Bir Tehlike Propagandası Venedik Karşısında Mıyız? Görüşmeleri 928 senesindenberi sürüp gelen Aktısadi bulran, hizini almak - göyle dürsün, hergün yeni bir cilve göste- riyor. Almanya, harici berçları için moratoryom ilân ederken bu karan, Ahracatıma felce uğraması yüzünden werdiğini söylüyor. Fransa hariçten gelecek malların memlekete girme- mesi içim gümrük duvarlarını birkaç metre — daha yükeeltiyor. İngiltere hariçten almak mercburiyetinde - 0!'- duğu malları, geniş mikyasta kendi döminyonlarından getirtiyor. Hulâza her devlet kendi yağile kavruluyor. Bu, demektir ki, tiearet içlerindeki kazanç vaziyeti 928 senesindenberi, her senme azala azala hiç denecek dereceye indi. Maruf Fransız maliyecisi M. Kayyo'nun dediği gibi, beynelmilel ticaret münasebetleri Faciadan faciaya #ürükleniyor. ” Fakat amuml ticaretin bu dur- öttiğü kazanç, her sene biraz (nha artiyor, erbabıma milyonlar ve mil. yarlar kazandırıyor. Bu, silâh tic - retidir. Evet bugün dünyanır het i raaca, ambargolara ve mambargoları T yıten hazıl barıl bir «ilâh ahşveriş var. Çünkü, harp tehlikesinin çoğaldığını gören devletler ordularımı ve müdafaa vamtalarını takviyo etmek Zzaruretini duyuyorla. Bu zaruret ise beynelmilel silâh —alışverişine hararet — veriyor, Lâlardıyı kaza kesmek İçin marul bir İsviçreli — muharririn gu — satırlarını aynen alıyorum : * Silâh fabrikacıları, silâh satışının çoğalmasını temin için para ile satın aldıkları gazeteler ve bazı diplomatlar Vasıtasile, barp tehlikesinin şiddet- | lendiğine dair propagandalar yaptı- myorlar. Halbukl hakikatte tehlike, denildiği gibi geniş ve şiddetli değil. dze Bugün — milletleri korkutan.. ve silâblanmaya sevkeden şey, silâh fabe rikacılarının yalam ve palavralarıdır.., Bu yeni iddiaya da ae buyurular? * Kırk Saatli Haft Almanyada İşsizliği Azalttı l ı?:ıl:m S1 ( AA ) — Haftada tork aat çalışma usulü İşsizliği yarıdan Yarıya azaltmış, bazı şabelerde müte- hasas eksikliği bile görülmeye baş- lanmıştır. Bu sebepledir ki kırk saat çalışma asulü kaldırılmıştır. “Son Posta,, nın Milli ve Edebi 'Mhmn 28 FF Ve Tahminler Viyana, 21 (A. A.) — Venedik gö- rüşmelerinde M. Musolini, M. Hitlere den Avusturya istildülinin tamamasın istemiştir. M. Hitler, Almanyanın bu istiklâli daha evvel dörtler misakını imzalamak — suretile tanıdığım söyle- yerek başka teyide Tüzum olmadır jpmı bildirmiştir. Netice itibarile M. Hitler Avus« turyanın Alamanlığı ve Avusturyadakl tetbiş bareketinin komünisller tara- fından yapıldığı hakkında M. Muso- Hniyi ikna edememiştir. « Bir'Deniz Faciası Sir Alman Vapuru Bin Yolcu İle Battı Oslo, 21 ( A.A ) — Dresden izimli Tir Alman yolcu vapuru bu civarda karaya oturmuştur. Fakat biraz sonra kendi gayretile kurtulan bu vapur biraz ötede karaya oturmuştur. İçiade bin kadar seyyah vardır. Başka bir vapur bunları kurtarmaya gelmekte- dir. Ancak birdenbire yana devrildiği için bütün masalar devrilmiş ve bir panik çıkmıştır. Birçok yolcular ken- dilerini denize atmışlar, bepsi kur- tarılmışlar, yalnız bir sandalın devril- mesi netlecsi dört kadın boğulmuş- tur. Biraz sonra vapur batmış, 8 kiş! İspanya Ve Katalonya Anlaşma Teşebbüsleri Akim Kaldı Barselon, S1 (A.A.) — Katalonya bükümeti azaları, İspenya hükümet reisi tarafından arazi kanunu ihtilâfı | dolayısile yapılan anlaşma formülünü reddetmeğae karar vermişlerdir. Balkan Misakının Tatbikatı | Bükreş, 21 ( ALA ) — Balkan mi- sakı, çok kısa bir zaman içinde Ro- manya ve Yugoslarya kuaralları tara- fından tasdik edilerek iera mmevkline konacaktır. Sovyetlerin Bir Tekzibi Moskova, 21 (A. A.) — Urak Şark Soryet filasımun bir manevra yaptı- a dair çıkan haberler yalandır. Paris Sovyet Sefiri Hasta Paris, 21 (A. A.) — Sovyet sefiri M. Dogalevaki çok ağır hastadır. 29-6- 4938 DS AD Mebrure Sami ÇÖL GİBİ Kendi kendime, bütün gün onun geleceği saatc kadar içimi O ŞE dişimi — hazırlardım. “Şöyle B _,.u!k yapacağım, gü- çahi “..::- şuhluk - ve hop- y Şakınlaşmıya ça lışacağım,, diye Biyetlenirdim. asık suratlı babasının karşısında du- yacağı Ürkeklikle siner, tam bir şark kadını eğilişi ile, zevceden çok bir köle olurdum. O adeta ikinci bir babamdı Banki. Birçok cihetten, bilgisi ben- den kıttı. Ona rağmen, Necdetle bütün gün konuşan, ona türlü şeyler anlatan ben, kocamın kar- psnda adeta adeta dilsizleşirdim. Bir kere bahset- memi hiç sevmezdi. Kitap oku- mama razı almaz, romanı muzir bir mikrep addederdi. Eve kitap sokmamakla, beni bu mikroplardan koruduğunu far- zeder, ne fena ki kanımın, - ilik- lerimin içini görmezdi. Bu evin en nufaz sahibi şey- lerinden biri de 3 sayısı, 3 ra- kamı idi. Şartlı titizlik ve temizliğinden her iki lâkırdı başında bahse- den kaynanam, kızına da oğluna da, hattâ galiba bütün adamlarına Ğ_'. bu *3,, sayısından can alan sinirini Zeçirmişti. kapılar kilitlendikten sonra üçer defa tekrar — müayene — edilme, çamaşır yıkanırken her su arası leğenleri üçer defa çalkalatma, her sabah, — işe giden oğlunun Küçük İtilaf .. Yeni Bir Toplantı Yaptı, Titülesko A Vaziyeti İzah Ediyor Küçük itilâf hariciye nazırları: Benes, Yevtiç, Titüleske Bükreş, 21 (ALA.) — İşlerini biti- ren küçük itilâf konferanm hakkında Romanya Hariciye Nazırı M. Titölesko gu malümatı vermiştir: * — Üç Hariciye nazırı bütün si- yasi işleri derinden derine gözden geçirdik. Ortada, sulh isteyen bütün hükümetleri endişeye düşürecek de- recede tehlike alâmetleri vardır. Kon- ferana, sulh isteyen devletler devamlı ve el birliğile çalışacak olurlarsa sul- hbün kurtulacağına kanaat getirmiştir. Sulhün kurtulacağına kanaat gelir- miştir. Sulhün tehlikede olduğu en- dişesini veren sebepler şunlardır: Silâhlar meselesinde bendz bir an- laşma yapılamaması, bazı devletlerin sulh muahedelerinde değişiklik yapıl- masım istemeleri, mali vo iktızadi buhran ve en nihayet siyasi kararsız- lıklar. : Fakat buna mukabil sulhün mu- hafazası yolundaki gâyretler de şün- lardır : Silâhsızlanma konforansının ölüm- den kurtulması için İngiltere, Fransa ve Amerika tarafından yapılan müş- terek teşebbüs, emsiyet meselesini siyast endişelerin ilk sahına koymak hususunda yapılan şıddetli mücadele, sulhü muhafaza için vücuda getirilen v& gelirilmekte olan teşekküller, her bangi bir tecuvüz işini üzerine alacak olan devletlerde bunun tevlit edeceği meşum içtimal netiçeler.., M. Titüleske izahatına devam ede- rek demiştir. ki: “— Eski siyasetine ve prensiple- arkasını yine üç defa sıvazlama. Bunlar bu 3 apsununun cn tabil sayılabilecek tatbik yerleri idi. İçlerinde - öyleleri — vardı ki, gülmek mi, — yol ağlamak mı lâzım, ben de kesiiremerdim. Titiz ve sinirli kadıncağız, her soyunduktan Bsonra, yanın: :::. geçerlerken biri sürünecek diye ödü koptuğu yatağına, ge- celiğinin eteklerini toplar, tam üç defa arka arkaya tekrar ederek girer, hoplar, çıkar tekrar sıçrardı. Üzerindeki düğme ve kopça- lar, ya 3 tane yada Üçle taksim edilebilecek adetlerin dışına — çı- kamazdı. Her işe Üüç sayısını okadar sokardı ki, elinde mamaz vıl;_tlerlnl bile beşten Üçe indi- yirı Bu eve girdiğimizin haftasın- da, zavallı, ninemin de ölmesile, ne hale girdiğimi görerek, bana Acıyıp, candan bir şey, bir teselli sözü söyliyeceğine: — Gördünüz mü bir kere şu olanı? Biz burasımı alalı beri, bu evden hiç ölü çıkmamıştı. Bir evden bir tabut çıktı mı, muhak- kak 2 tane daha çıkar. Üç kişi ölür."Allah aklımı sal u ne n do İ Odanın — içindeki — insanların nıq-'ıı.urıy-hıhldı alâ- kere de üfledi. T ,, Ninemi götüren cemaatin ar- rine sadık olan küçük itilâf meclisi bu seferki toplantıda gu — kararları vermiştir : 1 — Bir silâhsızlanma mukavelesi akti için bütün gayretlerin sarfedil- mesi. 2 — Emniyet teşekküllerine mü- zaheret ve mıntakavt karşılıklı yar- dim misaklarına iştirak. 3 — Avrupanın — iktisadi düzenl mesnisine iştirak etmek. 4 — Avusturyaye Habsburg hane- danının tekrar gelip iktidarı ele alma- sına mümanaat ve böyle bir harekete engel olmak. 5 — Bütün davletlerle ve bilhassâ konuşu devletlerle ve Lehistan ile en iyi münasebatın İdamesi, 6 — Bir taraftan Sovyet Rusya ve diğer taraftan Romanya ve Çekoslo- vakya arasında Zagrep kararına tev- fikan sulhun idamesine çalışmak için normal diplomasi münasebatının te- essüsünden Mmemnuniyetle malümat alınması. 7 — Balkan antantı misakının bü- tün imza edenler tarafından tamamen tatbiki bakkında alınan teminattan ve bu misakın 16 haziran 1934 tari- hinde Yugoslavya tarafından — tasdi- kanden malümat alınması. 8 — İktısat —meclisi — tarafından Bükreş toplantısında ittihaz edilen kararların tasvibi ve bunların tasdiki hususunun hükümetlere arzedilmesi, 9 — Arjantin hükümetinin teşeb- büsü üzerine harbe mani olmak - için ( Devamı B inci sayfada ) kasından, Necdetle ben, büyük boyunlarımız, kızarmış gözlerimiz- le, camın dibinde ağlayıp bıçkır- dığımız © günden sonra da bu söz her 3 rakkamının değiştiği, . yâni Üçüncü gecesinde, üçüncü haftasında, üçüncü ayında, üçlüncü kandilinde tekrarlandı ve kabahat bizde imiş gibi hep bu: — Ne uğursuzluktur! döndü dolaştı. * Babanın yakınları olan bu in- sanları, bilmem neden sana fazla anlatmıya, kalemim ve gönlüm varmıyor Nesrin, Sade bilmeni istiyorum kâ, ben bu evde uzun bir sene hiç gül- meden, gülmesini canım çekme- den, Üsküdardan taşıntlıp getiri- len piyanoma bile, babam sıktığı için elimi değdirmek istemeden, sıkıntı ve azap içinde yaşadım. LAf istediği günler, kapalı bı;:ııııı:m n araba- ya bindirilir, ya öte beri almıya, ya da bir ahbap riyaretine götü- rülürdüm. nunda, ilk aydınlığı sen ği kızım. T ŞE a çerinlem dikika, Sayfa- £ Kadın ile Erkek Arasında Yaş Meselesi Ankaradan müatesr bir kadın - ismml altııda şu mektubu aldımı * 3 seneden beri benden 25 yaş büyük bir erkekle sevişi- yorüm. Benimle konuşmaya baş- ladıktan 6 ay sonra karısını boşadı. Bir gençii kız. olduğum halde beni nikâhla almakta tered- düt ediyor. Şimdi de metres ya- şamamızı teklif ediyor, siz me dersiniz , * Bu hanım kız yaş meselesinde | erkek ile kadın arasında doğru- dan doğruya neticeye tesir eden bir fark — bulunduğunu bilmez görünmektedir. Yaşlı bir erkeğin keudisinden 25 yaş genç bir ka- dını sevmesini anlarım, Biraz daha ileri giderek tabii bulurum. © aşkta artık geri ge' mesi —amkun olmayan ateşli günlerin hasreti saklıdır. Fakat genç bir kızın yaşlı bir erkeği sevmesi tabii değildir. Tabiatin değişmez kar nunlarına — zıttır. Buna,) daha ziyade ihtiras diyebiliriz, esasen devamı müddetide ihtiras gibi mahduttur, Erkeğin seni almakta gösterdiği tereddüde — gelince; bunuda mazur gör; az zaman | sonra gözlerinin zevkini h> 'çte tatmin edeceğini düşünmeye - 3- lamiş —olsa gerektir. — Me'resi olmak bahsinde ise buna, kadınlık gürurünün mani olacağını tahmin ederim. Aşkta Müsbet Gayeyi Tercih Etmeli! Bir genç kızın benden sorduğu suak Altı aydanberi bir genç er- kekle konuşuyorum. Birbirimizi çok seviyoruz. Birisine kefil ol muş ve şimdi onu ödeyecekmiş, bunu ödedikten sonra evleniriz diyor ve şimdilik evlenmemize imkân olmadığından: — Beyhude yere birbirimize bağlanmıyalım; takriben altı ay bir sene sonra diyor. Şimdi iki aydanberi görüşmi- yoruz, yolda karşılaşırsak selâm veriyor, beni unutma diyor. (Devamı 8 inci sayfada ) mini kollarınla çırpınıp ağla- diğin, bana sesini duyurduğun ©o dakika... Bırak ta sana o eşi ok mayan vecdi ben buradan anlat- mıyayım. Daha sonra da odada yalmz kaldığım ilk fırsatta, yanımdaki beşiğe uzanışımı, süt mavisi göz- lerine, kırmızı yüzüne, sapsarı tüylü kaşçıklarına bakışımı ve ömrümün o ilk “kızıml,, , “Benim kızım!,, sözünü, sevinçten, bir sürü anlaşılmaz his kı;rgıhnn— dan gibi ağlaya ığhqu Bırak !ı.gı.ıı:ı ben söylemiyeyim. Bu satırlarımı okurken, inşa- lah senin de yamında bir mini- minin — olur. Söyliyemediklerimi onun yüzüne bakarak sen kendi içinde bulur ve şu taş duvarlar arasında bu dakikada ağlıyan suçlu anana benzememek için de ayağını sürçtürmeyecek olan düz yolundan, hattâ bu yol çok za- man can sıkicı bile olsa sapmaz ve ayrılmazsın. İşte Nesrin, saçak aralarında, sevgiyi, sevdirmeyi birçok insan- lardan eyi bilen üvercinlerle kumruların yuva h:r:nğu. Süley- maniyedeki bu İoş büyük evin, benim için hazırlanmış — süslü yaldızlı, — kadifeli — üst Ceönüt hei | A CA A G AD —'—'—'*’_*"W'Ç"q ğ .7 ; y