20 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

20 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Geçmiş Bir Vak'anın Otopslsı Yapılıyor Geçenlerde bu sütunlarda bahset- miştim. Maziye karışan ismi etrafında yapılan neşriyat devam ettiği içindir ki ayni mevzua bir defa daha temas etmek istiyorum. Muühtelif — politikacılar, — siyaset adamları, gazeteci ve sulh severler hala Lort Grey ismini unutamıyorlar. Umumi harbin başında İngilterenin tasavvurlarını büyük bir maharetle saklamıya — muvaffak olan ve bu suretle Almanyayı. müthiş bir pusuya düşüren bu zat, iddin olunuyor ki sulb aşkı içinde yanıyordu. Eğör İngilterenin takip edeceği siyasetl Almanyaya bildirmek — suretile onu müharebeye girişmekten alıkoyma- mıişsa, alıkoymak istememişse, bunun sebebi, bizzat kendisinin dahi harp fikrini — kabullenmemiş — olmasıydı; deniyor. Buna mukabil, bir kasım rical ise, onu, cehaletinin kurbanı addediyorlar. Fransaya bağlandığını ve bu bağla- niştan sonra geri dönemediğini. Al- manyayı zamanında iİkaz etmek iste- memesinin sebebi de işte bu bağlanış olduğunu söylüyorlar. Bence ne birinci iddia, ne de ikinci ihtimal doğrudur. Doğru olan İngilterenin bu işi böyle istemiş olmasıdır. Eğer bu şekil ve şerait altında harbe girmek İngilte- reye elvermemiş olsaydı, Lort Greyin kulağımı zamanında bükmek elbette ki mümkün olurdu. Füzuli iddialarda bulunacak yerdeğ“Dessaş Albiyon , un hakiki maksat ve gayesi etrafında zihin yorulsa hakikat daha Çabuk meydana çıkar. — Süreyya İtalyanın Haricit Si i iyaseti Berlin, 19 — Boersen Zeitung ga- zetesi, sütunlarına geçirdiği bir ya- zıda İtalya'nın harici siyasetinde gö- Tülen faaliyet ve tesire dikkati çe- kerek diyor ki: “M. Musolini, İtalya'nın vaziyetini pek çok kuvyetlendirmiştir. İtalyan Rus muahedesi, Avrupa'nın umumi Mmenfaatlarına hizmet eder bir ma- hiyettedir. Halbuki, Fransız-Rus an- laşması böyle değildir. *“İtalya dünya sulhunun bozulma- Ması için devletler arasında hukuk beraberliği ve müvazene temelin& dayanan bir siyaset takip etmektedir, vü söylemiştir. Almanya - Avusturya M. Rozenberg'in “Sulh Şartları,, Aykırı Gorunmekt'edıkrw Viyana, 19 — Avusturya ile Alman- ya arasında tabil muntazam münase- betlere yeniden başlanması için mil- liyetçi sosyalist fırkasının harici işler efisinin müdürü M. Rosenberg tara- fından ileri sürülen “ Sulh şartları , bu gün neşredilmiştir. Bu şartların en çok göze çarpan- | ları şunlardır: “Avusturya Almanyanın harici siya- setinin ayni bir siyaset takip etmoeli- dir. Avusturya Milletler Cemiyetinde Almanyaya müzaheratta bulunmalı- dır. Avusturya önceden Âlmanya ile anlaşmadıkça iktısadi mahiyyette hiç bir Htilâf aktetmiyecektir. Almanya ile Avusturya merkezi avrupada takip edecekleri siyaset hakkında anlaşa- caklardır. Avusturyanın dahili siyasö- ti mütehakkimane ve Alman siyase- tine uygun bir şekilde olacaktır. Avus- turya gazeteleri Almanya aleyhindeki mücadelelerini keseceklerdir. “Avusturyadaki milliyetçi sosyalist fırkasının faaliyetten mea'i hakkında- ki karar kaldırlacaktır. Avustüryada- ki milliyetçi sosyalistler — bakkında umumi af ilân edilecektir. Avusturya tabietinden çıkarılan milliyetçi sosya- listler tekrar Avusturya tabietine abnacaklardır. Almanyaya kaçıp sığı» nan milliyetçi sosyalistlerin müsadere edilean mal ve servetleri kendilerine iade olunacaktır. Karl Marks mesleği-| sız - İngiliz. konuşmalarının ne istinat eden her türlü faaliyet Al- manyada olduğu gibi tatil ve men edilecektir. Avusturyadaki yahudiler | hakkında da tıpkı Almanyada yapıl- | dığı gibi aymı- tahdit ve takyit ted- Birleri alınacaktır. Avusturya ile Al- manya arasında iktısat —sahasında mütekabiliyet esasına dayanan sıkı bir yaklaşma ve edilecektir. Dörtler Misakı Paris 19 (A.A.) — Fijak'da yapılan bir merasimde söz alan Fransa'nın sabık Roma elçisi M. de Jouvenel, dörtler misakının kuvvet ve teslrin- den hararelli bir dille bahsetmiş, bu misakın — silâhları azaltmak - için bir takım anlaşma esasları ileri sürdüğü uzlaşma — temin Dünkülerin Romanı Burhan Cahit taraftar görünüyorlardı. Fakat diplomatlar tıpkı rahibin, her hangi bir din adammın vaazını dinler gibi Vilsonun nasihatlarını dinliyor, — fakat istedikleri gibi günahkârlıkta devam edi- Yorlardı. Galiplerin arazi üzerine yap- taksimde en çok zarar Rören Türkiye idi. Çünkü Almanyada milyarlarca harp tazminatı, tamirat parası an, ÂAvusturyayı parçalayıp kendilerine yeni yeni bende, hü- er kazanan galipler Tür- '& Aarazisini de rahat rahat Paylaşıyorlardı. İngiltere Hindistan yollarını Sinniyete almak için Basra kör- Szine tamamile yerleşiyor. Bağ- ttan Musula kadar kendi nu- altına alıyor. Fransızlar ne Zamandanberi mektepleri, tesi- katları ve gizli gizli propaganda- ah Üe fasliyette — bulundukları B ,"_'ıveyi Eyfel kulesine bağlıyor- B * Edebi İtalya her zaman olduğu gi- bi başkalarının süngüsü ile açı- lan yollardan taflanlı, taklı za- fer alayları geçirip Avusturya- nn en kiymetli mirasma konu- yorlardı. Fakat felâketin en ağırı mu- kadderatını şahsi ve cahilâne bir inat ile Almanyaya bağlıyan Türkiyenin üzerine çökmüştü. Düşman orduları tarafından silâhları alınan Türkiyede İttihat ve Terakinin koynunda beslediği unsurlar hep birden baş kaldır- mışlardı. Fransız gazeteleri Kafkasya- dan Akdeniz kıyılarına kadar uzayan bir Ermehistandan bahse- diyorlar, İngiliz gazeteleri, en ko- yu Türk mıntakalarında hayali bir kürdistan icat ediyorlardı. Trakya, İzmir ve Marmara kı- yıları birbirinden azgın Üüç düş- manın dişlerini gıcırdatan birer ziyafat sofrası gibi akıbetine in- tizar ediyordu. | İrak askerleri Asuri isyanını bastırdıktan sonra Bağdata dönmüşlerdir. Resmimiz İrak askerlerinin halk tarafından Bağdat istasyonunda alkışlanırken göstermektedir. Fransız Ve İngiliz Tezleri Birleşiyor Mu? Paris 19 — Fransız matbuatı Fran- birinci gününden memnuniyetle babsediyor- lar. Matbuat silâh bırakımı hakkında M. Roozvelt in M. Dalıdıyoyı. Bir Mektubu © Paris 18 — İyi bir. membadan ğine göre yarın M. Norman Fransız nazırları ile yapa- cağı müzakerelerde, M. Davis, Fransa başvekiline Amerika reisicümhurunun bir mektubunu verecektir. Gayet kısa ve M. Norman Davise Amerika'dan hareket ederken — tevdi edilmiş olan bu mektupta, M. Roozvelt gayet dostane bir lisan kullanarak silâhları bırakma konferansı mesaisi- nin neticelenmesi İüzumu üzerinde ısrar etmektedir. İngiliz Filosu Manevrada Londra, 19 — İngilterenin — asıl memleket sahillerini korumağa —mah- sux filosu, yeni baş kumandan ami- man gazetelerinde okudugu bu | havadislerle deli gibi olmuştu. Ne oluyordu. Osmanlı İmpe- | ratorluğu - yuvarlanmıştı. Fakat zaten bugünkü devlet teşkilâtında yeri olmıyan bir isim ortadan kalkmakla tarihin her devrinde bir hârika yaratan Türk milleti yok edilebilirmidi? Zafer neş'esile gözleri kama- şan galip devletler artık - tarihi, ceğrafyayı bile unutmuşlardı. Fransız — orduları -müstakbel Ermenistanı hazırlamak için Suriye- den şimale, halis Türk yuvalarına doğru çıkıyorlar. İtalyanlar bu gü- rültü arasında yavaşça Antalyadan Konyaya doğru yükseliyorlar, İngi- lizler en kuvvetli harp gemilerini | Boğaz içinde toplıyorlardı. Nihayet bir gün, Ahmet Reşit | Fransız gazetelerinde Türkiyeye | teklif edilen sulh muahedename- sinin esaslarını okudu. | Bu karşılıklı bir müzakereden sonra hazırlanmış bir muahede değildi. Galip tarafın zevkine, | keyfine göre not edilmiş bir emir- | name idi. Türkiye arz üzerinde birkaç vilâyetten ıbırd bir toprak par- çası olarak — birakılıyordüu. — Bu toprakta Türklerin orduları yoktu, Ahmet Reşit ecnebi ve düş- | siyasi istiklâlleri yoktu. Hudut | teşekküllerin Fransız ve İngiliz tezdleri Grasında bazı yakınlıklar göri ekle beraber çalnması icabeden me cut güçlükleri de gizlemiyorlar. aa — — Leh Hariciye Nazırı Parise Gidiyor Varşova 19 — Fransız bükümeti- nin vaki olan daveti üzerine Hariciye Nazırı M. Beck bugün Paris'e gide- cektir. Orada M. Daladier ve Paul Boncour ile görüşecek ve Reisicumbur M. Lebrun tarafından kabul - oluna- caktır. M. Beck Paris'ten 21 eylülde aytılarak Cenevreye gidecek ve mil- letler cemiyeti meclisindeki Lehistan | heyeti murahhasasına riyaset ede- cektir. ral Sör William — Boyle'nin idâresi altında olduğu halde manevra yap- mak için İskoçya sularına — gitmek üzere Portland'dan hareket etmiştir. itibarile öyle çizilmişti ki günün birinde bu ufacık, silâhsız, asker- siz Türkiye etrafında türeyen yeni tazyiki ile dünya haritasından büsbütün silinivere- cekti. On beş milyonluk Türk kütlesi Londra — kıt'asının belki yarısı sayılırdı, Fakat bu kuvvet tam dört yıl dört büyük — devletin hücumuna karşı dayanacak kadar kahramanlık göstermişti, Halbuki bütün — Avrupa ve Amerikanın para ve silâh depolarını arkasında bulan kırk milyonluk bir İtalya bir tek düşmanına karşı bir adım atamadan tam dört yıl yerinde saymıştı. Anlaşılıyorduki cihan sulhunun | bâkimleri ellerinde ölçü olmadan hislere ve heyecanlara, kinlere alet olarak hüküm veriyorlardı. Milletlerin mukadderatımı key- fi hesaplarla tayin — etmekte tarihe giren bütün — cihangirler hata etmişler ve bu hatalarına kurban gitmişlerdir. Ne İskender, ne Şarlken, ne de Napolyon hepsi masa başın- daki hatalarile harp meydanla- rında kazandıklarını kaybetmiş- lerdi. Napolyonu imperator yapan hudutları içinde kazandığı zafer- ! Gönül İşleri Karilerin Sorduklarına Cevaplarım ! Beşiktaşta Sust Hasıma: Kızım ufak bir hâdise yüzüne den yuvanı yıkmıya kalkma insan yırtılan elbisesini, kırılan eşyasını bulabilir, fakat evini bir daha ku- ramaz. Kocan iş icabı dışarıda gezdiği için on on beş günde bir eve geldıkç: kıskançlık ve hırçine hk eseri göstermesi tabildir. Onu sakinleştirmek, kırip dökücülük- ten kurtarmak size düşer. Edremitte Emine Hanıma: Mektubunuz beni çok müte- essir etti, bir insan hiç bir surete le, kardeşini ortak olarak kabul edemez. Siz eviniz için, ocnldı- rınız için bu fedakârlığa mayı göre ılıyunuuııı. ı.kıı lııı bunu Aanlamiyorum. İnsan değil kardeşini, bir yıbıncıxı_ bile ııı'- etmez. Âmma, kıs- dın birşey çıkmaz. Bunun i ıçıı de sizi bırakamaz. Sana vereceğim pasihat şudur: Kocan — ister az kazansın ister çok, ister borcu olma- sın, her şeyden evvel evine bakmıya ve sizleri geçindirmiye mecburdur. İcap ederse mahke- meye müracaat suretile onu bu- na icbar edebilirsiniz. Bunu ka- bul ettikten sonra ilk adim, annenizin evinden çıkmak, ayn bir evde oturmaktır. Hatta bu eve ablanızı kabul etmiyeceksi- niz. Kocanızın ablanıza gitmeme- sini temin için de variyeti anne- nize açacak, ve ona göre tedabir almasını rica edeceksiniz. Böyle sıkı tedbirlerle kocanızı zaptü- raptına almaz, şimdiki gibi gev- Edıvrınırunll. onu bug:.lrnkı yoldan döndüremezsiniz. Bir az iradeli, metin ve azimli olunuz. maktan çekinmeyiniz. Bu şerait dahilinde sizi boşayamaz. * Nazillide Ko H. R Beyet Yanlış bir sevgiye düşmüş- sünüz. Bu kadından vefa olmaz. Kurtulmak için alâkayı tamamen kesiniz. Ne mektup ö:nderiıiı Ne mektup istey'n'z. haline bırakınız, kendinize başka bir gönül arkadaşı a Ze K HANIMTEYZE lerdi. O başı dumanlı harp dâhi- sine imperatorluğu değil cenerab hğı bile kaybettiren Rusya sefiri olmuştu. Milli davalara kıymet vermiyerek hemen bütün avrupa- yt kardeşleri ve oğlu — arasında masa başında taksim eden Na- polyon bu hatasının acısını ken- disi (Waterlo) da gördü. Fakat bu yanlış siyasetin kurbanmı da üçüncü Napolyon olmuştu. 1918 de dünya — haritasını yeniden çizmek — için toplanan galip devletler de aynı hatayı iş- lemiye hazırlanıyorlardı. Maznunu dinlemeden ve onun mazisine ehemmiyet — vermeden verilen hükümlerin tatbik kabi- liyeti olamazdı. Ahmet Reşit bu heyecanlı, tereddütlü buhran devrinde ecne- bi membalarından acı ha- berlere inanmıyordu. Fakat ha- berler o kadar muntazam şekilde biribirini takip ediyordu kil İngiliz gazeteleri de Türkiye- den kaçan İttihat ve Terakki na- zırlarının Almanyada vukuata in- tizar ettiklerini yazıyorlardı. De- mek mes'uliyetin dehşetini anla- mışlard:. Bu idrak ne kadar geç © muştu. İstanbulda iş başına gelen uk::oun itiraz — etmeden Haryağedek gölşrle ge yacağıı ler hiç şüp- etmiyorlardı. K ( Arkası var ) Kocanıza karşı sert vaziyet ah - trdelaa. —.——_.L'L*;')A;J—ğ adai

Bu sayıdan diğer sayfalar: