SON POSTA Haziran ©4 mem lâzımdı.. Norğyi Gösterecektim ?.. ,, —E, ne yapayım canım?. Param yok ki bir evi tutayım.. Yahut bir yerde bir oda kiralıya- yım da, işte ikametgâhım burası- dir; diyeyim, — Kolayı var onun. — Nasıl?. — Eskiden çalıştığın evlerden birinin sahibine hdber gönder. Onunla —anlaş.. O sana kefil: olur... Sen de oraya yerleşirsin. İkametgâh gösterirsin. Bu konuşmanın arkasını din- lemiye lüzum görmedim. Korido- run nihayetine doğru yavaş yavaş ilerlerken: — Ben de, aymı haldeyim... Demek ki şimdi benden de bir ikametgâh bir kefil istiyecekler.. . Kimi ve nereyi gös- ?. , Bu sualim, cevapsız kalmiya mahkümdu. çünkü bu meseleyi, şurada konuşan kadın- ların hallettikleri şekilde bitirmek, benim için mümkünsüz görünü- | yordu. Şu halde?.. Bir aralık; tekrar doktorun odasına girmeyi, bana okadar iyi kalpli davranan bu adamcağızden bir akıl öğrenmeyi düşündüm. Fakat, o müvesvis ve kötü kalpli arkadaşının buna başka bir mana vereceğini düşünerek bu fikirden de vazgeçtim. Hâdisatı, kendi gidişine terkettim. * Burada işimiz bitti. — Polisle | tekrar karakola avdet ediyorduk. Sordum. — Beni şimdi ne #nız?.. — Hiç... Bir ikametgâh gös- tereceksin. Biz de hem senden hem ikametgâh sahibinden bir senet alacağız. Ondan sonra serbessin. yapacak a 'İkıııüxllı nereyi ceksin?. ereyi göslere- — Henüz karar polis Efendi. ç H'_l_’_-“lu' karar vermiştim. Fa- M ekksesses e yeesanenenAARELAA LA ArassermA N Son Posta vermedim, Yevmi, “elyi » ve İlalk gazetesi Eski Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 28 İSTANBUL Gazetemizde — çıkan — yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize aittir. ABONE FiATLARI ., 3 I 1 Senel Ay | Ay | Ay Kr. | Ki | Ki | Kr Abone bedeli peşindir. Adrel değiştirmek 28 kuruştur. — Gelen evrak geri idı ıllnlıı_lpı ı—ı'ııy:'.:::..;_ Cevap için mektuplara 10 kurusluk pul ilâvesi üzamdır. — * Posta kutusu: 741 | Telgrat 180 posda — ge Telefon 20203 kat bu kararımı ne şekilde tat- bik edeceğimi bilmediğim için polise böyle söylemiştim. Karakola avdet ettiğimiz za- man ben de polis de, soğuktan donmuştuk. — Fazla olarak - fena halde açtım. Soğuk, açlık ve yorgunluk.. Bunun Üçü bir araya gelince tahammül edilmez bir ıstırap oluyor. Hele buna manevt bir Üzüntü ve Ümitsizlik de inz- mam edince artık hayat, taşınması imkânı olmıyan bir yük haline geliyor. Netekim karakola gelip te tek- rar komiserin karşısına çıkarıldı- ğim zaman, artık tamamen bitkin bir halde idim. Ne bir adım daha atacak ve ne de bir kelime söy- lemek için ağzımı açacak kudrete malik değildim. İkametgâh sene- dinin tanzimi için komiser emir verdikten sonra, pansiyoncu Ma- dam Manniğin çağırılmasını rica ettim. Artık Madam Mannik, benim | son ümidim olmuştu. Nihayet bu mülevves kadının kucağına düş- müştüm. Onunla anlaşmaktan ve onu kendime bir istinatgâh yap- maktan başka çarem kalmamıştı. Halbuki onunla da para mesele- sinden dolayı aramız açıktı. Ba- kalım bu haris ve menfaatperest kadın beni kabul edecek mi.. Evinde bir köşe gösterecek mi idi? Aradan çok geçmeden Madam | Mannik geldi. Tahmin ettiğim gidi bana karşı fena halde muğ- berdi.. Beni görür görmez: — Vay, hanımefendi.. Sizin gibi yüksek metresler de buralara düşerler mi imiş?. Bizim gibi âdi pansiyoncu karılarla görüşmiye tenezzül ederler mi imiş?. Bugün salonunuz da, pek soğuk.. Galiba, sizin hizmetçi —karı — tembellik etmiş.. Salamandranızı yakmamış.. Ne kadar zayıflamışsınız. Gözle- rinizin altı da halka halka olmuş.. Vah, vah, vah.. Sizi hiç böyle görmek istemezdim. Acaba beni niçin çağırttınız?. Yoksa, aklınıza borçlarınız geldi de.. Diye bir alay âmiyane sitem- “ler etti. Çaresiz, bunlara — katlandım. Ve sonra vaziyeti anlattım.. Ben anlatırken — madam daha hâlâ bana olan dargınlığını muhafaza eder gibi görünüyordu. Fakat bu vaziyetten kalben büyük bir memnuniyet duyduğu hissolunu- yordu. Nihayet başladı : — Bak kızıml. Bu iş benim için çok ağır ve mes'uliyetlidir. Ben bunü kolay - kolay - kabul edemem. Çünkü ikide birde benim başım ağrıyacak. İkide birde gelip seni benden soracak- lar. Bir yerde bir vukuat olsa da içinde sen bulunsan, yine benim yakamı tutacaklar. Ağrısız başı- ma paçavra sarmakta mana ne?, Sararım, sararım amma.. Bundan ne menfaatim olacak? Onu anla- malıyım 7. — Peki.. Söyle Madam, sava ne menfaat temin edebilirim. (Arkasmı var) aramızda — pazarlık Kapısında Evlenme 'Dairesinin — Yahu böyle alayla nereden geliyorsun, çok zamandır seni göremedimdi, bayağı göreceğim Güvercin ler —— I,ehinde Ğ Pariste Muazzam Ve Şimdiye Kadar Hiç Görülmemiş Bir Nümayiş Yapıldı Fransızların —. askeri muharrir- I lerinden biri bü- yük muharebe- nin en kanlı be- — ğuşmalarına sah- |- ne teşkil eden | “Verdun,, istih- | kâmlarının mü- cadele esnasında | * oynadığı rolden bahsederken: E — Verdunu güvercin bir gelmiş, işin yoksa bu akşam bize | iştij gel bol bol lâf atarız | Dünya İktısat Haberleri 1937 De Paris Bir Sergi Açıyor Senelerdenberi Pariste 1937 senesinde beynelmilel büyük bir sergi açılması — düşünülüyordu. Sergi açılma tarihi yaklaştığı için işe başlamak Üüzere tahsisat istenmiştir. | İş paraya dayanınca bu muaz- zam işten vaz geçmek meyilleri baş göslermiştir. Şimdi Paristen bildirildiğine göre bu iş son günlerde yeniden canlanmış ve Fransız hükümeti ile Paris şehri arasında yapılan müzakereler müsbet bir neticeye varmıştır. Hemen bütün memleketlerin iştiraki arzu edilen bu sergi aynı zamanda asrımızın sanayi sahasındaki bütün yeniliklerini de bir arada toplamıya çalışacaktır. Sergi için ayrılan mıntakada birçok binalar vardır. — Bunların yıkılması kararlaştırılmıştır. Ay- mıca Paris garlarından sergi ma- halline kadar tren yolu yapılacak mevcut bazı yollar da — ihtiyaca göre değiştirilecektir. Bu muazzam — işlerin başlıya- bilmesi için lâzımgelen — parayı hükümet ve Paris şehri — temin edecektir, Bu seneki — bütçeden şimdilik 15 milyon fransız frank- lık tahsisat ayrılmıştır. * Dünya pazarlarında buğday n <| fiatleri yükselmek- :':7::::; tedir. Bub:î':î kıı'- | tışının sebebi ku- _buid.ay rı_klık dolayısile gükseliyor | bâzi büyük ihra- çatçı memleketlerde — mahsulün borulmuş olmasıdır. Dünya buğ- day ihtiyacının hemen kendi baş- larına büyük bir kısmını tatmin eden Amerika Birleşik hühümet- leri, Kanada ve Sovyet Rusyada mahsul azdır. İstihsalâtin ihracat şöyle dursun bu memlekette da- hili sarfiyata bile kâfi gelemiye- ceği ve yüzde on miktarında eski sene stoklarından sarfiyat için tamamlanacağı tahmin olun- maktadır. Arjantin ve — Avusturalyanın mahsul vaziyeti henüz belli de- ğildir. Mamafih onlarda ne ka- dar fazla olursa olsun bu açığı kapatacak bir mıktar elde edile- ceği şüpbesizdir. İşte bu sebeple beynelmilel — — —a e eee gaç seme uzr küllisinden tecri- de muvaffak o muşlardı. O za- man bu kısım- lar ile ordu kumandanlığı ara- sında teması yalnız güvercinler temin etti. Fakat bu kuşların sayısı da mahduttu. — Kullanıla kullanıla bitti. En sonuncusunun götürdüğü haber şu idi: “ Düşman sağdan tazyikini arttırmaktadır. Zehirli gazım teh- didi altindayız, imdat bekliyoruz, bu sonuncu güvercinimizdir.,, Bu satırlar yıldırım tesiri yaptı, Fransızlar son bir gayretle ha- rekete gelerek istihkâmları kur- tardılar ve o vakitten sonra gü- vercinin kıymetini Alman Morator- yomu Meselesi Panama, 18 (A. A.) — Aralarında bir çok İngilir. bulunan Panama kahve müstahsilleri Alman itbalâtımın men'ini İsrarla istemekte ve son Alman moratoryomu yüzünden tak. riben (22) milyon sterlin zarar göre- ceklerini bildirmektedirler, Hükümet bu talebe yanaşmamaktadır. Hitlerin Cezası Münih, 18 ( A. A.) — Nasyonal - sosyalist fırkasının resmi naşiri efkârı olan Bayerişer Ançayger gazetesi, 20 hazirana kadar tatil olunmuştur. M. Hitlerin İtalyaya hareketi tarihi resmi makamlarca gizli tutulduğu halde, bu gazete bunu ifşa ettiğinden dolayı bu suretle cezalandırılını aa Ayrıca : 10,000, 5.000, TAYYARE P 3.üncü keşide 11 Temmuz 1934 tedir. Büyük ikramiye 50.000 Liradır 20.000 liralık bir mükâfat vardır. dir ettiler. Şimdi sık sık güvercin besleme lehinde — konferanslar verirler, yazılar yazarlar ve nü- mayişler yaparlar. Bu nümayiş- lerin sonuncusu geçen hafta Pöti Jurnal gazetesi tarafından tertip edilmiştir. Ve bu nümayişlerde uçurulan güvercinlerin sayısı yüz binleri bulmuştur. Hesap edildi- ğine göre bu güvercinlerden yer- lerine gidemiyenlerin sayısı binde yarım — nisbetindedir. — Resmimiz Eyfel Kulesinin yanında alınmış- tır. Büyük kanat İrokaderonun iki bronz kartalını biridir. Kurakiik Yüzünden Londra 18 (A.A.) — Kaç haftadır devam eden kuraklık ve müthiş sı- caklar yüzünden yer yer ormana yangınları oluyor. Kralın Sandringam malikâı ormanlar da yanmıştır. Vaterlonun Yıldönümünde Wellington'un Torunu Öldü Londra, 18 (A.A.) — Vaterlo mu- harebesi kahramanı birinci Dük dö Vellingtonun toronu Mmaruf Dük di Vellington 85 yaşında olduğu haldi kalp sektesinden ölmüştür. Garip bt tesadüftür ki bugün Vaterlo muhare- besinin yıldönümüdür. ——— —a İYANGOSU 4.000 Jliralık ikramiye ve — vE SA — — —— piyasalarda buğday fiyatları sağ- lam ve yükselmiye doğrudur. * Yafadan bildiriliyor: Tel-Aviv Tel - Aviv sergisi — kapandı. : Bu sergide Türki- ”;"'l":’d. yenin ayrı bir :v— B yonu olmayişı bay- pavyonu —| yağımızı gözleri müteessir ediyordu. Türkiyenin Filistine ihraç et- tiği başlıca mevadı bu sene Bul- gar pavyonunda bulmak kabildi. arayan Bu suretle Bulgaristan bu pazarda gittikçe ehemmiyeti artan bir ra- kibimiz hâlini ahıyor. Bulgar pavyonunu — buradaki Bulgar konsolosu M. Moiz Şeluz idare etmiştir. Burada teşhir edi- len mevat bilhassa bizi alâkadar edici mahiyettedir: Tütün - cığara - koza- gül yağı, sabun, peynir ve her nevi hububat. Bu maddeler Türkiyenin Filim- tino yaptığı ihracatın başlıca ka- lemlerini teşkil etmektedir.