ibayba vi V Z3 — Fato, Sen Misin Fatom! Acaba bu sarışın delikaı;i; Melek'i mi yoksa Esma Sultanı Kara Cehennem Her Hakkı Mahfuzdur Tefrika No. 31 < mı Sevecekti ? ö bi R ni Dedi... Şu anda ikinci Mah- mudun çehresine dikkat edilmiş olsaydı, adetâ acı bir kıskançlık eseri belirmişti. Çünkü padişah, saray kadınlarının içinde en çok onu sever; ve bilhassa oynadığı oyunlardan pek çok neş'e hisse- derdi. Esma Sultan, derhal verdi: — Hüsnü Melek buradadır, As- lanım... Şu anda burada bulun- mayışı, zatişahanenize ait bir hiz- metten ileri gelse gerek... Akşam serinliği biraz ziyadece gibi idi, sakın üşümüş olmayasınız.. Bir- kaç gündenberi akşamları bize adeta bir ürperme geliyor. Ren- ginizi biraz solgunca gördüm de, adeta korktum.. Esma Sultan, bu gözlerle biraderini oyalıyor ve koltuğuna girerek merdivenden yukarı çıkarıyordu. cevap . Hüsnümelek, Esma Sultandan emir ahp ta, kapıdan fırlar fırlamaz, doğruca bodrum katına koşmuş.. Ender açılan bu küçük kapının kol demirini güçlükle kaldırmış, kapıyı açmış.. Artık tamamen kuvvetten düşen sarışın delikanlıyı içeri çeker çekmez kapıyı tekrar kapamıştı. Bu delikanlı, okadar bunalmış ve bitap kalmıştı ki: içeri girer girmez, — düşmüş — bayılmıştı... Hüsnümelek, gürbüz, — kuvvetli, ve bilhasaa çok becerikli bir kadındı. Eskiden beri Esma Sulk- tan sarayında yetiştiği için birçok maceralar karşısında kalmış ve.. gitgide pişkin bir hal almıştı. Bayılan delikanlıyı omuzların- dan yakaladı. Sürükliye |sürükliye oradaki sedirin Üstüne çekerek, ot minderin üstüne yatırdı. Der- hal göğsünü açarak kalbini yok- ladı: — Yaşıyor. Diye mırıldandı. Ve sonra, hepsi hünkârı istikbal hazırlığile meşgul olan saraylılardan birinin odasına girerek bir surahi su aldı. Tekrar delikanlının yattığı odaya geldi. Kapıyı kapadı. Yü- züne yavaş yavaş su serpmiye başladı. Bodrum katında bulunan oda, artık — biribirlerini göremiyecek derecede kararmıştı. Sü serpil- dikçe — delikanlının aklı başına geliyor. Elleri yavaş yavaş hare- ket ediyordu. 'Delikanlı, ateşler içinde yanan ellerile Hüsnümele- » gin ellerini yakaladı. Zayif bir sesle: — Fato.. Sen misin Fatom?.. Diye mırıldandı... Zeki Hüsnü- melek, söylenen bu kadın isminin, ya bir sevgili ve yahut bir zevce olduğunu anladı. Sesindeun belli olmamak için o da hafif bir sesle: — Evet canım, benim... Fakat sen, hastasın.. Sakın kendini yor- ma.. Hem sus.. Hem de kımil- danma... < Cevabını verdi... şiddetle inledi: — Evet hastayım.. Başım çok ağrıyor.. Su.. Bir yudum su... Diyebildi ve sonra süküt etti. Melek; ona güçlükle birkaç Delikanlı, yudum su içirdikten sonra, orada- ki yastık —örtülerinden — birini uzun uzun parçaladı. Bunlarla de- likanlının başındaki yarayı sım sıkı sardı. Karanlıkta, el yordamile bu işleri görmek, onu epeyce üzmüş ve yormuştu. Delikanlının yanına diz çökerek oturdu. Elile onun ellerini tuttu. Bu eller, yüksek bir hümmanın eserini gösterecek derecede yanıyordu. O zaman Hüsnümelek, kendi kendine s0r- du: — Acaba bu delikanlı kim- dir?.. Fato, onun nesidir?.. Eğer sevgilisi ise, bu aşkı onun kak- binden sürüp çıkarmak mümkün olabilecek midir?. Şayet —müm- kün olursa.. bu delikanlı kendisini mi sevecektir?. Yoksa, Esma sultanı mı tercih edecektir?. Bu sualler Melek'in kalbinde bir düğüm teşkil ediyor.. Hayatı yalnız ihtirastan ibaret bilen bu saray kadınını; önündeki gencin yaşayıp yaşamıyacağını düşünme- den evvel, bu menfur hisler ar- kasında sürükliyordu. Melek, coşan hislerinin verdiği bir sersemlikle odadan çıktığı zaman başı dönüyordu. Odayı kilitledi. Anahtarı yanına aldı. Koşarak koridoru geçti. Alt kat merdiveninin başında — toplanan haremağalarından birinel — Beşir!... Diye yavaşça seslendi. Beşir koşa koşa geldi. Melek, onu kolundan tutarak koridorun methaline getirdi. Sert ve mütahakkimane bir sesle: — İyi dinle Beşir.. Buradan bir yere ayrılmıyacaksın. Bu ta- rafa, hiç,, amma, hiçbir kimseyi geçirmiyeceksin. Şayet bu taraf- taki odalardan bir ses duyarsan koşa koşa geleceksin. Sadece kendini bana — göslereceksin... Sana bu emri, Sultan efendimiz tarafından veriyorum. Eyice anla- dın mı ?.. Sonra karışmam ha.. bir çuvalın içine girer; denizin dibine kadar gidersin. Diye sıkı sıkı tenbih etti. Sarayın bu kısmı, çoktanberi kullanılmadığı gibi saraylılar da bu gibi emirlere alışık oldukları için, Melek verdiği emrin Beşir tarafından tamamile tatbik edile- ceğine emindi... Bu emniyetle merdiven başına yürüdü. Ziyafet salonunun Öönündeki geniş hasır odasında saraylıların fısıltısı işi- tiliyor.. Harem ağaları sessiz sa- dasız oraya buraya gıdıp geli- yordu. Melek, merdivenleri çıkarken, Hünkârın saraya geldiğini anlamış, ve bir an duralamıştı. Saray teş- rifatı mudibince, teşrifi şahane esnasında kendisinin de istikbalde bulunması lâzım gelirken o, bunu yapamamıştı. Padişah, tabiidir ki bunun farkına varmış ve belki de kendisini sormuştu. Acaca ne ce- vap vermişlerdi? Ve şimdi, huzura girdiği zaman Hünkâr tarafından sorulursa, kendisi ne cavap vere- cekti?.. ; ( Arkası var) Bf acaba ! SON POSTA- Sigara içiyorsanız mutlaka RADYOLi Kullanınız RADYOLİi Tütünün ağızda bıraktığı acılığı, kokuyu ve dişlere verdiği sarılığı izale eder. Ağza, sıhhat, temizlik ve ferahlık verir. Resminizi Bize Gönderinz M ni ize Tabiatinizi Söyliyelim Resminitl kupon Ha gönderiniz. Kupon diğer sayfamızdadır 7 Samsun'da Abdülbaki Ef.: Sert tabiatlıdır, kü- çük şeyleri iz- zeti nefis me- selesi yaparak ataklık göste- rebilir. Tahak- küme, taham- mül edemez, met hedil mek- ten, hoşlanır. ' Suyuna gidilir- se samimi ve fedakâr olur. Ken- disine ehemmiyet verilmesini e- ter. İntizamı ve temizliği sever. 5 Uşıku terzi şeııfemn B.: Şen ve alaycıdır. " Moda cereyan- larına tâbi o- lur. Şık giyin- mek ister, ka- dın ve sevgi meselelerine temas — eder. - Tehlike ve za- rar vermiyen kendini göste- rici nümayişkâr hareketlerde bu- lunabilir. ı 13 Ödemiş'te Aziz B.; temiz — geyin. — mek ister, Pek serbest tavırlı değildir. Mu- hitini bulduğu zaman neş'eli ve konuşkan olur. Kendisi- ne ehemmiyet verilmesin den hazzeder. Be- ğ deni ve ameli işlere pek yorul- mak istemez. İntizam kuyudatına ve bedil zevklere temas eden bir hayatı vardır. Şik ve LB 4 Samsunda Temel Bey: (Fotoğra- fının dercini istemiyor.) Güler yüz- lü, sokulgan ve işgüzardır. Çabuk ehbap olur, münakaşa yaparsa da kırıcı olmaz, işi mücadele safha- sına intikal ettirmez, çok söyli- yebilir, fakat sıkıcı değildir, tat- hlıkla kâh koltuk vererek işlerini gördürmesini menfeatlerini temin etmesini bilir, "t*ı 26 Eylül Salı İstanbul — 18 gramolon: — Plâk neşriyatı, 18.30 Fr. ders (ilerlemiş olan- lara), 19 Mahmüre THlandan H., (saz), 19,45 Fazilet H., (saz), 20,30 Eftalye H, Sadi B. ve arkadaşları, 21.30 gra- mofon: Plâk neşriyatı. 22 Anadolu ajansı, borsa haberi, aaat ayarı. Moskova — Hergünkü proğram. Varşova — 1820 Solist konseri, Madam Ochlevska tarafından şarkılar, 19.40 Polonez musikisi, 20.25 muhtelif, 81 hafif musiki, 29 güne ait yenilikler, £2.15 piyano konseri, £8 dans, Peşte — 20 Solo harpa, 20.385 stüdyodan bir piyes, 22.05 haberler, 24 sigan musikisi ve halk şarkıları. Viyana — 20 Avcı şarkıları — ve Av musikisi, 21.85 dünya — etrafında uçuş isimli bir telsiz popurisi (senfonik takımı tarafından), 23.20 akşam kon- Böri. Milâno - Torino - Floransa 21.385 Leo Fall'inin — eserlerinden “neşeli çiltçi,, isimli operet. Prag — 19.95 Almanca — neşriyat ve sesli film parçaları, 20.15 halif mu- ıılu ve ayyaş şarkıları, 20,50 musaha- 21.05 tano harmonik kuator ta- hnıı tıııhmfvın konser, 21.23 “gülme- yi unutan kral,, isimli bi tus masal, 22 konger, 2320 Çeklerin besteledikleri dana parçaları ( çift pi- yano ile ). Roma — 183 Haberler — musiki, 21.50 senfonik konser. Zürih — 20 Pazarları nereye git- melit 2016 çocuk proğramı, — 20.20 “Plaidoyer ümarhanede,, isimli skeç, 20,45 — Şopinin eşerlerinden — konser, 9050 konser, (Çaykovaki), 21 “Pigue Dame,, öpereti, arada haherler. Bükreş — 20,25 Enstürmental kon sger, 21 taganni, 21.25 radyo orkestra- 25 devamı. ypzig — S1 “Gülen Almanya, isimli musikili temsil, 2145 “Hofsan- Norveç Çektiği Malı Azalttı Norveç'le Türkiye arasındaki ticaret münasebetlerini genişlet- mek için de tetkikat yapılmak- tadır. Norveç her sene külliyetli mikdarda — tütün, üzüm, incir, fındık ve zeytinyağı ithal etmek- edir. Meselâ: 1930, 1931 ve 1932 genelerinde muntazaman her sene (650) bin kilo incir satın almış- tır. Bu mikdarın mühim - birkıs- mını başka memleketlerden te- darik etmiş ve bizden 930 sene- sinde ancak (40 ) bin, 1931 de (62) bin, 1932 senesinde 103 bin kilo incir mübayaa etmiştir. Al- dığı fındığı yalnız İspanya ve kıly-dı-. zeykinyağını . da “diğer RADYO 27 Eylül Çarşamba % Moskova — Hergünkü proğram, — — Varşovâ — 18.20 Solist konserl — Madam Korf taralfından taganni, 20 muhtelif, 21 zirai müsahabe, 2115 Fire harmonik — konser, 23 dans musikiti, 23.45 dans musikisi. Peşte — 19.60 — Sigan — musikisi, 21.35 opera orkestrası tarafından kon — ser, 29.20 gesli film nakli, 28.45 TÖ' ' konser. Viyana — 1950 Orkestra lıoı.ıc“ ( Alocia Pacherneggin eserlerinden )» 21.80 Torimodan naklen — Bellininiğ “Pirat,, operası, Milâno - Torino - Floransa u 20 Ecnebi — lisanile haberler, plâk, — 21.80 Bellininin “Pirat,, operası. ğ Prag — 20.50 l*ıyıl.ıv. 2“—36 kulrc ? tor takımı konseri, 28,20 Ecnebi lisar — nile- habarler. 'îğ A d Zürih — 2010 — Plâk, 20.85 deri ve aaire, 22,10 radyo orkestrası. Roma — 21 Haberler plâk, Tw tavsiyeler. 21.50 “Fantazi,, isimli pi yes, 2220 tagannili konser, 23,50 gel" fonik konser, 23.30 dans musikisi. Bükreş — 20.25 Senfonik — konsefı 21 piyano 21.560 Solo Müt, Laypzig — 20 Milli — neşriyat, 81(' ç halk konseri, 22 “Konjunktur,, llll" ş bir skeç, 23.15 haberler gece ıııı.ııü'iı y Breslau — 20 — “Motörler,, y milli neşriyat, 21.15 ev muzsikisi, 21 d'ı Göthenin güttelediği şarkılardan piyâ” no refakalile — taganni, 22.15 "bw tesadüf,, isimli komedi, 2345 Parasi' — ler ile mücadele — çareleri, 23.55 4 ve hafif musiki, geriç isimali temsil, 98 orkertra, SS gece konseri. Breslan — 20 Asker havalanı 2115 köylü neşriyatı, 22.10 taganili dans 2325 hafif dans muzikisi- , — Spor Hareketleri Z3 Teniste Romanya Kazandı Bükraş, 24 ( A, A. ) — Buzün nı n tenis müsabakalarında Relti, * Şirin, Türkiyeyi G4 /0 uıuoı. Romanya * Suat Türkiyeyi 6/l. 6'0 yenmiştir. Netice: Romanya 40 galiptir. * Altınordudan: Kongre ıuhn"'",' binaen azanın tecdidi kayıt etmesi gazetelerde ilân edildiği veçhile 'M.ııl" müddetin eylül 953 gayesinde hitamü gini ve muayyen zamana kadar hei .”_ tesviye Te kayıtlarını tecdit ettirmiye' kulüple alâkaları kalmıyacağı tekrar olunur. bir ınemleketten tedınk Gw tedir. Mcınlekehmııdeı Nar"ç tütün, üzüm, incir, fını ı(,, için esash tedbirler intizar edilebilir. '— Üai ü —Arâ—, ı lll