Ziya Şakir Beşinci Kısım No, 38 , İTTİHAT v TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur — Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. 25-8- 94 — Nasıl Öldü? Karadenize Açılan Birkaç İdealist Genç, Efsanevi Bir Hâdise Yaratmıştı.. Yine bu sıralarda bir hâdise vukua » Efkârı umüumiyede sürekli dedikodular tevlit etmekle beraber, İtiihat ve Terakki hükümetine de bir hayli telâş vermişti. — Korsanlar türemiş.. Önle- rine gelen gemiyi zaptediyorlarmış. Karadenizin sükün ve asayiş içinde yaşayan sahillerinde bir- denbire dalgalanan bu havadis, yıldırım süratile her tarafa intişar etmiş, bütün Karadeniz limanla- rında bir panik husule getirmişti. Hakikaten, mavzer ve rovelver- lerle müsellâh (bir takım eşhası meçhule), evvalâ bir takayı ve şonra da büyücek bir yelken ge- misini zaptetmişler.. ve sonra da, Rusya sahillerine doğru çekilip gitmişlerdi. Fakat bunlar kimlerdi?., Ge- micilerin ve avam tabakasının (korsan) dedikleri bu (eşhası meç- hule)jye, hükümetin resmi lisanı da derhal bir unvan vermişti: — Eşkiya... Halbuki, birdenbire hüviyet ve mahiyetleri anlaşılamıyan bu Çişhası meçhule ), ne korsan ve ne de eşkiya idi. Bilâkis, mem- leketin en münevver zümresine mensup, beş altı idealist gençten ibaretti. Mahmut Şevket Paşanın kanlı ölümile neticelenen (taklibihtikü- met ) meselesinden bahsederken |bu hâdisenin hareketlerini iki safhaya ayırmış.. Birinci safhayı teşkil eden Prens Sabahattin Beyin teşebbüsatile, yüzbaşı Kâzım Bey ve rüfekasının İcraatı arasında hiçbir münasebet olmadığım an- Tatmıştık... Daha Nâzım Paşanın katlinin ertesi günü, bu hâdiseyi protesto - ile başlıyan Prens Saba- hattin Beyin hareketi, hükümetin makul ve mücerrep ellere tevdi edilmesine inhisar ediyordu. Bun- dan dolayıdır ki, Talât Bey bile, gizlice Prens ile müzakerata giriş- miş bulunuyordu. Halbuki muha- lefeti kökünden kazımaya azmet- miş olan İstanbul muhafızı Cemal Bey ise, bunun aksini düşünüyor, her ne şekilde olursa olsun; muhalefeti ebediyen susturmak istiyordu. Netekim, Sabahattin Beyin yalısında Kemal ve Kudret Beyler tarafından hazırlanan be- yannametin tab'ını deruhte eden Ahmet Bedeyi Bey ile arkadaş- ları Erzurumlu Serdar — Sıtkının ifşaatı yüzünden tevkif edildikleri zaman Cemal Bey divanı harpten bunların - kâmilen idamını talep etmişti. Fakat Mehmut Şevket Paşanın müdahalesi bu müfritane talebin Önlüne geçmiş, mevkuflara müebbet kalebentlik cezası verilk- mesile iktifa edilmişti. Bu mah- kümlardan Ahmet Bedevi, Satvet Lütfi, Mahmut, Salih ve Sıtkı Beyler; yüzbaşı — Fehmi Beyin kumanda — ettiği bir jandarma müfrezesinin — nezareti — altında İzmir tarikile Bodrum kalesine sevkedildikleri gibi diğerleri de Anadolunun muhtelif kalelerine gönderilmişlerdi. Tabildir ki bu ağır — cezalandırılmadan — sonra, artık bu meseleye tamamen ka- panmış - nazarile bakmak icabe- efsanevi derdi. Fakat bir müddet sonra, Yüzbaşı Kâzım Beyin teşebbüsile Mahmut Şevket Paşamın katli hâdisesi zuhur &eder etmez, Cemal Bey tekrar eski fikrini ortaya atmış; aylardan beri kalelerde mevkuf bulunan ve katil hâdise- sile uzaktan ve yakından hiçbir alâkası olmıyan Prens Sabahattin Bey taraftarlarını katiller arasında idam ettirmeye tekrar kalkışmıştı. Fakat bu defa da işe Adliye Nazırı İbrahim Bey — müdahale etmiş, mahkümiyetleri kesbikat'i- yet eden ve tasdiki âliye iktiran eyliyen mahkümların artık daha ağır bir ceza ils tecziyesine kanunen imkân olmadığını ileri sürerek bu gençleri - ikinci defa — olarak - ölümden kurtarabilmişti. Fakat bu gençler menfa ve mahbeslerinde bile rabat durmu- yorlar; mefkürelerini tatbik saha- sına koyabilmek için her ne paha- sına olursa olsün, hiçbir teşebbüs- ten — çekinmiyorlardı. — Bodrum kalesinin o sıkı inzibatına rağmen, Avrupada bulunan prens Sabahat- tin Beyle irtibat tesisin: muvaffak olmuşlar, hattâ cür'etkâranc bir — a— ——— ——— —— —— plân ile firar teşebbüsüne bile koyulmuşlardı.. Fakat Mahmut Şevket Paşanın katli hâdisesinden sonra Cemal Beyin teklifi üzerine hükümet Sinop — kalesini siyasi mahkümlara tahsis etmiş, muhtelif kale'erde bulunan bu mahkümini hep oraya toplayarak sıkı bir mürakabe altında bulundurmiya karar vermişti. İşle bu münase- betle de Bodrumdaki mabhküm- lar da, Sinop kalesine nakledi- mişlerdi. O esnada Sinop — kalesine muhaliflerden Amasya meb'usu İsmail — Hakkı Paşa, ( İfham ) gazetesi sahibi Ferit, Mustafa Suphi, Refik Hait Erkâmharp Binbaşılarından Manavoğlu Nev- res, Esbak Bursa valisi Ziyver Kâmil pazaşazadelerden Mehmet ve Süreyya Memlizade Salim, Halil Edip Beylerle doktor Celâl Paşa, Hoca Hayret ve Abdül- kadir. Efendiler gibi bir hayli mühim zevat bulunuyor; Sinop kalesi, — Abdülhamit — devrinin Trabulusgarp menfasım — andir- yordu. (/rk sı var ) KA Z SAa —— BiRiKTiİREN eli d Hafta İçinde Neler Duyduk ? Memleket mahsulâtının geçen bir bafta içinde piyasadaki, alım entim ve fiyat vaziyetlerini aşağıki satırlarda bulacakamız: Afyon — Afyon piyasası en sakin günlerini — geçirmektedir. Gerek inhisar idaresi muhiti ve gerek serbest piyasa Pariste ya- pılmakta olan müzakeratın gele- cek hafta içinde anlaşılacak olan umumi kararına intizar ediyorlar. Bu sebeple hafta içinde yeni hiçbir iş olmamıştır. Uyuşturucu maddeler inhisar — idaresi ince mallara karşı alâkadar gibi dav- ranmaktadırr. Hafta içinde bu müessese İzmir ve İstanbulda satın almış olduğu malların teslim ve analiz işlerile meşgul olmuştur. Bütün gözler —müşterek büro mümessillerinin. Avrupa seyahat- lerinden alınacak - neticeye çev- rilmiştir. Tiftik — Bu sene piyasa- mızda büyük işler yapan Alman ahcıları alışlarına hafta içinde de devam etmişlerdir. Sovyet Rusya ticaret mümessilliği mübayaatta bulunmamıştır. Bu müessesenin önümüzdeki hafta içinde piyasaya çıkarak tiftik satın alması çok muhtemel görülüyor. İspanya için talepler varsa da kambiyo zor- lakları yüzünden işlerin netice- Jenmesi kabil olamıyordu. Per- RAHAT-EDER şembe günü piyasada İspanya Bloke paralarının tesviyesi hak- kında alâkadar makamlarca lehte karar alındığı duyulmuş ve bu vaziyet karşısında îıpınyımn da gelecek hafta piyasaya çıkarak mal alması Ümitleri fazlalaşmıştır. İngiltere ve Almanyadan henüz bir talep yoktur. Bugünlerde bu mahreçlerin de harekete gelmes', mevsimin ilerlediği göz önünde tulularak, beklenmektedir. Fiyat- ler 43-50 kuruş arasındadır. Yün — Almanya için talep- devam etmektedir. Sovyet Rusyu Mmümessilliği de alıcılar arasına gir- miştir. Bu defa aldıkları yapağı miktarı 5S0 ton kadar tahmin edilmektedir. Fiat 38 kuruş etra- fındadır. Bunlardan başka yıka- tarak —Almanyaya — göndermek üzere de bir müecssese 100 tcn kadar kirli yapağı satın almışt. . Şimdiye kadar yalnız kaba me - lar üzerine talepte bulunan Ab manlar hafta içinde ince mallar ile de alâkadar olmuşlardır. Fakat henüz bu cinsler üzerina bir iş olmamıştır. Hububat — Bu hafta içinde yeni buğday mahsulü piyasamıza gelmiştir. Ziraat Bankasının Al- manyaya yapmış olduğu seri buğday satışı bu nevi malların fiatlarını yükseltmiştir. Sert buğ- dayların kilosu 3,25 ten 4,25 ku- ruşa çıkmıştır. Hattâ Tekirdağı havalisindeki sert buğday fiatları * bankanın alış fiatımı geçmiş oldu- ğgundan tüccarın faaliyete geçe- bileceği tahmin olunmaktadır. Be- yaz buğdaylar da yerli sarfiyatı için aranmaktadır. i Ekstiralar (5) kuruş otuz beş, kırık çavdarlılar (4) kuruş araların dadır. Piyasanın umumi gidişi tebettülâtsız olup gelecek malın mikarına bağlı olarak sağlamdır. Arpa piyasasında büyük faa- liyet vardır. Hafta başınde 3,25 kuruş olan arpa fiatı tedricen yükselmiş ve hafta sonunda 3,75 kuruşa kadar yükselerek sağlam bir variyette kapanmıştı. Bu faa- liyet Samsun ve Mersin limanla- rında da mevcuttu. Alıcılar Belçi- ka, İngiltere ve Italyadır ve son H#icaret anlaşmalarından — istifade olunarak bu işler vukua gelmek- tedir. Fındık — Avrupadan — talep yoktur. Yeni mahsulün fiati- 35 kuruş aralarındadır. Maamafih re- kolte bu sene 160 bin çuval ka- dar tahmin edilmektedir. İspanya ve İtalyada da büyük — mahsu! yoktur. Bu sebeple piyasanın se- ne içinde sağlam gideceği ümit edilmektedir. Evkafta Faaliyet Evkaf Umum — Müdürlüğü, taribi ve kıymetli — mabetlerin tamiri için mühim bir tahsisat ayırmış ve muhtelif kollardan da tamir faaliyetine geçmiştir. Ev- velce bir Eıııııı tı:l: elglı:n Sul- tanahmet — camiinin — kurşunları adamakıllı tamir edileceği gibi pencerelerin içine renkli camlarla süslenmiş alçı çerçeveler geçirile- cek — ve mabedin biçimsiz barakalar, ahşap binalar — ve füzuli kısımlar da tamamen kaldırılacak, deniz tarafında yan- gin yerlerindeki kovuklar kapa- tılacaktır. mizlenecek, feli camiin kubbeleri-alçı çerçe- — veleri, Manisadaki Mimar Sinanın Muradiye camiinin heyeti umumi- — de itina ile yesi ve tamir görecektir. etrafındaki — Mabedin — avlusu tes —— Edirnedeki üç şere- —