— — ilâhları Tchdit Konferansı Niçin Yürüyemez? Silâhları tahdit konferansı blir kmasa içindedir. Ba konlera: öyle bar balak ği saplanması, Tetler azasınla surota uabul - olunan #ilâh anma mü'aresesinin sonu va yeni bil silâh anma yarışının başla- ması demestr. Notcenn — nereye Bideb'lec gi iss masındur. Siöhların tahddi İşi niç'n bir türlü ileriliyemiyor? Çün.ü, her deve let kendi İşins gelen taraftan davıyı yürütmek isliyor. Meselâ deniz silâh- İarı baha'nic, İngitsre, en çok ce- a z allı gemiser'nden Çek niz. Onlar rın kalkıısını is'er. Hava silâhla- rında 86 umumy.te tayyareler n sekari hzmetten ayrılmasına taraf- tardır. Çönkü, kendi en yakın olan Frassız devlet aa muazzam bur hava flosu va:dır. Fransa ister ki, bugünkü vaziyet devam elsin ve daha emniyeti bir şekil alsın. Bunun için de müteka- bil ditfaklar yapılmasını muvaf.k görür. Almanya ve İta'ya bunun aleyhin. #yal derccede deniz #ship olmak hakkını aıar. Bunun için bir had tayin e lilmesini we deve letin ayai derecede gemi yaptırab - meleri Tüzmunu | eri würer. Sovyet Rusya, bu işin böyle yü- tüyem yeceği idisasındadır. ve top- fan bir ilga kararıaı muvafı: görür. Der Ki ordülarü kaldıralım. Z ra, kemün'zn £kir İşi oldağuna göre, Onun İş ne de bu elver şi: gel'r, Romanya, Çekoslovakya, Lehis- tan, Yugo lavyadan bahsetmek iste- miyo um: Zra Fransa dle ayai yo.un yolcusudurlar. Şu halde, böy'e bir konferansın metice vereb lecoği bir an için e- sun düşünülebilir mi? — Süreyya Silâhları Bırakma Konferansında Cenevre, 12 — Sizükları berakıma konferansı endişeli vaziyet n: muhafaza etmekted r. * Jurnal dö Jenav , gas e konfcransı içine düştüğü çık- mardan kurtarmak için bazı hal su- Fetleri tavsiye elme tedir. Bunlar aa biri, İngi tere, Amerika sında » lâhları terek bir pr bir itiâf wücade getiri mesidir. Bu iklâfa Almanya ve İtaelyada İştirix #debilmelidir. lagilir murahban M. Makdonald dün muhtel F wu ahhaslarla görüş- Müştür. M. Makcorak'la, koönle anau müş üf vaziyetlen kırtarmak için yenl Bir teşebbüste bu u ».cağı söy enmek- te ise de bu teşebbüsün mabiyeti ma- lüm öceğildir. M. Makdonald, bir koruşma esna- snda, İsaglterenın Fransanın emniye- ni ih'âi edecek hiç Lir tazyikte bar lunmiyacağını aöi —: GAT TEFRİKA Na Almanya Ya Hriyet, Yahut Harp İstiyor! “Yaşıyanlar Harp ÖlülerininKanile Ya- zılan Vasiyetnameyi Ye Berlin, 12 — Pariciye Nazırı Fon Nörat, br nutuk söyliyerek dem ştir kit Almanyanın cihandaki vaziyeti için çet'in bir mücadeleye göriştk. Az feraset'i devlet adamları, Ver- sayda akt>dilen ve sulh iami)i taşıe yan muahede ile GÜ milyonluk Lir milleti gayrl Adlâne bir. şek'lde zncire vurabi'ecek erini zanned yor- lardı. Bon'ar henüz şerefine ve nef« sne hiürmet ettrmek istiyen bir mi lete Löla muamelesi yapılamıyas eağını düşünmiyorlardı. Almaayanın uyanmış olmasından do.ayı bahti- yarım. Har'ciyo Nazır, bu muahadeler aleyhinde mücadele edi eceğini söy- ledikten sonta demiştir. kiş b Ihakika içinden kayayan bir âlemi, mus'- hane vastılara değşirmek müş küldür. Fa<at bu müşkül iş için lâzum olan cesareti mil.ctandin bayat yet kuvvetnc olan İtimadımızdan a'ma- lıyız. Dünya iki şıktan bir ni int hap eimclidir. Ya, Almanya bu edalet ve hüriyet yolunu katederek Avru- pamın ka'b'nde sulhin bekçisi o ur veyahut Avrupa uçuruma doğru sü- rükleair. Hitlarin Nu'ku Başvekil M. Hitlerde bir matuk söyl.yerek demiş'irk 1 Sulh çok güzel bir şeydir. Fakat kuvvetli olmas gerekt Hükümet- m z, buzuk Mmüsavatı nat etmek şartile bütün dünya mıya hazır'ır, 4 Sene, harkin mus'- betlerini görüp tanıdığımızdan do'ayı uzlaşmayı son derece arza ediyoruz. Harp Ölülerinin Vasiyelleri Alman Hava Nazıri ve Prusya Köm seri M. Göring tayyare serga>- nin açılma Mmerasıminde br nultuk #öyl yerek demişt r kiz Almanyanın eski düşmanları, El- zim layyarec iğimizi mahvetmek fe- tiyorlar, F.kat bütün bu gayretler boşa gidecektir. O: tunç'aa bir. ka, Brçok dıfa ar m ye davet edildim. Şimdiye kabul etmedim. Fakat orada söz söyliyecek olursam, son söz #öÖy miş o'acaktır. Yaşıyanlar, ba-p ö ü- lerinir - kan'arla yazmış o dukları wasiyetnamey: yerine yetirmek mee- buriyetindedirler. na ( İHTİYAT ZABİTİ ROMAN GESEREEN Mebarii : Bürhan Cahit TENEEEEEELEE Bu sert bir bahçe köpeği idi. Koulaklarına yapıştım. O boyuna barlıyordu. — Kasaltura ile temizlemekten başka çare yoktu. Fakat çile daha dolmam ştı. Uzaktan — köşkün kapısı açldı. Eliğde elektrik Fenerile bir adam göründü. Köpek hırıltısı. olmasa belki saklanacaktım. Fakat köpeği br taksam üstüme salacak. Artık oldu olacak, dedim. Bekledim. Adam bir elinde koca bir ka- radağ tabancası, bir elinde fener yanım za geldi, beni görünce: — Hah, dedi, Nihayet yaka- ladım, — Kimi beyefondi. — Kimi olacak, seni! Ve sonra tabancasını buram- ma tutarak ilâve etti; — Edepsiz zampara, Kaç ge- eedir bekliyorum zaten. Komşu- nun kızı demek - benim kazım demektir. Şunun şurasında kırk yıllık komşuyuz. Ben öyle dala- vereye gelir miyim. Yürü baka- h delikanh.. Komşu kızlarile aşna Fişaa etmek masılmış. Seni kumandana teslim edeyim de anla bakalımi Eyvablar olsun, — yağmurdan kaçarken doluya tutulduk. Een kuvvei — muntazıra can evde yemek yediğim için kaçar- ken bu adam beni zanpara deye prezanto edecek, Rezil olduktan başka on beş gün de — delikte yatacağım. Bütün talâkatımı dök- meğe başladım. —A:zltzim, beğim, delim. Size başma çeleni anlatayım da ona göre hükmünüzü — verin! bakn hal ve keyfiyet böyle böyle! Ve işin değrusu olduğu gibi anlattım. Ben anlatırken köşkün sahibi elektrik fenerini yüzüme, Üzerime 16 gaa rine Getirecek,, M. Ruzvett Gazetecilere Verdiği Ziyafette Amerika Relsicümhuru M. Ruzvolt 5 martta yöni vaz fesi meden evvel, hususl yatında demokrat — gazete vermişti. Resm'miz M. Ruzvolt'i £ yafet'o gazetecilerle b .r.ikte mubal irlerine Kabul Vaş'ngton 12 — Amerika'da ban- kalar buhranı şiddetini kaybetmiştir, bir kısım bankalar açı'mak'a ve banka muameleleri tedr.ct — surette baş'amaktadır. Sor Amer.ka,buhranına karşı Re- hlcümlur M. Ruzve't taraf.adan ba- zırlanan, çok mülüm tedbir.er. ht va eden ve Reiscümhura fevkalide sa &- hiyetler verea kadul lâyikam, Mü- mesnller tarafından kabul edi.miştir. Bu suret'e korgre Azası senel.ik 10 bin dolar tahsisatlarıaı 8.500 - dalara indirmişlerdir. Bu kananla yapılan tazarruf mik- tarı 100 milyon dolardır. Es'ci muha- çeviriyor. Gece hudut yoicular.mı muayene eden gümrükçüler gibi bana şüpheli şüpheli bakıyordu. Benim içten gelen samimi, edebi konferansı adamı biraz düşündürdü, Fakat yine kanmadı : — Yutmam, dedi. Ben böyle dalgaları çok dinledim. Ne olursan ol. Şu dakikada bahçemde bu- lanman bile başlı başna bir ka- bahat. Oaun için ben seni kuvvai muntazıra kumandanına — teslim edeyim de derdini ona dökl Artk ağlamaklı — olmuştum. Herifin elinde tabanca olmasa kasataraya — aslacıktım. Fakat hem projöktörle gözlerimi ka- maştırıyor, hem de ikide bir ta- bancanın — mamlusunu — gözüme tutuyordu. Köpek artık sabibi — geldiği için havlamıyordu. Yeni baştan bir konferansa başladım. — Beyfeüdi; deddu; şarada ne çektiğimizi biliyorsunuz. Ben de szin gibi temiz bir ailenin evlâdıyım. Bin zahmetle vatan vazifesini yapyoruz ve fedakâr- Lkların ne olduğunu görüyorsır nuz. K zıltopraktaki evimde ye- mek yedim. Yarınki yemeğimi de * Amerika Mümessîlley__iVİeclisinde Ruzvelt'in Projesi Edildi riplerin maaşından (7, memur'arın maaşından 115 milyon tasarruf yapıl. dmaşlar. Bu projenin ayanda şiddetli bir muhalcfotle karşılaşacağı söylenmek- tedir. Bununla beraber Ayan Mec İsi de projeyi kabul eltgi takdirde memleket bankalarının vaziyeti dü- zelecektir. Z raj istihsa'ltın kontrolu ve fiat- lerinla yükse ti.mesi için Ruzvait kongreden sa'âhiyet ist yecektir. Ruzvelt projss nin — mümeselil'er mec İs nde katul edlimesi çok mü- bindir. Bu suretle Rüzvelt i.k müş- kü'ü yermişt r. yanıma aldım. Devriyelera rast- lamamak için bahçeden bahçeye geçerek karargâha şiderken bu kapana düştüm. Bakın yüzüm, gözüm ne haldel Adamcağız bazen yumuşuyor, bazen: — Nasıl olur, diyordu, her gece bu wakit bizim komşu Hik- met Beyin bahçesinde biri dola- şıyor. Geaç kizla fiskos ediyor, Sonra bizim bahçı tlayıp gidi- Bereket bu akşam bizim teki köpeği eve getirdim de yakaladım, Şimdi azizim lâmı cimi yok. Komşu bahçeye gelen zempara sensin. Ben seni devri- yeye teslim edeyim, >derdini on- lara anlatl — Aman beyefendi. Bir kere bahsettiğiniz za nparalık madem ki size ait değil, komşuya aittir. Buzun için kimseye kızmıya hak- knız yok. Sonra beni devriyeye teslim etmekle ne çkacak. Onlar da nihayet benim silâh arkadaş- larım. Bir sivilin kendi arkadaş- larına böyle hakaret etmesine pek haklı olarak kızarlar. Bina- enaley size tekrar rica ediyorum. Beni bırakın. Gideyim. Ben kim seye zararı olmuyan bir gencim, Adam biraz yumuşuyordu. Gönül İşleri İstikbal;'q_ Düşünmeden Evlenenler * 24 yaşındayım. Hayatta kim- sem yok, Dört sene evvel, kendi vaziyetimde buluaan bamisiz bir kızla evlendim. Hiç bir param, onpara gelirim olmadığı halde mes'ut yaşadık. İyi bir mevkide babamdan miras kalan bir ev vardı. Bunu satarak şimdiye kas» dar idare olduk. Fakat şimdi as- kere gitmek üzereyim. Üç liralık ev kirasını bile verecek param yok, Karımı ve çocuklamı ema- net edecek, onları himaye ede- cek kimse de mevcut değil, aske- ra çittiğim gün karımı ve ço« cukler mı safaletin kara kucağına | teslime mecbur - olacağım. Ne yapayım?,, Yalıköyden: A. Nurl İşte size istikbali düşünmeden zele “kuran bir gencin vaziyeti. Geliri olmadan, askerliğini yapmadan evlenip te bir kadını va iki çocuğu safalete bırakmıya mahküm olan bu gence ben ue akl verebiirim, Onunbu ihtiyate sızlığından cemiyet mes'ul değik ki, arkada bırakacağı — ailesine baks a. Genç yaşta evlenmiye kalkan gençlere, bu adamın vaziyeti bir ibret olsun. * Bandırmada Seyfi Beye: Türkiyede, hele küçük kasak balarda bekârlık safalet demek- tir. Geceleri sizi bekliyen temiz bir ev, sıcak ve samimi bir ku- cak hayat — mücadelesinde en büyük kavvot menbadr. Yaşını almış bir bekârın hayatımı düşü- nünüz. Bütün gecelerini kahve köşelerinde geçirniye mahküm. Bir sıcak — yuvadan — mahrum, Akibeti ne olur? Halbuki evin, çocuğun doyulmaz zevki vardiır, Filhakika geçimsiz bir mile hayatı cehennemdir. Fakat geçinip geçinmemek, yu- vayı mes'ut bir hale getirip ge- tiraezex kicaz da sizin elinizde- Bence evlilik bekârlığa nir- betle şer.erin ehvenidir. HANINTEYZE Hemen ilâve ettim: — Hem beyfendi, bir kere şu halime bakın. Çapkın! ğa gi- den adam kıyafeli var mı ? Zanr para sevgilisine kolunda sefertası ağzında yağ' kokusu ile mi gider. Bu son cümlem onun abus yüzünü güldürdü. Projektörle beni bir kere daha muayene elttikten sonra pasaport vizesi yapan bir. karakol çavusu gibi: — Haydi geç, dedi. Geç am- ma bir dahı emelersem böyle dolma yutturamazsın. Haydi be- lâya girmiye'im. Ösüme düştü, Bahçe kapısına geldik. Açtır — Çok arabayı bakalım, dedi, Verilmiş sadakan varmış! Tekrar cadd2ye çıkmıştım. Duvarları siper alarak bölük merkezise kadar geldim amma ben de bittim. Bir kötünün yedi , mahalleye zararı vardır, derlerya, Bizim çapkıma arkadaşlardan bi- rinin zamparalığı az kalsın baş- ma dert açıyordu. Bereket bir hafta sonra mü- rettep bölüğe ayrılıp Suadiyeye giltim. Kurtuldum.,, (Arkası var)