ettim. İktısadi politikamız çok ciddi bir istikamet takip ediyor. Bir taraftan sanayi programını tahak- kuk ettirmeğe çalışıyoruz, diğer taraftan — ziraat — mahsulünün kıymetlendirilmesi ve bunu temin edecek tedbirler ve — teşkiller arkasındayız. Bu iki istikameti biribirine bağlı görüyoruz. ,, Başvekil Paşa bundan sonra şöyle devam olıııiılcr.dıf: «— Görüyoruz ln bir. sene- lik ziraat ve unşyıdıkı çalış- mamızin serilmesini ve karşılaş- tırılmasını İzmirde çok - İyi yapa- biliriz. Beynelmilel ir panayırı milletlerin anlâkasını ve tevecct- hünü — celbetmek için — bütün şartlara maliktir. Ege denizin- deki hususi mevkil ve kıyme- ti bütün Türldı.'lil_ ire ve mıntakasına olan geniş bağlılığı beynelmilel panayın faldeli ve meraklı kılacaktır. Sonra turizm noktayl nazarın- dan İzmir kendini ziyarete gelen- leri ayrıca zevklendirip alâkalan- dırabilir. Bu panayırın m:ıknbbiılııin. - böyle geniş bir bakımdan işlerini tanzim etmelerini tavsiye ederim.,, —— TER Umum Müdürlü- ev kari: Başvekil Paşa — Eylülün bu işler için çok müsait bir mevsim olduğunu, bu panayırın beynel- milel tanışmayı temin edeceğini söyledikten sonra demişlerdir ki: “ — Söz milletler münaseba- tına intikal edince size söyliye- bilirim ki bizim ızda münasebetlerimiz. ve beynemilel vaziyetimiz iyi geçinme, sulh ve beraber çalışma arzularına müste- nittir. Bu toplanmadan istifade ederek size son — günlerin gazetelerde gördüğümüz günün bellibaşlı hâ- disesi hakkında da malümat ver- mek isterim. Bu hâdise Bulgaristandaki Türklerin fena muamele gördük- lerinden hicrete mecbur oldukları İşte bun> | şeklinde matbuatımızın neşriya- tıdır. Ekalliyet meseleleri gibi mil- letlerin hassas — oldukları — millt mevzularda matbuatımızın vazife ifa etmelerine itirazımız yoktur. Ancak efkârıumumiyenin bu kadar hassasiyetle alâkadar oldu- ğu meselelerde hakikati tam ö; renmeye çalışmak esaslı varife sanırım. Bizim beynelmilel mutat — olan usüllerle — Sofyadan edindiğimiz malümata göre, hakikaten mevzit hâdise vardır, fakat — hikâyesi mübalagaya uğramıştır. Bulgar hükümetinin fena mu- amele ve hadiselere mahal ver- memek İçin dostane ve kat'i temayüllerinden üaberimiz vardır. Zannediyorum ki bütün bu tafailât, son günlerde İintişar ettiği gibi arzu edilmiyen bir vaziyetin mevcut olmudığıni kabul etmiye müsaittir.,, Bundan sonra İsmet Paşa Hz. Umumi beyanata girerek demiş- Hir ki: «Size sulh politikası üzerinde her memlekette gösterilen zıt iki İNANMA! murların da bu şekilde havalesi bulunmiyan ve başka- sına ait bulunaa işleri görmemeleri emrolunmaktadır.,, Bizim bildiğimiz işte sür'at kırtasiyecilikten kurtul- mak ve havale hastalığını bertaraf etmekle mümkün- dür. Binaenaleyh bu yeni emirle, sür'atinin temin edilebileceğine inanmıyoruz. Sen de biz, gümrüklerde iş İSTER INAN ISTER İNANMA! Sözün Kısası Bilinen Meseleler Önünde Bilinmiyenler.. A *Bi Fransadan bir maliye müte- hassısı getirdik. — İşe başladı Şimdiki halde maliye sistemimizir: istinat ettiği hatları tetkik ilı meşguldür. Sonra eksikliklerini bulmaya çalışacak, tamamlamalı için ne yapılması lâzım geldiğini düşünecek; bir raporla hükümete bildirecektir. Bu izahattan anla- şıliyor ki, vaziyet hakkında henüz kat'i bir kanaat edinmiş değildir. Buna rağmen şimdiden kendisine atfedilen bazı düşünceler vardır. Deniliyor ki: Vergi sistemimizde değişiklik yapmak, daha modern bir usülle mükellefleri — daha memnun edecek bir şekilde vergi tahsil etmek kararındadır. Fransızlar ötedenberi — para işlerinde Yahudilerle boy ölçüş- mek kabiliyetine malik olmakla tanınırlar. Kimbilir. belki Fransız mütehassısı hem vergi tarhetmek, hem de mukellefi memnun bırak- mak gibi teklifi güç bir meselenin içinden çıkmak mucizesini göste- rebilir.. Hepimiz de — seviniriz; mümkündür. Yalnız ben bu kadar müşkülpesent değilim. Vergi tar- hında hiçbir. sebeple — değişmez bir kaidenin, her zaman ve her yerde aynı şekilde tatbiki çare- sinin bulunmasile de iktifa ederim. * Maliye mütehassısından bah- sederken bir müddet evvel inhi- sar idarelerinde tetkikat yapa- rak giden Amerikalı mütehassıs- ları hatırladım, — bir muhavere esnasınde dinlemiştim: Amerikalı mütehassıslar bir- gün inhisar idarelerinden birine gitmişler ve doğruca satış me- murunu bulmuşlar : — İşte, demişler. Size bir sipariş telgrafı, ede bulunan bir dcıntrıne şukadar mal isti- yor. Söyleyiniz bana, bu telgrafı alır almaz ne yaparsınız? — Müdüre götürürüm. — Sebep? — Haberdar edilsin diye! Amerikalı mütehassıslar memurun peşine takılarak müdürün odasına gitmişler. Telgrafı vermişler : — Farzediniz bu telgrafı size satış memuru getirdi. Ne yaparsınız ? — Muavinime veririm. — Sebep? — Haberdar olsun diye! — Peki muavin ne yapar? — Evrak memuruna gönderir. — Sebep? — Deftere kaydedilsin diye! — Peki satış memuru bu telgrafhi alıralmaz her istenilen malı hazırla- tarak işini bitirdikten sonra size getirse ve “gu kadar mal İstediler, hazırladım, gönderiyorum, alâkadar ticarethanenin hesabına kaydediniz,, dese işler daha çabuk yürümez mi ? Hâdisenin temamen bu şekilde etreyan edip etmediğini temin et- miyorum, fakat mütehassınlar bura- dan giderlerken verdikleri raporun neşredileceği söylenmişti. Aradan ay- luvııç!L Adamların gördüklüri ek- sikliklerin ve yaptıkları tavsiyelerim ne olduğunu hâlâ anlıyamadık. Niçin? Sualine İstediğiniz cevabı. vermekte serbestsinir. manzarayı tekrar söylemeliyim: Herkes sulh arzu ediyor. Ve herkes — sulhun bozulacağından kokuyor. Anlaşılıyor. ki samimi olarak sulhu muhafaza etmek istiyeceklerin gerek kendileri ve gerek başkaları için kuvvetli ol maları esaslı şart oluyor. Türkiye, — sulh — taraftarlığını kuvvetli bir varlıkla te'yit etmek ve kıymetlendirmek - yolundadır. Milletlerin münakaşası nihayet ümümi bir takım anlaşmalara müncer olacağını Ümit ederim. O vakte kadar tedafüi olan mu takavi anlaşmaların — faldesi aşikârdır. Balkan misakı bize bu hususta iyi bir misal oldu.., Başvekil Pı.aı ıöıluıuiıd l"::’ nayırının milletler arasında dos- r:ne)unı'mıluı .Vuıik olması dileğile bitirmişlerdir.