19 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Eskişehirle An- kara Arasında Otobüs Seyahati Eskişehir (Hususi) — Eskişe- hirle Ankara arasında otobüsler iki liraya yalcu taşıyorlar. Sivsri- hisara yaklaşırken otobüs demir- yolunu. kat'ediyor, Karşı tarafta beyaz süt gibi birkaç yeni me- zardan mürekkep bir abide, arkadaşlar konuşuyorlar; bunlar daha geçende vukubulan tren ka- kazasında şehit düşen 16 vatan- daşın kabirleri, İçimizde vak'anın şahitleri var, var. O esnadaki fecaati anlat- makla tüketemiyorlar, Harap bir köyün içinden geçiyoruz. Bunu Yunanlılar yıkmış. Köy halkıda barabeyi hâlile bırakarak köyün şimalindeki tepeciğe yeniden ev- lerini yapmışlar. Birkaç çocuk manda otlatmakla meşgul. Köyün içinden geçerken ibti- yar nineler bile kaçagöçe riayet- kâr. Hem otobüsümüzün nasıl koştuğunu görmek istiyorlar. Ve hem de yüzlerini bize gösterme- mek için başlarındaki tülbentle ada- makıllı sarıp sarmalıyorlar. Mahsulâtın keyfi yerinde. Son yağmur onları ölümden kurtarmış. Gerçi boyları bodur. Öyle içine insan girerse gözükmiyecek ka- dar yüksek buğday kökleri yok. Fakat başaklar güzel ve gürbüz. | Köylüler bu sene mahsulun yüz- de otuz ve samamn yüzde kırk nisbetinde az olacağını söyliyor. Bazan da üç çift beygire ko- şulmuş sapanlar, pulluklar, Mısır yeri hazırlamak için halifaaliyet- te, Çayırlar, yağmursuzluktan ku- rumuş, kırlar çorak birrenk bağ- lamış. Bir çeşme başında durur yoruz. Bir köylüye merkebinin pek düşkün olduğunu ve sebebi ni soruyorum. Ot yok, çayır ala- madı cevabını veriyor. Nihayet, | Armutluda &eyva Hastalıklarile #aat birde Sivrihisardayız. Kasa- bada 2000 hane kadar. Evler eski sistem, sokaklar dar. Şehir çok büyük bir kaya dağının çıplak eteklerine yayılmış... Tek tük asri binalara tesadüf olunuyor. Şehrin alt kısmında biraz bağ- hk ve bahçelik var Fakat, harice satacak kadar değil, kendi ihti- yaçları olan üzümü istihsale kâfi gelecek kadar az. Düzgün yok larda otobüsümüz bir yıldırım süratile ilerliyor. Ufak bir köyde yine bir mola veriyoruz köy bak- kalı, tütün fiyatlarının zam gör- düğünden haberdar değil. Köylü ve halk sigaralarını yolculara eski fiattan (satıyor, (alanlar, adamcağızın bu saflığına için için gülüyor. Bir bacanın yanında yır va yapan leylekler, çıkan duman dan simsiyah okömür halinde, yolumuza devam ediyoruz. Fakat, measafe uzun, ovalar geniş. Yü- rümekle, koşmakla biteck şey değil, Karşıdan karşıya killi; be- yaz dağ yavruları, kel tepecikler birer birer gözümüzün önünden resmi geçit yaprak geçiyer. Uzak- lardan çan sesleri duyuluyor, oto- büsten ürken koyunlar, tiftik ke- gileri şuraya buraya kaçışıyor. Bir malak tam yolumuzun üstünde otluyor. o Ezilecek diye (O korna çalan şoförün yüzüne masum bir nayra fırlatıyor ve kuyruğunu kal dırarak oradan savuluyor akşa- mın yedi buçuğunda artık Polat- bdayız. Burası çok şirin ve kutu gibi bir kaza merkeri, Belediyesi (o faaliyet halinde. Çarşı kaldırımların yaptırmakla Kemaliyenin İnkişafını Temin İçin İki K Kemaliye (Hususi) — Malatya- nın 145 kilometre (uzaklığında olan Kemaliye son senelere ka- dar yolsuzluk yüzüden mühmel ve metruk vaziyette iken son senelerde bu noksanlar oo ta- mamlandığından seri bir İnkişaf arzetmeğe baş lamıştır, Kazanın asıl ismi Eğindir. İstiklâl mücade- lesindeki şerefli ı Kemaliye: miş ve Elâzizden ayrılarak Ma- latyaya bağlanmıştır. Merkezde 1975 kadn — 1513 erkek olmak üzere 3488 nüfus vardır. Mük hakatı ile beraber nüfus 20 bini mütecavizdir. £ Kazanın İliç ve Aşunka adlı iki nahiyesi ve 70 köyü vardır ve mesahai sathiyesi 1655 kilometre murabbaındadır. Bütün kaza ahalisi okur yer ve 3te ikisi san'atkârdır. sı azamı büyük oşehirlerde çalış- ma olan (OKemaliyeliler bu şehirlerde — gördükleri (o medeni Izmirde Mevsim Ihracatı İzmir, 18 (A. A.) — Ticaret Odasının tanzim ettiği bir rapora nazaran mevsim başlangıcından mayıs nihayetine kadar ecnebi memleketlere vaki (ihracatımız şadur: İ milyon 26,939 kilo pa- muk, 151,164 kilo afyon, 2 milyon 319,755 kilo zeytin yağı. Mücadele Armutlu, (Hususi) — Burada meyva ağaçlarında bulunan has- talıkla da mücadeleye başlanmış" tır, Ağaçlarım ilâçlamıyan bahçe sahipleri ceza görecekleri gibi ağaçları da kesilip yaktırılacaktır, Kuyruksuz Sıpa Armutlu, ( Hususi) — Bir merkep, kuyruksuz ve bacakları gayet ince bir yavru doğurmuş, fakat bu garip bayvam herkes hayretle seyrettikten sonra sahibi tarafından kesilmiştir. meşgul. Lokantaları pek temiz. Yemekler nefiz ve ucuz. Limo- natalar, dondurmalar mebzul, 60- kaklar nisbeten tenha, binalar yeni, oteller asri, ancak bir kısmı kapalı, kazanç vergisi çok gelmiş, ticaret sahasından (o çekilmişler. Ucuz ve temiz tarafından kah- valtılarımızı ediyor, ve Sivrihisar- dakinin acısın çıkarıyoruz. Yolcu fazlaca, kazanç vergisi azca ok duğu için air temizce bir otelde misafir yoruz, O gün şebrin pazar. Köylüler yağ vesaire satmakla Tereyağları oldukça temiz ve ne- fis. Fiatlar 70le 80 arasında, Gece tren geliyor. Halk temaşa için istasyonda. Sokaklar (<tol ve temiz kahvehaneleri lüks lâm- balarla o edilmiş. istasyon arşıya adım. ; a suyu da hatırı sa- lacak kadar güzel ve tatlı. Her kahvede bir gramofon. Güya mü- temadi çalmak mecburi imiş gibi iştirakine bir £ hatıra ve bir Kemaliyede müna armağan olarak kazanın adı iyeye çevrik kaleyi temin eden Şırzı ahşap köprüsü ve Sandık geçidinden çok güzel bir manzara hayatı, yaşamayı, (o çalışmayı ve san'atlerini kendi kazalarında da ilerletmeğe ve yapmağa çalışır- lar. Kemaliyelileri uzak diyarlara götüren sebep muhitin kazanç, ve toprak darlığıdır. Burada bir dönüm araziye sahip olmak bir mesele ve bu malikiyet bir ser- vettir, Bu vaziyete rağmen ahalisi daima serbest, hayatında refahla yaşıyan insanlardır, Kazanın ş kaymakamı Abmet Şükrü Beyin kaza iktısa- diyat ve umumi ilerleyişindeki mesaisi kayde şayandır. Elâziz Elâziz (Hususi) — Asker öprü Yapılacak Kema li ye de göze çarpan ve etrafını kendine yabancı ve uzak bırakan yolsuz- luğun izalesine çalışılmaktadır. İlız ve Şırzı mev- kilerinde iki köp! öte kıyısı köylerini kazaya bağir- yan Şırzı köprüsü ahşap ve oldukça metin ise de asri ve kârgir köp- rülerin daha büyük faydalar te- min edeceği şüphesizdir. Fırat e Iç nahiyesi ci- varından girip Aşumga nahiyesi civarından çıkmaktadır. Ve bu saretle kaza baştanbaşa değilse de kısmen sulanmaktadır. Vaziyet böyle olmakla beraber coğrafi teşekül yüzünden sulama işlerinde Fırattan istifade etmek şimdilik kabil olamamaktadır. Yalnız köp- rülerden uzak mıntakalarda ka- yıklarla geliş gidiş temin edil. mektedir. Kayıklar iptidai olup nehrin akıntısından istifade eder- ler. izde Askeri Park bahçe burada halkın neş'e ve « dence kaynağıdır. Bu park ince bir zevk ile vücude getirilmiştir. Nadide çiçekleri ve san'atkârane tarhları ihtiva etmektedir. Park Bilhassa akşamları yer bulunamıyacak kadar olmaktadır. Parkta her akşam bando muzika çalmakta, halkın musiki ihtiya- cına da cevap vermektedir. Taşköprüde Pazar Yeri Taşköprü (Hususi) — Kasabamızın dikkate değer yerlerinden biri de pazar yeridir. Her cumartesi günü kurulan bu pazarda herkes plâkların biri kaldırılıp diğerin| yorcunu öder, alacağını da alır, Taşköprü pazar yeri mevsimine göre simalarmı değiştiren bir yerdir. Yazın erkekler tarlada olduğu için ekseri satıcıları ve alıcıları kadınlardır. Kışmda pazardaki konuyor. Müşteri uğultusundan plâk sesinden konuşmak imkânsız... İşte size Polatlı, E.Ş pazarın kalabalığı erkekler teşkil eder. Fırat fözerinde rü de kurulacaktır. Şimdilik Fıratın Ev Doktora ; Saçkıran Hastalığı Saç kıran hastalığı, gerek başta ve gerek sakalda muhtelif büyüklükte ve şekilde bir takım tüysüz deri tabakalarının hasıl olmasıdır. Uzun zaman sirayet edici bir hastalık addolunan saç kiranın doktor Jakenin fenni id- dialarından sonra tamasla sirayet etmediği esası kabul olunmuştur. Saçkıranın esas sebebi hâlâ malüm değilse de cümlei asabiye- nin sarsılmasını müteakiben, ve ya mahiyeti meçhul olmak üzere alınan bir yaradan sosra ve ruhi bir buhran akabinde başgösterdiği çok vakidir. Bilhassa altı ile on iki yaş arasmdaki (o çocuklarda ize çarpar. Kadınlarda sık olur, si ve ailevi olanlarda az değildir. Saçkıranın daha ziyade cinsi vazifelerle alâkadar olduğunu gös- teren #miller de az değildir. Me- selâ gebe bir kadında saçkıran çok görüldüğü gibi hadım yapılan bir kadın veya erkeğin de bu ame- iyeyi müteakıp saçkırana tutuk dukları müşahede edilmiştir. Maruf doktorlardan bazıları, bu hastalığın irsi veya kisbi frengi ile alâkası bulunduğunu da iddia etmektedirler. Bu hastalığın en iğranç ve fena şekli döcalvante denilen fazla genişlemiş olanıdır ki hemen bü- tün başın saçını döker, başı kel- leştirir vücuda ve yüze sirayet eder. Deri gevşer, çabucak kırış- mak istidadını gösterir. Tırnaklar bozulur, çabuk kırılır, sararır. Sakalda baş gösteren saçkı- ranlar da çoktur. Hastalığın bu şeklini iyi etmek te güçtür. Hastalığım kirpik ve kaşlara sirayeti nadirdir. Fakat olmaz değildir. Hastalık hafif olduğu takdirde (2) ile altı ây arasında eyileşebilir. Fakat nüks ihtimak leri fazladır. (5) ile (10) ay süren saçkıran hastalıkları da görür mektedir. Bu hastalığı tedavi için kuv- vetli şeyler verilir. Fosfat wear» senik gibi açık hava şayanı tav siyedir. o Fikir yorgunluğundan uzaklaşmak ta lâzimdir. Ayrıca saçları dibinden kestirmek, hergün iki defa losyon ve kolonyalarla başı friksiyon yapmak icap eder, Maamafih bu friksiyonlar alkollü maddelerle olduğu kadar iyotlu, amonyaklı, kloroformlu madde lerle de yapılmak gerektir. Ültra « viyole ve rontken tedavileri de şayanı tavsiyedir. Birçok © ecnebi mekteplerde, saçkıranlının mektebe alınmaması kaydi kaldırılmıştır. — * Tekirdağında Ziraat Bankası Buğday Piyasasının Nâzımı Vaziyetinde Tekirdağ ( Hususi ) — Ziraat bankası bu sene köylü elinden 12 milyon kilo buğday mübayaa etmiş ve bunun tahminen 8 milyon kilosunu (o ecnebi o memleketlere satarak ( sevketmiştir. Sonradan tatbika başlanan buğday koruma kanunu üzerine fiatlerde dört kuruş ve daha fazlaya fırladığım dan şimdi ziraat bankası mübi- yaat yapamamaktadır. Bununla beraber ziraat bankası buğday piyasasını nezaret altında bulun- durarak buğdayın kilosunu 3 kur ruş 36 paradan aşağı düşürme- meğe çalışmaktadır.