'ı Bu Baî Ne V "m?,,....I Aşk ve Wacera Romanı -- Ve genç kızı kolundan — tuta- rak koltuğa oturttu. — Teşekkür ederim, * Fafa — kolu sslak — tayyörü birkaç kat bükerek banyoda bırakmıştı. Sonra acele ile giyin- miş, taranmıştı. Şimdi banyo ka- ptanı açarak odaya girdi. Garson genç kıza: — Matmarel bir dakika isti- rahat etsin ben de polis müdü- riyetinden gelen efendiye... Faba: — Polis müdüriyetinden bir efendi mi gelmiş, dedi. Bizim için mif.. Bizim bu işle alâkamt nedir? y — Oh endişeye mahal matmazel, Katarın bütün yolculat : polis merkezlerine davet edilmiş- tir. Bu meyanda tabil matmarzei ler de vardır. Bütün yolcuların trendeki müşahedeleri hakkındı ifadeleri - almacak bu — süretle belki de katilin kim olduğunu anlıyabilecek — bir ipucu — elde edilebilir... — Polis şüpbesiz kl böyle bir şey için Matmazelleri rahatsız etmek istemezdi. Fakat mesele şöyle ki belki Matmazeller dikkat etmeden bir şey görmüş- lerdir. Bir şey hatırlayıp söyle- yebilir.. Ve Matmazellerin bu sözleri caninin hüviyetini meydana çıkarmıya hâdim olur, Fatoş: — Aşağıdaki Efendiye söyle- yiniz, dedi, biz şimdi polis mer- kezine — kendimiz — geliriz, — bizl beklemesinler. — Peki Matmazel. — Bir de otel idaresine söy- leyiniz, yanımıza bir tercüman biribirlerine baktılar: — Şimdi me yapacağız — Ne mi yapacağız? Hiç!... Artık hakikatı söylememenize de imkân kalmadı. Evvelâ polis ta- rafından davet edilinceye kadar herşeyi — saklamış — bulunuyoruz. Sonra sanki cinayetin faili imişiz gibi kan Jlekesini de yıkamaya kalkışıyoruz. — Peki.. Şimdi ne yapacağız? — Birşey bilmediğimizi söy- leyeceğiz.. — Amma #sonra ne olacak? Ya eşyalarımızı karıştırırlarsa ya başı ve kanlı tayyörü, kanı çıka- rilmaya uğraşılmış tayyörü görür- lerse ne olacak? DS Yaran Suat Suzan Fatoş — asabiyetle omuzlarını silkti: — Ne olacak... Mahvolacağız, dedi, Sonra korkak adımlarla çan- taya yaklaştı. Amma ta uzaktan uzandı onu tuttu. Parmaklarının ucunda sallaya salla büyük do- labın yanına getirdi: — Sen de tayyörü getir bu- raya Fafa dedi. kilitlediler... Fatoş çantasına yaklaştı, onu alarak banyo odasına adeta koşar gibi gitti Fafa da onu takip etti. Polise gitmek üzere şimdi orada giyiniyorlardı. Giyinip oda kapısından çık- mışlardı. Birden koridordan ken- dilerine doğru koşan bir kadına rast geldiler... Eflâtun tüller için- de bir elbise giyiyordu. — Bu, münevverdi: — Geçmiş olsun, — diyordu. Goçmiş olsun, Şimdi hâdiseyi «. Ne müthiş şey sizin duğunuz tirende... — Hakikaten — çok — müthiş şey.. — Peki şimdi.. Böyle nereye gidiyorsunuz? — Polise.. ifadelerimizi vere- cekmişiz... — Aman yarabbi — ne can sıkıcı şey... —— Fakat ziyanı yok fena mı işte bir macera... ( Arkası var ) Darülâceze Hissesi Bu Yüzden Doğan Davanın İlk Miktarımın fazlalığını ileri st- verek Darülâceze hissesini ver- medikleri için Belediye tarafından sinemaları kapatılan sinemacılar Asliye ikinci Hukuk Mahkemesine müracaat ederek ihtiyati bir tedbir. olarak sinemalarının açı- masını istemişler ve on gün için- de de asıl davayı açacaklarını bildirmişlerdi. Dün mahkeme bu davaya baktı. Muhakemede Be- lediyeyi avukat Hâmit Nâzm, Hasan Fehmi ve Fevzi Beyler Safhası Dün Ret Eczalara Ko ST Gördü temsil ediyorlardı. Bütün sinema- cılarla — vekilleri de — bulundular. Mahkeme davacıların taleplerini ve belediyenin - itirazlarını dinle- dikten sonra her iki tarafın da serdettikleri talepleri reddetti. Ve asıl dava açılmadıkça ihtiyati tedbir istiyen bir davaya baka- mıyacağı kararını verdi, Sinema- cılar, ayni mahkemede, cuma günü, bu esas dahilinde bir dava açmak kararındadırlar. İçin Hazırlığa Geçiliyor Sıhhiye Vekâletinin ecza fiatlarına narh koyma kararı bir emri vakidir. Aldığımız malümata göre, önümüzdeki ayın başlangıcında, bu meseleyi tetkik ve narhın esaslarını tesbit etmek üzere bir n nacak Narh komisyon toplanacaktır. Komisyona eczacılar birliği murahbasları ve | Bu komisyonun hazırlayacağı projeler Sıhbıye Vekâletince tetkik edildikten sonra, her türlü eczaya muayyen bir fiat tayin edilecek * ıuWM_ 1 ! j ( Baştarafı S inci savfada ) 1/10/953 tarihinde bu De Janciroda Amza edilen Cenubli Amerika muahe- desi hakkında İzharı teveccüh edil- | Küçü ük İtilaf.. mesi, meclis mazkür muahedeyi ehem- miyetle tetkik etmiye karar vermiştir. 10 — Eylül toplanılması. Küçük itilâf daimi meclisi, mesa- isini bitirmeden evvel, küçük itilâf hariciye nazırlarının Parise yaptıkları ziyaretlerle Fransız hariciye nazırının küçük itilâf hükümet merkerzlerine yaptığı ziyaretlerin memleketlerinde husule getirdiği büyük tesiri mem- muniyetle müşabede — ve tespit etmiş ve Bükreş konferansının küçük itilâf hariciye nazırları için M. Bartu ile bir kere daha noktal nazar taatisini kıymetli bir vesile teşkil etmiş olma- sını sevinçle karşılamıştır. Bükreş, 21 (ALA.) — Franmız Hari- ciye Nazırı M. Barta, bütün İstasyon- ayında — Cenevrede larda halk tarafından heyecanla e- Iâmlanarak dün Bükreşe muvasalit etmiş ve istaayonda M. Titüleska, Benes, Yevtiç, hükümet azam, selizler heyeti ve birçok şahaiyetler tarafındaa karşılanmıştır. İstaxyon Fronsız ve Romanya bay- raklarile donatılmıştı. - İstasyona ve sokaklara toplanan on binlerce halk “ yaşasın Fransa, — yaşasın Bartu , nidalarile M. Bartuyu selâınlamışlardır. M Titülesko tarfından — şerefinn bir akşam ziyafeti verilmiştir. Ziya- fette M. Benes ve Yevtiç ve birçok şahsiyetler hazır bulunmuşlardır. İki Mühim Nutuk Bükreş, İ (AA) — M. Bartu gerefine verilen Ziyafette, M. Titüles- ko Romanyanın Fransay Geretli Mö'cdada ....ı.’.'»'î?";.. ııq.”_ ven bir nutuk irat etmiş ve M, Bartu cevaben iradettiği nutukta bu sözlere beyecanlı bir saurette teşekkür et miştir. Deniz Konferansı Başlamadan Biteceğe Benziyormuş Londra, £1 (A. A) — — Japonyanın deniz şilâhları işinde müsavat İste- mesini bahıs mevzuu eden Deyli He- ralt gazetesi, Japonyanın bu istek- lerinin (935) deniz silâhları konferan- smı daha başlamadan niyhayetâ er- direbileceğini ileri sürüyor. Ingilterede İthalât Tahdidatı Londra, 21 (A.A.) — Bazı malların memlekete ithalini yasak eden bir lâyiha Avam kamarasına verilmiştir. Yün Konferansının Tedbirleri Roma, 21 (A. A.) — Beynelmilel yün konferans, Japon — rekabetine karpı tetbir almaya karar vermiştir. Avusturyada Tethiş Viyana, 21 (ALA.) — Evvelki gece Vorarlberg - eyaletinde 18 tetbiş suikasdı vak'ası olmuştur. Hasarat mühimdir. Tirol Valisi, mukabele olarak birkaç Hitlerci- nin tevkifini emretmiştir. Çinde Korsanlık Şanghay, 21 (A. A.) — Otuz bastığı İngilir. Şastiyen vaparanr bastığı Şantiyen vapurun- dan kaçırılan yolcular kurtarılmış ve buraya getirilmiştir. Japonyanın Fikri Kuvvetli Bir Donanma İhtiyacıdır Londra, 21 (A. A.) — Babriye Nezaretinin fikirlerini yazan bir İngilterenin Almanyayı Protestosu Londra, 21 (A. A.) — İngik terenin Alman — moratoryomuna karşı protesto — notası — Alman Sefirine verilmiştir. Sulh İstemek Tehlikedir Emil Ludvig Böyle Söylüyor Londra, 21 (A. A.) — Meşhur Alman muharriri Emil Ludvig. bir nutuk söyliyerek Akvam Ce- miyeti ile Papnalığın aczi karşı- teşkil ettiğini ileri sürmüştür. Maden Kazası Böthen, 21 (A. A.) — Bir maden kuyusu zelzeleden çökmüş, T amele gömülü kalmıştır, —a LĞ Kadın Ile Erkek |24 Arasında Yaş Meselesi yen bu gence yeni vaziyeti :::ııpll değil, fakat şifahen anlatmakta ve tereddüdünün ha- kiki sebebini öğrenmeye çalış- ; ğılt[ îâtî! İt Saatin Hâdiseleri Beşiktaşta bir yapıda çalışra Şükrü isminde bir sıvacı bir iş yüzünden çıkan kavga neticesinde ayni yapıda çalışan İsmail ve Arif isminde iki ameleyi bıçakla yaralamıştır. * Büyükderede oturan Mehmet Ağa isminde biri tahlisiye şirketi müstahdimlerinden Hasan isminde birini bir demir ile başından ağır surette yaralamıştır. * Feriköyde oturan Mehmet isminde biri bir alacak yüzünden Tevfik —isminde — birini yarala. _*: Şoför Bekirin idaresindeki 2487 mumaralı otomobil Garhane yobuşunda İbrahim İsminde. bir kahveci çırağına çarparak ağır surette yaralamıştır. X4 İbrahim isminde bir çocuk Sirkecide — tramvaydan utlamak isterken düşerek muhtelif yer- telif semtlerinde 5 hırsızlık iki yangın başlangıcı İki dolandırıcı- lık vak'ası kaydedilmiştir. 24 Haziran Pazar TÜRK MAARİF GEMİYETİNİN Rozet Tevzi günüdür.