B Maya Herkeste İlk Silâhı Patlatmak Korkusu Var Japonyanın Çin Üzerinde mutlak ve —ull*I.A::_ bir hak iddia etme- Cümhur mlvullcııl, Amerika kermari — kanınunun buçuk milyar doğark, Paradan bir yapmaya tahı hemen 20 harp SS etmesi oldi n oldi " etme: u. li 'l_:u Üzere sene — içinde 1 01 Jık yapılmasını muval ai Amerika, fakat her türiü he iYetinde kalmak, F yet Rusyadan sontu ERİRm z Tn karşı müşterek de mevzuubahis değildir. Çönla heti rika, şu sırada bir muharebe aa sevdasını aklına dahi iktedir. Onun içindir ki hâ. lerin inkişafı ve alacakları istika, Met Japonyanın Çindeki #etinin şekline bağlıdır. —— yayılma si; R — Sieyye Yugoslav Hariciye elmük ünere b en zi Teket ödecektir. “YTEM Solyaya hö- M Yertiçe bu oö, Macera. I Al Sar Miıntakası Ve Almanya Zwvaybrükken 7 — Dün burada Sar meselesi etrafında büyük tezahürat ğıpıhııı.. Alman Propaganda Nazırı inlerce halk karşısında demiştir ki: * — Almanlar bugün — haklarını müdafaaya uııııııah;uuıuc bir -l:l;ıhızımu.lıı. - rilen resrmi müdal lere Sar Kavzasının Ha? beyraklarına bürün. mesi Sarlıların — kendilerini Alman telâkki ettiklerini İspat edi her zaman için Almandır, Bötüa'dez. ya hüzürü: Söyl. İ Siddet ve keyfi Baraketı Kyitisbir gasbedemez. Ve bizi hak yolunda ;:e:dob_’:ıuiiını döndüremez. Bu ede n Almaı arşıhi bin Fransiz vardır. İ G l kalplerimizi ve ellerimizi ı k bağıralım ve yemin edelim i smanyaya sadikız ve Alman va- anını hiçbir zaman terketmiyeceğiz.,, PFrınııı Matbuatı İse 'arla 7 (H.yu) - Ğ Alman Propagande" hd SEĞRZ e'sin nutkundan ehemmiyetle bahse- diyorlar, — Pöti Parizyen — gazetesi diyor ki; , “Almanlar Sar tezahüratına 250 bin kişi iştirak ettiğini söylüyorlar. Hal. buki ortada 20 bin kişi ancak - vardı :u ıîn:nııı ıLn. on beş hususi tren azırlan ldi Iıı“;.llll;:lhh e —ancak dokuzu 'aris 7 — Sar ha bazı tezahürattan hhd'—-:.h"üııd-pd.- jan gazetesi diyor ki: *“Beynelmilel ihtilâflardan mutlak surette çekiniyoruz. Fakat muahede- lerin tamamen tatbikı hususunda da azmimiz mutlaktır. Sar ne Almanyaya, ne de Fransaya aittir. Bu toprak, rıdılll.ü. Cemiyetinin kefaleti altın. ton Romanya'da Haydutluk Talebeden Mürekkep Bir Çç'te E:luldu Mmürekkep bir hırsız çetesi yakalan- :ı:'t::' .Üııılalıdı tabancalar bulun- (Son Postâ: Yine Bükreşte geçeni Hne talebesi bir meb' snRa Des” hık yaparken meb'ese Gd malanda ha Alman Borçları Ve Amerika Vaşington, 7 — Hariciye nezare- SON POSTA Siyaset 'Devletler, Ya- imanBirŞatranç Müsabakasına / Tutuştu / İaır h Ç Fj A Ki ;*'_' D FÜ eZi — ©: çoi a LA ZK AŞ eZ HAÜ MA HİA A PST A 520 ZZ KA ÇA . a KA YA AAT "'ğ ;? ZEK : A SEr A KZATİ KA A L v M Ğ K V ) K), N xx“ Ü Aîî S KA BAD Resim, A manca Kisdderadaş garetesinden alızmuştır. Silâhları tahdit bahsinde en çok söz söyliyen Fransa ile (karşısındaki kılıçlı kedın), İngültere Çeli çatallı adam) nin, diğer millefler karşısında (arka- ları dönük şatranç pulları halindeki insanlar| naml silâhli ve kuvyetli - oldukla» rını gösteriyor. Tabit Afetler Irlanda Ve Avustralyada İki Şehir Harap Oldu Varşova, T7 — Vlodzümirzek köyü iki gün süren bir yangın neticesinde tamamen mahvolmuştur. 200 ev yan« miş, 2000 kişi .Fı;. kalmıştır. Vellington,(Yeni Zelant )7—Şiddetli bir yı)ıııırrluıı_'ı_ıı şehri harap etmiş, Romanya Suikasti «ağaçlar köklerinden sökülmüştür * Londra, 7 — İkl gün süren bir kazırga Irlandanın Velensiya şehrini harap etmiş, sahilde müthiş dalgala- rın biraz hafiflemesi için denize yağ dökmek mecburiyeti hanl ol e Çin'de Korsanlık n Ce- | tinin bir nevre: tebliğinde, Alman borçlarının 1 Brakma - Kontanmdi “Ezll M B | müzakeresinde Amerikalı alacaklılar | — Bir vuş Mükâfaten Bir Vapur Soyuldu derson Fransiz - Hariciye — Nazırlle | ya baml olacak herhangi bir Hong-Kong, 7 (AA) — Taiyi ie- görüşmek — İstemiştir. Bu mülâkat Amerikanın — muhalif abit Yapıldı e aa vi lern di yarın veya öbür gün yapılacaktır. — |Amerikada 3 Bükreş, 7 (Havas) — Geçenlerde | yüzüne uğramıştır. Korsanlar (10) bin Pati diyer kik “Fakat bu 'da Tayyare Kazaları| kaymakam Prekup tarafından krala | Zolar kiymetinde © Siya” zaptetmiş. aydınlatacağı ümit ""'“"ı__"y— 'azar günü birçok | karşı tertip edilen suikasti meydana | lerdir. Tayfadan (4) kişinin öldüğü ve - n ? kişi ölmüştür et YEĞSUĞ | YN Vir.çevuşa - sabtilli ebılali | Ööe gek Fücen . CU — GüRşL , ülmeyiniz. Diye ısrar etti. Hakikatler bazan acı olur, eserlerini takip ettim. Bütün fiki adamları da ittifak odiynrh.rl: genç yaşlar, İlk sevgiler ku li oldukları kadar sakattırlar :i:î. Bu neye benzer bilir misiniz. e ize genç bir fidan dikersi 8- 5- 934 Mukayese etmedi —İstihza etmeyin Münire Hanım, Eminim ki siz de kanaat yorsunuz, fakat kâadın bir erkeğin fikrini kabul etmek.., Münı;ıırı sözünü kesti; — Hayır.. — Aldanıyorsunuz, Makul - fikirleri neredı:ııy gelirse ve hayal karışık, — Bravo.. İşte bunu ayıkla- mak Vâzımdır. Bu hisler, hayaller, nıdırlar. ':.n' lnıı_ Onli ümitsizliğe — düşüren, i göstermeyen, kıran, ezen, sıhha kıyan hep bu hayaller, 'bislerdir. Münirenin bukleli başı yine kalktı: — Peci, Beyefendi. — Belki haklısınız. Fakat hayatı sizin gibi hep maddi çerçiveden görebilmek kabil mi., Hayalin, hislerin verdiği heyecani, zevki nasıl feda edebi- liriz. Tamamile bhayale kapılmak belki doğru değil, fakat kalbe, sevgiye ait davalarda olsun insan biraz hayalini işletmez mi? He- yecan kadar- tatlı şey var mı. Dümdüz, her noktası hesaplı, ölçöülü, makine gibi işliyen bir hayatın zevki olur mu? Hayri Arif Bey onu söylete- bildiği için memnundu. Neş'eli ve hararetli cevap verdir olur Münire Hanım. Ben de böyle bir şey söylemedim. Size gayet açık bir misalle maksadımı anla- İ ı İ ketinden ibarettir. Böyle bir genç ilk hoşuna giden kâza şık oldu- ğunu zanneder. Bütün heyecanı bu kız üzerinde toplamır. Hayal- leri, rüyaları hep odur. Onwun gözüne, onun kirpiğine, onun se- sine öyle bir kıymet vermiştir ki artık ondan başka her mahlük dünyanın en çirkin ve en muzır mabhlükudur. Sevgilisini cihanm en güzeli, en masumu ve en tatlın gibi görür. Bütün bu telâkkiler, görüşler hep o gayritabii heyecanım ver- diği gayritabit kannatlerdir. Niçin? 'N ları sarsabilir. Sağdan aşk — meltemleri bir başka H H İ ü E ; İ Karilerle Baş Başa İnsan bazen kendi bedbahti- sini kendi hazırlar, farkına var- mar. Bedbaht münevver — imzasile bana derdini anlatan karim bun- lardan biridir. Bu kadın dört se- nedenberi evlidir. Fakat bu dört senenin Üç buçuk senesi ka' ve gürültü içinde geçmiştir. Ko- cası huysuz bir adama benziyor. Fakat anlaşılan kadın da erkeği idare etmesini bilmiyor. Geçine- miyorlar. Bu kadına şu reçeteyi tavsiye ederim : Aile kabının içine sabır ve sebatı kor, eyice karıştırırsınız. Buna biraz muhabbet ve şefkat katınız, onu da karıştırınız. Hasıl alacak halitayı ateşin yanında tu- tunuz. Yani aile ocağının yanın- dan ayırmayınız. Kadım erkeği idare etmesini bilirse, yola gelmiyecek erkek yok gibidir, Kocalarımız sinirli, huy- suz, hırçın olduğu zaman ıehgp- lerini tahlil edip araştırmayız. Sa- dece teessüre Lpllır, biz de hırs çınlaşırız. Erkeği hırçın yapan hayattır. Hayat — mücadelesidir, Onun iş hayatım teskin ediniz, o vakit sizin hırçın olmiya bak« kınız olmadığını anlarsınız. Bina- enaleyh size tavsiyem sabır ve sebattır. Kocanıza GAT A ekla lukrdidir. * T. T. rumuzile bir genç dul bir kadına âşıktır. Fakat ailesi evlâtlarının bu dul kadınla ev- lenmesine taraftar değildir. Ka- dın vaziyeti emin görmediği için diğer bir talibe muvafakat cevabı vermeğe — hazırlanmaktadır. Er- kek bu halden müteessir - ve muztariptir. Halbukt bence vazi- yet sarihtir. Kadın başka bir talibe varacak değildir. Onun istediği şey erkeği nikâha sevk- etmektir. Bütün h_ıı:elı:!len bu neticeye varmak için kun%lnnı birer plândır. Erkeğin de nikâh- tan çekinmesi manâsızdır. Çünkü Ootuzunu geçmiş bir adam artık evlenirken ailesinin muvafakatini almıya mecbur değildir. Bir an evvel nikâhlanınız ve bu ıstıraplı yaziyete nmihayet veriniz. HANİMTEYZE baş eğdirebilir. Doğru değil mi? Genç kız dinliyordu. *Hayri Arif bey yine kendisi tasdik etti: — Bu böyledir Münire Hanım. Bu yaşta hislerile değil de muhas kemelerile karar verenler istikbak lerini daha iyi tayin edebilirler. Biraz sustuktan sonra güldü: — Siz kararmızı nasıl verdiniz acaba? ; Münire yavaş yavaş üzümlerini Y Sözlöriniz bir — noktadan doğrudur. — İnsan — ilk sevgisinde birarz aceleci, heyecanlı oluyor. Belki de bu heyecan kendisinden ahakeme küdretini alıyor. Zaten | insan o devirde bir sarhoş gibl oluyor. Fakat _înıııı daha acı hakikatler tmiş bile olsa bu ilk heyecan © kadar kuvvetli ki insana her engele, ber mahrumiyete hattâ her iztıraba tahammül kudreti veriyor. îhyrî Arif Bey düşünüyordu. Münire bu sözlerile ne demek istiyordu. k kara- j | | |