13 Mart 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Memleket Manzaraları Güdülün Bir Hafta Süren .. ve ee . Xöy Düğünleri Güdül ( Husust ) — Geçen bafta burada büyük bir düğün vardı. Davullar, zurnalar çok eski bir devrin şenlikleri hat rasını canlandırdılar, Tam yedi gün, yedi yece davul, zurna, granta, zil gesleri kulakları çınlattı. Dü- günün biteceği cuma günü bhalk nahiyenin düz ve geniş meyda- nnda toplarımıya başladı. Çalgılar yapılacak oyunlara halkı çağır» yordu. Çalgı sesleri yükselir yük- selmez büyük meydan irili ufaklı insan akınları ile hıncahınç doldu. Küçük nahiyenin büyük meyda- nında binlerce İnsan kümesi kaynaş'yordu. Davul, cirit dumdudumunu, zurna cirit havasnı çaldı. Atlılar mey- darda gözüktüler. Yıldrım sür- astila bir laraftan Ööbür tarafa koşan atların üzerinda deynek atan gençler bu milli ve tarihl oyunun birer kahramanı idiler. Deyneği yiyen elini, gözünü ka- natsa bile hiç ses çıkartmıyor sakin bir bava içinde oyun cere- yan ediyor, çocuklar yere düşen deynekleri oyunculara ulaşt yor- lardı, Bir saat sonra birinciliği 15 yaşnda çevik bir genç kazandı ve diğer arkadaşlarını bu suretle yenmiş oldu. Sonra güreş, güreşi müteakip at koşuları başladı ve ondan sonra yedi gün, yedi gece devam eden bu çalgılı köy düğünü bitti ve yeni çiftler evlendi. Ayaşlı M. N, Ereğli'de Çuval İçinde Parçalanmış Bir Ceset Bu'undu Ereğli, ( Husust ) — Bundan bir müddet evvel, Alakilise kö- yünden 26 yaşlarında Kürt oğlu Hasan isminde bir genç kaybol- muştu. Nihayet birkaç gün evvel bu zavallı genç Kılıçsuyu Kiraz- hk boğazı mevkiinde parça par- ça ve bir çuvala tıkılmış olarak bulunmuştur. Cinayeti yapanlar Tombul oğullarından Yusuf oğlu Kadir, Kaya oğlu İzzettir. Mak- tol balta ile öldürülmüş ve dere- ye atılmıştır. Kati'ler yakalanmıştır. Bir müddet evvel Esma H. faminde bir kadını evinde boğa- rak öldürenler yakalamıştır: Maz- munların adedi on dördü buk muşlur. Geredede Bir Konferans Gerede (Hususi) — Ziya Gök Alp mektebi baş muallimi Muzaf- fer Şadi Bey tarafndan (Türk dilinin değeri ve saz şairlerinin tarihi hayatları) mevzulu bir kow- ferans verilmiştir. Şadi Bey bu konferansında Türk dilinin bütün dünya dilleri- ne vs medeniyeline büyük yar- dımlarından, büyük — kurtarıcı- mizin açtıkları türlü çığırların yüksek bakikatlerinden ve saz şairlerinin şimdiye kadar biç bir Halkıyat mütehassısı tarafından temas edilmemiş hayatlarından bahse'miştir. Mumaileyh söz derlemesinde, her ferdin bir vazife almak mec- buriyetinde olduğunu işaret ede- rek arkadaşlarını çal şmıya davet etm şlir. Düzce'de Maarif Aşkı Ortamekiep Binası İçin Bir İçtimada Düzce, (Husu- si) — Maarif Ve-» kâleti, binası mu- hasebei hususiya tarafından temin edilmek — şarlile bir ortamektep açmıya — karar verdiğini — kasa- bamıza bildirmiş- ti. Fakat muha- sebei husüsiye- nin böyle bir bina temin ede- cek vaziyette ck madığı — anlaşı!- mıştır. — Bunun için Halk Fırkausı bütür halkı sinema binasına da- vet etmiş ve büyük bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda vaziyet halka izah edilmiştir. Ortamek- teplerin de faydaları ve lüzumu halka anlatılmış, halk bu toşlantı neticesinde ortamektep binası için aralarında para toplamıya karar vermişlerdir. Toplantıda İrat edilen hitabh-- ler okadar müessir olmuştur ki halk mektep binasını temin etme- yi derhute eder etmez hazır bu- Junanlardan Zeki Oğuz Bey derhal on lira vermiş, bunu Ali Faiz Beyin verdiği on lira, tek bir çocuğua bile olmıyan Aksekili Ra- gıp Beyin verdiği yüz lica, refi- ,” Uşak'ta İddia'ı Bir Spor Faaliyeti Var Uyak, (Hasusi) — Burada spor çok torakki etmektedir. Klüpler arasındaki rekabet gün geçtikçe alevlenmekto ve bu rekabet spor- €o gençlerimizin faaliyeti için şa- yanı memnuniyet neliceler ver- mektedir. Gençlerbitliği, Turan ve Er- genekon yurtları Uşakın en kuv- vetli fatbol takımlarına malik | bulunmaktadırlar. Uşakta biribirlerinin en büyük rakibi olan (sarı lâcivertliler) ile (boyaz siyahllar ) tehir edilen 1932 lik maçlarını yapmıya baş- lamışlardır. İlk maç cuma günü yapılmış, fakat hava çok yağ- murlu — ve fırtınalı olduğu - için devam edilememiş, gelecek haf- taya tehir olunmuştur. ş Gençlerbirliği ve Ergenekon idman yurdu senelik kongrelerini yapmışlardır. Dörtyolda Ucuzluk Dörtyol ( Hususf' )— Burada şayanı dikkat bir ucuzluk vardır. Bir koyun dört liraya, bir okka tereyağı 50, dört yumurta beş kuruşa — satılmaktadır. 3- okka odun bir kuruş, 1 okka kömür 30 paradır. Havalar da çok iyi gitmekte halk fevç fevç 'kırlara giderek sabahtan akşama kadar eğlen- mektedir, Döriyolda Kaçakçı Bir Kadin Burada Malatyalı Fatma H isminde bir kadnın evinde aran- ma yapılmş ve on beş parça kaçak eşya zühur etmişlir. Fat- ma H. yakında İhtisas Mahke- mesine sevkedilecektir, 5 Bin Lira Toplanıverdi Düzcenin umum? manzarası kasının verdiği on lira, Aksekili Ahmet Hamdi Efendinin verdiği elli lira takip etmiş ve kısa bir zaman zarfında bu bamiyet mü- sabakası hararetlenmiştir. Tüccar» dan Hacı Abdullah Efendi 200 lira, Derviş zadeler ve bakkal Hafız ismail Efendiler yüzer lira vermişler ve ©o toplantıda bina içia sarfı Iâzım gelen 5 bin lirayı toplayıp Kaymakamdan Manrif Vekâletine binanın hazır olduğuna dair telgraf çekilmesini rica et- mişlerdir. Bu toplantıda esnaf cemiyet- leri teşkil edilmesi de kararlaş- tırlmış, sinema sahibi de bu hayırlı toplantı şerefine on kısım- (Diyarıbekir'de Çok Güze! Binalar Yapılıyor B hk muazzam bir- ai filim göstermiştir. Düzcelilerin maa- rif vadisindeki bu bamiyetleri ne kadar aikışlansa yeridir. Düzcenin Gazi günlü 12 mart Düz- cenin Gazi günü- düz. Bu münase- betle büyük teza- burat yapıldı. Bir- liğin apor şubesi* tezahurata — İşti- rak etti; mesiki gübesi bir. kon- ser verdi, temsil şubesi de 3 perdelik bir eseri sahneye koydu. Birliğin ilk içtimamında Halim Beyin bir takriri üzerine gençler badema kahvelerde çay ve kahve yerine Üzüm ve İncir istihlâk etmiye söz vermişlerdir. Bunun Üzerine iki gün zarfında 40 san- dık üzüm satılmış, yeni siparişler verilmiştir. Düzce Gençler Birliği Bursda Gençler Birliği teşkil edilmiş, Ali Faiz, Halim, İrfan, Tevfik Fikret, Arif, Ferit Tekin, Zeki Oğuz, Kemal, İsmail Beyler idare heyetine seçilmişlerdir. Birlik spor, musiki ve temsil şubelerini ihtiva etmektedir. Diyarıbekir, (Hususi) — Şehrimizde şayanı dikkat bir Imar faali- yeti vardır. Şehir baricine gayet güzel ve modern binalar yapılmak- tadır. Dağkapısı haricinde zabitan yurdu için yeni ve çok güzel bir bina daha yapılmıştır. Binada muhtelif daire ve salonlardan maada bir sinema ve bir tiyatro salonu vardır. Yurdun çok güözel bir bahçesi vardır. Bu bah- çede inşa edilen havuz elektriklerle süslenmiş ve cidden çok bedil bir manzara vücuda getirilmiştir. Sinema salonu halk için de açk bulundurulmaktadır. Diyarıbekirde şimdiye kadar sinema ve tiyatro yoktu. Zabitan yurdunun bu pek mühim ihtiyacı karşılamış — olması halkı da sevindirmiştir. , Muş'ta 15 Şaki Yakalandı Ve diüyeye Verildi Muş — (Hususi) — Eşkiyalık etmiş olanlarla dağlarda gezen ve yolcuları rahatsız. eden şahis- ların takibine davam edilmekte- dir, Geçen bafta bu kabil 33 kişinin yakalandığını yazmıştım. Son bir hafta xzarfında da Muş civarında 2, Sasaon civarında 10, Mutki civarında 1, Salahan civa- ada 2 kişi olmak Üzere 15 şaki ... * Bitlis'te İki Metreyi Bulan Karlar Erimeğe Başladı Bitlis. (Hususi) — Kar kesil- miş, yağan karlar da erimeye baş- lamıştr. İki metreye yükselen karların erimesile çaylar taşmıya başlamıştır. Balık bollaşmışt r. Mebzul miktarda balık avcılığı lmaktadır. —— Ze e yi mmıştır. Yakalanan şakiler adliyeye verilmektedir. Memlekette Ziraat (Gübre Pahalılığı Ziraat — işlerinde — gübrenin ehemmiyetini —anlam yan — artık kimse kalmamıştır. To rakların verim — kuvvelini — arttırabilecek biricik çare yübrelerdir. Topraks ların işlene işlene va yetiştirdiği mahsul alına alına artık kuvveti de azalnıış olduğundan topraktan kaldırılan mahsulün terkibindeki kimya — maddelerinin — miktarına göre bu maddeleri toprağa ver- mek İâz:mgelir. Bu kinya mad- delerini toprağa veremiyecek bir vaziyette bulunan çiftçi, bağcı, bahçıvan için toprağından iyi hatta orta derecede bir mahsul beklemek bayal olur. İşini bilen ler gübrenia lüzum ve ehemmi- yetini gayet iyi takdir ederler ve her ne pandasına olursa olsun ihtiyaç nisbetinde gübre teminine çalışırlar. Gübre temini İstanbul ve civarı bahçeleri için çok ehemmiyetli bir mesele halini almıştır. Civarda mevcut çiftlike lerdeki bayvanatın gübrelerinden ancak kendi tarlaları istifade ede- bilir. Bir çift öküz ile çiftçilik edenler de ancak bir tutam ot verebilecek genişlikte bir tarla parçasını gübrsliyebilirler. Bağlar, bahçeler hep şebrin yük ve araba bayvanlarından — toplanan — veya mezbahalarda, süvari karargâhe larından toplanan hayvanat güb- resinden istifade raruretinde kak mışlardır. Halbuki yük ve araba hayvanatı gün geçtikçe azalmakta yerlerine otomobiller, kamyonlar geçmektedir. — Şehirlerde — abır gübrelerinin miktarı da pek ax- dır. Bütün bu yerlerde toplanan gübreler İstanbuldaki bahçelerin onda birine bile yetişmez. Bu göbre azlığı yüzünden yetiştirilen mahsul de gıda itibarile zayıf bir terkipte kalmaktadır. Gübe roli, kuvvetli bir torrağın mah- sulü İle gübresiz zanıf bir top- rağın mahsulü bizibirinden çok farklıdır. Gibrenin azlığı bu maddenin pahalılanmasına sebep olmuştur. — İstastalun — mühtelif semtlerine -göre bu pi hal hık kene dini daha kuvvetle hissettirmeke tedir. Bir araba gübre yerine göre 400 - 7(0 kuruşa kadar yani bir araba sebzeye muadil tutula-» bilecek kadar pabalıdır. Bu pas halıhk şehirden biraz urak kalan bahçeler için daha ziyada hissa- lunmaktadır. Dört beş dönümlük bir bahçeyi gübreliyebilmek için büyük bir sermaye fedakârlığı ihtiyar etmek icap eder. Halbukl bu fedakârlığı yapabimek için mahsulün biraz para etmesi Vâ- zundır ki müstahsil bu fedakâre lığa katlanabilsin. Hayatın az çok ucuzlamasına ve bilhassa ekme- ğin ucuzluğuna rağmen amele yevmiyeleri ayni nisbeti muhafaza ederse, gübrenin pabalılığı, tohur mun pahalılık ve nolreti vesair daha birçok iİstihsal şartlarının yüksekliğini muhafaza etmesi mukabil bir de mahsulün para etmediğini gören çiftçi veya bah- çıvanda toprağa sarılmak hevesi kalır mı bilmem.. Bu gübre işine herhalde çare aramak İâzımdır, Kimyevl gübrelerin hiçbiri haye vanat 'm,"ı...i.f. tamamen ye- rini tutamaz. Bu fenni gübrejer tamamlayıcı gübre'erdir. Bunlar ancak işlenmiş ve senelerce hay« yanat —gübresile — gübrelenerek ufalanmış topraklarda veya işlen« mesi kolay, kesafeti az kumlu, kumlu ve az killi to: raklarda kullan:lırsa çok faydalı olur. Bu bahse tekrar geleceğiz. Lütüi Arif