20 Kânuusani Kırtasiyecilik Nasıl Kaldırılabilir ? Yazan: — Avak Sabıkk Adliye Müsteşarı Gazetelerde kırtasiyeciliğe mâ- | ni olacak hususları müzakere ederek iktıza eden tedbirleri mak Üzere müsteşarlardan ah okur. okumaz, yani şöyle bir çeyrek asra yakın bir zaman, mütemadiyon mevzubahs — olan, fakat bir türlü hal çaresi bulu- namıyan bu derdin, nihayet resmi sahada alınacak tedbirlerle önlüne geçileceğini düşünerek tabil her- kes memnun olmuştur. Fakat ayni zamanda da her- kesin aklına bu tedbirler ne olabilir. ve bu marazım — çaresi nasıl bulunabilir. suali gelmiştir. Kırtasiyecilik nedir? Bu isim altında hatıra gelen maraz neden ibarettir. Evvelâ bunu anlamalı ki, bu derdin çaresi bulunabilsin. Kırtasiyecilik denildiği zaman ilk akla gelen şey şudur: Resmt dairelerdeki iş'ar ve istiş'arlar, bir vazifenin kestirilememesi veya kestirilmesi — dolayısile mafevk- lerden vaki olan istizahlar, onlara verilen cevaplar, daireler ve ma- | kamlar arasında mekik dokuyan kâğıt tomarları. Sonra neticesi olarak en basit bir işin aylarca uzadıktan sonra bir neti- ceye bağlanması veya daha elimi | bağlanamaması, iş sahiplerinin bu neticeye varmak için geçirdik- leri intizar zamanları, kaybetlik- leri kiymetli vakitler, melmnurların sarfettikleri beyhude emekler. Bütün bunlara rağmen elde edilen neticeye bakıldığı za- man insanın gülmek mi, ağlamak | mı lâzımgeleceğini tayinde müte- hayyir kaldığı bu ezeli ve derin maraz, denilebilir ki heman hemen |bizim hükümetçilik sisteminin en bozuk ve mümkünse en ziyade ha muhtaç tarafıdır. Fakat bu dert, zannımca oka- dar derin ve o derece iktihamı güç sebeplere İstinat eder ki, bunun Ööyle alelâde bir komis- yonla halli mümkün olabilece- ğgine pek aklım ermiyor. Bence kırtasiyecilik işi bir devlet meselesidir ve bunun halli İçin pek büyük teşebbüslere ihti- Yaç vardır. Kırtasiyeciliğin — sebepleri 4 hoktada hulâsa edilebilir: |— Bir kısım memurlarımızın, tsefle söyliyelim, vazifelerini (i kabiliyetinden mahrumiyetleri, 2 — Kanunlarımızın teşkilâ- 3 — Memurlara verilmesi lâ- Tüngelen salâhiyetlerin kıskanıla- Tak tam bir sarahatle verilme- Biş bulunması. Milün tam ve kuvyetli bir kanun Büeyyedisile men ve zecredil- .'miı olması, İşte mesele böyle esanlı bir Türette düşünülürse görülür ki :"k için teşekkülü mutat komis- Salar gibi bir komisyonla bu H:'lıııı önüne geçmek hakiki tan Çarel tedavi olamaz. Hakika- '.._üıımurun tevdi olunan bir _'flyi derhal — kestirip yapa- Ası ve yâhut — yapmaması, yi kanıtzindendir ya tatbik edeceği .in:'“llı teşkilâta uygun gelmeme- Ben * ve yahut kendisinden iste- Ve mçt ufak işin bile salâhiyet (ana *Vuliyeti tahtında yapılma- ı.nd.:""ıuatın müsait olmama- ig'.i 'ı'ı' ve nihayet memurun 4 —Uhıem:uk'q"i“d“" a0 Ullindçnm" uliyetlere mukabil Vet ya hiç ve“ııbılecek mes'uli- Sase bile Ya pek halif olması Mak n ö tliyeti üzerinden îıi..;ııw; 2 işi yapmaktansa ir 'en İstizonı idarei maslaha- r_"_ı':a:::f.h bulmasındandır. ikinci a) nci kısmını yarın bunların mü- | rekkep bir heyet teşkil edildiğini | I— Amerika ve Fransa altın bol- luğu içinde bulrandan şikâyet edi- yorlar. Bütün memleketler açlıktan ölürken, Amerika ve Fransa altınla- rını sarfedecek yer - bulamamaktan muzstarıptirler. zenginler a benzerler, insan açlıktan ölürken, Jarını masıl kullanmasını rinden müştekidirler. Müyonlarca | onlar para- bilmedikte- SON TELGRAF HABERLERİ ' Gazi Hz. nin Tetkikleri Reisicümhur Hz.i Dün Bursada Tetkik Gezintileri İcra Ettiler Ü, L'/ ) Yü 71 Gaye yalnız para kazanmak Kazamılan paranın sarfını ve kullanmasın bilmek gerektir. Kazandığı kullanmasını bil- n İle para kazağamıyan arasın- da fark yoktur, ikisl de muztarıp- tirler. a . | alamayız! alâkadar | Bursa 20 (Hususi) — Reisi Cumhur Hz. dün öğleden sonra şehrimiz dahilinde tetkik gezinti- leri icra buyurdular. Gazi Hz. evvelâ Çekirge yolunda yeni — yapılmış —olan asrt — kaplıcayı ziyarat ederek malümat aldılar, sonra !pokiş do- kuma fabrikasına giderek her tarafını tetkik buyurdular. Gazi Hı. fabrikada mesai şekli, satış hareketleri hakkında etraflı izahat aldılar ve ayrılır- ken fabrikanın defterine “ İpekiş fabrikasında gör- düklerimden — çok cümlesini yazdılar. Reisiçümhur Hz. sevinç — duydum , e'doki as- ütoalaben Çeki Diyarıbekir, 19 ( Hususl ) — Şehrimizde bu se- ne soğuk çok şiddetlidir. İhtiyarlara nazaran uzun senelerden beri böyle şiddetli soğuklara tesadüf | edilmemiştir. Soğukluk — derecesi sıfırın altında yirmiyi bulmuştur. Dicle nehri donmuştur. Mektepler soğuk yüzün- keri hastaneyi ziyaret ve tetkik ettiler. Bu esnada Kaymakamlıktan mütekait Sıtkı Bey isminde bir zatin maruzatını dinlediler. Sıtkı B. yeni bir aton modeli — keşfettiğini, — keşfinin. fen — âleminde çok mübim olduğunu, buna dair bir Fransız mecmuasında yazdığı yazının alâka uyandırdığını bu sebeple Nobel mükâfatına namzet yazılacağını arzetti. Müteakıben hastahaneden ayrılan Gazi Hz. akşam Üzeri köşklerine döndüler. Gazi Hz. Erzincan meb'usu Saffet Beyle Halk Evinde toplanmış bulunan gençlere seolümla- rını teblig buyurdular. | Şiddetli Soğuklardan Dicle Nehri |— Dondu, Mektepler Tatil Edildi donduğunu görmiyenler kafile kafile gidip seyret- mektedirler. Dicle donduğu — için — “kelekler, le odun getirilememektedir: Şehirde mahrukat buhranı başlamış ve fiatler yükselmiştir. Bununla beraber şehirde fazla miktar- da odun bulunduğu anlaşılmış, Belediye - fiatların yükseltilmemesi için tedbirler almıştır bu sırada | fimıza tam telabuku bulunmaması, | 4 — Vazifede ihmal ve tekâ- | lâde bir talimatname hazırla- | doğması | Kırtasiyecilik Komisyon Toplandı Ankara, 20 ( Hususi ) —Resmi dairelerde geçilmek üzereseçilen ikinci ko- misyon dün toplandı. Bu komisyon resmi muamele- lerin tedvir tarzlarına dair yeni hazırlanan projeyi tetkik etmek- tedir. Ankara'da İntihap Ankara, 10 (Hususi) — Bugün şehrimizde meb'us intihabı yapı- lacaktır. Fırka namzedi Aka Gündürz Beydir. Fakirlere Yardım Muğla, 19 (A.A.) — Bayram münasebetile — fakir — çocuklara Himayei Etfal Cemiyeti tarafın- fından on ve Hilâliahmer tara- den on gün müddetle tatil edilmiştir. |M. Venizelos'un kırtasiyeciliğin önüne | ea A | Venizelos Atina | temin etmesini bekliyorum.,, Diclenin | ——it Beyanatı | Atina, 19 (A Â.) — M. | civarında — bir ipek fabrikasını gezdiği esnada demiştir ki: “Bütün kuvvetimizle sanayü inkişaf ettirmeye Çalışma- mız İâzımdır. " ü Nüfus meselesi beni — çok meşguül — etmektedir. Nüfusumuz her sene - (90,000) artınaktadır. Ziraatten beklediğim, köy halkı- nın hayat seviyesini yüksetmektr. Fakat, sanayilmizden de artan nüfusumuza gı;lın'k Imkânlarını İktısat Meclisi Ankara, 20 (Hususi) — Yük- sek İktu eclisi dünkü toplain: Halk Evi fukaraya mahrukat dağıtmaktadır. Spor- İşleri Umumi Merkez Yeni Ka- rarlar İttihaz Etti İdman — Cemiyetleri — İttifakı umuml! Merkezi mada mühim kararlar vermiştir. Bu kararlara göre 1934 senesi- nin bütün spor şubelerine ait şampiyonluk müsabakaları İstan- bulda yapılacak, kulüplere gayrl müslimler de alınacaktır. M. Bakkalbaşi gitti Yeni Yunan Zıraat Nazırı M. Bakkalbaşi dün şehrimizden ati- na'ya haraket etmiştir. Bereket Yağmuru Muğla 19 (A. A.) — Vilâ- yetimize faydalı yağmurlar yağ- ştır. Bu yağış senelik yağmur fından 20 kat elbise yaptırılmıştır. | eeei D | ine nihayet vermiştir. Si a z ihtiyacını telâfi etmiş gihldi_r._ İSTER İNAN, İSTER İNANMA! yetin. gayesi, Bu ma yerait mektir. seyahat hariçte getirmeleridir. Bütün - Avrupa ı ! 1STER B zim de bir Türist Cemiyatimiz vardır. Bu cemb- Türkiye'ye seyyah gelmesini temin et- propaganda yapmak, ştırmak için de hükümetten eyyah gelmesinin ikleri para ile, memlekete ecnebi parası memleketişrinin «n İNAN, Bu we lirken, en büyük faydast karmağa — çalışan ettiğine, artık İSTER müklm varidatlarındanbirini saeyyabhlar teşkil eder. İstenbula pek az seyyah geleceği blldiri- Türist Cemiyetinin de Şikago'ya bir seyahat tertip etmekle meşgul olduğunu haber veriyorlar. Memlekete para getireceğ'ne, Türlet Cemiyetinin memleketten para çı- yazilesinin ifa İNANMA! son yaptığı içti- | Çöl Kokusu Tömbeki Zifiri N. S, eeeasal Dil Kurultayı temel atalıdan- beri, kafa tasının içinde inlerin cinlerin top oynadığı sulu baş- | lardan, değeri çok sahici bilgiç- lere kadar anlıyan da anlamıyan da lisan bahsine tırdı. lenler kalemini bulaş- istifade edi- demek istedikleri vuzuh bulamıyanlar da az değildi. Kurultay bir encümen seçti, | encümen bu işle uğraşıyor. Hâlâ birisi çıkıyor: — Filön kelime yakışıklıdır, onu İisana almalıyız! diyor. Fikirlerinden vardı, fakat ne | — Bulduğu muühatap: | — — Hayır diyor, o'çarpık çur- " | puk kötü kelimeyi bu Tisana asla balıkların pa- boğuşan bu Ben denizdeki zarlığı — yüzünden biçarelere acıyorum. | * Geçen gün bir gazetede pa- şa zadelerden bir beyin bir ya- zısını okudum. Ö da Kazan türkçesinin bilmem nereden bul- duğu mahut, meşhur * Yırlımın ,, ı kelimesini kalemine dolamış. x4 Bu kelimeleri Malettayin bir gündelik gazetenin bir tek say- fasının bir köşeciğinden — nlive- | riyorum: Hane, mahsus, tenzilât, tefsir, | şerh, izahat, mürekkep, metin, | mahirane, icat, tecvit, müzeyyen, muhtıra, havi, ilmihal, malümatı fenniye, merhum, heyeti fazıla, Fihrist, mebde', Ucurat, zam, ma- | lümatı diniye, müverrih, müra- | caat, sanayii küüliye, mamulAtı dahiliye, iştial, murakabe, tesçil, halen, elyevm, arzı şükran, müd- dei, müddeaaleyh, tali, vesaiki mühimme, muvafakat, mahdut, maruf, muhtaç, muamelâtı res- miye muamelâtı ticariye, şuabat, intikal, bilmüzayede, icmal, sipa- rişat, hamule, mütebakı, bilcüm- le levazım mübayı münakasa, ithalât, kıyudat, ihracat; tarifel umumiye, şartname ilâh, ilAâh, ilâh. * Kazanın “Yırlımın,, ından evvel, Kastamonunun Ala gazdu'sundan, | Amasyanın Eğris'ından Sazağın | gadun'undan evvel Arabın maş- | lahile Acemin külâhından dilimizi kurtaralım. Lisanımız her şeyden evvel çöl kokusile, tömbeki zifi- rinden yaka sıyırsın. Saçımızı saran sirkeleri ayık- lamadan; sürüneceğimiz kolonya- nın çiçek kokusu Üzerinde durup çene yormayalım, çirkin oluyor. Te'lif Hakkı Şehrimizde Bir Muharrire İlk Müracaat Yapıldı Ankara 20 (Husust) — Fram sızca ve Almanca eserlerin türk- ceye tercümesi takdirinde te'lif hakkı istenmesi meselesile Maarif Vekâleti esaslı surette alâkadar — olmaktadır. — Vekâlet daha birkaç sene kadar - telif hakkı — istenmemesini — temine çalışmaktadır. | * Haber aldığımıza göre telif hakkı için ilk müracaat gazete muharrirlerinden Reşat Nuri Beye yapılmıştır. Reşat Nuri Beyin Grand Hotel isminde bir sinema senaryosunu tercüme ettiğini ha- | ber alan Metro Goldvin film şir- ! keti Reşat Nuri Beyden telif i hakkı İstemiştir.