Gâvur Mehmet Yedi (Aşık)lar Şirketi Hert hakkı Gâvur Mehmet Mevkuf?!. mahfuzdur 10- 4- 934 Tefrika No, 92 İki tebdil memuru, Gâvur Mehmedi, apar topar tevkifhaneye tıkmışlardı. .—. Gece saat üçe gelmiş; cadde- den gelip geçenlerin de arkası kesilmişti. Bu esnada Galata ta- rafından kapalı bir kupa arabası geldi. Karakolun önünde tevakkuf etti. İki sivil tebdil memuru, ite kaka bir adam çıkardılar. Sürük- liyerek karakola soktular. Kara- kola girer girmez, memurlarla bu adam arasında bir mücadele başladı. Silleler, tokatlar, yum- ruklar, sövüp saymalar birbirine karışıyor; bütün bu gürültülerin Üslünde sert bir adamın, ağıa alınmaz küfürleri dolaşıyordu. Karakolun arka tarafındaki odada mevkuf bulunan üç şahıs karyolalarından fırlamış, kalkmış- lar; kulaklarını kapıya dayamışlar- dı. Hepsi de derin bir korku ve endişe içinde dışarıyı dinliyorlar; vakit vakit kollarile birbirlerini dürtüyorlardı. Gürültü, bu oda- dan tarafa yaklaşınca mevkuflar, korkularından hemen yataklarına girmişler, yorganlarını başlarına çekmişlerdi. Odanın önünde son bir müca- dele olduktan sonra kapı şiddetle açılmış; o adam zorla içeriye atık maştı. Uzun bir uğraşmadan son- ra odanın ortasında boylu boyu- na yatan bu adam, yorgun yor- gun nefes alırken öteki mevkuf- lar da yavaş yavaş başlarını kal- dırmışlar, bu yeni mevkufa bak- mıya başlamışlerdı. Bu adamın yüzü, gözü kan içinde idi. Sıkı- mış dişlerinin arasından daha hâ- lâ boğuk boğuk küfürler işiti- mekte idi. Mevkuflardan Üsküdarlı Meh- met Efendi, mülâyim bir sesle: — Geçmiş olsun, birader. Dedi. O zaman, yerde yatan mevkuf, yattığı yerden ağır ağır vücudunu kaldırdı. Etrafına baktı: K — Siz kimsiniz?.. Yoksa siz- — de hapis misiniz?. Diye mırıldandı, Mehmet efendi, sesini alçal- ye, Çatalçeşen İSTANBUL Gazetemizde — çıkan — yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize aittir. ABONE FiATLARI İ la|jı1 Sene| Ay | Ay | Ay Kr. Kı Kr, | Ku 1400 | 750| 400 | 150 2700 (1400| 800 | 300 TÜRKİYEYE ECNEBİYE Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. ilânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk lâzımdır. tarak mukabela etti: — Evet.. Biz de hapisiz. Kalk otur, bakalım.. niye getirdiler, seni?.. Yeni mevkuf, ağlaya ağlaya cevap verdi: * — Başıma geleni — sormayın birader.. üç gün üç gecedir, aç ve susuzum. Dayak yemekten kırılmadık kemiğim kalmadı, Ka- bahatim ne imiş, biliyor musu- nuz?.. — Hayır... — Sadece bir arabacıya ben- :emek.ı. Mevkuflardan Hüsnü Bey de söze karıştı: — Bu da tuhaf.. sadece bir arabacıya benzemek için bir in- sana bukadar zulum yapılır mı? — Yalan söyleyecek değilim ya, a efendi... Evet, bütün cür- müm, günahım.. sadece bir ara- bacıya benzemekmiş.. amma bu arabacı, bildiğiniz âdi arabacılar- dan değilmiş. Aman, yehu.. Bir lokma ekme- ğiniz, bir yudum suyunuz varsa.. Allah rizası için veriniz. Fena halde başım dönüyaor. Mevkuflar merak - içindelerdi. Acaba bu yeni mevkuf kimdi?.. Bu esrarengiz mesele, neden iba- retti. Eğer benzetilen bu arabacı alelâde bir adam olsaydı, bu mevkufa bu kadar zulum ve iş- kence yapmazlar, getirip buraya kapamazlardı. Yeni mevkuf, Mehmet Efendi tarafından kendisine verilen ek- mekle ince ince kesilmiş hâlis Kayseri pastırmasını büyük bir iştiha ile yerken Hüsnü Bey sordu: — Hemşerim, nerelisin sen?.. — İzmirliyim amma.. İstanbu- la küçük gelmişim. — Ne iş yaparsın?.. — Vallahi, bellibaşlı bir işim Yoktur. Nerede ekmek parası bulursam, oraya atılırım. Amma.. Elimden uçan kuş bile kurtulmaz. — Adın ne senin? — Asıl adım, — İbrahimdir. amma, beni tanıyanlar somun pehlivanı derler. Hafif bir gülüşmeyi, derin bir süküt takip etmişti, * Aradan üç gün geçmişti. Bu müddet zarfında, somun pehlivanı İbrahim kendisini — arkadaşlarına pek çok sevdirmişti. Onlara, ha- yatının birçok maceralarını anlat- tığı gibi; Onların hayatına ait te birçok şeyler öğrenmişti. İbrahim, arkadaşlarına okadar büyük bir emniyet telkin etmiştiki ona, Sul- tan Murat meselesinden - te'vilen - bahsetmekten bile çekinmemiş- lerdi. İbrahim, bu meseleyi de- rin bir alâka ile dinlemiş: — Vakıa benim aklım böyle politika işlerine ermez amma.. Eğer hayırlısı ile şuradan sağ | selâmet kurtulursam; ben bu işe | atılırım. Bol parah bir iş... Benim için tam biçilmiş bir kaftan.. Demişti. Mevkufiyetinin üçüncü günü, somun pehlivamı İbrahimi isticvaba götürmüşlerdi. O gitlikten sonra dört mevkuf arkadaş, onun av- detini sabırsılıkla beklemişlerdi. (Arkası var) — Aman, lütfen sıkı bir fi- ren yapar mısın:z?. ı Dünya İktısat Haberleri I Çai a l TA A MRİ Dünya Ticaret Filosu Azalıyor Londradan bildiriliyor: Dünya ticaret filosu to- najı (1933) sene- sinde (2,700,000) tonilâto Aazalmıştır. Bu tenakus batan, hasara uğrıyan veyahut seferden — çıkarılan — gemilerden ileri gelmektedir. ( 1932 ) sene- sindeki azalış yalnız iki milyondu. (1927 ) senesindenberi dünya ticaret filosunun azalışı hiç bir sene bu miktarı bulmamıştı. Bu adet deniz ticaret işleri tarihinde yeni bir rekor teşkil etmektedir. Bu hususta tam bir fikir edinmek için aşağıda istalistik cetveline bir göz gezdirmek kâfidir. (1927) senesinden bugüne kadar her sene kaybolan veya seferden çıkarılan vapur adetleri ve bunların tonaj miktarı beynelmilel resmi kuyu- datta şöyle tesbit olunmuştur. ton olarak Senesl Vapur adedi — umuml tenaj miktârı 1927 — 786 1207444 1928 — 913 1550362 1929 940 1655517 1930 — 791 1444672 1931 806 1512272 1932 840 2139168 1933 — 1102 2688226 Bu rakamlar arasında en bü- yük hisse İngiltereye aittir. (1933) senesi tonakuzunun (222) vopuru İngiliz, (78)i İtalyan, (92)si Al- man (47)si Yunan ve (51): Japon ticaret filolarına aittir. Fransa (15) parçe ile altıncı olarak gelmek- tedir. Büyük Zıyan| İngilterenin * Viyanada önümüzdeki mayısın on altısından on sekizine — kadar « Avrupa — İktısat Konferansı,, top- lanacaktır. Şimdiye kadar Viya- nadaki tertip heyetine gelen ma- lâmata nazaran bu — konferans fikri hemen her tarafta çok mü- sait bir surette karşılanmış ve birçok memleketler murahhaslar veya müşahitler göndermeği ka- rarlaştırmışlardır. Her nevi siyasi cereyandan ziyade bilhassa bugünkü dünya buhranını yenmek gayesile top- lanacak olan bu — konferansa Avusturya - Hükümeti ayrı bir ehemmiyet vermektedir. Hükü- metin Meb'usan Meclisi Sarayını konferansa tahsis etmesi bunun en canlı misalidir. Geçen kânu- nuevveldenberi — çalışınakta olan “Avrupa İktısat Konferansı,, ter- tip heyetine her taraftan çok mühim raporlar gelmiş bulun- maktadır. Bunlardan maada bu heyet birçok memleketlerden te- Avrupa İktisat Konferansı şısında Mükellefler ( Baştarafı 1 inci sayfada ) ra taksit müddetlerinin gelmesile başlayacaktır. S — Eski kanundaki mükel- lefiyet nisbetleri ile yeni kanunun nisbetleri arasında fark var mıdır? C — Safi kazanç üzerinden beyanname vermeye mecbur olan mükelleflerin vergi nisbetleri ara- sında fark yoktur. Eski kanun- daki nisbet neise yeni kanundaki de odur. Eski kanuna göre tüca- ret yaptıkları yerlere takdir edi- len icarlar üzerinden kazanç ver- gisine tabi olan mükelleflerden ahır, arabalık, garaj, kayıkhane ve emsali gibi yerler işletenlerle çanak, çömlek satanlar ve yalnız pişiricilikle meşgul olan fırıncılar tevhidiküsurat kanununa — göre işgal ettikleri yerlerin mukadder icarlarının yüzde otuz beşi nis- betinde vergiye tabi idiler. Yeni kanuna göre bunlarla hasırcılar, muytaplar, (dokuyucular ve saire) nalcılar, muafiyetin haricinde ka- lan köy değirmenleri işgal ettik- leri yerlerin yüzde (20 ) si nisbe- tinde vergiye tabidirler. Bakkalların, Kasapların da Vergisi İniyor Bakkal, kasap, sebzeci, mey- vacı, kömürcü gibi ticaret erbabı eski kanuna göre işgal ettikleri yerlerin mukadder icarının yüzde (45)i nisbetinde vergi veriyorlardı. Yeni kanuna göre bunlarla aktar- lar, kahveciler, aşçılar, tenekeci- ler, camcılar, nalbantlar, müskirat bayileri, umumi hamamları İşle- tenler, arzuhalciler, ziraat aletleri yapanlar ve satanlar işgal ettikleri yerlerin gayrisafi iratlarımın yüzde (25)i nisbetinde vergi verecek- lerdir. Terziler, Fırıncılar Terzi, fırıncı, çilingir, macı, demirci, bakırcı vesaire gibi esnaf eski kanuna göre yüzde kırk beş nisbetinde vergi veriyorlardı. Yeni kanun bu nisbeti yüzde 35 e indirmiştir. Pansiyonlar, Kahvehaneler Pansiyoolar, Alkollü içki kullan- mıyan gazinolar, kahvehaneler, çayhaneler, berberler, demir ve bakır mamulâtı satanlar eski kanuna göre yüzde 55 nisbetinde vergiye tâbi iken yeni kanun bu nisbeti yüzde 35 e indirmiştir. Seyyar Satıcılar Limanlarda, pazar yerlerinde seyyar halinde icrayı faaliyet eden her nevi san'atkârlar, sim- dellâllar, — kabzımallar, sarlar, darik etmiş olduğu istatistiki ma- lümata müsteniden faideli bir teşrikimesaiye — esas - olabilecek tetkikler hazırlamıştışr. Bu tet- kikler ve projeler konferansın tâli komisyonlarında — müzakere olunarak kat'i şekillerini alacak- lardır. * Dünya — pazarlarında pamuk Mısırın Yüzü Güldü| sıyın yüzünü gül- dürmüştür. Bütün iktısadi ve mali işlerinin pamuğa bağlı ol- ması itibarile bu hal Mısır iktı- sadiyatını — hissedilir. derecede düzeltmiştir. Eski —senelerden Mmüterakim stok bulunmayışı da bu işi kolay- laştırmış ve bu senenin rekolte- sinden hemen yüzde yetmişi bu yüksek fiatlerle satılmıştır. Alâkadarlar, yeniden bir fiat gerilemesi olmaz ve başka zor- luklarla karşılaşılmazsa, Mısırda büyük bir iktısadi kalkınmaya şahit olunacağına kanidirler. mesi bütün Me- fiatlerinin yükse- | kazancının (17) misli vergiye tabi iken yeni kanun mucibince bunlar (12) misli yevmiye ile vergiye tabi olacaklardır. Barlar, Meyhaneler Bar, umumhane ve meyhane- ler eski kanuna göre iradı gayri safilerinin yüzde yüz otuzu nisbe- tinde —vergi veriyorlardı — yeni kanun buü, nisbeti — muhafaza etmiştir, Vergi Kaçıranlar Kazanç vergisinin tarh ve tahakkuk muamelesi ikmal ve vergi tahsil olunduktan sonra gerek senesi içinde ve gerek tahakkuk müruru zamanları ol- madan herhangi bir ihbar veya deliller çıkarsa kanunda - yazılı selâhiyettar memur ve heyetler tarafından tetkikat yapılır netice- de ticari defterlerde hesap hile- leri veya muntazam vesika bu- lundurmayı veya çift defter tutul- ması gibi vasıtalara müracaatla verginin — saklandığı — meydâna çıkarsa bu kısma ait olan vergi dört kat olarak tahsil edilecektir. 8 — Serbest meslek erbabı nasıl vergiye tabi olacaklar? C — Yeni kanunun on doku- zuncu maddesi mucibince diş ta- bipleri, dişçiler, dava vekilleri, müteahhitler, mimarlar, kimyaker- ler, baytarlar, doktorlar, avukat- lar, mühendisler, müşavirler, mü- tehassıslar gibi serbest meslek erbabı işgal ettikleri yazıhane, idarehane ve muayenehanelerinin gayrisafi iratları üzerinden vergiye tabi olacaklardır. * Şimdiyekadar bu gibi serbest meslek sahipleri kazanç vergisini beyannamelerine göre veriyorlardı. Eski maliyecilerin iddiasına göre de bu şekilde beyanname verenle- rin de birçok vergiyi sakladıkları muhakkak addediliyordu. Büyük Millet Meclisi diğer bütün mükelleflerin kazanç vergi nisbetlerini indirirken — Bütçede melhuz açıklığı da bu gibi ser- best meslek erbabınm vergi şekil- lerini beyanname usulünden gayri safi irat esasına çevirmekle ka- pamak istemiştir. Yeni kanuna göre serbest meslek — erbabı 1 kânunusani 934 tarihinden iti- baren oturdukları yerlerin kiraları nisbetinde ve maktuan vergi ver- miye mecburdurlar. Doktorlar ve avukatlar bu verginin ağır ola- cağını nazarı itibare alarak nis- betin indirilmesi için Maliye Ve- kâletine ve Millet Meclisine mü- racaata karar vermişlerdir. VAPURCULUK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentalığı Liman Hııı,_'rı_lefon: 22925 İzmir ve Mersin Sür'at Yolu İNÖNÜ gnp isan Cuma Sirkeci rıhtımından sa- at 10 da kalkacak. Gidiştee DOĞRU (İZMİR ) , Antalya, Mersin, Payas, dönüşte bunlara ilâveten Alanya, Küllük, Çanakkaleye uğrayacaktır. Kimyager Hüsameddin Tam idrar tahlıli 9O0 kuruştur. Bilü- mum tahlılât, Bahçekapı Emlâk veEy: tanı Bankası karşısında İrzet Bey Han (15429)