i 4 | Mündericatımızın çoklu- undan o dercedilemeris- Birinci Kurultayın Zabıtları Neşredildi Ankara, 16 (A. A) — T.D. T. C. umumi kâtipliğinden: Mi zabıtları kitap hâlinde çıkmıştır. birer nüsha takdim edilecektir. Kurultay azâsından mebus bey- efendilerle Üniversite ( mensup” larına, lise, muallim mektebi ve ortamektep türkçe, edebiyat, ta- rih, felsefe muallimlerine ve sta- jiyerlerine Ove Maarif Vekâleti müfettişleriyle diğer maarif men suplarına ait nushalar Maarif Vekâletince kendilerine o gönde” rilmiştir. Bu zatların haricinde (kalan Kurultay azâsından (Ankarada ulunanların cemiyet merkezine, İstanbulda © olanların (| İstanbul maarif idaresi altındaki devlet matbaası satış yefine müracaatla son adreslerini (o kaydettirerek kitaplarını almaları ve başka yer- lerde bulunanların da bir mek- tupla hüviyet ve açık adreslerini bildirmek ve kitabın taahhütlü posta Ücreti olan 35 kuruşluk posta pulunu göndermek suretiyle İstanbulda devlet matbaası mü“ dürlüğüne (müracaat (o etmeleri lâzımdır. Rüşvet Maznun- ları Mahküm 5 Oidular Ankara, 17 (Hususi) — Rüş- vet teklif “etmekten suçlu Metr Salem ve Leon Faraci efendiler hakkındaki mahkeme kararı dün tefhim edilmiştir. Karara nazaran Metr Salem Efendi 250 lira, Leon Faraci Efendi de 300 lira ağır para cezası vereceklerdir. Mevkuf kaldıkları müddet bu cezadan tenzil edilecektir. Rüşvet olarak verilen 500 lira da müsa- dere olunacaktır. Ceza tecil edil- miyecektir. | Bir Efsane! Bir Bulgar Gazetesine Göre Trakya Ne İmiş ? Bazı Bulgar gazetelerinin son z6manlarda Türkiyeden bahseder- ken başka bir dil kullandıkları görülüyor. Geçende bir Bulgar gazetesi Trakya ve Çanakkale havalisinde tahkimat yaptığımız şeklinde ve tabil hayal mahsulü yazılar yaz- mıştı. Şimdide Novo Vreme isimli Bulgar gazetesi Trakyadan bah- seden bir yazısında şöyle bir cümle kullanıyor: : “Trakya bugün Türklerin esa- reti altında inleyen bir Bulgar “ilâyetidir.,, Tuhaf ve efsanevi bir cümle, değil mi? Limanda Vapurlara Kömür Veril- mesi İçin Büyük Tesisat Yapılacak İstanbul limanının kömür işle rinin tanzimi için bir proje hazır- lanmıştır. İktisat Vekili Celâl Bey bu işle bizzat meşgul olmaktadır. ,. Projeye nazaran kömür tevzi işi Liman Şirketi tarafından ya- pılacak, O Boğazlardaki Okömür depoları © kaldırılacak, kömür vapurlara bir elden ve tek fiatla verilecek, obu husustaki tesisat için 8 milyon liralık bir istikraz yapılacaktır. Resimli Makale # Bir cemiyetin Oiyi yürümesinde O©n esaslı (şart, fertlerle idarecilerin danışıklı o çalışmasıdır. e Cemiyet hayatı (fertlerin refahi (içindir. Cemiyeti idare eden- ler, refah âmillerini tahakkuk ettirebilmek için cemi- yet mensuplarının bilgili, muntazam ve programlı çâlış- malarını İstemek vaziyetindedir. İçtimal lüzumu başaran gefler, cemiyet için daima hayırlı iş göregelmişlerdir. Ve böyle şeflere sahip olan topluluklar için, en buhranlı gün- Sözün Kısası Mesele Bilmekte Değil, Bilgiyi Satmakta ! AE Yahudinin biri oparasz kalmış. Cemaatin İleri gelenlerinâ müracaat etmiş, iş İstemiş, O sırada hayranın bekçiliği münhalmiş, münasip gör- Birinci Türk Dili Kurultayının Birinci Türk Dili Kurultayına azâ sıfatiyle iştirak etmiş bulunanlara lerde bile sarsıntıya uğramak korkusu yoktur, Ege Kıyımızda Bir Hâdise “Dur!,, Emrini Dinlemiyen Bir İngiliz Sandalına Ateş Edildi Londra 16 (A.A) — Royter bildiriyor: Bahriye Nezaretinden bildirildiğine göre, 14 temmuzda | Devonshire gemisine mensup olup | içinde üç zabit bulunan bir yek kenli kayık, Yunanlılara ait Sisam adası karşısındaki Türk nöbetçi- lerinin (şiddetli ateşine maruz kalmıştır. Malüm olduğu üzere, Devons- hire gemisi Sisam adasını ziyaret mektedir. Cerrah mülâzım J. W. Robin- son bir kurşunla vurularak san daldan denize düşmüş ve cesedi bulunamamıştır. Mülazim Maun- ili kolundan yaralamıştır. ii Bu hâdisenin ne gibi ahval ve şearit tahtında vukua geldiğini tesbitiçin mutat diplomatik yollarla tefehhusatta bulunulmaktadır. Ankara.16 (A. A.) — 14 tem- wuz günü Kuşadasının 30 kile- metre cenubunda Dipburnu önle- rine yelkenli bir sandal yanaşarak içinde hüviyeti meçhul üç ada: mın çıplak olarak sahilimize ya: naştığını (gören sahil muba- Bir Deniz Kazası Antalya vapuru kamarotların- dan Ziya efendi dün akşam ars kadaşlarile deniz gezintisi ya- parken sandal devrilmiş, denize düşmüş ve boğulmuştur. , Gazi Hz. Bugün Boluyu Şeref- lendirecekler Kınleahamam, 16 (A.A) — Bu sabah Ankaradan hareket buyuran Reisicümhur Hz. refakatlerinde Da- hiliye Vekili Se le Gaziantep " lari, Rize Meb'u- aym e gere Salih ve Bolu meb'usu İsmail Hakkı Beylerle Ordu yapa Fahrettin maiyetleri olduğu halde Kallâkamami "teyrit Kiydik Mıntakanın bütün köylüleri yol boyunca | toplanarak (o Relsicümhur Hz. ni büyük sevinç ve tezahürlerlö karşılamışlardır. Reinicümhur Hr. geceyi burada çamlıkta hazırlanmış olan çadırlarda geçirecekler ve yarın Gerede üze- rinden (OBoluya hâreköt Obuyura- caklardır. Boluda İntizar Bolu 16 ( Hususi )— Ulu Relsinin teşrifini duyan Bolu iki göndenberi ölçüsüz bir sevinç deryasındadır. Yarın öğleden sonra Gerede yolu ilâ Boluyu teşrif edecek olan Gazi Hr. için emsalsiz bir istikbal prog- ramı hazırlanmıştır. Herkes sabirsiz bir intizar içindedir. — Vehap a. —— 7 İSTER İN kos zamanında öyle idi; Terkos musluklarında su yokl. Yazıcı arkadaş, yana yakıla şu satirları yaziyor: “ Zavallı İstanbulun nesibi susuzluktan açıldı.. o zaman kıyametler koparıyordu: Terkos Şirketi İstanbulu yakiyor, kavuruyor, Nihayet su meselesi 84 7 3 dia Vİ AN ISTER Ters | dan kurtulamadık. yine meyamna ithal edildi, fakat yine şu susuzluk belâsın- Neden? Bunun hikmetini bir türlü anlıyamıyoruz, Halbuki İstanbul gibi, su içinde bulunan medeni bir şehir için su möselesi en sudan mesele olmalı idi. Bunu kimse ağzına bile almamalı idi. ,, /STER #NANMAJ emrine itaat etmiyerek kaçmı; teşebbüs eden bu meçhul Çi lara karşı havaya silah O atmak- la o ibtarda O bulunduktan son- ra Üzerlerine © ateş açmıya mecbur olmuşlardır. Buna ragmen sandal durmamış ve ortadan kaybolmuştur. Bilâhara bir mo- törün bir ceset aramıya geldiği haber alınarak buna bizim muha- faza motörü tarafından da işti rak edilmiş ve gelen motör böylece kaçanların içinden birinin kaybolduğunu ve bunların Sisam- da bulunduğu öğrenilen bir İngi- liz harp gemisine mensup olduk- larını ifade etmiştir. Hükümet (keyfiyeti Londra büyük elçimize bildirerek İngiliz hükümetine malümat verilmesinin ve muhafızlarımızın hareketi tema- men kanuni olmasına rağmen bir insanın kaybolması ve bir diğe- rinin yaralanmasının çok teesstirli mucip e ilâveten derme- yan edilmesinin fyazıl nilmiştir. Kaybolan pe. — masına devam edilmektedir. Yeni Otokarlar Ankara, 17 (Hususi) — An- kara - Çankırı ve Kayseri - Ulu- kışla hatlarında işletilmek üzere eeresensana müşler, adam sormuğ! — Vazifem ne olacak? — Her Cumartesi günü kapıda duracaksın, eline bir cilt makbuz ves receğiz. İçeri girene bir yaprak kopa- rarak imzalattıktan sonra 5 kuruş mukabilinde © vereceksin, toplanan parayı da akşamları götürerek cema- atin yardım sandığına yatıracaksın! Yahudi bu teklifi ceffelkalem red detmişi — Yapamam. — Sebep? — Okuyup yazmak bilmem, imza atamam da ondan! Ve cemaatin fleri gelenlerinden ayrılarak pazar yerine çıkmış ve ora- da bakmış ki bir adam, elinde bir bilet; bağırıp duruyor: — Bedava veriyorum. Santiyagoya gitmek isteyen var m ? Meğer bu zat biletini almış, fakat sonra bir manli çıktığı için kullana- mamış. Satmıya çalışmış, o da olma- mış. Bakmış ki yanacak, isteyene he- diye etmeye karar vermiş. Yahudi de bu hikâyeyi öğrenir öğrenmez bileti kaptığı gibi soluğu vapurda almış! Hikâyâyi uzatmıyayım: Bu Yahudi gittiği memlekette bir müddet sonra milyoner olmuş, şöhret sahibi olmuş. O zaman şehrin Belediyesi Altın kitabında bu meşhur vatandaşın im- zası bulunmasını şeref lelâkki ederek hususi bir heyet göndermiş, fakat Yahudi: — Mümkün değil, demiş imzalı- — İmzalamasını bilmem de ondan! Ve heyet arasında bir fısltıdır İ başlamış: İ — Bu efendi okumak yazmak bil- mediği halde milyoner olmuş, ya bil- İ seydi ne olacaktı? Yahudi mütelâayı işitmiş ve he- men cevap vermiş; — Merak etmeyiniz söyliyelim: Şa- yet okumak yazmak bilseydim Hav- raya kapıcı olacaktım. * Dün bir gazetede okudum: Her zaman dilimize doladığımız bir mes- leğin saliklerinden yalnız şehrimizde ! (1200) kişi vardır. Bu (1200) kişinin arasında (50) si ayda (1000) liradan fazla kazanır. Mütebaki (1150) kişiden (550) sinin kazancı da iyidir. Fakat geriye kalan (600) ö çinmekten âciz. Görülüyor ki eğe Yel elde etmekte değil, satmanın yolunu bil- mektedir ve maalesef bunu öğreten mektep te yoktur. Bursadaki Yeni Fabrika Dün Açıldı Bursa, 16 (A.A.) — Süt tozu fabrikaları ve va mahzen leri bugün saat 16 da İktisat Vekili Celâl Bey tarafından me- rasimle açılmıştır. Küşat merasi- minde hazır bulunan muhtelif çikolata fabrikaları o mümessilleri Vekil Bey ile görüşürlerken, ser- mayesi ve kakaodan maada bü- tün malzemesi yerli olan ve Türk işçileri tarafından vücude getirilen o çikolataların tamamen milli mal sayılması yolunda te- dabir alınmasını rica etmişlerdir. — Sebep? Devlet demiryolları tarafından 6 | Vekil Bey de çikolatacılara İzmir otokar getirtilmiştir. NMA İNA panayırına İştirak etmelerini tav- siye etmiştir. Mümessiller çikolata farikala- rının panayıra iştirak edeceklerini ve yer alacaklarını bildirmişlerdir. Halkevi Futbol Takımı Rusya Seyahatine Çıkıyor Halkevi futbol takımı bu ay sonunda Sovyet Rusyaya bir seyahate çıkacaktır. Evin takımı, şehrimizin muhtelif o kulüplerine mensup futbolcülerden mürekkeptir Bugün de şehrimize W. A. C. ismindeki meşhur Viyana takımı gelecektir.