Bu Baı N Yplı" I; Aşk ve Macera Romanı -D-— — Allah göstermesin. Fafa — sırtinda bir — nelesin dolaştığını ve bütün tüylerinin diken diken olduğunu bissetti. Ve bir anda genç kızın elle- rinden kurtularak yatak odasına girdi., yere bir iki valiz devrilmiş fakat orada kenarda sarı çanta açık duruynrdi ve çanlanm içer- sinde kızıl saçliı bir kadın başı vardı. Fafa bir feryat kopardı. Elile gözlerini kapıyarak geriledi. Ta banyo odasına kadar. O- rada şimdi ayağa kalkmış duran Fatoşun kolları arasına düştü. İki genç kız dehşetten bunak mış bir halde bir müddet biribir- lerine sarılmış kaldılar.. Fafaz — Eyvah ııhvoldnk diyordu çantada bir kesik baş var... Bunu ne yapacağır. Bu bize ne müşküller verecek. Fatoş düşünüyordu: * Korku- Garson - çağıralım.. alıp yorum. bu kafayı götürsün. , İkisi de — susuyorlar. Banyo odasında — biribirlerine — sarılmış titreşiyorlardı. | Ve saat mütemadiyen işliyordu. | * En evvel konuşan yine Fafa olmuştu: — Fatoş bu başı biz. ne ya- | palım? Öteki siçradı: — Bir garson çağıracağız ve bu kafayı alıp götürmesini söy- liyeceğiz.. zabıtaya, morga, ne bileyim ben.. Tâzım gelen yera versin, Fatoş.. bir kesik kafadan kur- tulmak bu kadar basit mi zanne- diyorsun?.. Bu kesik baş bir cinayetin işaretidir.. garson gelip kafayı alip gidince mesele bite- cek mi? — Ya ne olacak... Tabil bize de bunu nerede bulduğumuzu soracaklar... Biz de bunu izah ederiz. — İnanırlar mı hiç?.. — Ay bize de katil demeye- cekler yal, — Neden demesinler.., Fatoş şimdiye kadar aklına getirmediği bu ihtimal ile fena halde sinirlenmişti: — Fafa şaka mı ediyorsun.. Görüyorsun ki vaziyetimiz şakaya hiç te mütehammil değil... Fafa acı acı .Nduı — Fatoş, şaka etmeye kimin vaziyeti müsait? Şimdi - ortada mevzubahs — olan — hayatımızdır elimizde kesik bir kafa var... Bu kesik kafayı bir adgm kesip bize vermiştir... Şimdi biz bunu polise hılı'.ı: edi:clı.. Ve onlar bize bunu nereden bul Te dunuz diye sordukları Fatoş sabırsızça Fafanın sözü- nü kesti: — Trenin penceresinde adamın bunu bize ıın!hğ':mı::: Fafanın — sesile — bile hamalımızın bunu aldığını söyleriz, — Peki bu çantayp neden etele kadar getirdin.. — Hamala dert anlatamadığı- Yuzan Suat Suzan mız için.. Canım hakikat ta bu değil mi? — Berline geleli en aşağı iki | üç saat geçti. Bu müddet zarfında yine bu çantayı lâzımgelen yere teslim etmedik.. — Fafa — bunun ispatı çok basit.. Münevverle — ve Mösyö Domonsky mi nedir, işte onlarla dolaştık. “ — Sonra? — Sonra odamıza çıktık giyi- nip değişiyorduk çantayı gördük., Ay bu çanta nedir, diye açtık, baktık ve içinde kafayı görünce garsonu çağırdık deriz.. — Çantanın — içinde on bin Mark - yahut ta kaymetli mücev- herler veyahut çamaşırlar elbise- ler olsa bu ifadeyle inanmak çok kolay — alurdurdu... Fakat — bir memlekete yeni gelmiş iki ccnebi kadin- ellerine tesadüfen — geçti- ğini iddia ettikleri bir kadın ka- fasını polise teslim — ettikleri za- man zannederim ki bu cinayet aydınlanıncıya kadar polis onları elden bırakmaz. hapseder. İ Yeni Neşriyatı —| Yepyeni Tarzda, Yepyeni Bir Eser ( Orta Asyada yeni keşifler ) Yazan: Amerika istikşaf heyeli remi Roy Ohapman Andrewa Türkçeye geviremi Ahmet Ekrem Basan: İkbal kitaplianesi Sayfa: 68 Resim ve harila: 28 Matbuat hayatımız, yemi ve kıymsili bir arkadaş daha — kasandı: Ahmet Ekrem Bey, İlmi kudret ve cihazlarını çok köklü ve özlü membalardan alan Ekram Bey, büyük bir vukuf sahibi olduğu iogilir- vesile milli kütüphanemize muhtaç o duğumuz birçok everleri kazandıracak gibi görünüyor. Tesis ettiği ( eeki me. deniyetleri araştırma külliyatı ) nn bi- rinci kitabı olan bu (Orta Asyada yeni keşifler) ismindeki eser hacmen küçük; fakat milli tarihimizin ada hatlarına ve timdiyekadar meçhul kalan bir çok nok- talara temas itiberile kıymeti — cidden çok büyüktür. Orta Asya- çöllerinde | | medeniyetin ne suretle inkişaf ettiğini anlatmakla başlıyan bu eser, büyük bir milletin kudret membalarını ortaya çı- katmak için bir Amerika keşil heyeti. nin sarlettiği Mmesainin mahsulünü gös- termektedir. Tahammül edilmez müşkülât ve yorgunluklara katlanan, Orta Asya çöllerinde binbir mania ile boğuzan bu heyeti, rahat köşemizden takıp ederken iki noktada heyecan duyuyortuz. Biri, ula bir millelin bugünekadar bize meçhul kalan heybet ve şevketini öğrenmek, diğeri de kahraman kâşifle- | zin tarih ovidalinden kazandıkları mu- | yaffakıyetin parlak neticesi. . Bu eserde yalaız Asya göllerinin derin — cararnını öğrenmekle kalınmıyor. Bilhassa Mogol tmilletinin hayat ve an'anatı ockadar can- lanıyor ki, okuyanlar. bizzat o hayatı yaşıyor; dünya varlığına meydan oku- yan bu büyük milletin zafer sırlarımı da üğrenmiş oluyor. Eserin az zamanda- lâyık olduğu mükâfatı göreceğine ve tekrar tektar tabedileceğine eminiz. ÖO zaman Ahmet Ekrem Bey eserdeki bazı ilini ve fenni tabirleri de birer notla tavzili ederse.. Yalnız münevver zümreyi dekil, ilmi nisbeten noksan olan kütleyi de mvııto— Bi etmiş olacaktır. Holivut — Holivutun bu haftaya ı?ıhııııı olmak üzere çıkardığı hususi < v adai AR T N K 19-6-934 * — Allah esirgesin! — Allah esirgesini yok Fatoş, biz. kafayı teslim edince polis tabil kâğıtlarımızı — eşyalarımızı araştıracak ve onun içinde kolu beş kanlı parmakla lekelenmiş tayyörünüz çıkınca,.. Fatoş telâş arasında ©- tay- yörü unutmuştu.. — Aman yarabbi, dedi, Fafa on yedi yaşında bir çocuktu. On yedi yaşındaki bir çocuğu mübalagalı ve şuursuz korkusu içersinde idi: — Tabi polis bu kanl el izl- nin ne olduğunu sana soracak, bunu sen nasıl isbat edeceksin?.. Bu el kimin eli? — Fafa benim kolumu kimse tutmadı. Biliyorsun esasen çanta- yı bize veren adamla benim kos lumu tutmuş olması ihtimali olan adam bir değildir... Biz çantayı veren adamı trende ve hatta bir kere görmeden trenden indikten | ve perona çıktıktan sonra kom- partimanın penceresinde gördük —şon FosTa İstanbul BORSASI 18 -6-19344 Paralar ( Satış ) | kuruğ kuruş T letetila —— GAZSN| 40 kuzam 10000 1 Geler Hüi | Tşlin Avatı 2400 20 ö Fransis IĞ O T perala 1200 10 el tü — | Masle Ö B0 ö Balçika — Hlüze — D aletl ae 40 drahinl W00 1 Pangl 6U0 Büün İaviçre — Glüğen. 20 lay M i K0 leva ZSŞUĞ 2 dümar Te 1 filorin Bi— | | Çervoneş, —— | Çekler landra #13 | Prag ÇKS Nav - yörk OÇTST | Viyana 42075 Perta 1206 Madeit 521 Milane ım Berlin z 054 Birliksei Varşeva — A20n6 — | Atlan 695975 | Peşle 34z Cenevre ı.ısıs | Bükraş 10635 Selya 6467 — | Belgenst — 33,01$ Amsterdamn — İÇİZS | Meskova 108A7S Hlisse Senetteri | Lira Lira | Bank, (Nama) 16 A h P Ramile 10 Ş :.“2'; « MERAĞEÜ. t. Trmmavi 45,50 Onanolı Bank. öS —. ı aa CAĞ Selânik — 5g3 | Üekiliinesi — gi Şirketi Hayriye 1800 | Terken 2079 Hallç “ÇİT | Hayayası Y Amadelu GBUV. 2388 | Telefen IHS » * 60 P. M S | Bomonli 1840 Esham ve Tahvitât Lita, | Lira, 1039 İkramiyeli 9680 | gteji 300 letikrazı | Tramray 407 Tetikrazı Dahlit M Rühtun 2300 Düyüme Mu, — 5250 — Üsküdar sa — )N0 Bağdat tertip £ 0800 | Terkos 4158 . » MAD0 | Klektrik '—— BORSA HARİCİ Tahvliât - Mesküküt Lira | Târâ Türk ai — S3OO | (Reşa) Eerveli İaz. 10,38 İ Vahit ) 46(35) | Biy ica 4,0 | İnce beşihiriii altış | “ı:.uı;. (Cümhariyer ) 4378 | (Reşati . ST0 * Kalım beşibirlik aitun î (Vahli) . *W0 (Cümburiret) dös | MarKaulo, 1886 138,00 ÇArta) 46,20 » « 903 96,80 (Hamit) 4450 | , « w İ9NT SASÜ *Yaldış. İşarelliler, buglla — muamla görmenlştir. yaz nüıbııı en son ııyo nndılluı yadisleri havi olarak intişar etmiştir. | (leri eskisi kadar para buluma- eee n a sersar — —— — —ai — —-a Hiaziran 'Yandan Yırtmaçlı Etek- likler Yine Sahnede! Moda Nısıl Dıı;unulıır Ve Nasıl İcat Edilir ? Fransız. Terzisi Sırlarımı İfşa Ediyor ! yınca Fransız modasım daha az masrafla tedarik imlktânını araş- tırmışlar ve bulmuşlardır. Şimdi Bir tacir elbise almak üzere Parisin büyük mülessesele- rinden birinl ziyarete gitti mi, yanında beş altı tane de arkadaş götürmektedir. Bu arkadaşların hepsi de hafızası ve gözli gayet kuvvetli birer ressamdırlur. Mües- #esenin manken kızları arkaların- da yeni birer elbisa ile tacirin önünde geçit resmi yapımya baş- İadıkları zaman bu ressamlardan her biri gördüğü elbiseyi zihnine nakşetmekte ve milesseseden” çık- tığı zaman derhal bir köşeye gçekilerek resmini yapmaktadır. — Büyük — müesseselerin model olarak yaptıkları — elbiselerin re- simleri bizim paramızla — (300) li- radır. Büyük bir tacir bu elbise- lerden vasati: (500) tane alsa yüz elli bin lira verecektir. Halbuki bu sayede istediği hütün modol- ç leri birkaç ressam istihdamı ile Kadin modasınır merkezi Pa- | 4, etmektedir. ristir. Senenin ve mevsimin yeni elbisesinin şekli hep orada düşü. nülür, orada icat edilir ve bütün dünyaya oradan gönderilir. Bu, Fransanın başlıca servet kaynak- larından biridir. Mevsim başlan- <ında dünyanın dört tarafından guyuk ticarethanelerin mümeasil- | leri Parise Uşüşürler. Başlıca mo- | da müessescelerini ziyaret edürler. Binlerce yeni elbise Veya model alarak” mel dönerler. Fakat son seneler zarfında bu ticaret te sönmeye değilse bile | azalmıya yüz tutmuştur. Filhakika buhranın tesiri ile ecnebi tacir- Bu sene Pariste “Mlon -ndılleıı gelince, resimlerini;tak- Purisin yüksek terzi- lerinden biri şunu söylemiştir : — Hâdisede hayret — edecek bir şey bulmamalısınız. Çünkü dünyada modâ- namıma yeni bir şey yoktur. Yaptığımız şey yirmi otuz. sene evvel giyilen - elbiselari tetkik etmek ve basitleştirerek tekrar ortaya atmaktan ibarettir. Hangisi İçin? _..,...._____..———--—-—----— Guzd Bır Reklam Nümunesi Resmimizde güzel bir otomabil ve hu otemobilin üzerinde de yarı çıplak kızlardan müteşekkil -bir grup görüyorsunuz. Bu grup otomobilin Üzerinde eski ve yeni estetik dans oyunları yapmakta otomabil de ağır bir eda ile Parisin umumi bahçelerinden başlıyarak büyük bulvarlarına kadar en ca- zip yerlerinde dolaşmaktadır.” Müaksat reklümdir, fakat oto- mobile mi, bu kızlara bu bedil dansları öğreten dans mektebine mi ? İnsan bu. noktayı tayinden âciz kalmaktadır.