Dünya Hüâdiseleri Harp Üzerinde Hasbinallah - He Derin Te'sir Yapan Bir Kadın Büyük harbin neliceleri Üze- rinde çok büyük U;:"'::::: tesiri görülen bir ldü manya'da umumt? bir alâkasızlık içinde dünyaya gözünü kapamış- tır. Bu kadının adı Lizbet Sayd- ler'dir ve çok kuvvetli bir med- yom olmakla maruftur. Lizbet Saydler fakir bir marangozun kın idi. Küçük yaşında, gelecek yukuat hakkında şayanı hayret bir isabetle kehanette bulunu- yordu. Bu kızın şöhreti o derece yayılmıştı ki İmperatorun emrile bir gün Potsdam Askeri Kuman- danlığına davet edilmiş ve orada kendisine bazı sualler sorulmuş- tar. Bu kız, daha © zaman, yani 1889 da, 10914 —muharebesinin patlak vereceğini ve harbin iki ağustos günü ilân olunacağını söylemişti. Medyom kadının şaşmaz ke- benetleri, Alman Erkânı barbiye Ralsi Fon Moltke'yi bu kadınla gok yakından alâkadar olmıya sevketmiştir. Ve bu suretle, Liz- bet Saydler meşhur Marm mu- haraebesinin cereyan ettiği gün lerde Fon Moltke'nin yanından ayrılmamış ve onun nasihatlerile- dir ki Marn muharebesi idare edilmiştir. Bilâhere bu hâdise gayi olunca Fon Moltke aleyhinde büyük bir cereyan uyanmışsa da İş işten geçmiş bulunuyordu. * japon — muharebesinin ası, büyük sanayi sahibi olan dev- letler son Harp! / | derece kârlı bir iş olmuştur. Çünkü mühimmat fabrikaları geceli, gündüzlü çalış- maktadırlar. Mesolâ İngiltere fab- rikaları, geçen bir sene zarfında Çin hükümetina 7,755,000 tüfek mermisi, Japonya'ya da 5,361,450 mermi satmışlardır. Bunun hari- tinde satılan mübimmat şunlardır: Çin için: 2000 obüs mermini, 101 kental İşaret fişeği ve bomba, 196 kental Larut, 2788 kental yüksek iştialli mermi ve daha birçok silâh ve top. Japonya'ya ise: 19 bin paket #işek, 180 bin kapsül, 138 kental Işaret fişeği, 4909 kental yüksek iştialli fişek, 30 batarya dağ topu, ayrıca 11160 İngilix Hiralık mühimmat. * Frııııı Ticaret ve Mecmuası, (1931) senesin- de bütün Fram- zaran (646) kitap fazladır. Bunların - (2658) &ı roman, (828) 1 tercümel hâl, (802) si tari- hi eser, (708)1 doktor - kitabı, (604) tanesi dine — müteallik, (5868) 1 bukuk kitabı, (474) £ içti- maiyat, iktısadiyata naittir. (403) kitap ise şiir ve şilr nazariyele- rini ihtiva edon eserlerdir. Aynı sene xarfında İse Amerika'da 50 binden fazla kitap denmiye lâyık eser tabolunmuştur. D ee “Münif Paşa İle Hempalarının Niyetleri TARİHİ MUSAHABE —— ı_)îiı_ıi_Allah... Fâsit, Kendileri İse Fâsiktir!,, İstipdat devrinin tanınmış pa» şaları arasında, bazı garip husu- tiyetlerile dikkatı Üzerine çeken bir sima vardı: Erkânı harp mirlivası Münif Paşa.. Münif Paşa, Avrupada okü- muş, “Fünunu askeriye,yi o vak- tin muharebe kurdü - sayılan ecnebi jenarallarından tahsil et- miş kıymetli bir askerdi. Fakat Münif Paşa, askert meziyetlerin- den ziyade hafiflik sayılabilecek kadar garip hareketlerile maruf- tu. Eğer bugün sağ olsaydı mu- hakkak ki “Silâhları bırakma,, konferansının en ateşli taraftarı olurdu. Çünkü paşa daha oza- manlar silâktan tecerrüt etmişti. Resmi üniforması Özerinde tah- tadan bir kılıç taşır, “selâmlık resmi Alisi,ne bile bu meşhur tahta kılıçla iştirak ederdi. O devrin, ferik — rütbesine erişmiyen askorl Ümeranın sakal birakmaması, hemen, — hemen kanun derecesinde hükmü cari bir usuldü. Lâkin Münif Paşa ta- rıkatlardan birine mensup oldu- ğundan bu xmni memnüiyete rağmen sakal bırakmıştı. Her ak- şam, Üsküdardaki evinin civarında bulunan bir camide namaz kıl- diklan sonra mensup - olduğu tarikatin müritlerile geç vakto kadar zikrederdi. Münif Pş. bu yözden birkaç kere Sultan Hamide jurnal edil- miş, “ kuvvel kudsiye ve mane- viye,, İle “Yıldız sarâyı şevketih- tivası, nı yerinden sarsacak kadar coştukları haber verilmişti. Bir cuma gecesi İdi. Selâm- lıktan dönen Münif Paşa, geç vakit evine gitmiş ve sırtına abasını, başına da arakiyesini geçirdikten sonra — rikrettikleri tekkeye yollanmıştı. O akşam tekkenin Ayin gecesi olduğundan sima'hane çok kala- balıktı; tarikatin bütün müritleri, başta Münif Paşa olduğu halde meydanı doldurmuşlardı. Vakit gece yarısını bulmuştu. *“Zikrü ve taât,, bütün cuşuhur- şu İle devam ediyordu. İşte, tam zikrin bu en hararetli anında tekkenin cümle kapısı önünde bir fayton durdu; içinden genç bir zabit atladı ve © sırada kapı önünde bulunan “meydancı baba,, vasıtasile Münif Paşaya Üsküdar Mutasarrıfının bir ihtarını tebliğ eyledi | — Paşal malümu devletleridir ki cemiyet ve cemant yaszaktır ve bilhassa Ümerayı askeriyenin bu kabil içtimalara önayak olma- ları “rizayı meyamini irtizayı cenabı zıllullahtye muhalif ve şanı ubudiyet ve sadakate müvafi ,, olduğundan derhal rikri terk ve hanelerine dönmeleri lüzumu be- yan ve olbapta... . Zikrin en hâd bir devresinde coşkunluktan artık cezbe bâline gelen Münif Paşamın; Üsküdar Mutasarrıfının pişmiş aşa su ka- tan bu tebliği fena balde canını sıkmıştı. Derhal kapıya koştu ve emri getiren mülâzıma: — Evlât, dedi. Namaz kıldık, ibadet ettik; tevafürü Ömrü ikbal ve tezayüdü şevkoet ve İclâli ce- mabı - hilâfetpenahiye dualardan sonra biraz da xzikrediyoruz. Bu da yasak olur mu? Hasbinallah!.. Genç zabit, Münif Paşanın bu cevabı üzerine sert bir selâm vererek çekilmişti. Fakat bu gibi vaziyetlerden istifade etmeyi bi- len bir İşgürardı. Derhal âmirine koştu ve Münif Paşanın can s- kıntısile söylediği “hasbinallah,, 1 Küçük Aktör Ve Köpeği Küçük Fonny Ferry üç yaşın- dadır. Gayetle maşhur bir sine- ma artistidir. Büyük bir erkek :lbl giyin kendinden büyük “hepsini Allah... , a çevirerek #ifahi raporunu verdi: — Münif Paşaya emirlerinizi tebliğ eyledim. Fakat — paşar nın, “hepsini Allah...,, diyerek sebbü şetm eylediği maruzdur. idar mutasarrıfı, biç şüp- hesizki emir zabitinden daha ip- gürzardı ve bu gibi “mesalli mü- himme,, nin “ velinimeti bimenent,,- den çıkacak ibsanların besabını herkesten iyi biliyordu. Esasen Münif Paşayı evvelce birkaç kerre Jurnal etmişti. Binaenaleyh ada- mının getirdiği haberi bulunmaz bir fırsat bildi; havadisi telleyip, pullıyarak eşsiz bir jurnal vücuda getirdi ve bu jurnalı, “Mabeyni hümayunu feyz meşhun , a bir ubudiyet telgrafile bildirdi: — “Münif Paşa ve hempala- rının niyetleri fasit ve kendileri fasıktır. Kuvvsi — kudsiye — ve maneviye ile yıldız sarâyı şevket ibtivasını maarallah yerinden sar- sacak kadar coşdukları görüldük- te def'leri için bir adamı mabhsus gönderilerek harakâtı vakıalarının mzayı Gliye mugayir olduğu ihtar edildikte, “bepsini allah....,, Mi- sillu sebbü şetm ve beddualar eylediği ma'rarı sadakatta rikâbı kamertâbı hazreti tacidarı aza- miye arzolunur,, dedi. , Açık göz mutasarrıfın bu tek grafi sarayda mütbiş bir telâş ve panik doğurmuştu. Ertesi gün Abdülhamit, ser üfürükçü”Ebulhü- da,nın“kuvvel kudsiye ve manevi- ye, hakkında reyini aldıktan scura Münif Paşanın Scilen nefyedil- mesini İrade eylemişti. İşte bu İrado üzerine zavallı Münif Pş. gece yarısi yatağından alınmış ve silesile bile görüşme- sine müsaade edilmeden Erzin- cana sürülmüştü. Münif Paşadan sonra ayul menfayı ben de boyladığımdan merhumla sık, sık görüşürdük. Münif Paşa, sürgün edilme- sine sebep olan meşhur “ haz- binallah ,, ını her zaman tekrarlar, fakat her tekrarlayışımın arka- sından Üsküdar — mutasarrıfının jurnalında —yazdığı gibi, “ har binallah ,, ım tahrif edilmiş şek- ni baatırırdı: — Hepsini Allah... Nakleden Neal Kari Mektupları Belediyeden Bir Rica Aksarayın Horhor caddesinin parke döşenmiye başladığını şük- ranla görüyoruz. Bu —meyanda yan sokaklar da ibmal edilme- melidir. Bilhassa Horhor çeşme- sile — Sofular caddesini - birleşe tiren çok işlek cadde pek barap bir haldedir. Bostan duvarları yıkılmış ve hemen hemen yolu kaplamıştır. Pek az himmet İsti. yen bu yolların da nazarı dike kate alınmasını rica — ederim efendim. Aksaray Muratpaşa mahallesi krü M Şi Mürefteye Gazet> Ve Mektuplar Geç Geliyor Bundan dört beş ay evvel Posta ve telgraf idaresinin bir #mri Üzerina mektup ve gazete kara tarikile geliyordu. Halkın ve alâkadarların müteaddit mü: racaatları üzerine bu usul . kalk- miş deniz tarikile de posta gön- derilmesine müsaade edilmişti. Hem denizden hem karadan ge- len postalardan çıkan — mektup ve gazeteleri era numarasile t kip etmek imkân haricidir. Çüne kü kara tarikiyle çönderilen bir gazete deniz tarikile gönderilene lerden çok geç kaldığı için gazer te meraklıları sıra ile gazete te kip edemiyor ve mektuplarda dae bi ayni yolsuzluk vaki olduğun dan İş güç sahipleri bu yüzden bazı müşkülâta maruz kalıyorlar, Posta ve Telgraf idaresi Mürefte» ye kara tarikile posta göndermek üsülünü İağvetmeli ve deniz tar rikile gönderilmesini tamim - eb melidirler. Ği Müreftede bir karilniz Beşp ktaş'ta gayrimubadılierden — Şe- rife Banlımai — Bu bahis etrafında o kadar çok yazı yazıldı ki okuyanlar da, yazanlar da bıktılar. Manmafih nevmit olmayınız. Bu iş sonlarına gelmiş bulunmaktadır. * Fehmi ve Ziya Yılınaz Böylere: — Hissiyatınız şayanı takdirdir. Bahis kapanmış olduğu için mek- tubunuz maalesef neşredilemedi efendim . * Edremit Gazt ilk maktebinde 158 numaralı Rubhi Elondiyo: — Herşeyden evvel hiç kime senin yalan söylemiyeceğine İnane mak İâzimdır. Yalan söylemek en foena bir şeydir.. Daha fena — bir haraket — tasavvur edilemez. Bahsettiğiniz bankanın bütün muamelatı doğrudur. Pi yango meselesine gelince muhak» kak her numara piyangoya itbal edilir. Kırk elli bin numarayı ga» zetelerde ilân etmek imkün: yok. tur. Numaran zin piyangoya ithal - edilmediği hakkındaki zehabınım tashih ediniz. ve numaranızın pk yangoya itbal edildiğine emin olunuz. * Ihsaniye'de Gün Eri Boy: — Bahsettiğiniz hâdise mas- lesef çirkin olmuştur. Bunun zetede yazılması daha olacaktır, her iki tarafın — hüsal- miyeti aşikârdır. Hâdiseyi olduğu ibi bırakmak daha muvafık olur ıııuüıdııh. W Fılih'te Kimyagor İbrahim Beye! — Mektubunuz alâkadar daire nezdinde takip ettiriliyor efendim. d ekil SA l