İngiliz Donanması Hem Galip, Hem vra Mağ'üâp İngiliz. donanması, son - haftalar içinde büyük manevralar yaptı. Bu manevraların ilk evvel harici, siyasi bir hedefi olduğu zannedildi. Fakst İngiliz İşçi fırkasının gazetesi olan (Deyli Herald ) in son günlerde yap- tığı ifşaat, bu zannın yanlışlığını meydana çıkardı. Bu suretle anlaşıldı ki bu manövraların hedefi harici olmaktan ziyade dahilidir. ve parlâ- mentonun kanaati Üzerinde mücss'r olmak için yapılmıştır. Biraz garip görünebilecek olan bu noktayı izah edeyim : İngiliz Bahriye Nezareti, silâhlar şekil üzerine artırmak — İstiyor. Bu hükümete — bir proje Birtakım deniz üstü ve bahsinin aldığı son kuvvetlerini münasebetle verilmiştir. altı gemisile tayyarelerin yaptırılma- | tına İlüzum — gösterilmiştir. — İngiliz hükümeti, bu projeyi kale almadan evvel bir tecrüble yapmak istemiş ve donanmanın, bugünkü ihtiyaca kâfi gelip gelmediğini anlamak maksadile Büyük müdafaa manevraları icrasını emretmiştir. Bir faraziyye olarak İngi- liz vatanı dışarıdan taarrüza uğram $ gibi gösterilmiş ve İngiliz donanması suu müdafaaya memur edilmişlir. Donanma, bu vazifesini " muvaffa- kiyetle bitirmiş ve İngiliz bahriye nezaretinin talebinin haksız'ığını filen isbat etmiştir, Deyli Herald, bu münasebetle — “ İngiliz bahr'yesinin asekertik noktasından kazandığı zafe- rin siyasi noktadan bir. mağlübiyet teşkil ettiğini, kaydediyor, Maamafih, bu netice, bence, yine hgiliz milletinin lehinedir. Çünkü bu hal, İngiliz bahriyesinin tahminin- d_' yanıldığım, fakat yalan söyleme- diğini gösterir. Çünkü — yalancılık Yoluna bir defa girdikten asonra do Danmanın manavrastınmı. bozmak ve fena bir neticeye vardırmak zor bir ey olmazdı. Hâdise, İngilterede ve ?ııgilıuı-yr. münbasır olmak — Üzere medeni ahlâkın hâlâ — yüksekliğini müuhafara ettiğini gösteriyor. Süreyya —— Romanyada Yeni Sulkast Yok Bükreş, 9 (A. A.) — Her hangi bir lulkıılş,'pbckııl meydana ;ıı.'.,ıı_ dığına dair bariçte dönen — şayialar tekzip edilmektedir. #Bon Posta « nn Edebi Tefrikası: 38 Burhan “Cahze ALAY dek Kadia' Sallan Ti n Sti etlirmekten onu men ed.eır::zk.kuk hüi, pespaya bir t Ki sokakta 4a vdin... Buna temellük et İzulur. Uı'cıl mLk Vei öylc sebcplu K melâike derecesine çıkarmak için öyle bahaneler icat Necdet gölüyordu: - âmmı yaptın hal — Fayret etme, det. Ben Gölsümün taliedeki eç gunluğundan şüpheleniyorum. His- Terim beni aldatmaz. Senden biraz mukabele görse eminim ki deli gibi aşkını ayaklarına atacaktır, — Neler söyliyorsun - Münire, Çocuk- gibisin! Münire sakindi: — Telâş ettiğim için söylü- yorum zannetmel yalnız hakikatı gördüğümü — anlatıyorum, Sana | dır. Fransadaki Son Hâdiseler Ve Bir İzah Oranj. 9 — Eski Başvekil M. Da- ladye burada toplanan Fransız radikal tosyalistlerinin kongresinde, Staviski rezaletinden sonra patlakveren (6) şubat kanlı hâdiseleri hakkında bir nutuk söylemiştir. O esnada Başvekil bulunan M. Daladye demişlir ki : * — Birtakiım faşist teşekküller parlâmentoyu dağıtmak ve diktatör- Ü cebren ilân etmek istemişlerdi. Meclise kalatalık bir kütle halinde girmek isteyen nümayişçiler polise karşı ateş açmışlar, polisler de ken- dilerini müdafaa için silâh kullanmak meeburiyetinde kalmıştır. Yoksa hü- kümet hiç bir zaman aleş emri ver- memişlir. Bu hâdiselerin mes'uliyetini tek başıma üzerime alıyorum. O esnada faşistler muntazam teşekküller halinde gelmişler ve yine öy'ece muntazam şekilde çekilmişlerdi. Ken- dilerine sonradan karmakarışık - bir vaz'yette iltihak eden diğer nüma- ilerle meraklılar ortada kalmışlar Ölenlerin çoğu da bunlara men« reket hükümet tarafın- tan sonra kabine yine sükünetin iadesi için istifa etti. , Kongre tu nultku alkışlarla kar- şilamış ve M. Daladye'ye karşı tam itimadı olduğunu bildirmiş- tir. Ayni zamanda faşist'iğin şiddetle aleyhinde bulunan bir de karar sureti kabul edilmiştir. Fransız Komünistlerinin Nümayişli Tiyonvil, 9 (A.A.) — Binden faz'a | sol cenahçı başlarında komünist şef- büyük bir nümayiş slerle carpışmışlar- dağıtarak ler olduğu balde yapmışlar , ve pi Po'ls nümayişçileri yüzlerces'ni tevkif etmiştir. Nümayişçi'er yanlarında birçok silâklarla beraber komiserliğe hücum ederek zaptetmek istemişler, bu me- yanda iki polis yaralanmıştır. Fas'ta İspanyol Hareketi Madrit 9 (A.A) — Büyük mik- yasta silâh Kaçakçılığının merkezi olan Fas asilerine silâh satan İfni şebri, dün ceneral Kabaz tarafından işgal edilmiştir. İfni etrafındaki ara- zide mübim ve zengin fosfat ve potas Szdenleri bulunduğu söylenmektedir. 10.4. 934 EMRi hayatıı b(—l'ıe niıyiılliî(ne':î::u birnlkıu n ©, Şefkat gös- termeye onun :!ığı fedâhlrhğı eye me; Buna .i.ıcn de ııecyburuııı_ ııı:r::n; bana öyle ge.iyor ki ona en bî- yük iyilik memleketine öıd;:— mektir. En büyük fenılıkğı.. — Ey, ne imiş 0? , ,— En büyük fenalık da onun hislerine alâkadar olmak. Münire bir az durup — ilâve etti; — Küçük bir temayll onu betbaht etmeye kâfidir. z Necdet Münirenin fikirlerine itaat etmeye alışmıştı. Ona olan sevgisi daha ziyade böyle takdir ve hürmetten geli- yordu. Bu gülsüm bahsı ne zaman açılsa Münire yalnız bu noktada ısrar ediyor. Ona temayül gös- termemesi için Necdeti daima ikaz ediyordu, Gülsüm — İstanbula geldikten SON POSTA Gönül İşleri l Okuyucuların Amerikan Donanması.. Sorduklarına 100 Gemi Ve 300 Tayyare 30 Günlük | Bir Talim Yapıyor Amerikan donanması manevrada San - Diyöge “ Kaliforniya » , 9 |ümi, (300) tayyare ve (35000) kişi işti. (A. A.) — Amorika deniz kuvvetleri, bugün Panama kanalına ve oradan Puertorike ile Vierj adalarına kadar uzanan (4,000) milük bir sahada ma- nevralarına başlamışlardır. Otuz gün Lürecek olan bu manevraya yüz ge- mensup rakip gruplar, baş papazları Leon Turyan'nın katli hâdisesi mes'u- liyetini biri atarak dövüşmüşlerdir. Rakipler, ellerinde bıçaklarla — so0- kakta karşılaşmışlar ve bu yüzden 9 kişi yaralanmışlır. Mühim polis kuvvetleri birçok tevkifat yaparak sükünu lade etmiştir, Hâdise esnasında Bir polisin kulağı kopmuştur. nin Üzerine ——— Bir Mayıs Bayramı Berlin, 9 (A. A.) — 1 Mayıs günü, | Alman amelesi bayramında 25 bin işçi orak çekiç işaretini taşıyarak, resmi geçide iştirak edeceklerdir. Hükümet bu işareti fesat kaynağı mahiyetinde telâkki etmemektedir. Bu formada sonra vücutça toplanmıştı. Fakat genç kızım Truhunda bir dor- günlük — başlamıştı. Zaten ağır işleyen hisleri onu adeta melan- kolik bir hale getirmişti. Necde- tin annesi oğlunun hayatını ka- nile kurtaran genç kıza Ööz evlâ- di gibi bakıyor. Onunla meşgul oluyor. Her akşam deniz kıyı- sında gezdiriyor doktorların söy- ledikleri her şeyi yapıyordu. Hatta bunu ihmal eden Nec- dete bazan çıkışıyor. — Şu kızı bir günde sen al gezdir! diyordu. Bu hareketin Münire üzerinde yapacağı tesiri pek iyi bilen Nec- det oralı olmiyordu. Yalnız - bir iki defa bep beraber daha sa- bahtan yemeklerle Göksuya git- mişlerdi. * Münirenin, annesinin de bera- ber bulundukları bu gezintilerde Gülsüm biraz canlamıyor, neş'ele- niyordu. Fakat yalnız kaldığı zaman- lar iri gözbebekleri bulutlanmış gibi renksiz, cansız, hareketsiz düşünüyordu. Necdetin annesi bir iki defa bumun bu halinden şüphelendi. Necdete sordu. O: — Gülsüm düşünecek kız de- gildir. Onun hali öyle! Diye garip bir cevap aldı. Fakat ihtiyar kadının gözlerim Ame;ikadzıîi_ Ermenıler i i I rak etmektedir. Manevradan soara donanma Nev- york sularına gidecek ve mayıs ayı sonlarına doğru Hudson nehri üzerin- M. Ruzveltin. önünde — bir geçit de resmi yapâcak Geçenlerde Öldürülen Bir Papas Yüzünden Biribirlerine Girdiler Boston 9 (A.A.) Ermeni kilisesine | Şikago 9 (ALA) — Bura Ermeni- leri de ayni sebepten dolayı çarpış- mışlardır. 4 kadın, üç erkek yaralan- miş, —4 kadınla — bir erkek — tevkif edilmiştir. Amerikadaki İtalyanlar da Kavga Ettiler Şikago 9 (A.A.) — İntihabat - için yapılan siyasi mücadeleler yüzünden Şikago İtalyan mahallesinde birçok hâdiseler olmuş, bir kişi ölmüştür. aa Arazi Kayması Vestpoint 9 ( A. A.) — Dün ani olarak yüz'erce metre arazi kaymış, 3 otomobil toprak Aaltında kalmıştır. Fi kişi ölmüş, 6 kişi yaralanmı genernesenenenA N ayrıca Göle'nin başı ve alnında da” Hitler işareti vardır. den kaçmıyan bazı haller onun şüphelerini kuvvetlendirdi. Gülsüm Necdetin yemeğe gel- mediği akşamlar pek az bir şey yiyor, sonra derhal odasına çe- kiliyordu. Onu birkaç kere takip etti. Gülsüm odasının Münirenin ya- hsına bakan penceresine — oturup gelene ve gidene bakıyordu. Bu hareket adi bir tecessüs- ten ziyade Necdetin yalı ile olan münasebetici tetkik etmekti. Gül- süm izah edilemiyecek bir şekilde onlarla alâkadar oluyordu. Necdetin annesi bu durgun ve içli kızın bu şekilde eski sıhhatini bulacağından endişe ediyordu. Necdet haftanın hemen birkaç gecesi akşam yemeğini yalıda yiyor ve geç vakit dönüyordu. Bu akşamlar Gülsümün odasında o gelinceye kadar lâmbanın söm mediği görülüyordu. Ve artık o, hizlerini - saklıya. . Yalnmız genç kaz Necde- ?iıı:y:;:!:ast bir ışkeâ olmadığını düşünerek bu hislerini yenmiye çalışıyordu. Münireden çekiniyordu, Onun yanında az konuşuyor. Onun müstehzi gözlerinden kaç- mak ister gibi daima sakin bır gölge halinde hareket ediyordu, Necdet ona derin bir hürmetle muamele ediyor, sık sık yaptığı |Cevaplarım Muzalfer Böyet 38 lira ile bir yuva kurmak, bir kızın ve sonra çoçukların mes'uliyetini omuzlarınıza yükle- mek güçtür. Daha gençsiniz. Bire kaç sene daha bekleyebilirsiniz. * İstanbulda A. R. Beyer Evvelâ amcanızla muhabere ediniz. O sizi davet ederse © vakit gitmeyi düşünürsünüz. Av- rupada bir adamın, fazla bir | boğazı beslemesi kolay değildir. Orada çalıştıktan sonra muvaf- fak olmamanıza bir sebap yoktur. idarda Kemalettin Bey Kendisine selâm | zaman bakışı kâli b değil midir? Ne is h:î.ıen elini uzatıp sizinle ahbap- hık mi etsin? Bu iş bu kadar ko- lay olsaydı, — sevişmenin zevki kalmazdı oğlum. * Ezkişehirde Bahri Efendiye: 16 yaşında kız hakikaten sa- bi sayılır. Ailesinin kızı ver | mek istememeleri doğrudur. Ma- | dem ki bu kadar sevişiyoraunuz; | bir iki seno dâha beleseniz ne olur? Ka Hicran Hanıma: Bir genç kızın bir erkeği ta- kip etmesi ve ona hissini izhar etmesi, —bizde kızın aleyhine hüküm vermeyi mucip olur. Onun için düşündüklerinizi yapmayınız. Onunla tekrar bir suvare veya çayda — buluşmak — imkânlarını araştırınız. * Ankarada Gönül Hanımas Bu kabil erkeklerden korkul- maz. Onun alâkasını' bir hastalık tellâkı ediniz, zaten hakikat ta budur. Kocanızın başka bir has- talığı olsaydı onu mazur göre- cek değil miydiniz? Onun bu ku- suruna göz kaparsınız, diğer hu- suslardaki — anlaşmakta — güçlük çekmezsiniz. Her halde çocuğu nuzu — yetim birakmaya kolay kolay razı olmayınız. HANIMTEYZE fedakârlığından bahsediyordu. O zaman genç hastabakıcı henüz eski karanfil rengini bulmıyan kalın dudaklarını büküyor: — Rica ederim yüzbaşı bey, bundan bahsetmeyiniz artık! diyor- du. Ve bunu söylerken iri yeşil gözlerinde daha birçok fedakâr- hklar etmeye teşne - parıltılar görünüyordu. Genç kız ona bir türlü Nec- det Bey diyemiyordu. Taşrada —bir itiyat baline gelen bu tarza o da alışmıştı. İs Anadoluda —memurlar - isimler'le değil —memuriyetlerile — çağınlır, Kaymakam Bey, Mustantik - Bey, Şube Reisi Bey, Tahrirat kâtibi B, Malmüdürü Bey. Askerler de ayni merasime tâbidiler. Jandarmalara ve zabitlere rütbelerile hitap ederlerdi. Yüzbaşı Bey, Binbaşı Bey, Kumandan Bey. Necdet hastaneye yattığı za- möan ona herkes : — Yüzbaşı Bey! Demeye başladılar. Ve o gündenberi Gülke şüm bu ismi değiştirmedi. Hattâ öyle geliyordu ki ona Necdet Bey demekle adeta saygısızlık etmiş olacaktır. Münire nişanlısını daima ismi ile çağırdıkça Gülsüm —adeta utanıyordu, ( Arkası var Wti »