En Son Keşiflere Ve Tetkiklere Göre ımzıu:'rj YUSUF HAZRETİ MUSÂ GA GA LA RER F Yiran Ömer Rıza gi İbrani Kadınları Arasında Sütninelik Yapacaklar Musânin anası Allaha güve— merek, Allahın yardım ve esirge- mesine dayanarak çocuğunu san- dukaya koyup götürdü ve sazlığa bıraktı. Musânın hemşiresi, vazi- yeti gözetliyor, ve ne yapılaca- ! Zavallı | bunu da peşinen tasarlar | mış ve kızıni gözcü olarak dik- | ğına dikkat ediyordu. valde, mişti. Şayet çocuk Nil nehriae atılmazsa, — Musânın — hemşiresi, Prensese hemen yaklaşacak ve onunla konuşarak çocuğa bir süt- nine istiyorsa hemen bulacaktı. Mısırlı prenses her çünkü pi- bi Nil kenar.ndaki sazlığa ge- miş, soyunmuş ve suya enmişti. Musânın anası tarafından oraya bırakılan teba onun nazarı dikka- | tini celbettiği için onun hemen getirilmesini emreiti ve tebanın kapısımı açarak onun içinde ağlı- yan masumu gördü. Ümmü Musâ- nın tahmini doğru ç kmıştı. Pren- ses bedbaht bir ananın yavrusu- nu Nile atmak mecburiyetinde kaldığını, fakat bu acı mecburi- yetten kurtulmak için oğlunu bir tebaya koyarak onun şefkat ve merhametine iltica ettiğini anladı. ve *bu halden yüreği sızlad, çocu- ğu bemen kucağına aldı ve sev- di. Musânın hemşiresi, prensesin çecuğu- Nile atmadığını, bilâkis onu sevdiğini, onu — susturmak için uğraştığmı görür görmez hemen keştu, İbranilerden bir sütnine bolmak için müracaat etti. Çünkü İbrant kadınların nice nicelerinin oğulları öldürüldüğü için içlerinde süt ninelik yapacak olanlar pek çoktu. Firavunun kızı teklifi hemen kabul etti. Musâ'nın hemşiresi de koştu ve valdesini alıp geldi. Firavunun kızı Nusâ'yı ona verdi, © da çecuğu emcirdi. Musâ'nn anası muvaffak olmuştu. Çocuğu yine kollarının arasında idi ve yine onun memesini emiyordu. Bundan başka Firavunun - kızı gibi kuvvetli ve nüfuzlu bir şah- — SON POSTA GUT LMTER YAK Yevmi, siyasi, Havadis ve Halk gazetesi İd. Tstanbul ? Eski Zaptiyoş : darei Cölllçeşme sokağı 25. Telefon: İstaabul - 20203 Posta kutuşut İstanbul - 761 Telgrafi İstanbul SONPOSTA ABÖNE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ 1400 Kr. t Sena — 47C00Kı 750 » G6 ÂAy 400 » 3 « 180 « U« Gelen evrak geri verilmez HNânlardan — mos'uliyet alınmaz cevap İçin mektupi ara (6) kuruşluk dul Hüyanl Jüzısadır. Adres dağiştirilmesi (20) kuruştur. Gazetemizde çıkaa ryesim ve yazıların bütün bakları mahfar ve gazetemize abttir. | kelimesi, .şekline sokulmuştur. Pek - Çoktu siye tın çocuğu himaye etmesi de temin olunmuştu. Musâ — anası'nın büyüyor ve yetişiyord Musâ memeden kesilmesi Üüzerine yine Firavanun kızna döndü ve onu sarayında kaldı. Herkes onun Prensesin ev'âtlığı tanıyor. ve Musâ Firavunun sarayında diğer Prenseslerle birlikte ve onlardan farksz bir surette büyüyordu. Bötün bu tafsilâtı bize bir tek kelime temin ediyor : Teba Bunu bilmeseydik, bu- nun eski Mısrcada ne demek olduğunu öğrenmemiş olsaydık, bu hâdiseyi hiçbir vakit bu şe- kilde öğrenemezdik. Bu kelime adetâ bir şifre miftahı gibi, her şeyi açıyor ve anlaşılamıyacak hâdiselere kuvvetli bir ışık ser- piyor. Böyle bir hâdise ancak Me- sır'da vukubulabilirdi. Onun her safbasında Mısır, manzaralarile, renklerile, âdetlerile ve her bâlile görüyoruz. Musâ'nın bu şekilde Nile atı- masna ait nakillere müşabih bir nakil, Milâttan 2600 seno evvel hükümran olan Akad Kıralı bi- rinci Sargon hakkında mevcuttur. Sargonun valdesi oğlunu bir se- pete koyerak Frat mehrine at- mıştı. Asvr tarihi mütehass sla- rından bazıları, » bütün Musâ hi- kâyesinin, Musâ'nın nehre atı- masına ait nakillerin Sargon hi- küyesinden —alınma — olduğunu, Çünkü iki hâdise arasında tam bir mutabakat bulunduğunu söy- lerler, Fakat bu iddiaların doğru olr.adığı tebeyyün etmiş bulunu- yor. Çünkü iki hikâye biribirin- den çok farklıdır. Sargonun vali- desi oğlunu teşhir ederek onu kurtarmak için değil, fakat boğ- mak için suya atmıştı. Çünkü bu kadın “ gizlice ,, hamile kak mış, gebeliğini herkesten sakla- mıştı. Sebehi, çocuğun kimden olduğu meçhul olması idi. Çocuk boğulmak üzere nehre atıldıktan sonra nasıl kurtuldu? Ve kim kurtardı, neye kurtardı? Bunların biri de belli değildir. Hikâyede kucağında kimseden bahsolunmuyor. Çocu- ğun nasıl kurtulduğunu göster- mek için bir balıkçının onun içinde bulunduğu sepeti alarak çocuğu teBenni ettiği söyleniyor. Sonra iki kıssanın lisanı, iki kıssanın her şeyden fazla mahalli renkleri arasında büyük bir fark vardır. Sargonun hikâyesinde her şey Babile aittir.. Çocuğun — içine konduğu sepet, kayık biçiminde« | die ki ona Kuppu derlerdi. Bu- gün bile Dicle nehri üzerinde bu | çeşit kayıklar görülür ve bu eski kelime Arapçalaştırılarak Katte Bu kayık biçimli sepetler, Babilin “şurr,, denilen sazlarile yapılır, “iddi, namile amlan asfaltla sıvanırdı. ( Arkâşı var ) Kalın beşibir'ik a'tın SON POSTA lstanbul BORSASI 12- 12- 1902 l Paraar («atış) kuruş ! isterlla I do'ar 20 fı. Fransız 20 kuroa I şilin Avus, I pezeta I Mark | doti 1 Pengö 20 Cey —| 20 dinar 8— | 1 Çervomeç Çekler Lotdra €96,50 Nev - yörk 0471250 Parlk 1206 92077 33995 | S47150 24455 20 #r. Belçika —N7 — 20 dral mi M 20 fr. İsviçre 20 leva 1 Rorla 158031 3,9323 576831 * 1,8731 41807 344750 | Prag Viyana Madrit Berlin Varşova | Peşte | Bükreş 19,0 75 Belgrat 34,755 Woskora * — Hissa senetleri DUra ( İş Rank.(Numa) TÇ0 » (Kâmil-) 05 » (ücss 4 ) Si Osmanlı Banlı fFedoik ». Şrketi Hayriya Biliksel Atina Cenevre Sofya Amasterdam*1,1710 JAnade'ut 100V. Şark D. Yi * ist. Tramvay Üsküdar su Terkos e Cenabi — Almanyanın bı futbol klüpleri Paris muhtelili, bir hafta evvel Pariste, ilk defa olarak temsili — bir maç yaplı! ve Almanlar 2- 5 galip geldiler. Bu maçtan evvel, Fransızlar ha- simlerinin kuvvet ve kabiliyetle- rini yakinen biliyorlardı. Alman- ların teknik oyuncular - oldukla- rını, — hatasız bir futbol tatbik ettiklerini söylüyor, fakat sürat ve fırsat yaratma — noktasından Parisin kazanması ihtimaline gü- veniyorlardı. — İki tarahın karşı- laşması ; österdi ki Paris'liler bu tahminlerinde aldanımışlardır. Çünkü umumiyetle — yavaş oy- nadıkları ve ağır oldukları söy- Hav>gazl Telefon Na iç y9A Anadolu YGOV. 210 l Bomoatl . &60P. 215 Esham ve Tahvilât L ra | Kstikrazı Dahili 9600 Reji Düyunu Mu. * 55.00 | Tramvay Gümrük 600 | Riktın Saydi mahi &d0 | Üsküdaer su Bağdat tertip F 875 | Terkös A » H 520 | Elektrik —— BORSA HAR'Cİ Tahvilât. Meskükat 41 | 18,15 | ü— Lira (Reşat) 4675 ( Vahit ) 4620 İnce .qn.v.:ııı al'ın Türk Altımı — 822 loşdz S2 | 10,75 36500 | (Cümhuriyet ) 45— Banknot (Os, B.) 245 l (Hamit ) armalı 50,)0 (Reşat) —. — 4700 ( Vahit ) — , 4800 Masar Ke.Fo, 1885 154,00 4600 | , 803 87,00 4600 1911 34,50 (Gümhuriyet) 4620 (Aziz) (Hamit ) Ö Muamela yapılmamıştır. 13 Kânunuevval - Salı İstanbu' (1200 metre) — 18 den 18,45 sax (Ma bule H,, 18,45 Tasarruf konferansı (Alye Bıat 1L), 19 orkes- tra, 19, O Fransizca dere ( Müptedilere mahsus ) 19,45 orkestra, :0 stüdyo £1 Sörvet H., 21,90 Mat- | özental taralından togannl 22 on, ajane Ve borsa gaat ayarı. Bükreş — (394 metre) 19,95 rad- | yo örkestrası, kon erans, kuvartetk. Be'grat (431 metr ) — 20 gramalon, 20,20 orkestra, 20,40 P sundan — naklön baberleri, 20,40 gramofon, 21,30 | s1,45 — burfansole BONFuş er. ’Pı.ı - (478 motre) 20,90 Smeten salonundan aaklen üç perdelik Dalibor operas:. Viyana — (518 metre) 18 ikindi | konasri, 19,15 konferana, 005 Ingi- Kıral banedanına mensup hiçbir | İttt dera, 21,06 orkestra 23,15 akşam konseri, Peşte — (Ö$0 metre) 9 40 Opela | binasından nakil, ?2,40 baber ve d ns. Varşova —— (İMİZ motre) 21 Paga- nini apereti. Berl'n — (1685 motre) 20 memleket haberleri, 2),5 İk sesle konser, sonra külhan bey şırkıları, 22,10 Hamburg'- tan na il. 14 Kânunusvvel Çarşamba İstanbul — ( 1500 metre ) 18 den itibaren Bükreş (804 meire) — 20 Siyasi ve içtimıl müsah.bo, 3 yi 21 Flüt konaeri, #i, Belgrat — ( 431 21,15 mandol könseri valar, 22,80 oörkestra. Roma (411 metre) — 21,45 Manuel do Falla'nın ( Kısa hyat.. ) apereti. musahabe, yano kon eri, 7 20 kamedi, 1,55 hafif har islin! | Bu Prağ — (488 metrel — 20,20 Şan gece, 20488 Konser hakkında bir mu- Bababe, 21,053 Sınetea #alonundan na- kıl, 28,15 dans havaları, Viyana ( Gİ8 metce ) — 19410 konle- lenen Almanların bilânis Fransız- lardan daha süratli bareket et- tikleri görülmüştür. — Almanların ilk sayıs,, - maç başladıktan az sonra, bir. Alman muhaci- min topunu — kaparak — Fran- sz müdafaasını yarıp geçme- IKTI—SAT z Sayfa 9 'Cenubi Almanya Paris Temsili Maçı Alman Takımı, Paris Muhtelitini 2 ye Karşı 5 Sayı İle Yendi si ve kaleci ila karşı karşıya kale ması neticesi kaydedilmiştir. Fas kat bundan sonra — Almanlarla, Fransızlar hiçbir. sayı kaydede- memişler ve ilk devrede (1-0) la nıhıyeklenm.şhr İkinci — deve rede yine Almanlar hakimiye«» ti ele almışlar, Fransızların bik hassa anlaşamamazlıklarından işe tifade ederek hücum üstüne hü- cum yapmişlardır.. Bu — suretle kaç dakika ıçıude Üç sayı kay-« detmişlerdir. Almanların -sayılarını kayde-« denler bilbassa sol iç Lindner ile merkez muhacim Vanzer olmuştur. Bunun Üzerine seyirci Fran- sılar, kendi — takımlarını ıslığa tutarak memnuniyetsizliklerini göse termişlerdir. Fransızların iki sayısını da Sene tüberi isminde genç bir muhacim kıydıtuıııtır. | ikinci devre baş'ar başlamaz bire — — ———7 HAFTASI Yerli Malı İmanımız Olmalıdır Çocuktum; — viranelerle — dolu memleketimizden — başka dünyanın bir yerini görmemiştim. Lâkin okuduğum, dinlediğim şey- lerden anlamışlım ki, ta yanıba- gşımızda medeniyetin bütün saa- detlerile kucaklaşan âlemler ya- şıyor. O âlemlerle bizim aramız- da hayalimizi çıldırtan üçurumlar ovar. Biz, omuzu düşük, bakışı sönük, gelişi güzel yaşayış yolu- muzun farkında bile — olmayan, mütevekkil insanlarız. Bu kadar k yıretsiz insanlar olmaya benim milli gururumun tabammülü yok- tu, Bir gün çok inandığım, hııı- | met ettiğim, bir zata bu büyük derdimden yana yakıla bahsettim. dertlerden nasıl kurtulabile- ceğimizi sordum. Cevap verdi: “— Asyanın ortasındaki sw- suz, ağaçsız kum çöllerinde yeti- şen zavallı bir ırkın çocukların dan ne bekleyebiliriz? Biz, işte, buyuz! . Öyle derinden yaralanmıştım ki ©o yaşta, ne aslımız, ne tari- himiz hakkında sarih bir fikrim Dolmadığı için, bizi bu kadar za- vallı gören adama itiraz edeme- | dim. Cevap veremedim. Yalmız, içimdeki acıyı, isyanı muhafaza ederek bekledim. Mucizesi, 'dönyaları harekete düşüren inkılâbımız, asil Türk milletinin kalbinde için, için ya- (nan kavile mları parlattı. O za- man bütün dünya anladı ki, As- yanın ortasındaki kurak yerlerde yetişen — kabiliye'siz insapların deği!, lâkin en eski dünya mede- niyetinin anasmı olan bir ırkın çocukları olın Tüvkler, dlhıyınn daha | | en zeki en kabiliyetli insanlarıdır. Harpten evvel han mlar tara- fından tesis olunan bir cemiyet *yerli malı,, kullanmak propagan- dası yapıyordu. O zaman yerli malı olarak pamuk bezlerle fena boyanmış ipeklilerden başka bir şey yoktu. Avrupa kumaşlarile geyinmeğe alışmış olan hanımlar bu yerli malları geyinmek için uzun zaman fedakârlık edemedi- leri böylece bu cereyan söndü, Buqün, göğsümüz kabararak gözlerimiz yaşararak — görüyoruz ki, binlerce Türk çocuğunun çalıştiğı fabrikalarımızda dünya- mnın en güzel, en zarif kumaşları ipeklileri, yünlüleri dokunuyor. Artık, bizim için en hasis dü- şüncelere saplanmış olanlar bile bu açık hakikatleri inkâr ede- mez. Türk milleti, bugün artık sarfettiği paranın nereye çittiğini, nereye gideceğini düşünecek ka- dar uyanımıştır. Dünyanın bülün medeni mem- leketleri baştan başa Ffabrikalarla dolu. Servet, saadet içinde gördü- ğüm sanat memlektleri bana hep kendi güzel memleketimizi dü- şündürdü. Kalbimde derin — bir imanın gökleri yaşıyor; biz. kapkara gecelerden sonra kavuştuğumuz bu mukaddes” şabanın aşıklarını ebediyyen yaşatınak ! en doğru yollardan en doğru — adımlarla yürümek için yemin etmiş İnsan- | darız; Bu büyük — yeminimize daima sadık kala Şüküfe thal rans, Zi Jı orkınrı, 22 Böki, P-slı (360 metre) 20 İtalyan bi- ,80 akşam kon- orkestra fası, 3 Kintet. Varsova (1412 meltca) 20 muhitlif ebiyat babisleri, 21 Kora J3 piyano, 98,05 şarkı nseri, 24 kafo konsur. Berl'a (18683 metre) 91 Haff konser, 21,5 Mak& Mel kendi eserlerini okur yacak, 22,20 Mühlakordün hakil. 22,30 Çığan | f—_—-— —— TAKVİM 3— PAZARTESİ WCün 2124 1 CİKÂNUN 932 Kesımöl Arast .« Raat * Şaban — 1351 | 29 - 2ci Teşyrin vas p | 4 35 . Ji Kat |.7 z I6) n .“