Tezli Piyesler aa Hüseyin Rahmi Beyin “Kadın erkekleşince , isimli piyesinden bahsederken — onun — hakkında bütün düşendüklerimi yazıp biti- remediğimi, ©o mevzua tekrar temas edecegimi söylemiştim. “Kadın erkekleşince ,, Fran- sa'da — zannederim — Alexandre Dumas Fils ile başlayıp hemen umum! harbe kadar devam eden *İddiali piyesler, nevinden ilbam almıştr. İddialı, tezli piyesler, I içtimat bir kusuru tashihe, birr | takım - fikirleri tamime çalışan | eserlerdir. Vakıa hemen hemen her eserin, sadece seciye tahlilini istihdaf eden komediaların bile, bir. şey ispat etmek İste- dikleri — söylenebilir. Meselâ Moliğre, “Merakl, yi tasvir eder- ken hastahık korkusunun, kendi- mizi mütemediyen hasta sanmanın gülünç olduğunu göstermekle bir kusuru tashihe, bir şeyi isbata çalışmıyor mu? Fakat terli piyes denince ha- tıra bunlar değil, sırf bir nok- tai nazarı müdafaa etmek için yazılmış, bir avukat mudafaana- mesini veya ittihamnamesini an- dıran eserler gelir. Böyle piyes- lerin muharrirleri — realiteyl mi- şahede edip orada gördükleri hâdiselerden bir “hisse, çıkar- mağa değil, muayyen bir “his- se,ye varacak “kıssa,lar icadına çalışırlar, “Kadım erkekleşince,,nin birin- el kısmını teşkil eden ve tezli bir piyes değil, bir nevi “seciye hicvi,, olan Üç perdesinden bahsetmiş- tm, “Tezli piyes,, tarafı, doğrusu bir yama hissini veren son Üç tablodur. Hüseyin Rahmi kadının erkek gibi çalışmasını beğenmiyor, bunu aile ve bilhas- | rısı da yüz lira , | ririn Lahsettiği tehlike yine kalır | nüdafaa Bey, | sa çocuk için bir tehlike adde- diyor. “Bu şerait dahilinde çocuk bakımsızlıktan ölür, diyor ve piyesin sonunda, bize muharririn bu busustaki fikirlerini bildirme- ğe memur Tevfik Efendiye, çalışan kadına hitaben eski kadını gös- tererek: “Öpün annenizin elini!,, dedirtiyor. Hüseyin Rahmi Bey, iddiasını lsbat için şöyle bir hâl tasavvur etmiş Erkek de, çalışan karısı da pek axz bir para kazanabildik- leri için eve hizmetçi tutamıyor- lar ve yalmız kalan çocuk, ba- kumsızlıktan — ölüyor. Burada, bütün tezli piyeslere mukadder olan - bir kusurla - karşılaşıyoruz: Her piyesin bize bir vaka göster- HobyoncuHai ——— mesi zarurldir; bu zaruretten tezli olanlar da kurtulamaz. Fakat o vaka, tezin şumulünü de tahdit eder. Meselâ —Huseyin Rahmi Beyin piyesinde, Süreyya ile Ne- bahat, ayda kırkar veya ellişer lira yerine daha fazla kazansa- lardı, Süreyya ayda yüz elli, ka- alsay muhar- midi? O zaman çocuklarına bir dadı tutabilirler ve onu ölümden kurtarırlardı. Bittabi — Hüseyin Rahmi Bey, kadının çalışmasını etmek isteyip da bize dolgunca bir para kazanan bir aile gösterseydi biz de ona itiraz için az para alanları gösterirdik. İşte tezli piyeslerin kusuru: halli olması lâzım gelen davaları, vaka göstermek — zarureti — yüzünden, hususileştirmeğe mecbur olmaları. Dikkat edilince her tezli pi- yes, — zannettiğinden — büsbütün başka bir şeyi ispat eder, “Kadın erkekleşince,, de olsa olsa az para kazanan bir ailenin çocuğu olmaması lâzımgeldiğini gösteri- yor. Bilmem Hüseyin Rahmi Bey böyle bir nasihatte bulunmağa razı mı? Hiç zannetmem. Başka bir bakıma göre de Şöyle düşünülebilir: Mebrure H. okadar mütohakkim ve kavgacı olmasa oğlu ile gelini onun ya- nında yaşarlar ve böyle olunca | 20 iret da, annesi çalışmağa gidinçe, ço- çuk - bakimsız. kalmaz. O hâlde piyesten şu nasihati çıkarabiliriz: | “Amneniz ğeçimsiz bir kadınsa we GİZ karımızı ayrı evde oturta- cak kadar para kazanmıyorsanız sakın evlenmeyin.,, Evet, daha birçok çıkar; fakat — kadının doğru olmadığı neticesine varıla- maz. nasihatler Kadın - çalışmalı mı, çalışma- ma'ı mı 7... Böyle meseleler naza- riyeler, nutuklarla halledilemez kil Hüseyin Rahmi Beyin tabiri ile *kadının erkekleşmesi,, , birtakım İçlimal — zaruretlerin neticesidir; bu neticeler bizim muvafakatimizi beklemez. Biz onlara karşı ancak bazı tahfif tedbirleri alabiliriz: St- reyya da, Nebahat da çalışırlar; çocuğu da, işlerine giderken, bir kreşe bırakırlar. “Kadın erkekleşince, den bu | mana da çıkabilir. “Madam ki bugünkü —hayat şeraiti. kadını çalışamğa —mecbur ediyor, onun çocuğu için de kreşler açalım.,, Buna hiç bir itirazımız yok. Nurullah Ata da Kızıl Kıyamet Koptu (Buştarafı 1.tnci saylada ) geriye kalan kısmı da Bedirhani Celâdet, Süreyya ve Küâmiran kardeşlerle doktor Nafiz, Mustafa Hırço taraflarından çarçür - edik miştir, Ayrıca, Haco ağa, yine Kürt Hayır Cemiyeti namına toplanan paraların bir kısmmın da Bedir- baniler — tarafından ihtilâs edi- diğini İleri sürmüş ve: “— Zaman zaman bir milstar kil Kürt hükümeti kurmak için yapılan bu toplantılar, işte bu ı.evıun keselerini doldurmak için bv_lıfuk mahiyetini alıyor. Öğz- reniniz ve bilinizi,, iye ba- gırmıştır. Bunun üzerine Celâdet, Haço ağa ile, Cemil paşa xzadelerden olup bu ithamlara iştirak eden birisini, Türkiye besabına, müsta- kil Kürt hareketini baltakamakla itbam etmiş, toplantıdaki taşnak- gı olan Ermenilerle Hobyon- cular arasında âdeta bir arbede çıkmıştır, Bu hüdise, şimdilik Hobyon cemiyetinde k vukua getirmiş- tir. Bundan, maddi, manevi en çok müteessir görünen Bedirha- nilerdir. Bu hâdise üzerine gizli toplantıya ıttıla hasıl eden Şam hükümeti, Fransız komiserliğinin talimatile Bedirhan! Celâdet, Sü- reyya ve Cemil paşa zadelerden Ekremi polis nezareti altına almış, Haco ağa ile Kaddür Bey geldik- leri yere iade olunmuşlardır.—C. çalışması | nler Arasın- | İstikeası Dahili 9350 | SON POSTA İzmir Soyguncuları Yakalandı İzmir (Hususi)— Ödemiş - Ba- yındır. yolundaki soygunculuğun faili olarak 7 çapulcu yakalan- mışlardır. Bunlar civar köylerden İsmail oğlu Ekrem ve kardeşleri İbrahim, Mehmet, Ali oğlu Os- man, Mustafa, Şerif oğlu Arif, Kara Abdi oğlu Tahsindir. SON POSTAÂ Tatanbul BORSASI 19.-1- 1933 y Paralar (eatış 4| ktruş | 20 kuran ae | gilin Avas, 27 — 1 pereta İT | Mark 5I00 H70O| — Faleti 26,00| 1 Pengb B20,— | 20 ley ü— | 20 dinar " Ssç| 1 Çerveneç Çekler 1 Teterlim K dolar 1275 | 20 &. Fransıa — Yİ000| 219 — 20 ir. Belçika 20 drahmi 20 e. İeviçre 20 leva 1 florin Amaterdam 1,160150 Hissa senetler! Lira | İşBank.(Nama) T00İ | Anadolu & 100V. » (Hömile) 1075 | Şark D. Y. * » (Mücasle)tlü— | İşt, Tramvay Osmanlı Bank. 35 — a Selünik aa Üsküdar sa Şirketi Hayriye 1500 | Terkas Haliç 090 | Havvgal Anadolu460V, 2400 | Telefon 860 P. 2375 Bemeatf Esham ve Tahvilât Lra | | Reji 6025 | Trnmvay 850 | Rubtan 660 | Üsküdar su Bağdat tertip 1 *855 | ğ , H $a | BORSA Tahvilat. Lira 9,233 YAT 823 Düyunu Mu, Gümrük Saydi mahıl Terkos | Elektrik HARİCİ Meskükat (Reşat) aa ( Vahit ) 4625 İmce beşibirlik. altım (Cümhuriyet ) #— (Hamit ) armalı 50,00 (Reşat) , — 4700 (Vahit) — ) d0 Misur Kr.Fo, 1886 164,00 1803 91,00 I9tİ 88,50 Türk Altıma İng n ta Rua , 1030 Mecldiye 3300 Banknot (Os. B.) 21 Kalın beşibirtik altm amele yapmılamıştır. —TT e — — TAKVİM — Gün CUMA Kasın | gı 2ü-İKimCi KÂNUY 633 Ti T Arabi I 22 - Ramazan İ8$İ Vakit jEzani (rasali Güneş |4 12 Ea îo)zı- 1165 (12 24 ikladi | 9 & İ 5 Rum! 7 >2nct Közun -148 V)'_-[ı'wı»”t'ı.ni frssati | Akşam P 12— | 17 ©af Yata V1 36 | 18 as İmsak | 12 2|(537 SON POSTA F ee | Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk garetesi ——- Jstanbuls Faki ı.pugı ldmı Çatolçeşme sakağı 2! Telefont İstanbul - 20203 Postâ kutusut İstanbul - 741 Tolgrafı İstanbul SONPOSTA — ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ 7400 Kr. 1 Sene T5700K 750 « ©G Ay 400 « 150 » İ — Gelen evrak geri varilmez Hânlardan —mes'uliyet alınmaz cevap için mektupl ara (6) kuruşluk Gul Dkvesi Tarımdır, Adres değiştirilmesi (20) kuruştar. Gazetemizde çıkan resim ve yazlarış bütün hakları mahisa ve gesetemize #lttir, dın Almanya'da İngiliz Casusları Casus Şebekes. Bir Yılan Gibi Elden Kaymıştı. — Hulâsa — İngiliz es kemmel bir şebeke kurmuşlardır. Bu atada, para vaziyetleri bozu- lan Giave va Jenike isimli iki Alman polisini şu veya bu suret- le'ele geçirin bu gebeka; Uuülar rin vasitasile sekeri bir — şehir olan Vilbelmahafenin kanalizasyon plânını Ehlere isimli bir bahriyell delâletile de Almanyanın en seri gemisi fon der Tan'ın plânlarını ve Alıman harp şifresini aşırtmış> Tardır. Fakat bir tesadüf, kazan- diğe paralarla - Parisa — eğlenmiye giden Glavs Üzerine şüpheyi dar vet etmişi pbeye düşen adam adi bir. eaniyi Parle xabıtasile müştereken derdeste memur bir Alman polis müfettişidir. Bu şüp- be, Glavsın mahiyetini meydana çıkardığı gibi İngilterede bulunan Alman casuaları da vaziyeti Al- man erkânı harbiyesine bildirmiş- lerdir. Bu hal, Vilhelmabafen de çalışan İngilin casusu Petersenin #vinin tarassut altına alınmasını İntaç etmiştir: Alman polisi, tereddüt ve endişe içinde, casus Petersen'in evi etrafındaki tarassutlarına bir müddet daha devam etti. Fakat bu zaman zarfında eve gelen, giden hiç kimse görülmemişti. Derken, bir gün, uzakça bir mesafeden geldiği anlaşılan bü- yükçe bir kamyonunu yol üzerin- de büyük bir süratle ilerlediği görüldü. Vakit gece idi. Bu kamyon esrarengiz köşke yaklaşır yaklaşmaz — fenerlerini söndürdü ve evin önünde durdu. üç erkekle bir ka- çaktı. Tarassut mevkiinde bulunan — polisler, karanlıkta ancak bu kadar görebildiler. Bunlar, kamyondan iner inmez derhal bahçeye girdiler ve evin kapısından içeri dalıp kaybo- İçinden Evi tarassut eden polis komi- seri de, derhal memurlarına emir verdi, evin dört tarafı sarıldı. Bu işe memur polislerin adedi tam yirmi idi. Hepsi de tabancalarını ellerine almış, ateş etmiye hazır bir vaziyette balunuyorlardı. Biz- zat komiser de, birkaç memurla beraber evin kapısna gilti ve çaldı. Fakat kapıyı açan olmadı. Yalnız pancorları sıkı sıkı kapalı duran pencerelerin birinden dışa- | rıya bafif” bir ziya huzmesi sız- yordu. Memurlar, kapıyı çalmayı şiddetlendirdiler. Yine açılmadr ğını görünce yumrukla vurmıya ve tekmelemiye başladılar. Yine | bir netice hasıl olmadı. Bunun Üzerine komiserin bir emrile alt kat pencerelerinden birinin pancoru kırıldı, cam açıldı ve komiser beraberinde — iki polisle tabanca elinde içeri dak- du Arkadakiler de âmirlerinin peşinden fırladılar. Her - tarafı aradılar, taradılar, fakat büyük bir hayretle görallerki ev boştur. içinde kimsecikler yoktur. bütün oda kapıları da, birisinden maada, hep açıktır. Anahtarla kilitlenmiş olan bu kapı da polislerin xorlamasına tebammül edemedi, kuvvetli bir omuz vuruşuyla arkasına kadar dayandı. İçeri giren polisler, burasının | bir nevi fotoğraf ateliyesi haline getirildiğini gördüler. Burada bir takım bharitalar, büyük, büyük ve 800 sistem fotoğraf makineleri, güyet cesim elektrik lâmbaları var- dı. Fakat ne işe yarıyabilecek bir vesika ne de hususi bir kıymeti haiz her hangi bir plân ve harita | ele geçmedi. Yalmız mevcut ve gayri muntazam surette etrafa atılmış resimler arasında, polis memuru Glava ile Jenikenin bir birabaneyi — geceleyin alınmış resimlerini buldular. Bu esrarengiz hal, Arama Heyetini Idare eden polis komi- serini müthiş surette siöirlendir- mişti. Ev, tekrar aranmıya baş- ladı. Memurlar, hiçbir netice çık- mıyacağını bilmekle baeraber ta dama kadar çıktılar. Evin mahs zenini karış, karış gözden geçir- diler. Yine bir şey bulamadılar. Fakat neticede, asl mahxene bitişik şarap kavında büyük bir şarap damacanasını gördüler. Bu damacana kaldırılınca, arkasından yarım adam boyunda bir delik çıktı. polis memurları cep lâm- lâmbalarını yakarak bu delikten içeri girdiler ve bir yol üzerinde olduklarını anladılar. Bu yol, ikl yüz metre kadar devam ediyor, #sonra diğer bir evin mahzenine çıkıyordu. Yukarı kata çıktıkları zaman, burasının, diğer köşkten biraz uzakta ve birkaç senedenberi boş duran diğer bir sayfiye evi olduğunu gördüler ve anladılar ki evin etrafı polis tarafından kuşatılma- sına rağmen casuslar bu eve bu yol vasıtasile diğer köşke serbest serbest girip çıkmışlardır. Ayni zamanda, yine anlaşıldı ki Glavş ile Jenike'nin tevkif edildikleri sırada bunlar şehirde değildiler, bir başkası vasıtasile vazi'yetten haberdar edildiler, eve girip ar- kada bıraktıkları delilleri imha etlikten sonra çıkıp gittiler, Evin önünde kalan kamyondan da bir netice çıkmadı. Çünküü bu arabada casuslar tarafından Hamburglu bir garaj sahibinden kiralanmıştı. İşte, mühendis Pe- tersen'in esrarengiz köşkünü arıyan polis memurları, böyle muvaffa- kiyetsiz. bir netice İle mer kezlerine — döndükleri — zaman orada diğer fena bir haberle karşılaştılar. Husus! bir höcrede tecrit edilmiş olan polis memuru Glavs'ta firar etmiye muvaffak olmuştu. Bu amdam, Höcresinin kapısı kapanırken diş fırçasım aralığına koymuş, sonra el ayak çekildik- ten sonra koridora çıkmış ve açık bir pençereden hapishanenin damına oradan da sokağa inmişti. Ondan sonra hapishane civa- rında bekliyen bir otomobile binip uzaklaşmak mühim bir me- sele olmamıştı. Bu — otomobilin şoförünü görüp te bilâhare polise haber verenlerin tarifi, bu ada- mn mühendis Petersenden bir başkası olmadığım da göster- mişti. soyarken ( Arkası var ) A Brizilllir İspanya'daki Fesatçılar Bareslon 19 — Kargaşalıklar, sül- kastler ve tecavüzler devam etmek- tedir. burada 3000 bomba b rçok barut fıçıları meydana çıkmıştır. Monako Prensliğirde Bir Takıâp Montekarlo 19 — Monako Prons- llgine gelmesi cap eden Pronses Şarlot, oğlu lebine saltanat buku- kundan feragat etmiştir. Oğlu Peas Renye beş yaşındadır.