İzmirliler, |. Fenalık, meydandadır. Bu- nun muvakkaten izalesi, cemiyetin islâh ve tasfiyesine mütevakkıftır.| İstipdat devrinin en e günlerinde, kanları pahasına rak izmirde teşkilât vapmış olan zevat, Meşrutiyetin ilânının henüz beşinci günü şu fıkraları tesbit ederlerken acı âcı kalpleri sizl 20 Bu kadar fedakârlıkla ka- zanılmak istenilen şey, bumıydı?.. Diye müteessir ve muztarip oluyorlardı. Vaziyet, Merkezi umumiye de bildirilmişti. Fakat, zafer şem Hilklerile sermest ve mağrur olan Merkezi umumi, bü meseleye hiç ehemmiyet vermemiş, bu işin hallini, doktor Nâzım Beyin di- rayetine havale etmişti. Doktor Bey, İzmirin bütün var ğını kendi nefsinde topluyor. Bu münevver muhitte birdenbire lıyan hürriyetin nurunu, me Kolumda ii zan ve iddia eyli: yea i hine bir cemiyet yl ve get Bu şikâyet, onda yalnız bir fikir doğurmuştu. Bir zaman- lar, tütüncü Yakup Ağa namile sefil ve perişan dolaştığı bu mu- hite tekrar gi o maskesini e . ri gitmek, nokisi endini ermek... Doktor z yi” zarfında Bey iki gün ba Fikrini daha parlak dekorlarla söslemişti. Refakatine Hürriyetin €n namdar kahramanlarını alacak ve bunların ortasında bir kat da- ha haşmet vo kudret saçacaktı. e e yg bahane de vardı. Midilli, i teşkilât redir. | İİ İzmir heyeti merkeziyesi, bu telgrafı alır almaz, hazırlanmıya başladı. Ve, (heyeti mahsusayı hamil olan vapur) kışlanın önüne attığı zaman, koca İzmir, beri, kendisinden —— Onun İzmirde geçirdiği gizli ve mütevazı hayat nda ef- #anevi zatın örmek, İzmirliler için ı bir merak ve arzu halini * almıştı. Ve sonra; kahra- ve güzel erkânharbi görebilmek te emsalsiz bir fırsat olacaktı. Ayni zamanda heyet arasında, cemiyetin en fedakâr bâni ve un- surlarından - Manastır heyeti merkeziyesi oazasından - topçu mülâzımı Kayserili. Ziya Beyle, erkânharp Ruşeni, binbaşı Edip Servet, topçu kolağası Rasim Beyler vardı. Emsalsiz bir hararetle karş” lanan heyet, kışla rıhtımına ayak bastığı zaman İzmir kordonların- da başka bir nama ve başka bir o da ehemmiyet. vermiyor: ca İTTİHAT vr TERAKKİ -—- Her hakkı mahfuzdur. — ikinci Kısım No. 107 nümayişler (o yapılıyor.. ellerinde Yunan bayrakları ride e Rum; nyaygaralar!a mir e öyelin Bu hal, beyeti mahsusanın nazarı dikka- tini celbetmiş ve tahkikata giri- şilmişti, — Meselenin, pek basit olduğu anlaşıldı. Bu “nümayişleri yapanlar, İzmirin incir ve üzüm amelesini teşkil eden Rumlardı. Patronları tarafından az sre verilmesinden şikâyet o ediyorlar grev yapıyorlardı. Pekâlâ.. buna hiç kimse bir şey diyemezdi. Fakat.. Grevciler, o kâmilen (tebeai Osmaniye) dendi. Buna rağmen ellerinde Yunan bayrak- ları neye delâlet ediyor; ne mana ifade ediyordu. Bu suali, derhal ortaya çıkan devriyelerin parlak süngüleri sordu. Yunan bayrakla- n - abuk ortadan kaybol du... Örünlyet; işte o günden iti- baren ciddi bir mesele karşısında bulunuyordu. Demek ki, Osmanlı ülkesinde yaşıyan koskoca bir unsur, icap ettiği zaman yabancı bir bayrak altında toplanmak is- tidadını gösteriyordu. O unsur ki, dört gün sonra yapılacak (Os- manlı Meclisi Mebusanı) na gir- miye hazırlanıyordu. Halbuki he- yeti mahsusa bu mesele üzerinde daha fazla durmıya lüzum gör- medi. Kendi işlerinde devam etti. Görülecek işler, sepice: mühimdi. Ziya'atlen, verilecek., Nutuklar edilecekti. . : Herkesin (gözleri, ( (tütüncü Yakup ağa) yı arıyordu. Fakat o mütevazı tütüncü Yakup ağa büsbütün silinmiş. Yakın bir ma- zinin hayal ve hatıratı arasında erimiş gitmişti. Şimdi onun ye- rinde; sırmalı OErkânharp üni- formalarile muhat olan canlı ve mağrur bir zafer âbidesi görü- nüyor.. Dar ve siyah elbisesine, parlak kolalı yakasına henüz alışa- mamış gibi duran; dişlerini garip bir eda ile sıktığı için çene ke mikleri fırlayan; başı lüzumundan fazla bir arkasına doğru kasılan doktor Nazım Bey; tütün- cü Yakup ağanın takdirlere seza olan fedâkâr ve mütevazı şah- siyetini setrediyordu... ç Nazim Bey, birdenbire okadar müteazım ve metekebbir bir hal almıştı ki; eski tütüncü Yakup Ağanın dostlarına ehemmiyet vermiyor. o Felâket (günlerinde bela çalıştığı arkadaşlarını, (heyeti mahsusa) -azasına takdim etmeye lüzum bile görmüyordu. Heyeti mahsusa derhal işe tı. Cemiyetin kudret ve bei en evvel elinden Tev- fik Paşa üzerinde gi t ve mukadderatın. en ekme bulunan Tevfik Paşa, evinden kışlaya getirilmişti. Kışla meydani, halk ve zabitan ile dolmuştu. Ortada bir e du- rayordu. ik Pa: masa- pi ea, Halk karşısında üniformaları söküle- cek,. Ve sonrada kurşuna dizi- lecekti. o Heyeti o mahsusa, bu hükmün mes'uliyetini üzerinden atmak için yapılacak bu icraatı za- | Jeket iti aleyanına atfediyor.Devri Mina Kevlik Pş.nın müstebidane hareketinde şikâyet edenleri öne sürüyordu. Bu vazifenin ifası, “heyeti mahsusa erkânından Erkânı- " harp Ruşeni i besaba olarak büyük mikyasta | te. Fakat Rueni Bey, bu işi yap” a a ty lr vr İV ŞI ğV Beye havale olunmuş” li e İle İSİ Nasıl doğda?.. ET “ “SON POSTA Nasıl Yaşadı ?.. Nasıl Öldü?” Çıldırtıcı Bir Merakla Genç Hürriyet Kahramanını Bekliyorlardı mak şu tarafa dursun, buna ta mamen muarız bulundu. Ruşeni Beyin bu muhalefeti büyük bir rol oynadı. Hatta onun bu ihti- yar kumandan hakkındaki sıya- netkârane fikri, derhal birçok ta- raftar Okazandı. Lâkin, icraat göstermek gayretinde bulunanlar, Tevfik Paşa gibi ele geçmiş bir şikân bırakmak (istemiyorlardı. Nihayet, verilen hükmü tâdil et- tiler. Tevfik Paşa zamanında üni- forması sökülen bir zabiti getir- terek bu zabite Tevfik Paşanın üniformasını o söktürmiye karar verdiler... * Arkası var ) Tavzih; Selim Sırı Beyefendi (8 ralından gönderilen (obir o mek'upta deniliyor ki: IÇok emek sarlettiğiniz bu yazıların, hiç şüphe yok ki ' tarihi ve büyük bir kıymeti vardır. Doğruya arayıp bul makta o gösterdiğiniz o türlik şayam takdirdir. Şahsıma taallök eden küçük bir yanlışlığı düzelimek için size şu mektubu yazıyorum; Tophane Müşiri Zeki Pa seabi ve vekarlı bir zat oldi bilâhâdise tevk fi zor olacuğı k düşünülmüş ve bu iç bana havale olunmştu Hattâ komitenin bir içti manda, erkindan topçu Hasan Fuza i Puşayi tevkil edip Bekira- ğa bö'üğüne; grüreveksin: ' Sana iki enat mühlet veriyoruz. * Avdet etmedi- Zin takdirde öldürüldüğüne hükmede- riz. Biz de ona göre idbir alırız. Demişti. Ben ise kendisine; —Zeki Vaşayı tevkil edemem. Çün“ kü ben bu satin şahsan iyiliğini gör düğüm gibi memlekete ihanet ettiğine de kani değilim. Bundan altı sy evvel beni saraya jurnal etmişler. Tevkifim için Zeki Puşaya emir verilmi; Başa beni bizzat çağırlı. Evimin yi sılacağım söyledi, Bunuuls şeyet evim- de evruk ve saire varsa, bunları im- hs etmemi ima eyledi. Derhal evime koştum.. Avrupa ile muhabere evra- kımı yaktın. Biraz sonra tevkif edil- dim. Tevkif edenlerin başında namusu ve doğruluğu ile temayüz etmiş olan topçu benbaşısı Vehbi Bey vardı. Bu zat, evimi aramak için beni Üsküdara götürürken, Fransızca olarak: — Korkma, evde muzır evrak çıkarsa, onlan ben imha edeceğim. Seni kurtarmak için Zeki Paşadan hususi emir aldım. o e yerl ı r EO ami ee Fakat biraz lümün biç istemediği bir O Üide”Zeki Paşanın tevkif edildiğini işittim, Çok müteessir oldum.) Selim Sırrı iğ, bu izale verdikten sonra, yazdı; mız tevi Zülüflü İsmail a ait vi da ilâve ediyorlar. Bize hakikat daha o kazandırdıklarından dolayı Selim Sırı yi arz” şükran ederiz. Ş. | Resim Tahlili Kuponu MLELL LL “Tabintinizi öğrenmek istiyorsanız. resminizi $ ödet kupon ile birlikte gönderiniz. Resminiz O mraya tâbidir ve iade edilmez. Resmin klişesi 30 kuruşluk | — pul mukabilinde gönderilebilir. | : 8 Ağustos Salı riyatı, 1880 Fr, ders-tilerlemiş oolan- lara), 19 Mahmure Handan H. (saz), 19.46 saz (Nihal Tevfik EL), 20.40 EE talya H., Sadi B. ve arkadaşlar, 21.30 gramofon: Plük neşriyatı, 22 Anadolu ajana, borsa haberi, saat ayarı. Ankara — 1230 gramolon, 18 Salon orkestrası, 18.45 alaturka saz, 1945 dans musikisi, 20.15 ajans ha- berleri. Varşova — 7150 Halk okönseri, 22.15 Konser'in musikisi, Peşte — 21 Bir nakil, 2255 Sigan musikisi, 23.25 Opere orkestrası. Viyana — 20 Senfonik Okonser, 91.35 İzci neşriyatı ve musikile temsil, 24.55 plâk ile dans parçaları, Milâno - Torino - Floransa 21 Haberler, plâk. 2205 ( Küçük Marsi) ismindeki Mascaniyi'nin opereti. Prag — 20,10 Şrammel musikisi, 21,05 şarkılar, 2125 Ziter aletlerile kuator konser, 21.50 plâk, 2205 Pro- menat konseri, 23.20 Çek eserlerinden dans musikisi. Bükreş — 13 Tlaberler, plâk, 14 hafif musiki (plâk ile), 18 konser, 19,90 devamı, 20.25 plâk ile İtomen musi- Kisi, “ŞI taganni, 21.25 radyo orkest- rası, 22.90 radyo orkestrası devamı, 23:05 dans Para Gönderin Mal Verelim ! ( Baştarafı 1 inci sayfada ) İ bir iki şahıs birtakım evrak bas- tırarak bunları memleketin en ücra yerlerine kadar göndermek- te ve bilhassa şunları yazmak- tadırlar. “Mal gönderin satalım, siz de kazanın biz del para gönde- rin mal verelim!,, Netice şu oluyor: Bu mües- seselere mal den e ka mu azam parasını a azım iliyorlar. © ara ise istedik- leri malın bir türlü gelmediğini SÜTE ika ilerlemektedir; Cezrt kararlar alınması beklenmektedir. Dolandırıcıların kanun pençesine teslim edilmeleri bir gün mese- lesidir. Matbunt Cemiyeti tarafındiım tertip edilen 1933 MATBUAT ALMANAĞI kü. Her kitapçıda bulunur. Fiat 1 liradır. Komisyonundan: 1 — Gureba Hastanesi dahilinde sunda yapılacak tadilât ve temdit edilmiştir. teminatı muvakkate mektuplarile i etmişlerdi. RADYO x Ny ..eaaaaaaaaamaaasaeaaekeeee ee İstanbul — 15 gramofon: Plâk neş- | İstanbul Üniversitesi Mübayaat EL Tavşancıl, (Hususi) — Burada güzel bir dı, Düğünü Civelek Mustafa Ağa ve Karaoğlu Resimde sünnet düğününe ait bir intik *. vi d Lİ KOK POAA diğe 4 iğ ; T ; 9 Ağustos Çarşamba Varşova — 1520 Koro (konseri, 19.40 Solist konseri, 20.20 müsahabe- ler, 5 piyano keman konseri, 22.10 f hafif “musiki, 23 dune musikisi, o 28 daus musikisi, 2345 keza, Peşte — 2020 Dudapeşte konser orketira takımı, 2150 Margerit ada- larından nakil, Viyana — 30 S k 2140 * Nehrin , ve ler ötüyor, isimli bir fantazi, akşam konseri. Milâno - Torino - Floransa 21 Müsalinbe, i 7 rem al ui al ei — 2016 Fenebi memleketle- e o çeklere selim ve konser, 2105 arışık meşriyat, 24.20 fr. Bükreş — (3 Habe 14 odu musikisi . (plâk), 18 radyo orkes trası, 1990 konserin devamı, 20 hafif plükler, 21 piyano konseri, 145 konser, öteki tarafında bülbül- 2255 Klarinet parçalar, 22.20 viyolonsel ile parçalar, 23 dans mmsikişi Strasburg, 7 — Akşam ö sabali sükünet e geçmiştir” Gere vaziyetinde goy oktur. Hiçbi tramvay ve üs zili ni Perşembe günü zabitine karşı yüksekten atıp tutan bir variye aldıkları için tevkif, edilen ge dan dördünün özerinde tabanca ve memnu silâhlar bulunduğu haber #hn. miştır. i BE eme amam Sultanahmet sulh birinci Hu- kuk mahkemesinden: Avram Si: yon ve İsak Siyon efendilerle Hasan Satılmış ve Süleyman Sudi ve Mehmet ve Ozman efendiler ve Nadire ve Üm- mügülsüm ve Saniye hanımların şayian ve müştereken multasarnf olduklari Alacahamamında Çelebioğlu Alâeddin mahallesinde Hasırcılar caddesinde atik 46 ve cedit 42, 1 numaralarla mürak- kam Ütücü ban: namile marul han ar- sasının izalei suyun zımnında İüruhtu tekarriir ederek müzayedeye Yazedil- miştir. İKiymeti muhamininesi V 4760) liradır. Bi l »ci açık artırması 10-10-9383 tarihine omü f Sah günü sant on beşte icra k saktır. Kıymeti muhad- minenin yüzde yetmiş beşini bulduğu üzere gün müddetle temdit edilerek “kina açık artırması 31-10-9439 tarihine mü- sapa yare on beşte icra olu- nacaktır. İpotek sahibi alacaklılarla di. güz lukararlar çazrimenkul breimieki aklarını hususile İniz ve masrafa dair olun iddialarım evrakı müsbitelerile yitmi gün içinde icra dairesine ir. meleri lâzımdır. Aksi halde hakları sicillerile sabit olmadıkça satş bedeli- e paylaşmasından hariç kalacaklar. . Şartname işbu ilân tarihinden ii baren mahkeme salonuna talik yere Talip | i kıymeti muhamıni- esinin yüzde yedi buçuğu nisbetinde akçesini hamilen yevm ve saati mezkürde . Sultanahmet Sulh birinci Hukuk mahkemesine 939/22 numara ile müracaatları ilân olunur. (6176) ——— ve civarındaki eski tütün depo- tamiratın şartnamesi aşağıdaki noktalar hariç olmak üzere aynen ipka edilmiştir. 2 — Binanın ikmal müddeti ikinci teşrin 1933 iptidasına kadar 3 — Tazminatın miktarı “150,, liradan “200, liraya > Talipler kendi teklif edecekleri bedelin “& 7,5 ğu nisbetinde birlikte pazarlıkla ihale günü olan 9 Ağustos 933 Çarşamba günü saat İSte İstanbul Üniversi- tesi mübayaat komisyonunda hâzır bulunacaklardır. “3897, Tavşancılda Sünnet Düğünü .